Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/676 E. 2021/124 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/676 Esas
KARAR NO : 2021/124
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/10/2019
KARAR TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı tarafın akdetmiş bulunduğu ücret bordrosu hazırlama sözleşmenin 2.2. maddesi ve ek protokol geteği 2018 yılı Ocak- Aralık aylarına ilişkin olarak aylık SGK e-bildirgelerinin hazırlanması ve SGK web sitesine girilmesi davalının görevleri arasında bulunduğunu, yine taraflar arasındaki sözleşmenin 3,10 maddesi gereğince eksik veri bildirimi, hatalar, kusurlardan dolayı gelebilecek her türlü hukuksal yaptırımları cezaları hangi firma sebebiyet verdiyse üstlenecek ve ödeyerek her türlü takip ve çözümlenmesinde gerçekleştirilecek denildiğini, ancak 2018 yılı aralık ayına ilişkin aylık hizmet bildirgelerinin davalı tarafından verilmemiş olması sebebiyle, bu durumun müvekkil şirketçe geç farkedilmesi sonucu geç verilmiş olmasından dolayı 4.200,00 TL, idari para cezası ile bildirimin geç verilmesinden dolayı 5510 sayılı yasada belirtilen %5’lik indirimden faydalanılamamış olması sebebiyle 11.544,57-TL olmak üzere; müvekkil şirket toplam 15.844,57 TL zarara uğradığını, müvekkil şirketin uğramış olduğu bu zararları gidermesi için davalı tarafa … Noterliğinin 27 Şubat 2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı keşide edilmiş ihtarın sonuçsuz kalması izerine arabuluculuk yoluna başvurulmuş ancak davalı taraf arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşmaya varılamamış, tüm bu nedenlerle davalı şirketin sözleşmesel yükümlülüklerim yerine getirmemesi sebebiyle, fazlaya İlişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkil şirketin uğramış olduğu toplam 15.844,57-TL’lik zararın tahsili için iş bu davayı açma zorunluğu doğduğunu, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının aksine müvekkil şirket, davacı ile arasındaki sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmiş olup sgk şifreleri davacı tarafından değiştirilmiş ve müvekkil şirkete yeni şifre bilgisi verilmediğini, davacı taraf, sözleşmenin bir parçası olarak şirkete ait SGK şifrelerini müvekkil şirkete temin etmekte olup buna karşılık müvekkil şirket tarafından bordro işlemi ve raporlama yapıldığını, ancak davacı tarafından 2018 Aralık ayında SGK şifreleri değiştirilmiş olup müvekkil şirket ile paylaşılmamış, bununla ilgili olarak müvekkil şirket tarafından davacıya ulaşılmak istenmişse de şifrelere ilişkin herhangi bir geri dönüş alınamamış, diğer taraftan, müvekkil şirketi temsilen … , 02/01/2019 tarihinde dava dışı …’un İnsan Kaynakları Şefi …’e “….Sadece eğer ki SGK bildirgelerini biz verecek isek çıkışlı olarak mı verelim diye sizden teyit almak istiyorum. ….SGK şifreleri ile ilgili sizden ayrıca bilgi bekliyor olacağım.” şeklindeki mail aracılığıyla SGK şifrelerine ulaşmayı amaçlamışsa da … tarafından verilen “Devir teslim sırasında olduğumuz için şu an şifreler bizde de yok ve paylaşmak istemediler.” şeklinde cevap alındığını, bunun akabinde 08/01/2019 tarihinde müvekkil şirket tarafından SGK şifrelerine ilişkin bir gelişme olup olmadığı sorulmuş, buna karşılık aynı tarihte dava dışı … yetkilisi … tarafından gönderilen cevapta “… için SGK sizin tarafınızdan yapılmayacak….Otel tarafı hallediyor olacak” şeklinde belirtildiği gibi uyuşmazlık konusu dönem için SGK e-bildirgelerinin müvekkil şirket tarafından gerçekleştirilmeyeceği bilgisi müvekkil şirkete verildiğini, davacının kendi davranışı nedeniyle SGK bildirgelerinin websitesine yüklenmemiş olmasına karşılık davacı tarafından SGK bildirgelerinin verilmemesi nedeniyle uğranılan 15.844,57 TL’lik zarardan müvekkilin sorumlu olduğu iddia edilerek müvekkil şirket adına 16/02/2019 tarihli, … numaralı ve 15.844,57 TL bedelli fatura düzenlenmiş ve müvekkil şirketten işbu zararın tahsili talep edilmiş, mezkur fatura içeriği ve davacının iddiası hukuka ve usule tamamen aykırı olup müvekkil şirket tarafından işbu fatura … Noterliği’nin 07/03/2019 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edilmiş, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin SGK bildirgelerinin yapılmaması ve bununla beraber SGK websitesine yüklenmemiş olması nedeniyle kesilen idari para cezasının muhatabı davacı şirket olup müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı gibi davacı ile arasında idari para cezası hakkında herhangi bir rücu ilişkisinden de söz edilemez. Bu nedenle huzurdaki davaya konu edilen idari para cezası ve bu para cezasına neden olan fiil hakkında müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı için işbu davanın reddi gerektiğini, kesinlikle ve kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, taraflarınca edinilen bilgiye göre davacı şirket huzurdaki davaya konu ettiği idari para cezası nedeniyle ödemek zorunda kaldığı meblağı bir de dava dışı … nezdinde bir dönem çalışması olan …’den tahsil etmek amacıyla aynı şekilde ona karşı da rücuen tazminat davası ikame etmiş, mezkur davaya ilişkin mahkeme ve dosya bilgisi taraflarınca bilahare sunulacağını, davacının tek amacı maddi menfaat elde etmek olup müvekkil şirkete ve …’a SGK şifresini vermemesi şeklindeki akde aykırı davranışı neticesinde yapılmayan SGK bildirgeleri nedeniyle ödemek zorunda kaldığı idari para cezasını aynı anda müvekkil şirketten ve dava dışı …’den tahsil etmeye çalıştığını, davacının bu davranışı açıkça kötü niyetli olup kendi sorumluluğunda olan para cezası nedeniyle zarara uğradığını iddia ederek ya tutarsa mantığı ile iki farklı kişi aleyhine aynı talep konusu ile dava açmış, bu haliyle tahkikat aşamasında olan mezkur davanın huzurdaki dava için bekletici mesele yapılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Mahkememizin 23/06/2020 celse tarihli duruşmasında DAVALI TANIĞI …’ın beyanında ; “Ben avukat olarak görev yapıyorum, ben 2012 yılında 31/12/2018 tarihinde kadar, … A.ş’nin hukuki danışmanlığını yaptım, şuan kağıt üzerinde vekaletim var, ancak kullanmıyorum, hukuki ilişkimiz 31/12/2018 tarihinde sonlanmıştır, … A.ş. İle … Otel arasında Otel Yönetim ilişkisi vardır, … A.ş. Yatırımcı konumdadır, … Otelleri ise Uluslararası işletmesi konumundadır, Otel işletmeciliğinde yatırımcı ve otel işletmeciliği bulunmaktadır, …’a bir vekaletname vermiştir, bu vekaletname gereği … kendi politikasini uygulamaktadır, tüm çalışanlar …’in bordrosundadır ancak genel müdürü ve kritik pozisyondaki kişileri … seçmektedir, … satış, oda fiyatları konusunda kendi politikasını uygulamakdar, benim ilişkim de de hukuki sorun olduğunda …’e benimle çalışacağını söylemiştir, ve yapılan sözleşme de … ve ben vardım, Ancak … Otelleriyle muhattap oldum, 2018 Ağustos, Eylül ayında … ile … otel aralarındaki sözleşmeyi sonlandırmaya karar verdiler, 05/01/2019 tarihinde sonlandı, 06/01/2019 tarihinde artık … otel yoktur, … her konuda kararı kendisi veriyordu, tüm sözleşmeler bildiğim kadarıyla 31/12/2018 tarihinde sonlanmıştır, benim sözleşme de bu tarihte sonlandı, ben de bu aralık ayının başından itibaren … avukatlarına davaları devrettim, davalı ….. İse …’un tedarikçilerindendir, … belli tedarikçiler ile çalışmaktadır, bu Türkiye’nin neresinde olursa aynıdır, bildiğim kadarıyla 31/12/2018 tarihinde … sgk şifrelerini değiştirdi, Almerden sgk şifrelerinin verilmesi talep edildi, tüm bodroları ….. hazırlamıştı, ancak bodroların sistemden girilmesi için sgk şifresi gerekliydi, ancak … şifreleri vermeye yanaşmamıştır, daha sonrada unutulduğu için bu şekilde ceza bedeli çıktığını biliyorum, … şifreleri ….. ‘dan istemiştir, daha sonra aynı konuya ilişkin olarak kendi çalışanı … İş Mahkemesinde dava açmıştır, aynı bedelin tahsiline yönelik olarak dava açılmıştır” diyerek beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 23/06/2020 celse tarihli duruşmasında DAVALI TANIĞI …’ın beyanında ; “Ben 02/10/2017- 05/01/2019 tarihleri arasında …’a bağlı davacı … A.ş’ de genel müdür olarak çalıştım, … uluslararası bir otel işletimcisidir, … ile aralarında bir anlaşma yapılmıştır, bu anlaşmaya göre …’i yönetim olarak işletmektedir ve bunun karşılığında da bir bedel almaktadır, … ile … arasındaki anlaşmak 05/01/2019 tarihinde sonlanmıştır, Hiltonun uluslararası standartları vardır ve belirli şirketlerle çalışır, bordralamada … ile Çalışmaktadır, çalışanların maaş, sgk. Bordrolama işlemlerini … yapmaktadır, aralarındaki anlaşmanın sonlanmasıyla ben de istifa ettim ve iş ilişkim sona erdi, ben bordroda Almerin çalışanıydım ancak beni orda genel müdür olarak … otel belirlemiştir, 31/12/2018 tarihinde … yetkilileri(insan kaynakları) otele gelip sgk şifrelerini istediler, … otelde sgk şifrelerini verdi, yönetim …’e geçince bordralama işlemini kendileri yapmak istedi, duyduğum kadarıyla daha sonrasında … Otelden yeni sgk şifresini istedi, … da durumu …’e iletti, ancak …’den bir dönüş olmadığını biliyorum” diyerek beyanda bulunmuştur.
DELİLLER: Taraflar arasında düzenlenen 15/02/2013 tarihli sözleşme ve ek protokol, … Noterliğinin 27 Şubat 2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … Noterliğinin 07/03/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, mail yazışmaları, 20/02/2019 tarihli … numaralı 15.844,57 TL bedelli fatura, … Güvenlik Merkezinin 24/01/2020 tarihli müzekkere cevabı, … A.Ş’nin 13/11/2020 tarihli müzekkere cevabı, ticaret sicil kayıtları, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacının 2018 yılı Aralık ayına ilişkin SGK hizmet bildirgesinin verilmemesi nedeniyle hakkında kesilen ve ödediği 15.844,57 TL’nin davalıdan rücuen tahsili koşullarının oluşup oluşmadığı ve davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı uyuşmazlık noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen 15/02/2013 tarihli sözleşme ve ek protokol gereğince davalının aylık SGK e-bildirgelerinin hazırlanması ve SGK web sitesine girilmesi yükümlüğünün bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça 2018 yılı Aralık ayı SGK e-bildirgelerinin verilmemesi nedeniyle 4.200 TL idari para cezası ve bildirimin geç verilmesinden dolayı 5510 Sayılı Yasa’da belirtilen % 5 indirimden faydalanamaması nedeniyle 11.544,57 TL olmak üzere 15.844,57 TL ödediği ve davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle rücuen tahsili için tazminat davası açtığı anlaşılmıştır.
Davalının cevap dilekçesinde davacı tarafça SGK şifrelerinin değiştirilmesi ve yeni şifrelerin verilmemesi nedeniyle bildirgenin hazırlanamadığını bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafça düzenlenen faturanın iade edildiğini, SGK şifrelerinin değiştirildiğine ilişkin mail yazışmalarının bulunduğunu, dava dışı … çalışanlarından …’e karşı da dava konusu edilen zararın tahsili istemiyle … İş Mahkemesinin 2019/… E. Sayılı dosyasında dava açıldığını, sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İş Mahkemesinin 2019/… E. Sayılı dosyasının UYAP üzerinden gönderildiği, dosyanın incelemesinde dava konusu SGK bildirgelerinin geç verilmesinden dolayı davacı şirketin uğradığı 15.844,57 TL’nin davalı …’den rücuen tahsili talepli olduğu anlaşılmaktadır.
… Sosyal Güvenlik Merkezinin 24/01/2020 tarihli müzekkere cevabında … A.Ş’nin SGK sistem giriş şifresini 31/12/2018 tarihinde … A.Ş çalışanlarından … tarafından değiştirildiği bildirilmiştir.
Davalı tarafça sunulan mail yazışmalarında 03/01/2019 tarihinde davalı çalışanı … ‘nın dosyaya gelen SGK kayıtlarına göre 2019 Şubat ayına kadar davacı çalışanı olarak gözüken … ile yapılan mail yazışmasında … ‘nın SGK şifreleri ile ilgili bilgi istediği, …’ün “devir teslim sırasında olduğumuz için şu an şifreler bizde de yok ve paylaşmak istemediler. Yeni bir gelişme olursa size bilgi vereceğim.” şeklinde yazışmaların yapıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının 2018 yılı Aralık ayına ilişkin SGK hizmet bildirgesinin verilmemesi nedeniyle hakkında kesilen ve ödediği 15.844,57 TL’nin davalıdan rücuen tahsiline yönelik dava açılmışsa da dosyaya sunulan mail yazışmaları, dinlenen davalı tanıkları ve celbedilen SGK kayıtlarından davacı … ve Turizm A.Ş’nin SGK sistem giriş şifresini 31/12/2018 tarihinde … ve Turizm A.Ş çalışanlarından … tarafından değiştirildiği ve değiştirilen şifrenin davalı şirkete verilmediği, bu nedenle SGK hizmet bildirgelerinin sisteme girilemediği anlaşıldığı, davacı şirket ile … arasında yönetim anlaşmasının bulunduğu ve bu yönetim anlaşmasının 06/01/2019 tarihine kadar sürdüğü, bu tarihten sonra yönetimin davacı şirkete geçtiğinin ve değiştirilen şifrenin davalı şirkete verilmediği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin gereği olarak davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için davacı şirketin gerekli donanım ve yazılımı sağlaması gerektiği sisteme giriş için şifrelerin verilmesi gerektiği anlaşıldığından davalının söz konusu zararın meydana gelmesinde kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 270,59-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 211,29-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. Madde gereğince hesap olunan 4.080,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı