Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/722 E. 2020/432 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/722 Esas
KARAR NO : 2020/432

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 04/10/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle;Müvekkili … Temizlikin, davalı… İnşaat’a ekte sunulan faturalarda belirtilen tutarlarla ve aralarındaki cari ve ticari ilişki gereği hizmet sunduğunu, söz konusu fatura bedellerinin 99.162,53 TL’lik kısmını davalıdan tahsil edemediğini, alacağın tahsili amacıyla 14.06.2019 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ödeme emrinin18.06.2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalının 19.06.2019 tarihinde açılan icra takibine itiraz ettiğini beyanla borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan 04/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin usulüne uygun olmadığını, dava dilekçesi içinde, davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge veya evraklar sunulmadığını, müvekkili şirketin dava dilekçesinde ve ödeme emrinde belirtildiği şekilde borcu bulunmadığını, davacı tarafın talep ettiği faiz fahiş olduğunu, icra inkar tazminatı şartları oluşmadığını, davacı tarafın takip dayanağından dolayı alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiği, taraflar arasında davaya konu edilen hukuki bir işlem bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER : İstanbul …İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı icra dosyası, …Vergi Dairesi cevap yazısı, bilirkişi raporu, arabuluculuk tutanağı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine faturadan kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yönelik İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise davacı tarafça açılan davanın haksız ve kötü niyetli oluğunu, davacı tarafa borçlarının bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün…Esas Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine faturadan kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi …tarafından düzenlenen 11/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”Dava dosyası ekinde davacı yan tarafından davalı yan unvanına düzenlenmiş cari alacağa dayanak oluşturan faturaların sunulu olduğu, faturaların “hizmet faturası” niteliğinde olduğu bu nedenle sevk irsaliyesine bağlı olmadıkları, bu anlamda faturalara konu hizmetin davalı yana verilip verilmediği hususunun, fatura, irsaliye ya da benzeri belgeler ile tespitinin mümkün olmadığı,
Dava dosyasında, … Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 31.01.2020 tarihli …… sayılı cevap yazısının sunulu olduğu, anılan yazı ekinde, davalı … A.Ş’ne ait 2017- 2018-2019 yıllarına ait BA formlarının yer aldığı, BA formları incelendiğinde, 2017 yılına ait faturalara ilişkin Kdv hariç 362.939,00 TL, belge sayısı 9 adet, 2018 yılına ait faturalara ilişkin Kdv hariç 293.355,00 TL, belge sayısı 12 adet, 2019 yılına ait faturalara ilişkin Kdv hariç 27.720,00 TL, belge sayısı 3 adet fatura alış bildirimi (BA) yapıldığı, bu anlamda davacı yanın 2017-2018-2019 yıllarında davalı yana keşide ettiği tüm faturaların (30.04.2019 tarihli Kdv dahil 4.743,00 TL bedelli olan hariç) davalı yan kayıtlarında yer aldığı, 2019 yılına ait 30.04.2019 tarihli Kdv dahil 4.743,00 TL bedelli faturanın aylık bazda KDV hariç 5.000,00 TL yi aşmaması nedeni ile BA formlarında yer almadığı, bu anlamda bu faturanın davalı kayıtlarında yer alıp almadığının tespitinin mümkün olmadığı
Tüm inceleme, tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlere binaen;
İncelenen davacı şirkete ait 2017-2017-2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile 2017-2018 yılı kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2019 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdiki için belirlenen yasal sürenin henüz dolmadığı, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu,
Davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 12.06.2019 takip tarihi itibarıyla, davalı yandan 213.580,79 TL alacaklı olduğu görülmekle, davacı yanın takip alacağını 99.162,53 TL üzerinden başlatmış olduğu anlaşıldığından, talebe bağlılık ilkesi gereği davalı yanın alacağının 99.162,53 TL ile sınırlı olacağı,
Davalı yan incelemeye gelmeyip, ticari defterlerini ibraz etmediğinden, davacı yan alacağının davalı defterlerindeki durumu yönünden herhangi bir tespit ve değerlendirme yapılma imkanının bulunmadığı, bu hususta takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
Dava dosyasına sunulu, davalı yana ait 2017-2018-2019 yıllarına ait BA formlarına göre, davacı yanın 2017-2018-2019 yıllarında davalı yana keşide ettiği tüm faturaların (30.04.2019 tarihli Kdv dahil 4.743,00 TL bedelli olan hariç) davalı yan kayıtlarında yer aldığı, 2019 yılına ait 30.04.2019 tarihli Kdv dahil 4.743,00 TL bedelli faturanın aylık bazda KDV hariç 5.000,00 TL yi aşmaması nedeni ile BA formlarında yer almadığı, bu anlamda bu faturanın davalı kayıtlarında yer alıp almadığının tespitinin mümkün olmadığı,”yönünde görüş beyan edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı tarafından dava konusu takibe dayanak faturaların düzenlendiği, davacı tarafın ticari defterlerine takip konusu faturaları işlediği, davacı tarafça cari hesap ve faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı tarafın süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından süresi içinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmakla, yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce taraflara tüm delillerini bildirmesi için taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı şirket tarafından ticari defterleri dosyaya sunulmuş ancak davalı şirket tarafından ticari defterler dosyaya ibraz edilmemiştir.
Kağıthane Vergi Dairesi’nden davalıya ait BA formları celp edilerek belirlenen inceleme gününde davacı tarafça sunulan ticari defterleri, celp edilen davalıya ait BA formları ve dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporunda; Davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 12.06.2019 takip tarihi itibarıyla, davalı yandan 213.580,79 TL alacaklı olduğu görülmekle, davacı yanın takip alacağını 99.162,53 TL üzerinden başlatmış olduğu anlaşıldığından, talebe bağlılık ilkesi gereği davalı yanın alacağının 99.162,53 TL ile sınırlı olacağı, Dava dosyasına sunulu, davalı yana ait 2017-2018-2019 yıllarına ait BA formlarına göre, davacı yanın 2017-2018-2019 yıllarında davalı yana keşide ettiği tüm faturaların (30.04.2019 tarihli Kdv dahil 4.743,00 TL bedelli olan hariç) davalı yan kayıtlarında yer aldığı, 2019 yılına ait 30.04.2019 tarihli Kdv dahil 4.743,00 TL bedelli faturanın aylık bazda KDV hariç 5.000,00 TL yi aşmaması nedeni ile BA formlarında yer almadığı, bu anlamda bu faturanın davalı kayıtlarında yer alıp almadığının tespitinin mümkün olmadığı, şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davalı tarafça rapora karşı sunulan itiraz dilekçesinde; salt davacı taraf defter kayıtlarında alacak görülmesinin tek başına ispata yeterli olmadığı, hizmetin sunulduğuna dair bir delil bulunmadığı, dava konusu borç ödenmiş ve taraflar arasında ticari ilişki sona ermişken cari hesap ilişkisi ispat edilemediğinden raporun hukuka aykırı olduğu, faizin fahiş olduğu ve hangi tarihlere ilişkin faiz işletildiğinin belli olmadığı gerekçeleri ile bilirkişi raporuna itiraz ettiği görülmüş olup, davalı tarafın inceleme günününde ticari defter ve kayıtlarını sunması hususunda yapılan ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını özürsüz olarak sunmaktan kaçındığı, davalıya ait celp edilen BA formlarında davacı tarafın defterlerinde kayıtlı faturaların davalı taraf kayıtlarında da yer aldığının tespit edildiği, ayrıca yapılan takipte takip öncesi döneme ilişkin faiz talebinin de olmadığı görüldüğünden davalı vekilinin rapora karşı itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun, denetime ve kanaat edinmeye elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten takip talebinde belirtilen miktar kadar alacaklı olduğu ve takibin talepte belirtilen miktar üzerinden aynı koşullarda kaldığı yerden devamı gerektiği anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin kaldığı yerden devamına,
b) Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 6.773,80-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.576,16-TL karar harcının borçlu davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı tarafların zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.197,64-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 112,50-TL tebligat-posta gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 863,30-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nispi 13.370,44-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.30/09/2020

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*