Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/680 E. 2020/509 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/680 Esas
KARAR NO : 2020/509

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
“Davalı Banka Müvekkil şirketin kullandığı krediyi Kahramanmaraş …Noterliğinin 19.01.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesiyle 18.01.2018 tarihi itibariyle 127.235.51 TL üzerinden kat ettiğini, Kat edilen borcun faizi ile birlikte toplam 162.548.20 TL olduğu ve bu bedelin de aylık 6.773.83 TL olarak 26.02.2018 tarihinden 27.01.2020 tarihine kadar 24 eşit taksit halinde ödenmesi hususunda Ticari Kredi Ödeme planı yaptıklarını, müvekkilin ilk taksit 26.02.2018 tarihinden itibaren 15.ci taksidi 28.06.2019 tarihine kadar toplam 104.626.67 TL olarak ödediğini, bu ödemeleri dikkate almayan davalı Banka İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… D.İş dosyası ile ihtarname ile kat ettiği 127.235.51 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı aldığı ve yine ihtarname ile kat edilen bedele yapılan ödemeleri hiçbir şekilde nazara almadan davalı 59.958,46 TL faiz işletilmek suretiyle müvekkiller aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü … esas dosyasında ile 191.460,79 TL üzerinden icra takibi başlattığını, gıda sektöründe faaliyet gösteren müvekkilleri iflasa sürüklendiğini, taşıt araçlarına haciz konulduğunu, açılan icra dosyasında şimdilik 120.000 TL borçlu olmadığının tespiti, araçları üzerindeki haczin kaldırılmasına, davalı Bankanın % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Huzurdaki menfi tespit davasının kısmı olarak açıldığını, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, menfi Tespit davası kısmi olarak açılamayacağından davanın reddi gerektiğini, davanın şimdilik 120.000 TL üzerinden açıldığını, davacıların bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacı borçlular borcu ikrar ettiklerini, sonradan imzalanan ödeme planındaki vadelerine uyulmadığı dava dilekçesinde ikrar edildiğini, alacağımızın varlığının bilirkişi incelemesi ile açıklığa kavuşacağını, talep edilen temerrüt faizi sözleşmeye uygun olduğunu, delil listesinde gösterilen tanık dinletilmesi ve yemin teklifi hususuna muvafakatlarının olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVABA CEVAP :Davacılar vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; “Davalının davanın usulden reddi talebinin hukuki dayanağının olmadığını, müvekkilin yaptığı ödeme ile söz konusu ödemeye rağmen işletilen faiz bilirkişilerce hesaplandıktan sonra varsa eksik harcın ikmal edileceğini, müvekkilin davalı Bankadan kredi çektiği, ödemekte zorlandığı bu nedenle 18.01.2018 tarihinde 127.235,51 TL üzerinde borcu kat edildiğini, daha sonra taraflar faizi ile birlikte toplam 162.548,20 TL borcu aylık 6.773,83 TL üzerinden 26.02.2018/27.01.2020 tarihleri arasında 24 eşit taksit ödemeli Ticari Kredi Ödeme Planı kabul edildiği, müvekkilin 26.02.2018-28.06.2019 tarihleri arası 104.626,67 TL 15 taksit ödediğini, müvekkilin ödemesini dikkate almayan davalı Banka İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinde 127.235,51 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı aldığını, yine ihtarname ile kat edilen bedele yapılan ödemeler nazara alınmadan davalı 59.958.46 TL faiz işletmek suretiyle müvekkiller hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünde toplam 191.460,79 TL üzerinden icra takibine geçildiği, müvekkilin yararının bulunduğunu, davalının borçluların borcu ikrar ettiği şeklindeki iddiasının tamamen hayal ürünü olduğunu, müvekkilin icra takibine konu 191.460,79 TL tutar üzerinden dava tarihi itibariyle davalıya asgari 120.000 TL yönünden borçlu olmadığı, bilirkişiler tarafından yapılacak hesaplama ile net şekilde belirleneceğini, davalının kusurlu ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilin doğmuş ve doğması muhtemel maddi ve manevi zararları mevcut olduğunu, davalının % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi ile davalının kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
İKİNCİ CEVAP: Davalı vekilinin ikinci cevap dilekçesinde özetle; Kısmı olarak menfi tespit davası açılacağını, huzurdaki davanın kısmı olarak açıldığını ve usulden reddinin gerektiğini, dosyaya sunulan yargıtay yerleşik içtihatlarına bakıldığında menfi tespit davasının kısmi şekilde açılmayacağının görüldüğünü, sonradan imzalanan ödeme planındaki vadelere uyulmadığı, dava dilekçesinde ikrar edildiğini, hal böyleyken imzalanan ödeme planındaki vadelere uyulmaması sebebiyle ödeme palanı geçersiz hale geldiğini borcun tamamının muaccel olduğun, davacının bu davayı ikame etmekte hukuki menfaatinin bulunmadığını, alacaklarının varlığının bilirkişi inceleme ile açıklığa kavuşacağını, ileri sürerek davanın reddi ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası, İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası, genel kredi sözleşmesi, ihtarname, ödeme dekontları, bilirkişi raporu, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davalı banka tarafından davacılar aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında 120.00,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacılar vekili dilekçelerinde özetle, davalı banka tarafından kat ihtarnamesi gönderildiğini, kat işleminden sonra borcun 24 eşit taksit halinde ödenmesi hususunda anlaşıldığını ve ticari kredi ödeme planı yapıldığını, borcun 15 taksidinin ödendiğini ancak toplam 104.626,67 TL ödemenin nazara alınmadığını, kat edilen miktar yönünden ihtiyati haciz kararı alındığını, 191.460,79 TL üzerinden icra takibi yapıldığını, şimdilik 120.000,00 TL yönünden borçlu bulunmadığının tespiti ile davalı bankanın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçelerinde özetle; menfi tespit davasının kısmi olarak açılamayacağını, usulden reddinin gerektiğini, icra takibinin itirazla durdurduğunu, ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, bu nedenle davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, ödeme planındaki vadelere uyulmaması sebebiyle ödeme planının geçersiz hale geldiğini ve borcun tamamının muaccel olduğunu, talep edilen temerrüt faizinin sözleşmeye uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasında Davalı alacaklı banka tarafından davalılar borçlular aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklı 127.235,51-TL asıl alacak, 59.958,46 TL işlemiş faiz, 2.997,92 TL %5 BSMV toplamı, 539,00 TL ihtar protesto, 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 123,90 TL ihtiyati haciz karar harcı olmak üzere toplam 191.460,79 TL. İçin ilamsız icra takibi başlatıldığı, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı alındığı, davacılar tarafından icra takibine, borca ve ferilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce itiraz üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı ek kararı ile ihtiyati hacizlerin kaldırıldığı, dosyada davacı borçlular aleyhine konulan hacizlerin kaldırıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.iş sayılı dosyasının UYAP üzerinden gönderildiği, dosyanın incelemesinde davacı borçlular aleyhine 127.235,51 TL alacak üzerinden %15 teminat ile ihtiyati haciz kararı verildiği, ihtiyati haciz kararına itiraz edilmesi üzerine 09/10/2019 tarihli ek karar ile ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında taraf delilleri toplanmış, dosya kapsamı itibariyle Bankacı bilirkişiden alınan rapora göre; “14/04/2017 tarihinde davalı banka Ümraniye şubesince 200.000,00 TL tutarlı düzenlenen sözleşmeyi davacı asıl borçlu…Ltd Şti’nin borçlu sıfatıyla, davacı kefiller … ile …’nun müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı banka tarafından Kahramanmaraş … Noterliğinden 19/01/2018 tarihli …yevmiye sayılı kat ihtarnamesi gönderildiği, davacıların tebliğ edilen ihtarnameye göre 26/01/2018 tarihinde temerrüde düştükleri, davacılar ile davalı banka arasında varılan mutabakatla borcun yeniden yapılandırıldığı ve borçluların kat tarihinde 127.235, 51 TL olan borç tutarını kabul ettikleri, davalı banka tarafından 26/01/2018 tarihinde 128.500,00 TL ana para üzerinden yıllık %22.20 faiz oranına göre 6.772,83 TL aylık eşit taksitli 24 ay vadeli kredi açılmasının kabul edildiği, davacı şirkete açılan kredide 26/02/2018-28/06/2019 tarihleri arasında toplam 104.626,67 TL ödeme yapıldığı, taksitler ödendikten sonra kalan ana paranın 55.331,20 TL olduğu, davacı şirketin yaptığı 104.676,67 TL ödeme dikkate alınarak ve faizlendirme işlemi de yapılmak suretiyle takip tarihine göre yapılan hesaplamada davacı şirketin borcunun 69.640,74 TL olarak hesaplandığı, bu şekilde davalı bankanın takipte 121.820,05 TL fazla talepte bulunduğu, davacı şirketin dava tarihinden sonra 24/10/2019 tarihinde toplam 57.921,53 TL ödeme yaptığı, davacı şirketin davalı bankaya 14.936,61 TL asıl alacak, 1.165,73 TL işlemiş faiz ve 58,29 TL gider vergisi olmak üzere toplam 16.160,63 TL borcunun bulunduğu, bu asıl alacağa %24.00 ve değişen oranlarda TCMB tarafından tespit edilen kredili mevduat faiz oranları üzerinden faiz ve faizin % 5 gider vergisi yürütebileceği, davacıların %20’den aşağı olmamak üzere tazminat talebinin Mahkemenin takdirinde olduğu ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davalı taraf her ne kadar menfi tespit davasının kısmi olarak açılamayacağı yönünde itirazda bulunmuşlarsa da takip tarihinden önce yapılan ödemeler dikkate alınarak davacıların menfi tespit davasını kısmi olarak açmasında hukuki yararı mevcut olduğundan itirazların reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller, icra dosyası, genel kredi sözleşmesi, ihtarname, ödeme planı, yapılan ödemeler ve düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde;14/04/2017 tarihinde davalı banka Ümraniye şubesince 200.000,00 TL tutarlı düzenlenen sözleşmeyi davacı asıl borçlu … Tic Ltd Şti’nin borçlu sıfatıyla, davacı kefiller … ile …’nun müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kat ihtarnamesinin tebliğinden sonra borcun yeniden yapılandırıldığı ve 104.626,67 TL ödemenin davacı borçlular tarafından takip tarihinden önce yapıldığı, düzenlenen bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların dosya kapsamına ve denetime elverişli olduğu, davacı borçluların davalı bankaya takip tarihi itibariyle 121.820,05 TL borçlu olmadığı anlaşılmakla; taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine konu borçtan dolayı dava değeri olan 120.000,00 TL üzerinden İİK 72. Maddesi uyarınca davacıların borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafından yapılan icra takibinden önce davacı tarafından davalıya 104.626,67 TL ödeme yapıldığı, buna rağmen bu miktar icra takibinde düşülmeksizin takibe geçilmesinde davalı kötüniyetli olduğundan 104.626,67 TL’nin %20’si olan 20.925,33 TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın KABULÜ ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine konu borçtan dolayı dava değeri olan 120.000,00 TL üzerinden İİK 72. Maddesi uyarınca BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davalının kötüniyetli talepte bulunduğu 104.626,67 TL’nin %20’si olan 20.925,33 TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 8.197,20-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 2.049,30-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 6.147,90-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacılar vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 15.350,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
5-)Davacılar tarafından yatırılan 2.049,30-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-)Davacılar tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 750-TL Bilirkişi ücreti ve 84,50-TL posta giderinden ibaret toplam 885,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Davacılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı