Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/71 E. 2020/443 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/71 Esas
KARAR NO : 2020/443
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 01/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 04/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile dava dışı … Sanayi Ticaret A.Ş. arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete kredi kullandırıldığını, anılan sözleşmeyi diğer davalılar …ile …’ın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesabının 25/06/2019 tarihinde kat edilerek borçlulara …. Noterliği’nin 25/06/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ve alacağın kat tarihi itibariyle muaccel hale getirildiğini, borcun ödenmemesi üzerine, …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı icra dosyası ile 1.146.100,47 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazlarının dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu belirterek davalıların takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili tarafından sunulan 30/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın borçlulara usulüne uygun bir şekilde hesap kat ihtarnamesi göndermediğini, gönderilen ihtarnamede davalıların hangi tarihli kredi sözleşmesine ilişkin olarak hangi hesabının kat edildiği ve hangi hesabının ne kadar anapara borcu ne kadar faiz borcu olduğu, kefil sıfatı ile kimlerin hangi sebeple ne kadar sorumluluğu bulunduğu belirsiz kaldığını, ayrıca davacı tarafından usulsüz olarak gönderilen hesap kat ihtarnamelerine itiraz edilmiş olduğundan borç muaccel hale gelmemiş, dolayısıyla temerrüt şartları oluşmadığını, davacı bankanın, borcun dayanağı olan kredi sözleşmesiyle sınırlı kalmaksızın haksız ve kötü niyetli hareket ederek davalıları sorumlu tuttuğunu, müvekkillerin davacı bankaya muaccel olan hiçbir borcu bulunmamakla birlikte usulüne uygun olarak gönderilmeyen ihtarname ile borcun muaccel hale geldiği ve davalıların mütemerrit konuma düştüğünden de bahsedilemeyeceğini, Borçlar Kanunumun 117. Maddesi, “muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. ” şeklinde hüküm tesis ettiğini, bankanın tek taraflı tasarrufu ile hesabı kat etmesi, kredi müşterisine açılan ve kullandırılan kredinin muaccel olması sonucunu doğurur ve kat ihtarının tebliği ile temerrüt oluşacağını, keza borçlunun temerrüdünün oluşabilmesi için hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak tebliği şart oldcuğunu, somut olayda davalı banka, hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini iddia etse de usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş hukuka uygun bir ihtarname bulunmazken müvekkillerinin borçtan sorumlu tutulması ve icra takibinde işlemiş faiz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu,müvekkillerinin taraf olmadıklan bir kredi sözleşmesinden doğan banka alacağından kefil sıfatı ile sorumlu tutulması kabul edilemeyeceğini, genel kredi sözleşmesinin hükümlerine dayanılarak, kefilin sorumluluğunun doğan tüm borçlan kapsayacağının öne sürülmesi hukuka aykırılık teşkil ettiğini, TBK m.20 gereğince genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri olduğunu, aynı kanunun 21. maddesine göre,” Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşullann varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların İçeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır.” şeklinde hüküm tesis etmiş olup, madde metninden de açıkça anlaşılacağı gibi, düzenleyenin karşı tarafın menfaatine ay kın olarak düzenlediği hususları açık ve anlaşılır bir şekilde anlatmalı ve karşı taraf da bunu kabul edilmesi gerektiğini, aksi takdirde hüküm yazılmamış sayılacağını, düzenleme getirerek önceden yazılmış genel işlem şartları kullanan tacirlerin dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğine hükmettiğini, somut olayda taraflarca akdedilen genel kredi sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu anlamında genel işlem koşullarına tabi olup, sözleşme hükümleri münazara edilmeden ve aydınlatılmadan imzalandığı için genel işlem koşullarına aykırı olduğunu, kaldı ki somut durum TBK anlamında genel işlem koşullarıda aykırı olduğu gibi TTK anlamında dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hak İle alacaklarının saklı kalmak kaydıyla haksız davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini,”talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, … Noterliği’nin 25/06/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, kredi sözleşmesi ve ekleri, hesap haraketleri, davacı banka kayıtları, arabulucu tutanağı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 04/09/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı bankanın … (…) Şubesi ile kredi borçlusu … Sanayi Ticaret A Ş. arasında 24.04.2017 tarih 6.500.000 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı,Davalı kefiller … ile … sözleşmeyi 6.500.000.00 TL lık limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, dava dışı asıl borçlu ve kefillerin temerrüt tarihlerinin aynı olduğu,takip tarihi itibarı ile hesaplanan borç tutan davalı kefillerin kefalet limitleri kapsamında kaldığı,dolayısıyla Davacı bankanın davalı kefillerden takıp tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile asıl alacak 999.748,49 TL ile faiz ve BSMV 146.351,98 TL olmak üzere toplam 1.146.100,47 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 999.748.49 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 45.80 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı banka tarafından davalı borçlular aleyhine açılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalılar tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ise davacı tarafça başlatılan icra takibinin ve açılan davanın olduğunu, takibe itirazın haklı olduğunu, davanın reddine karar verilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir.
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile davalı şirket arasında imzalandığı, diğer davalıların genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldığı, kefalet miktarının 6.500.000,00-TL olduğu görülmüştür.
…. Noterliği’nin 25/06/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile genel kredi sözleşmesi hesabının kat edildiği, ihtarnamenin davalı şirkete ve davalı kefile 27/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; Davacı bankanın … (… ) Şubesi ile kredi borçlusu … Sanayi Ticaret A Ş. arasında 24.04.2017 tarih 6.500.000 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, Davalı kefiller … ile … sözleşmeyi 6.500.000.00 TL lık limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, dava dışı asıl borçlu ve kefillerin temerrüt tarihlerinin aynı olduğu,takip tarihi itibarı ile hesaplanan borç tutan davalı kefillerin kefalet limitleri kapsamında kaldığı,dolayısıyla Davacı bankanın davalı kefillerden takıp tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile asıl alacak 999.748,49 TL ile faiz ve BSMV 146.351,98 TL olmak üzere toplam 1.146.100,47 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 999.748.49 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 45.80 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından dava dışı … Sanayi Ticaret A.Ş.’ne kredi kullandırıldığı, davalı şirketin vadesinde borçlarını ödememesi üzerine hesabın kat edildiği ve alacağın tahsili için davalı şirket ve müteselsil kefil olan davalılar hakkında icra takibi yapıldığı, davalı asıl borçlu şirket tarafından kredi borcunun ödenmediği ve diğer davalılar olan müteselsil kefiller tarafından kefalet sözleşmesinin yasal şartları taşıması ve geçerli olması nedeniyle davalı müteselsil kefillerin de borçtan sorumlu oldukları sabit olduğundan düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı şirketten takip talebinde belirtilen miktarlar kadar alacaklı olduğu ve takibin talepte belirtilen miktarlar üzerinden aynı koşullarda kaldığı yerden devamı gerektiği anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın (999.748,49-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında;
a) Borçlu davalılar tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip talebinde belirtilen şartlarda kaldığı yerden devamına,
b) Asıl alacağın (999.748,49-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 78.290,12-TL harçtan mahsubu ile bakiye 62.718,77-TL karar harcının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davalı tarafların zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 15.571,35-TL peşin harç olmak üzere toplam 15.615,75-TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davalı tarafların zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-11 maddesi uyarınca davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 14 adet tebligat-posta gideri 138,30-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL olmak üzere toplam 938,30-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 72.913,52-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/10/2020

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.