Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/732 E. 2023/346 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/732 Esas
KARAR NO : 2023/346

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 05/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA ;
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 04/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle;- Davalının Davacı ile 26.10.2016 tarihinde sözleşmeler imzaladığını, yüksek getiri beklentisiyle yüksek riskli ürünlere yatırım yapabileceğini ve anaparadan kaybetmeyi göze alabileceğini Uygunluk Testi’nde tercih olarak belirlediğini, Yüksek Riskli (Türev İşlemler (Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasında), Varant, Yatırım Kuruluşu Sertifikası, Yatırımcı Bilgi Formunda risk değeri 5 ve 6 olan Yatırım Fonları vb) ürünlerde yeterince bilgisinin olduğunu, sıklıkla işlem yaptığını ve hacim bilgisinin 50.001- 500.000 TL arasında olduğunu beyan ettiğini, davalının 04.11.2016 tarihinde işlem gerçekleştirmeye başladığını, müşteri temsilcisinin bütün işlemlerde davalının emir ve talimatlarına uygun işlem yaptığını, yaptığı işlemlerde davalı ile mutabakata varıldığını, izin ve icazetinin alındığını, davalının birçok işleminin internet aracılığı ile bizatihi aracısız olarak yaptığını, bunun da davacının sıradan bir yatırımcı olmadığını, bilinçli olarak aracı dahi olmadan, kendi başına dahi işlem yapabildiğini ispatladığını, davalının şubesiz bankacılık kullanmakta olduğu ve işlemleri boyunca hesaplarını takip ettiğini, müşterilerin Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasında (VİOP) bir sözleşmeye yatırım yapmak (almak veya satmak) için Takas Merkezi’ne başlangıç teminatı yatırmak zorunda olduklarını ve sözleşmeye ilişkin pozisyon açık kaldığı sürece sürdürme teminatını sağlamak zorunda olduklarını, sürdürme teminatının altına düştüğünde … tarafından teminat tamamlama çağrısı (margin cali) yapıldığını, …üyesi aracı kurumlar tarafından yapılan çağrı üzerine ertesi gün (T+l) teminat tamamlama yükümlülüğünün yerine getirilmek zorunda olduğunu, …’ın aracı kurumlara yaptıkları teminat tamamlama çağrısına benzer şekilde aracı kuramların da müşterilerine teminat tamamlama çağrısı yaptıklarını, müşterilerce teminat tamamlamanın gerekli teminat tutarını azaltıcı işlem (pozisyon kapama)ya da hesaba getirilecek ek teminat ile yapılabildiğini ve çağrının müşteriye telefon görüşmesiyle veya SMS yoluyla bildirildiğini, davalının 01.08.2018-31.08.2018 dönemini gösterir “Türev Piyasalar Nakit Hareketler Ekstresi ve Türev Piyasalar Kar/zarar Raporu”undan 10.08.2018 tarihinde USD/TRY kontratında yaptığı işlemlerin, doların bir anda 63653 TRY seviyelerine yükselmesi ile davalının 11.706,10 TL zarara uğramasına neden olduğu ve hesapta yer alan 3.262,29 TL’nin tenziliyle gün sonu bakiyesinin -8.443,81 TL olduğunu, davalıya 10.08.2018 günü -8.443,81 TL tutarında teminat tamamlama çağrısı yapıldığını, 10.08.2018 tarihi Cuma gününe denk geldiğinden, … tarafından yapılan teminat tamamlama çağrısının T+l işgünü olan 13.08.2018 Pazartesi günü saat 14:30’a dek tamamlanması yükümlülüğünün doğduğunu, davalının teminat tamamlama çağrısını yerine getirmemiş olduğundan …üyelik koşullan gereği müvekkili kurum tarafından 13.08.2018’de -8.443,81 TL’nın davalı müşteri adına teminat hesabına yatırıldığını ve açık pozisyonlarının tümünün re’sen kapatıldığını, bu işlemin taraflar arasında imzalanan Türev Araçlar Alım Satım İşlem Aracılık Sözleşmesi’ne uygun olduğunu, davalının Takasbank’a olan toplam 8.443,81 TL tutarındaki takas yükümlülüğünü karşılamaması sonucu, Takas kuralları/düzenlemeleri uyarınca, bu bedelin davacı tarafından karşılanması sonucu Davacı müvekkilinin davalıdan alacaklı hale geldiğini, davalıya borcu ödemesi için çekilen 17.08.2018 tarihli ihtarnameye rağmen dilekçe gününe kadar tahsilatın sağlanamadığını, davalının borcunu ödememesi üzerine İstanbul …icra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, itiraz edilen alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 06/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Haksız, dayanaksız ve suiniyetli davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili davalının devlet okullarında 20 yıldan fazla süreyle yaptığı edebiyat öğretmenliği ile biriktirdiği 200.000 TL’yi maaş hesabının da bulunduğu… Bankası Yeni Girne Şubesi’ne (Karşıyaka/İZMİR) götürerek bir alton hesabı açtırdığını, birikimini getirisi daha yüksek görünen altına yatırarak birikimi ile daha sonra bir ev satın almak niyetinde olan müvekkiline, bankadaki müşteri temsilcisinin altın yatırımının uygun olmadığını, bankanın daha yüksek getiri sağlayabilecek farklı yatırım araçlarına da sahip olduğunu söylediğini, birkaç gün geçtikten sonra …Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş. yatırım danışmanı…’ın müvekkilini telefonla aradığını ve müvekkilinin birikimini daha iyi koşullarda değerlendirebilmesi için çeşitli alternatifler sunmak amacıyla kendisiyle görüşmeyi talep ettiğini, 26.10.2016 günü…’ın müvekkilinin adresine giderek müvekkilinin o güne kadar ömründe duymadığı, bilmediği borsa yatırım araçlarını anlattığını, müvekkiline altın hesabının arzu ettiği oranda yüksek gelir getirmeyeceğini, borsada hesap açması halinde ise 50.000 TL karşılığında her ay net ilave 5-6 bin TL tutarında geliri olacağını anlattığını ve ikna ettiğini, yatırım danışmanı …’ın 26.10.2016 tarihli VİOP Çerçeve Sözleşmesi ve ekleri olan Uygunluk Testi, Yeterlilik Testi, Risk Bilgilendi çantasında getirdiğini, müvekkilinin isminin sonradan eli ile doldurulmak sureti ile tamamladığını ve müvekkiline imzalattığı,nı söz konusu görüşmenin toplam 2 saat içerisinde tamamlandığını ve bu süre içerisinde takriben 50 sayfa, tamamen teknik uzmanlık gerektiren ve son derece ağır ve tek yanlı hükümler içeren sözleşme ve eklerinin müvekkilinin iyi niyetinden yararlanılarak imzalatıldığını, müvekkilinin öğretmenlik mesleği dışında başkaca bir ticarî deneyiminin, başka bir vasfinın veya maaş hesabı dışında banka/borsa ilişkilerinin hiç olmadığı, Davacının yatırım danışmanının Davalının aylık % 10 ve üzerinde kazanç elde edeceği yönünde dikkatini yönlendirdiği, borsa işlemlerinin olası risklerini anlatmadığı, Davalının Davacının yatırım danışmanının manipülasyonlarına uyduğu ve borsa hesabından ilk ayda söylendiği gibi 5-6 bin TL ek gelir elde etmiş ise de müteakip aylarda (Mayıs 2019’a kadar) önce 200.000 TL birikimini kaybettiği, içine düştüğü panik ve çaresizlik psikolojisiyle ve yine davacının yatırım danışmanlarının yanlış telkin ve başkaca bir bankadan kredi kullanmak suretiyle 250.000 TL’sini daha borsa hesabına yatırarak 450.000 TL zarara uğradığını, davacının dayanağı olan Çerçeve Sözleşme ve eklerinde Davalının Profesyonel Müşteri olarak tanımlanmış ve sınıflandırılmış olmasına rağmen Davalının borsa işlemleri hakkında tamamen eğitimsiz, bilgisiz, bilinçsiz bir devlet memuru olarak Genel Müşteri konumunda olduğu, 26.10.2016 tarihli Sermaye Piyasası Araçları Alım Satım Aracılığı Çerçeve Sözleşmesi ve sözleşmenin ayrılmaz parçası olan eklerinin Türk Borçlar Kanunu md. 20 uyarınca Genel İşlem Koşulu niteliğinde olan, daha ilişkinin başından itibaren müvekkilinin zararına zemin oluşturan hukuka aykırı işlemler olduğunu, davacı tarafından tek taraflı olarak önceden hazırlanan ve müvekkilinin isim hanesi imza aşamasında elle doldurulan matbu sözleşmelerde, müvekkilinin aleyhine olarak bilgilendirme yapılmadan, tartışılmadan getirilen hükümlere müvekkilinin imza attığını, müvekkili ile yapılan 2 saatlik görüşmede VİOP konusunda sözleşme hükümleri için hiçbir sözleşme yapılmadan ve bilgilendirme yapılmadan sözleşmelerin sonuna “okudum, anladım” şeklinde ibareler konulmasının sözleşmedeki unsurların hukuken yazılmamış sayılmasına hukuken engel teşkil etmeyeceğini, sözleşmenin birer örneğinin davacı tarafından müvekkiline verilmediğini, sözleşmelerin belli kısımlarının müvekkilinn adına davacı kurum çalışanları tarafından usulsüz şekilde doldurulduğunu, Risk Bilgilendirme Formu’ndaki Davalının okuduğuna, anladığına ve bir nüshasını teslim aldığına dair ibarelerin Davacı kurum çalışanlarınca sonradan doldurulduğu göz önüne alınarak davanın bu sebeple reddini talep ettiklerini, Uygunluk Testi’nin eksik ve hatalı şekilde doldurulduğunu ve hatalı bir analiz doğrultusunda Uygunluk Testi Sonuç Bildirimi’nin düzenlendiğini, Uygunluk Testi sonucuna değerlendirilerek aynı dakika içerisinde Sonuç Bildirimi’nin düzenlenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, test sonucunda müvekkilinin iradesinin yansıtılmadığının açıkça ortada olduğunu, müvekkiline önceden hazırlanmış formlar ile sözde test sonucunda müvekkilinin asla bilgi sahibi olmamasına ve bu konuda kendisine hiçbir şekilde bilgilendirme yapılmamasına rağmen yüksek riskli işlemleri yapabilecek müşteri grubuna dahil edildiğini, davacı kurumun, dava konusu zararı oluşturan işlemlerde müvekkiline karşı bilgilendirme ve aydınlatma yükümlülüğüne aykırı davrandığını, müvekkili ile hiç bir şekilde ilgilenilmediğini, müvekkilinin gönderilmesi gereken aylık raporların gönderilmediğini, VİOP hesabının açıldığı 01.11.2016 tarihi sonrasındaki ilk ay içerisinde müvekkilinin talep ettiği pozisyonun yatırım danışmanı tarafından alınmaması sebebiyle müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verildiğini, aynı dönemde yatırım danışmanı tarafından müvekkili hesabında yapılan yönlendirmelerin birçoğunun müvekkilinin rızasını yansıtmayan yalnızca yatırım danışmanı tarafından önerilen pozisyonlar nedeniyle yaşanan kayıplar olduğunu, bu kapsamda yaşanan zararlara ilişkin davacı kuruma karşı tazminat haklarını saklı tuttuklarını, müvekkilinin ilk yatırım danışmanı şikayet etmesi üzerine kendisine başka bir yatırım danışmanı tarafında hizmet verildiğini, ancak bu sırada müvekkilinin telefonla aramalarına önceki yatırım danışmanı (…) tarafından cevap verildiğini, teknik anlamda yeterli destek sağlanmayan müvekkiline “e-trader” uygulamasını indirmesinin ve bu uygulama araçlığıyla kendi başına hareket edebileceğinin bildirildiğini, bu aşamadan sonra müvekkilini tamamen kendi kaderine bırakıldığını, davacı aracı kurumun vaat ettiği şekilde herhangi bir destekte bulunmadığını ve bu yönde bir destek hizmetinde bulunmayacağı hususlarının açıkça ortaya çıktığını, bu uygulamanın müvekkili tarafından kullanılması sırasında her ne kadar sözleşmelerde aksi belirtilse de müvekkilinin kendi başına kararlar almak zorunda bırakıldığını, başlangıçtan eksik bilgilendirmeyle hesap açılıp işlem yapılmış olması hususunda yukarıdaki itirazları baki kalmak kaydıyla, müvekkilini bir telefon uygulamasıyla işlem yapmaya iten, müvekkilini kendi haline bırakan davacı kurumunun bu kapsamda müvekkilinden talepte bulunmasının düşünülemeyeceğini, ses kayıtları ile müvekkilinin e-trader uygulamasından yaptığı işlemleri eleştirildiğinde müvekkilinin yatırım danışmanına erişmeden işlemler yaptığı hususunun ortaya çıkacağını, davacı kurumun alacağının belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki talebinin davacı kuruma bağlı çalışan yatırım danışmanlarının eksik ve yanlış yönlendirmeleri sebebiyle oluşan bakiye teminat tutarının net bedelinden müvekkilinin haberdar olmasının mümkün olmadığını belirterek haksız ve kötü niyetli olarak ikame edilen davanın reddine, yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN …E. SAYILI DAVADA;
TALEP:Davacı vekili 14/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin edebiyat öğretmeni olup yıllara sari birikimi olan 200.000 TL’yi 13/10/2016 tarihinde…Bankası Yeni Girne Şubesi’ne götürerek bir altın hesabı açtığını, müvekkilinin amacı yılların emeğiyle ve aile desteğiyle oluşan küçük birikimini değerlendirmek ve günün koşullarına göre getirisi daha yüksek görünen altın hesabı açmak suretiyle birikimini biraz daha artırarak kendine bir ev satın almaktı, anılan tarihte ilgili banka müşteri temsilcisi, birikiminin altın hesabına yatırılmasının uygun olmadığını, bankalarının daha yüksek getiri sağlayabilecek farklı yatırım araçlarına sahip olduğunu söylemiş ve aradan birkaç gün geçtikten sonra bankaya bağlı garanti yatırım menkul kıymetler a.ş. yatırım danışmanı ile görüşüp birikimini daha verimli koşullarda değerlendirebilmek için çeşitli alternatifler sunacağını ve bu amaçla kendisiyle görüşmek istediğini söylediğini ve sonrasında müvekkilinin adresine gitmiş ve müvekkilinin o güne kadar ömründe hiç duymadığı, bilmediği borsa yatırım araçlarını anlatmış ve müvekkilimize altın hesabının arzu ettiği oranda yüksek gelir getirmeyeceğini, borsada hesap açması halinde ise 50.000-TL karşılığında her ay net ilave 5-6 bin Türk Lirası tutarında geliri olacağını anlatmış ve ikna etmiştir, yatırım danışmanı, 26.10.2016 tarihli VİOP Çerçeve Sözleşmesi ve ekleri olan Uygunluk Testi, Yeterlilik Testi, Risk Bilgilendirme Formu müvekkiline imzalattırdığını, müvekkilinin öğretmenlik mesleği dışında başkaca bir ticari deneyimi, vasfı ve maaş hesabı dışında banka/borsa ilişkileri olmadığını daha sonrasında önce 200.000-TL birikimini kaybettiğini içine düştüğü panik ve çaresizlik psikolojisiyle ve yine davalı yatırım danışmanlarının yanlış telkin ve yönlendirmeleriyle zararını kurtaracak düşüncesiyle kendine ait aracını satmış ve başkaca bir bankadan kredi kullanarak 250.000-TL’sini daha borsa hesabına yatırarak yargılama aşamasında tespit edileceği üzere toplam en az 450.000-TL zarara uğradığını bu sebeple davalı şirket çalışanlarının haksız ve hukuka aykırı fiillerinden (hatalı yönlendirme ve manipülasyonlar) doğan maddi zararda davalının kusurunun tespitiyle, kusuru oranında ve ileride artırılmak koşuluyla şimdilik 10.000 TL tazminat talebini yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesine dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 12/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacıya karşı aynı işlemlerden doğan müvekkili şirketin alacakları için … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasından itirazın iptali davası açıldığını, davacının anılan davada görev itirazında bulunmadığı gibi ticaret mahkemesi kendisini görevli sayarak yargılamaya devam ettiğini, davanın halen derdest olduğunu, anılan davada görev itirazında bulunmayan davacının aynı konuda ve aynı nedenden kaynaklanan davayı tüketici mahkemesinde açmasının kötü niyetli olduğunu, davanın çözümünde İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, davacının biriktirdiği 200.000,00 ₺ ile ileride bir ev satın almak üzere bir altın hesabı açtıktan sonra sadece 2 saatlik sürede bu yatırımını hiç bilmediği vadeli işlemler ve opsiyon borsasında işlem yapma üzere aktarmış olduğunu iddia ettiğini, davacı tarafın emekli edebiyat öğretmeni olduğunu, ortalama zekalı bir insandan daha donanımlı ve eylemlerinin sonuçlarını bilebilecek durumda olduğunu, davacıya bizzat kendi el yazısı ile okuduğunu yazarak imzaladığı 26/10/2016 tarihinde yapılan Uygunluk Testi’nde davacı Risk ve Getiri tercihiniz nedir ? sorusuna yüksel getiri beklentisiyle yüksek riskli ürünler yatırım yapabilirim yanıtını verdiğini, davacı dava dilekçesinde bu tür işlemleri hiç duymadığını bilmediğini iddia ettiğini, davacının 2 saat sürdüğünü kabul ettiği görüşmeler esnasında davacıya her türlü risk bildirimi hem yazılı hem sözlü olarak yapıldığını, davacının işlemlerden hiç anlamadığını, gerçekleşen işlemlerden haberi olmadığını iddia ettiğini, bir çok işlemi de İnternet aracılığı ile bizatihi aracısız olarak kendisinin gerçekleştiğini, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği gibi hiçbir şeyden anlamayan bir yatırımcı olmadığını, tam tersine kendi işlemlerini aracısız olarak kendisi yapabilecek kadar konuya hakim olduğunu, hesabını ve hesabındaki hareketleri takip ettiğinin en somut ispat olduğunu, davacının zararının piyasa riskinden kaynaklandığını, burada son derece riskli ve getirisi de götürüsü de çok yüksek olan bir piyasada alınan bir finansal risk olduğunu, davacının bu riskin gerçekleşmesiyle birikimini kaybettiğini, davacı şikayetinden sonra zarara uğradığını bildiği halde işlemlere devam ettiğinden şikayetinden önceki işlemlere icazet verdiğini, şikayetten sonraki tüm işlemlere de kendisi aracısız olarak yaptığını, zarardan müvekkil şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın reddini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası, davacı şirket temsilcileri ve davalı arasında geçen konuşmalara ilişkin ses kayıtları, 23/07/2020 tarihli çözümleme bilirkişi raporu, 07/06/2022 tarihli bilirkişi raporu, 06/04/2023 tarihli ek bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2018/30175 Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; 10/09/2018 tarihinde asıl dava davacısı/alacaklı …Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş. Tarafından asıl dava davalısı/borçlu …aleyhine, 8.443,81-TL asıl alacak ve 59,46 TL işlemiş ticari faiz (28.08.2018-10.09.2018 arası %19,50 ) olmak üzere 8.503,27-TL’lik toplam alacağın tahsili tarihine kadar %19,50 ticari avans faizi, masraf ve vekalet ücreti ile tahsili, kısmi ödemelerde BK 100’e göre yapılması talebi icra takibi yapıldığı, borçlu tarafından süresi içerisinde icra takibine itiraz edildiği, icra dairesince takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Sektör uzmanı (SPK, Menkul Değerler, Borsa işlemleri, Vadeli Opsiyon işlemler konusunda uzman) bilirkişi …ve Borçlar Mevzuatı konusunda nitelikli hesaplama uzmanı Prof. Dr… tarafından tanzim edilen 07/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda; ”…Dosyadaki bir diğer mesele olarak, asıl dosyadaki Davalının birleşen dosyada Davacı olarak ileri sürdüğü, sözleşmelerin imzalanması sırasında kendisinin bilgilendirilmediği, sözleşmelerin usulüne uygun olmayan şekilde imzalattırıldığı, Davacının iradesinin yanıltıldığı yönündeki iddiaları doğrulayacak bir tespite dava dosyasından ulaşmamız mümkün değildir. Ayrıca birleşen dosya davacısının iddia ettiği sözleşme imzalanması esnasında bilgilendirme eksikliğinin süre ile bağlantısı ve Davah/birleşen dosya davacısının riskleri anlaması için iki saatlik sürenin yeterli olmayacağı konularındaki iddialarını haklı gösterecek bir delilin dosyada mevcut olmadığı kanaati oluşmaktadır. Zira iki saatlik sürenin, dosyadaki sözleşmelerin sözleşme tarafları tarafından okunması, anlaşılması ve tartışılması bakımından, meslekî teknik tecrübemiz çerçevesinde, kısa olmayan bir süre olarak dikkate alınması gerektiği kanaatindeyiz.
Yukarıdaki mülahazalar çerçevesinde, nihaî takdiri ve her türlü hukukî nitelendirme yetkisi münhasıran Mahkemenin takdirinde olmak üzere, asıl dosya davalısı (Birleşen dosya davacısı)…’nin uğradığı işlem komisyonları ve elde ettiği faizler de dahil 37.745,14 TL işlem zararının yüzde yetmişi için sorumluluğun asıl dosya davacısı …Kıymetler A.Ş.’ne ait olduğu, yüzde otuzu için sorumluluğun asıl dosya davalısı …’ye ait olduğu kanaatimizi Sayın Mahkemenin takdirlerine arz ederiz.
Mahkemece sorumluluğun bu şekilde paylaştırılması yönünde karar verilmesi halinde, asıl dosya davacısı tarafından asıl dosya davalısına 37.745,14 TL zararın yüzde yetmişi olan 26.421,59 TL’nin ödenmesi, bu ödeme sırasında asıl dosya-… hesap bakiyesi borcu olan 8.443,81 TL’nin mahsup edilmesi suretiyle asıl dosya davacısı tarafından davalıya, mahsup sonrası, 17.977,78 TL’nin ödenmesi hususu Mahkemenin takdirindedir…” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Sektör uzmanı (SPK, Menkul Değerler, Borsa işlemleri, Vadeli Opsiyon işlemler konusunda uzman) bilirkişi… ve Borçlar Mevzuatı konusunda nitelikli hesaplama uzmanı Prof. Dr. …tarafından tanzim edilen 06/04/2023 tarihli ek bilirkişi raporunda; ”….Asıl dosya davacısının itirazları Kök Rapordaki tespitlerimiz ve değerlendirmelerimiz ile karşılanmakta olup, Kök Rapordaki açıklamalarımıza ek bir açıklamada bulunma imkânımızın olmadığı kanaatimizi Mahkemenin takdirlerine arz ederiz.
Görevlendirme ile bağlantılı olarak asıl dosyada davacı …Yatırım Menkul Kıymetler AŞ’nin alacağının 8.503,27 TL olduğu, birleşen davada …’nin işlem zararının ödenen işlem komisyonları ve aracı kurumun elde ettiği faizler de dahil 37.745,17 TL olduğu, bu zarara bağlı olarak birleşen dosya davacısının alacağının kusur oranı dikkate alınarak Sayın Mahkemece belirlenmesinin uygun olacağı….” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava, dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davası, birleşen dava, sermaye piyasası işlemi nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; alanında uzman bilirkişi tarafından hazırlanan raporun hukuksal denetime açık olduğu, yerleşik yargı içtihatları ile benimsenen bilimsel metodlara uygun şekilde hazırlandığı anlaşılmak hükme esas alınmasına karar verilmiş;
Davacı ile davalı arasında 26.10.2016 tarihinde Sermaye Piyasası Araçlarının Alım satımına Aracılık çerçeve Sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşme ile tüm bilgilendirmelerin yapıldığı, Davacının VIOP Vadeli işlemler piyasasında alım satım yaptığı, davalının işlem emirleri incelendiğinde Altın işlemleri yaptığı ve gün içinde birden fazla alım ve satım emirleri verdiği anlaşılmakla tarafların akdettikleri sözleşme kapsamında , dosyadaki ses kayıtlarında Davalının / Birleşen dosya davacısının yaptığı istemler konusunda bir miktar bilgisi olmakla birlikte, işlemlerin riskini kaldırabilecek bir yeterlikte bilgi ve tecrübe sahibi olmadığı, ancak VİOP işlemleri yapmada Davalının (birleşen dosya davacısının) kendi iradesinin hiç bulunmadığının söylenmesi mümkün olmadığı, davacının, kâr elde etmek amacıyla, kaybetme riskinin mevcut olduğunun farkında ve bilincinde olarak kâr elde etmek amacıyla işlem yapma iradesini gösterdiği, bu çerçevede yapılan işlemlerde ve oluşan zararda davacının da iradi tasarruflarının etkisinin bulunduğu, davalı işlem yapmama konusunda kesin bir irade göstererek hiç hesap açtırmayabilecek ve Davacı temsilcisinin hiçbir telkinini dikkate almayabilecek iken bu yönde kesin bir irade göstermediği anlaşılmış, davacının davalıyı vadeli işlemler piyasasında belirli bir teminat verilmesi gerekliliği hususunda bilgilendirdiği, bu işlemleri yapabilmesi için de teminatını tamamlaması gerektiği, ancak davalının yapılan çağrılara rağmen teminatını tamamlamadığı anlaşılmakla, asıl davada takibe konu miktarın yerinde olduğu alınan bilirkişi raporu ile sabit görülmüş, İstanbul …İcra Dairesi’nin …5esas sayılı dosyası üzerinde yürütülmekte olan takibe itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan davalının icra takibine yaptığı itiraz neticesinde alacağını tahsilde geciken davacının zarara uğradığı gözetilerek icra inkar tazminatına hükmolunmuştur. Asıl dosya davalısı (Birleşen dosya davacısı) …’nin uğradığı işlem komisyonları ve elde ettiği faizler de dahil 37.745,14 TL işlem zararının yüzde yetmişi için sorumluluğun asıl dosya davacısı…Kıymetler A.Ş.’ne ait olduğu, yüzde otuzu için sorumluluğun asıl dosya davalısı Bülent Göktepeli’ye ait olduğu, asıl davada davacının davalıdan alacaklı bulunduğu kanaat edilmiştir Birleşen davada davacı alacağını ıslah etmiş bulunmakla faizde bu husus dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A- 1) Davacı tarafça açılan ASIL DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul …İcra Dairesi’nin …Esas sayılı icra dosyasına borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebinde belirtilen şartlarla kaldığı yerden aynen devamına,
b) Asıl alacağın %20’si oranında (1.688,76TL) icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 580,85-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 102,70-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 478,15-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 102,70 peşin harç, 295,30-TL tebligat gideri, 2.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.742,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 8.503,27-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B- Davacı tarafça açılan İstanbul 21.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/56 Esas sayılı BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜ ile;
1-17.997,78TL (taleple bağlı kalınarak) tazminatın 10.000TL’sine dava tarihinden, bakiye 7.997,78TL’sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.229,42-TL nispi karar harcından 170,78-TL peşin harç ve 145,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 315,78-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 913,64-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 170,78-TL peşin harç, 145,00-TL ıslah harcı, 220,60-TL tebligat gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.090,78-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekili ile asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/05/2023

Katip
e-imza*

Hakim
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.