Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/731 E. 2021/340 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/731 Esas
KARAR NO : 2021/340
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davaya konu alacak, ekli Alacak Temlik Sözleşmesi uyarınca … Bankası A.Ş. tarafından, … a.ş.’ne devir ve temlik edilmiş, müvekkil bir varlık yönetim Şirketi olduğundan, Bankacılık Kanunu’nun 143/5 maddesi uyarınca 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na göre ödenecek damga vergisinden ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan istisna olduğu hususunun dikkat edilmesi gerektiğini, temlik eden … A.Ş. ile dava dışı …- … arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiş, işbu sözleşme davalı … , dava dışı … ve … … tarafından müteselsil kefil müşterek borçlu sıfatıyla imzalanmış, mezkûr sözleşmeye istinaden asıl borçlu …- … ’ye kredi kullandırılmış, kullandırılan kredi borçlarının vadesinden ödenmemesi üzerine kredi hesabı kat edilmek suretiyle asıl kredi borçlusu …- … ve müşterek kefiller …, … ve … …’a … Noterliği’nin 01/07/2010 tarih … Yevmiye numaralı ihtarnamesiyle borcun ve fer’ilerinin ödenmesi ihtar edilmiş ancak ihtarnamede belirtilen süre içerisinde ödeme yapılmamış, bunun üzerine borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 17.563,74 TL asıl alacak, 23.967,36 TL işlemiş faiz , 1.198,37 -TL İşlemiş Gecikme Faizi BSMV’si olmak üzere toplamda 42.729,47 TL üzerinden 07/04/2017 tarihinde yasal takip işlemlerine başlanılmış, Davalı/borçlu … tarafından 27/04/2017 havale tarihli dilekçe ile borcun tamamına, talep edilen faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edilmiş; ilgili itiraz dilekçesi taraflarına 23/05/2019 tarihinde tebliğ alınmış, davalı borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptaline, …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E sayılı takibinin, takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen oranlarda faiz işletilerek takip talebindeki şartlarla devamına, davalı-borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: … İcra Müdürlüğü 2017/… esas sayılı icra dosyasının UYAP kayıtları, arabuluculuk son tutanağı aslı, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi, … Noterliği’nin 01/07/2010 tarih … Yevmiye numaralı ihtarname sureti, alacak temlik sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf borçlu davalıdan tahsili amacıyla genel krediden kaynaklanan banka alacağına ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı tarafa yapılan usul ve yasaya uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmadığı böylece davayı inkar etmiş sayılmıştır.
… İcra Müdürlüğü 2017/… Esas sayılı icra dosyasında Davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlu aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklı 17.563,74-TL asıl alacak, 23.967,36 TL işlemiş faiz, 1.198,37 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 42.729,47 TL. için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında taraf delilleri toplanmış, davacı tarafça sunulan genel kredi sözleşmesi, kat ihtarnamesi, dosyamız arasına alınmış ve dosya kapsamı itibariyle Bankacı bilirkişiden alınan rapora göre; ” Davacı temlik eden banka ile dava dışı … … arasında 08.06.2009 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davalının kefaleti ile 08.06.2009 tarihinde 30.06.2010 vadeli 15.000 TL tutarında ıskonto kredisi kullandırıldığı, 15.000 TL krediden 4.387 TL ıskonto komisyonu tahsil edildiğinin tespit edildiği, davacı temlik eden bankaca dava dışı borçlu ve davalı kefile 01.07.2020 tarihinde gönderilen ihtarname ile … sayılı aylık taksit ödemeli kredi hesabının muaccel hale geldiği, 30.06.2010 tarihi itibarıyla 16.155 TL’nin (1) gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarname ekinde gönderilen TAKİBE ALINAN BİREYSEL KREDİ EKSTRESİ ’ne göre 08.06.2009 tarihinde kullandırılan 15.000 TL’ne 08.06.2010 tarihine kadar işlemiş faiz ve BMV ile birlikte toplam 16.155 TL olduğu, davacının davalı kefile gönderdiği ihtarın tebliğ edildiğine dair bir tebliğ şerhi olmadığından davalı kefili takiple temerrüde düştüğü, iskonto işlemine esas bir ticari senedin olmadığı gibi 08.06.2009 tarihli GKS ekinde geri ödeme planından da anlaşılacağı üzere davalıya 08.06.2009 tarihinde faizli bakiyesi 15.000 TL olan (08.06.2010 vade tarihinde ödenecek 15.000 TL’den peşin 4.387 TL komisyon düşülerek 10.613 TL hesaben ödenen) kredinin 08.06.2010 tarihinde 1 taksit (15.000 TL) ödemeli PEŞİN FAİZLİ bir kredi olduğu, davacı bankaca 1 taksit ödemeli, komisyonlu (peşin faizli) kredi taksidinin, taksit vadesinde ödenmemesi durumunda, ne sözleşmede ne de ödeme planında kayıtlı bir akdi/temerrüt faiz oranı kaydı olmadığı, davacı bankaca davalıya gönderilen ihtar eki ekstredeki hesaplama incelendiğinde; 15.000,-TL’ne 08.06.2009 ile 08.06.2010 arası dönem için 1 yıllık 1.100,00 TL faiz tahakkuku yapıldığı, 1.100/15.000 TL’den bankaca talep edilen akdi faiz oarnının yıllık % 7,33 olduğu, söz konusu işlemde kullanılan yıllık % 7,33 akdi faiz oranının hesaplamaya esas bankaca talep edilebilir TEK VERİ olduğu, davacının 08.06.2010 taksit vadesinden değil, takip talebindeki gibi 30.06.2010 tarihinden takip tarihine kadar faiz hesap edildiği de dikkate alınarak davacı bankanın davalı kefilden 07.04.2017 takip tarihi itibarıyla 15.000,-TL asıl alacak, 7.552,95 TL işlemiş faiz ve 377,65 TL işlemiş BMV olmak üzere toplam 22.930,60 TL takip alacağı olduğu, tarafımızca tespit edilen 15.000 TL asıl alacağa tahsile kadar yıllık % 7,33 oranında bir faiz işletilmesinin mümkün olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Dava konusu alacağa ilişkin taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin ticari kredi olması ve dava dışı borçlunun ve davalının davacı bankanın ticari müşterisi olması nedeniyle her iki tarafın ticari işiyle ilgili olması nedeniyle dava konusu ihtilafı çözmeye mahkememiz görevlidir.
Toplanan deliller, icra dosyası ve düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında dava dışı borçlu ile banka arasında kredi sözleşmesinin varlığı ve davalı borçlunun bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı hususunda ihtilaf olmayıp, ihtilafın davalının borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı ve davalının müteselsil kefil sıfatıyla takibe konu borçtan sorumlu olup olmadığı hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafından takibe itirazında borca ve faize yönelik itirazda bulunarak borçlu olmadığını ileri sürmüşse de, dava dışı borçlunun asıl borçlu olarak davalının dava konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi ve kefalet ilişkisinin kurulduğu açık olup, takip konusu borcun davalı yönünden Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığı, davalının imzaya yönelik itirazının bulunmadığı, davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan ve hesaplanan kefalet tutarı kapsamında borçtan sorumlu olduğu davacı tarafın dosyaya sunduğu genel kredi sözleşmesi, ihtarname ve yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olmakla davalı tarafın itiraz ettiği miktar yönünden borcunun bulunmadığına ilişkin soyut iddia dışında takip konusu borcun doğmadığına ve itfa edildiğini ilişkin her hangi bir ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı tarafın takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davalıdan bilirkişi tarafından tespit edilen miktar ve faiz oranı yönünden alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun olması ve denetime elverişli bulunması nedeniyle hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü ile davacı tarafın davalıdan takip konusu genel kredi sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesinden dolayı davacı bankanın davalı borçlu hakkında başlattığı icra takibi haklı olup, davanın kısmen kabulü ile davalının Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 15.000,00 TL asıl alacak, 7.552,95 TL işlemiş faiz, 377,65 TL BSMV, olmak üzere toplam 22.930,60 -TL üzerinden takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak tutarına (15.000,00 TL) %7,33 yıllık faiz oranı ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20’si (3.000,00 TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrasında yer alan “taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez.” düzenlemesi gereğince dosyada bulunan arabuluculuk son tutanağın incelemesinde davalı tarafın mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşıldığından yargılama giderlerinin tamamının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
a)Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile,
b)Takibin 15.000,00 TL asıl alacak, 7.552,95 TL işlemiş faiz, 377,65 TL BSMV, olmak üzere toplam 22.930,60 -TL üzerinden takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak tutarına (15.000,00 TL) %7,33 yıllık faiz oranı ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla aynen devamına,
c)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Asıl alacağın %20’si (3.000,00 TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.566,39-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 729,72-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 836,67-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 44,40- TL başvuru ve 729,72-TL peşin olmak üzere toplam 774,12-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 650,00-TL Bilirkişi ücreti ve 170,70-TL posta giderinden ibaret toplam 820,70-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır