Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/691 E. 2021/311 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/691 Esas
KARAR NO : 2021/311
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2019
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 03/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan 13.08.2010 tarihli Taşeron Sözleşmesi uyarınca, … … bloktan oluşan … inşaatlarının mekanik tesisat ve montaj (malzeme dahil) işlerini müvekkili şirketin eksiksiz bir biçimde yerine getirdiği halde, davalı yanın, müvekkiline ödemekle yükümlü olduğu ödemeleri yapmadığını, davalı şirket yetkililerinin, müvekkili şirket yetkililerine: ” … Tur. Ul. San. ve Tic. A.Ş. deki alacaklarını alamadıklarından müvekkili şirkete ödeme yapamadıklarını, …’taki alacaklarını alınca müvekkili şirkete ödeme yapacaklarını…” söylediklerini ve bu zamana kadar da müvekkiline ödeme yapmadıklarını, davalı şirket ile … arasında … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… E. sayılı dosyası ile alacak davasının devam ettiğini beyanla müvekkili şirketin mağdur olmaması için, davalı şirket adına kayıtlı gayrimenkuller ve araçlar ile davalı şirketin … ve Tic. A.Ş.’deki alacaklarının üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için dava sonuna kadar ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulmasına, davanın … San. ve Tic. A.Ş.’ne ihbar edilmesine, müvekkili şirketin şimdilik 400.000,00 TL alacağının, alacağın muaccel olduğu tarihten ya da en azından dava tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkiline verilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: 13/08/2010 tarihli taşeron sözleşmesi, … Noterliği’nin 07/12/2011 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, faturalar, Davacı şirketin ticari defter ve kayıtları, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… Esas sayılı dosyası, … kayıtları, … Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, … Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, tanık beyanları, bilirkişi raporu, arabulucu tutanağı, arabulucu sarf kararı.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/… esas sayılı dosyanın incelemesinde; davacı … Tic. San. İnş. Ltd. Şti. tarafından davalı … A.Ş. aleyhine 10.000-TL alacağa ilişkin açılan alacak davasının derdest olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … mahkememizin 15/10/2020 tarihli duruşmasında ; “… lojistikten 2010 yılında …’ın silivrideki … …ları olarak bilinen 8 bloktan oluşan inşaat işinde taşeron olarak mekanik tesisat ve montaj işlerini aldık, bunlar kombi, raydatör, bataryalar, musluk, havalandırmalar, PPRC, PVC, doğalgaz tesisatı işlerini yaptık ve sorunsuz teslim ettik, burdan kaynaklanan yaklaşık 400.000,00-TL civarındaki alacak davalı tarafça ödenmedi, davacı şirket kardeşime aittir, bundan dolayı çok sıkıntı çekti, hatta evlilik yüzüğünü dahi ekonomik durumundan dolayı satmak zorunda kaldı. Malzemeyi de biz almıştık. Biz temin ettik, bahsettiğim alacağın içinde malzeme ve işçilik dahildir , bende bizzat bu işte çalıştım” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … mahkememizin 15/10/2020 tarihli duruşmasında ; “… lojistikten 2010 yılında …’ın … deki … olarak bilinen 8 bloktan oluşan inşaat işinde taşeron olarak mekanik tesisat ve montaj işlerini aldık, bunlar kombi, raydatör, bataryalar, musluk, havalandırmalar, PPRC, PVC, doğalgaz tesisatı işlerini yaptık ve sorunsuz teslim ettik, daire sakinleri halen dairelerinde oturmaktadır, biz işi 2010 sonuna doğru bitirip teslim etmiştik. Ancak davalı şirket …’tan alacağını aldıktan sonra ödeme yapacağını söylemesine rağmen ödeme yapmadı, bu nedenle kardeşime ait olan davacı şirket sıkıntı yaşadı bizde maaşlarımızı alamadık, yaklaşık 400.000,00-TL civarı alacak ödenmedi, buna malzeme bedeli ve işçilik dahildir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 08/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; Taraflar arasında 13.08.2010 tarihinde Taşeron Sözleşmesi İmzalandığı, Taşeron sözleşmesi kapsamında birim fiyat olarak; 1 Blok fiyatının 243.000,00 TL + KDV olarak kararlaştırıldığı, sözleşme tutarının ise anılan birim fiyatlar çerçevesinde kesin hak edişte belirleneceğinin hükme bağlandığı, Davacı şirket defterlerine göre davalı şirketin 31.12.2010 tarihi itibariyle 1.738.274,58-TL borç bakiyesinin bulunduğu, şimdilik kaydıyla 400.000,00 TL’sinin işbu davaya konu edildiği, Alacağa dayanak gösterilen faturaların teslim alan kısmında herhangi bir isim ve imza bulunmadığı, faturaların davalı şirkete tebliğine ilişkin başka herhangi bir belge ve bilginin de mevcut olmadığı, fatura içeriği hak ediş bedelleri İle ilgili, tarafların birbiriyle mutabık olduğuna ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediği tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine faturadan kaynaklanan alacağa ilişkin açılan alacak davasıdır.
Davacı taraf, davalı ile aralarındaki taşeron sözleşmesi kapsamında yapılan işlerin bedellerinin ödenmediğini bu nedenle davalı hakkında başlattıkları icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 24/05/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Dava konusunun, davacının ihbar olunan … tarafından yapılan … inşaatına ilişkin taraflar arasındaki 13/08/2010 tarihli taşeron sözleşmesi kapsamında davacı şirket tarafından yapılan mekanik tesisat ve montaj işlerinin yapımından doğan fatulardan kaynaklı 400.000,00-TL alacağın tahsili amacıyla açılan alacak davasından ibarettir.
Davacı tarafın ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebi hakkında 08/10/2019 tarihli ara karar ile koşulları oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tüm delillerini bildirmesi için taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı şirket tarafından ticari defterleri dosyaya sunulmuş, fatura konusu işlerin yapımı hususunun ispatı açısından davacı tanıkları dinlenmiş ve mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil adresi ve fatura adresi farklı olup, ihbar olunan … tarafından dosyaya sunulan belgeler arasındaki davalının adres beyanına ilişkin bilgilere göre davalı şirketin sicil adresi olan … No: … …/ANKARA adresini tebligat ve yazışma adresi olarak kullandığı, sicil kaydına göre de şirket merkezinin …/ANKARA olduğu, fatura adresinin ise Mardin ili olduğunun anlaşılması üzerine davalı adına yapılan tüm tebligatlar davalının yazışma ve sicil adresi olan …/Ankara adresine yapılmış ve davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi için … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Talimat sayılı dosyasında davalı şirkete ticari defter ve kayıtlarını sunması aksi halde ibraz eden tarafın usulüne uygun tutulan defterlerine göre karar verileceği şerhini içerir davetiyenin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı şirket tarafından ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmediğinden talimat iade edilmiştir.
Dava konusu somut olayda ihbar olunan … tarafından yapılan … inşaatının mekanik tesisat ve montaj işinin davacı şirket tarafından davacı ile davalı şirket arasındaki 13/08/2010 tarihli sözleşme gereğince taşeron olarak üstlenildiği, davacı ile davalı şirketler arasındaki bu ticari ilişki kapsamında davacı tarafından yapılan mekanik tesisat ve montaj (malzeme dahil) işine yönelik dava konusu faturaların düzenlendiği, davalı tarafça davaya cevap verilmeyerek dava reddedilmiş ise de dinlenen davacı tanıklarının beyanları ile fatura konusu işlerin davacı şirket tarafından yerine getirildiği, davacı şirket tarafından davalıya hitaben çekilen ihtara da davalı tarafın cevap vermediği, ayrıca davalının davalı şirketin sicil adresinden bahisle Talimat Mahkemesince davalı şirkete ticari defter ve kayıtlarını sunması aksi halde ibraz eden tarafın usulüne uygun tutulan defterlerine göre karar verileceği şerhini içerir davetiyenin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı şirket tarafından ticari defter ve kayıtlar ibrazından kaçınıldığı, bu haliyle davalı tarafça defter ibrazından kaçınılması nedeniyle HMK 222/3 maddesi kapsamında itibar edilmesi gereken davacı şirketin usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 1.738.274,58-TL alacaklı olduğu, davalı tarafça fatura konusu işlerin yapılmadığı veya borcun ödendiğine dair bir delilin dosyaya sunulmadığı, bu nedenlerle davacının davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki alacağın varlığı yönündeki tespitler mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın dava konusu faturalardan dolayı toplam 1.738.274,58-TL alacağının taleple bağlı kalınarak 400.000,00-TL’sinin dava tarihi olan 03/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine ve davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına dair oy çokluğuyla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; davacı şirketin davalı şirketten olan toplam 1.738.274,58-TL alacağının taleple bağlı kalınarak 400.000,00-TL’sinin dava tarihi olan 03/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 27.324,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 20.493,00-TL karar harcının borçlu davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin haksız çıkan taraf olan davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 6.831,00-TL peşin harç olmak üzere toplam 6.875,40-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 18 adet tebligat-posta gideri 313,34-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL olmak üzere toplam 1.313,34-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nispi 36.450,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğundan gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/04/2021

Başkan …
e-imza*

Üye …
e-imza*

Üye …
(Karşı Oy)

Katip …
e-imza*

MUHALEFET ŞERHİ
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacaklı tarafça davalı borçlu aleyhine başlatılan fatura alacağından kaynaklı alacak davası açılmış ise de; mahkememizce bilirkişi incelemesi yapıldığı, davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, faturaların ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, ancak faturaların davacının defterlerine kayıtlı olmasının alacağın varlığını tek başına ispata yeterli olmadığı, ispat yükünün davacıda olduğu, taraflar arasında düzenlenen 13/08/2010 tarihli taşeron sözleşmesi kapsamında birim fiyat olarak 1 blok kaydının 243.000,00 TL+KDV olarak kararlaştırıldığı, sözleşme tutarının ise anılan birim fiyatlar çerçevesinde kesin hakedişte belirleneceğinin hükme bağlandığı, alacağa dayanak gösterilen faturalarda teslim alan kısmında herhangi bir isim ve imza bulunmadığı, faturaların tebliğine ilişkin evrak bulunmadığı, fatura içeriği hakediş bedelleri ile ilgili tarafların mutabık olduğuna dair belge ibraz edilmediği, dava değeri itibariyle HMK’nın 200 ve devamı maddeleri uyarınca fatura konusu hizmetin verildiğinin yazılı deliller ile ispat etmesi gerektiği, dinlenen davacı tanıklarının beyanları ile fatura konusu hizmetin verildiğinin ispat edilemeyeceği, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı anlaşıldığından, davacıya yemin hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği kanaati ile çoğunluğun davanın kabulü yönündeki kararına katılmıyorum.01/04/2021

Üye …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.