Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/694 E. 2020/405 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/694 Esas
KARAR NO : 2020/405

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili tarafından sunulan 03/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile davalı … Ltd. Şti. arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete kredi kullandırıldığını, anılan sözleşmeyi diğer davalı … ile dava dışı … Şti’nin müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, davalı borçlu şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesabının 10/06/2019 tarihinde kat edilerek borçlulara … 6. Noterliği’nin … tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ve alacağın kat tarihi itibariyle muaccel hale getirildiğini, borcun ödenmemesi üzerine, … 21. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile 1.078.315,33-TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazlarının dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu belirterek davalıların takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP: Davalılar vekili tarafından sunulan 05/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı banka tarafından iddia edildiği gibi … 6.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı kat ihtarname iddiasının gerçekçi olmadığı, usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmiş olan herhangi bir ihtarname bulunmadığı ve bu nedenle söz konusu borcun muaccel hale gelmediğini, davacı banka dava dilekçesinde, öncelikle dava şartı olan uzlaşma yoluna gidildiğinden, buradan sonuç alınamaması sebebiyle huzurdaki davayı ikame ettiğini ve bu konudaki tutanak aslını dava dilekçesi eki olarak sunduğunu beyan ve iddia etmiş olsa da usulüne uygun uzlaşma başvurusu bulunmamakla birlikte kendilerine tebliğ edilmiş bir tutanak aslı da bulunmadığı, imzalanan Genel kredi sözleşmesinin davacı banka tarafından hazırlandığı ve müvekkil şirket aleyhine maddeler içerdiği ve genel işlem koşulu mahiyetinde olması sebebiyle geçersiz olduğu, müvekkilinin elinde olmayan sebeplerle mali imkansızlık içine düştüğü, davacı bankanın müvekkil şirketin ve müvekkilin bu zor durumundan yararlandığı, zor durum sebebiyle dayatılan genel kredi sözleşmesinin imzalamak zorunda kaldığı, davacı Bankanın faize faiz yürütülmesi yasağına aykın hareket ettiği, Sözleşmenin I 1.Maddesinin temerrüt başlıklı (b) fıkrasında ; “bankaca uygulanan kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihi itibari ile en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın %30 ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi tatbik edileceği hususunun yer aldığını, sözleşme hükmüne göre borcun vadesinde ödenmeyerek veya hesabın kat edilerek borçlunun temerrüde düşürülmesi halinde hesaplanacak faiz, temerrüt faizi niteliğini aldığından ve Borçlar Kanunu ile 3095 sayılı Kanun hükümlerine göre temerrüt faizine tekrar faiz yürütülmesinin yasaklandığından genel hükümlere aykırılık olduğunu, Bankalara uygulanan en yüksek faiz oranı %36 olup bu orana %30 ilavesi suretiyle bulunacak oranın %46,80 olduğunu, müvekkil şirkete yükletilmek istenen bu faizin hayatın olağan akışı içerisinde ülkemizdeki mevcut ekonomik koşullara göre fahiş olduğu, müvekkil Şirketin davacı bankaya muaceel hale gelmiş herhangi bir borcu bulunmadığı, şirketin davacı yanın iddia etmiş olduğu gibi herhangi bir kusuru bulunmadığı, davacı herhangi bir zarara uğramadığı, davacının alacağının likit olmadığı, likit olmayan bir alacak için tazminat talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı bankanın müvekkil şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığından ve açılan dava haksız ve hukuka aykırı olduğundan davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, … 6. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, kredi sözleşmesi ve ekleri, hesap haraketleri, davacı banka kayıtları, arabulucu tutanağı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
… 21. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin adi takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, icra takibinin derdest olduğu, borçlu davalılar tarafından takibe süresinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 22/06/2020 bilirkişi raporuna göre; Davacı Banka tarafından Davalı … Ltd.Şti.’ne kredi kullandırdığı, taraflar arasında 29.11.2017 tarihinde 250.000,00 TL’lık, 25.05.2018 tarihinde 1.000.000,00 TL’lık Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı, imzalanan Genel Kredi sözleşmesine müteselsil kefil sıfatıyla … ve dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’nin imzalarının alındığı, imzalanan Genel Kredi sözleşmelerinde kefalet tutarının, kefalet tarihinin, müteselsil kefil ibaresinin el yazısı ile yazıldığı ve davalı … tarafindan imzalandığı, 10.7.2019 takip tarihi itibariyli Asıl Alacak tutarının 1.035.231,20 TL olduğu ve Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar % 46,80 yıllık Faiz talep edilebileceği tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı banka tarafından davalı borçlular aleyhine açılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalılar tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ise davacı tarafça başlatılan icra takibi nedeniyle davacı bankanın müvekkil şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığından ve açılan dava haksız ve hukuka aykırı olduğundan davanın reddine karar verilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir.
… 21. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin adi takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, icra takibinin derdest olduğu, borçlu davalılar tarafından takibe süresinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile davalı şirket arasında imzalandığı, diğer davalının genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldığı, kefalet miktarının 250.000,00-TL ve 1.000.000,00-TL olduğu görülmüştür.
… 6. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile genel kredi sözleşmesi hesabının kat edildiği, davalı şirkete çıkarılan ihtarnameni 13/06/2019 tarihinde iade edildiği, diğer davalıya çıkarılan tebligatın 13/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; davacı banka tarafından davalı … Ltd.Şti.’ne kredi kullandırdığı, taraflar arasında 29.11.2017 tarihinde 250.000,00 TL’lık, 25.05.2018 tarihinde 1.000.000,00-TL’lık genel kredi sözleşmesi imzalandığı, imzalanan genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil sıfatıyla … ve dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’nin imzalarının alındığı, imzalanan genel kredi sözleşmelerinde kefalet tutarının, kefalet tarihinin, müteselsil kefil ibaresinin el yazısı ile yazıldığı ve davalı … tarafindan imzalandığı, 10.7.2019 takip tarihi itibariyli asıl alacak tutarının 1.035.231,20-TL olduğu ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 46,80 yıllık faiz talep edilebileceği tespit edilmiştir.
Düzenlenen bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunduğundan davalı tarafın rapora yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından davalı … Ltd. Şti.’ne kredi kullandırıldığı, davalı şirketin vadesinde borçlarını ödememesi üzerine hesabın kat edildiği ve alacağın tahsili için davalı şirket ile müteselsil kefil olan davalılar hakkında icra takibi yapıldığı, davalı asıl borçlu şirket tarafından kredi borcunun ödenmediği, kefalet sözleşmesinin yasal şartları taşıması ve geçerli olması nedeniyle diğer davalılar olan müteselsil kefiller tarafından da borcun ödenmemesi nedeniyle nakdi kredi borcundan sorumlu oldukları sabit olduğundan düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan 1.035.231,20-TL asıl alacak, 42.392,70-TL işlemiş faiz ve faizin BSMV’si, 691,53-TL masraf kadar alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de davacı tarafın takip talebinde işlemiş faiz ve vergisi yönünden daha az talepte bulunması nedeniyle taleple bağlı kalınmak suretiyle davacı bankanın davalılardan 1.035.231,20-TL asıl alacak, 40.374,03-TL işlemiş faiz(taleple bağlı kalınarak), 2.018,67-TL BSMV(taleple bağlı kalınarak), 691,53-TL masraf olmak üzere toplam 1.078.315,43-TL davacı tarafın alacaklı olduğu anlaşılmakla, takipte talep edilen miktarların haklı olması nedeniyle, takibe yönelik borçlu davalılar … ve … Ltd.Şti. tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takipte talebinde belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak yıllık %46,80 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamı gerektiği anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın (1.035.231,30-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı … 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında;
a) Borçlu davalılar … ve … Tic. Ltd.Şti. tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak yıllık %46,80 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına,
b) Asıl alacağın (1.035.231,30-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 73.659,71-TL harçtan mahsubu ile bakiye 60.636,35-TL karar harcının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davalı tarafların zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 13.023,36-TL peşin harç olmak üzere toplam 13.067,76-TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davalı tarafların zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-11 maddesi uyarınca davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 13 adet tebligat-posta gideri 160,40-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL olmak üzere toplam 1.160,40-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 70.541,04-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davalı tarafların zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-11 maddesi uyarınca davalılar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/09/2020

Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.