Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/723 E. 2020/420 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/723 Esas
KARAR NO : 2020/420
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
Davacının cari hesap alacağı sebebiyle … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Numaralı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını ve takip dosyasından gönderilen 19.07.2019 tarihinde dairede davalı vekiline tebliğ edildiğini, davalı vekilinin aynı gün takibe ve takip konusu borca ve ferilerine itiraz ettiğini, imalatçı olan davacı tarafından davalıya tekstil ürünü satıldığı ticari defter ve kayıtlarla sabit olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2018 yılından bu yana devam ettiğini ve davalı zaman zaman da ödeme yapmadığını, ancak davalı borçlu cari hesaptan kalan takip konusu 46.273,16 TL borcunu müteaddit istemlere rağmen ödemediğini, açıklanan nedenlerle ve diğer her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla İİK’nun 67. Maddesi gereğince davalı borçlu yanın haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile ferileri birlikte takibin aynen devamına ve ayrıca asgari %20 oranında icra inkar tazminatının, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalı borçludan tahsiline karar verilmesini. talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Davalı şirket ve davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu, şuana kadar yapılan tüm ticari ilişki kapsamında davalının tüm borçlarını ödediğini, davalı uzun süredir birlikte ticari ilişki içinde bulunduğu davacının teslim etmediği ürünleri fatura etmesi ve işbu faturaları tebliğ dahi etmeden icra takibine koymasının kötü niyet göstergesi olduğunu, davalıya işbu faturalarda bahsedilen ürünlerin davacı çalışanları tarafından getirildiğini ancak ürünlerde defolar olması nedeniyle teslim alınmadığını, teslim alınmayan defolu ürünlerin davacı tarafından davalıya tekrardan defosuz olarak gönderileceği beyan edildiğini, herhangi bir ürün ve fatura gönderilmediğini, davacı tarafın sevk irsaliyesine bakıldığında ve mahkemeye sunulan faturaların kim tarafından teslim alındığını gösteren belgelerin incelendiğine bu hususun ortaya çıkacağını, davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, arz ve izah olunan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmaı kaydıyla, esasa ilişkin itirazların doğrultusunda davalı tarafından teslim alınmayan ürün ve faturaların bedelinin talep olunamayacağından işbu davanın esastan reddine, haksız ve kötü niyetli olarak ikame olunan huzurdaki dava nedeniyle davacı yanın alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı mahkum edilmesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… İcra Dairesinin 2019/… E. Sayılı dosyası, davacı ve davalı ticari defter kayıtları, fatura ve sevk irsaliyeleri, … ve … Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevapları, arabuluculuk son tutanak aslı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf davalı taraf ile 2018 yılından beri ticari ilişkilerinin devam ettiğini, davalının zaman zaman ödeme yaptığını, davalının takip konusu cari hesaptan kalan 46.273,16 TL borcunu ödemediğini bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davacı taraf ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, faturalarda bahsedilen ürünlerin davacı çalışanları tarafında getirildiğini ancak ürünlerde defo olması nedeniyle teslim alınmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü 2019/… E. Sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 46.273,16 TL fatura alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 19/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının İcra Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu 19/07/2019 tarihli dilekçesi ile yasal 7 günlük süre içinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “davacının 2018-2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının incelenen 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinde davalı yan ile ticari ilişkisinin mevcut olduğu, davacının ticari defterlerine göre; Davacının takibe konu ettiği faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi (15.03.2019) itibariyle davacının davalı yandan 46.273,16 TL, Cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalı tarafından davacı yana düzenlenen 12.03.2019 tarihli … no.lu 3.336,12 TL tutarlı ve 14.03.2019 tarihli … no.lu 6.813,12 TL tutarlı E-arşiv iade faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının 2018-2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının incelenen 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinde davacı yan ile ticari ilişkisinin mevcut olduğu, davalının ticari defterlerine göre; Davalının takip tarihi (15.03.2019) itibariyle davacı yana 5.733,20 TL tutarlı cari hesap bakiye borçlu olduğu, davacı tarafından davalı yana düzenlenen 01.02.2019 tarih 013981 no.lu 30.384,72 TL tutarlı faturanın davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, tarafların takip tarihi (15.03.2019) itibariyle cari hesap fark tutarının (46.273,16 TL – 5.733,20 TL=) 40.539,96 TL olduğu, iş bu farklılığın ise; davacı tarafından davalı yana düzenlenen 01.02.2019 tarih … no.lu 30.384,72 TL tutarlı faturanın davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından ve davalı tarafından davacı yana düzenlenen 12.03.2019 tarihli … no.lu 3.336,12 TL tutarlı ve 14.03.2019 tarihli … no.lu 6.819,12 TL tutarlı E-arşiv iade faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olmadığından kaynaklandığı, davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 2 tutarlı fatura üzerinde yapılan incelemelerde; Davalı yan tarafından davacı adına düzenlenen “İade” fatura tipi e-arşiv faturaların davacı yana tebliğ edildiğini gösterir herhangi bir belgenin dava dosyasında yer almadığı, faturalara konu malların davacı yana teslim edildiğini delalet eden herhangi bir belgeye rastlanılmadığından, davalının faturaları ve faturalara konu malların davacıya teslim ettiğini ispat için yeterli delil niteliğinin bulunmadığı, 6.819,12 TL tutarlı ve 3.336,12 TL TL tutarındaki faturalar aksi ispat edilene kadar hesaplama dışı bırakıldığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağına takip tarihinden (15.03.2019) itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği” şeklinde rapor hazırlanmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesi de “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmünü içermektedir.
İtirazın iptali davası da yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir.
YARGITAY … HUKUK DAİRESİ’ NİN 2016/… ESAS VE 2017/… KARAR SAYILI İÇTİHADINDA DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, davacı tarafından icra takibine konu faturadaki malın davalıya tesliminin usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Tek başına fatura malın teslimine yeterli değildir.
6098 sayılı TBK’nun 207 ve devamı maddelerinde düzenlenen satış sözleşmesinde, satıcının mal teslimini kanıtlaması gerekir.
YARGITAY … HUKUK DAİRESİ’ NİN 2014/… ESAS, 2014/… KARAR SAYILI İÇTİHADINDA DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, fatura içeriği malların teslim edildiğinin ispat külfeti davacıya aittir. Tek başına fatura düzenlenmesi alacağı kanıtlamadığı gibi faturanın tebliğ edilmiş olması da fatura içeriği malların teslimi sonucunu doğurmaz.
Her ne kadar 03/03/2020 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı ile tanık dinletme talebinin kabulüne karar verilmiş ise de davaya konu ürünlerin teslim edilip edilmediği hususunun davanın değeri üzerinden ispatlanacağı anlaşılmakla; davanın değeri tanıkla ispat sınırının üzerinde kaldığından mahkememizin 03/03/2020 tarihli 2 nolu ara kararından rücu edilmesine ve davacı ve davalı vekillerinin tanık dinletme talepleri kabul edilmemiştir. (İstanbul BAM … HD 2017/… Esas 2020/… Karar Sayılı ilamı da bu yöndedir)
Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı tarafından davalıya fatura düzenlendiği, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu faturaları işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, takip tarihi (15.03.2019) itibariyle davacının davalı yandan 46.273,16 TL, Cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalı tarafından davacı yana düzenlenen 12.03.2019 tarihli … no.lu 3.336,12 TL tutarlı ve 14.03.2019 tarihli … no.lu 6.813,12 TL tutarlı E-arşiv iade faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının takip tarihi (15.03.2019) itibariyle ticari defterlerine göre davacı yana 5.733,20 TL tutarlı cari hesap bakiye borçlu olduğu, davacı tarafından davalı yana düzenlenen 01.02.2019 tarih … no.lu 30.384,72 TL tutarlı faturanın davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmakla; davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 01.02.2019 tarih 013981 no.lu 30.384,72 TL tutarlı fatura üzerinde yapılan incelemelerde; Davacı tarafından davalı adına tanzim edilen mübrez faturanın açık fatura (bedeli tahsil edilmemiş) şeklinde usulüne uygun olarak tanzim edildiği, faturaya ait sunulan sevk irsaliyesinde malları teslim alan kısmında isimsiz imzanın olduğu tespit edildiği, taraflar arasında ihtilaf bulunmayan (davalı kayıtlarında yer alan) faturalara ait sevk irsaliyeleri incelendiğinde ise; 23.10.2018 tarihli … no.lu sevk irsaliyesinde malların … … İmzasına teslim edildiği, 05.12.2018 tarihli … no.lu sevk irsaliyesinde malların … … İmzasına teslim edildiği, 24.12.2018 tarihli 091984 no.lu sevk irsaliyesinde malların isimsiz imza karşılığı teslim edildiği, 31.12.2018 tarihli … no.lu sevk irsaliyesinde malların isimsiz imza karşılığı teslim edildiği görülmekle, ihtilaf bulunmayan (davalı kayıtlarında yer alan) faturalara ait sevk irsaliyelerinde de isimsiz imzaların mevcut olduğu ve imzaların incelemesinde imzaların aynı nitelikte olduğu anlaşıldığından davacının 01.02.2019 tarih … no.lu 30.384,72 TL tutarlı faturaya konu malları davalı yana teslim ettiği ve böylece alacaklı olduğu kabul edilmiştir. Davalı tarafından davacı yana düzenlenen 12.03.2019 tarihli … no.lu 3.336,12 TL tutarlı ve 14.03.2019 tarihli … no.lu 6.813,12 TL tutarlı E-arşiv iade faturaları yönünden davacı tarafından düzenlenen faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmesi gerektiği yoksa fatura muhteviyatı davalı tarafça kabul edilmiş sayılacağından süre koşuluna uyulmadığı, takip tarihine yakın zamanda faturaların iade edildiği, ayrıca iade faturalarına konu defolu iddia edilen malların davacı yana teslim edildiğine dair ispata yarar delil ibraz edilemediğinden bu haliyle davacı taraf davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturadan dolayı 46.273,16 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine hükmolunan asıl alacağın %20’si (9.254,63 TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
a)… İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)Alacak likit ve belirli olduğundan alacağın %20’si (9.254,63 TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.160,91-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 558,26-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.602,65-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 6.815,51-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 558,26-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 750,00-TL Bilirkişi ücreti ve 252,90-TL posta giderinden ibaret toplam 1.053,70-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 29/09/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı