Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/67 E. 2020/556 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/67 Esas
KARAR NO : 2020/556

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 04/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket tesislerine verilen hasar bilgileri; 23/07/2018 tarihinde … adresinde … Genel Müdürlüğü ile yüklenici firması … A.Ş. ve … Ticaret A.Ş. tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkil şirkete ait tesislere hasar verildiğini, davacı şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara olan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 2.927,92-TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalılar tarafından hasar bedellerinin ödenmediğini, borçlular aleyhine 2.973,92 -TL hasar bedeli 98,99 -TL İşlemiş faizi olmak üzere toplam 3.072,91-TL’nin tahsili amacıyla … 3. icra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, davalıların ödeme emrine itiraz ederek takibi durduğunu beyanla icra dosyasına yapılan asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere üst hatten icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar … A.Ş. ve …Ticaret A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı alacak iddialarını müvekkil şirkete yöneltemeyeceğini, müvekkil şirketlerin davacıyı zarara uğratan bir eyleminin olmadığını, hasar tutarının müvekkil şirketlere yöneltilmesi açısından tek taraflı hareket edildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
CEVAP :
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olan hasarlarla ilgili … tarafında bahsi geçen yer ve tarihte çalışma yapılmadığının anlaşıldığını, dava dilekçesinde davalı idare yüklenicisi tarafından zarar verildiği iddiasının yersiz ve dayanaktan yoksun olduğunu, kadı ki müteahhit firmanın müvekkil idareye ait olduğu var sayılsa bile zarau kabul etmemekle birlikte müvekkil idare ile yüklenici firma arasında bağımlılık ilişkisi bulunmadığından müvekkil İdarenin hasardan sorumlu tutulamayacağı yönünde Yargıtay içtihatlarının olduğunu, müvekkil idaret ile müteahit firmalar arasında eser sözleşmesi yapıldığını, işin başından sonuna kadar müteahhit firma kendi hesabına ve müvekkil idareden bağımsız olarak sözleşme konusu işi yapmaya üstlendiğini, iş sırasında verilen zarardan müvekkil idarenin sorumlu tutulamayacağını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER : … müzekkere cevabı, … Altyapı Koordinasyon Başkanlığı müzekkere cevabı, … 3. İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, haksız fiilden kaynaklanan zarar nedeniyle başlatılan icra takibine davalı borçlu taraflarca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, uyuşmazlığın hizmet kusurundan kaynaklanması nedeniyle idari yargının görevli olduğunu, meydana gelen zarardan davalı yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, uyuşmazlığa konu adreste diğer davalı tarafından çalışma yapıldığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tic.A.Ş ve … Tic.A.Ş, icra ve inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, husumet itirazında bulunduğunu, davaya konu kaza tarihinde Pusula İnşaat tarafından çalışmaların yapıldığnı, talep edilen miktarın fahiş bir tutar olduğunu, davacı tarafından kazaya konu kabloların hiçbir uyaran madde olmadan kusurlu döşendiğini, davalı şirketlerin kusurunun bulunmadığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalı …’nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı Kanun’da bu kurumun Genel Kurul, Yönetim Kurulu ve Genel Müdürlük ile yönetileceği, denetçileri vasıtasıyla denetim yapılacağı, yıllık faaliyet ve yatırımlarının bilançolarda belirlenip, genel kurulun onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülüne göre düzenleneceği açıklandığına göre, bu kuruluşun özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da, 2560 sayılı Kanuna tabi olan İSKİ’nin gördüğü hizmet kamu hizmeti ise de, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle 6762 sayılı TTK.’nin l8/l. maddesi anlamında tacir sayılacağını ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan (TTK.’nun 3. maddesi) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girdiğini belirtmiş, YHGK.nun 2l.09.l983 gün ve Esas l980/ll -272l Karar, l983/823 ve YHGK.nun 29.ll.l995 gün Esas l995/ll-647 Karar l995/l043, 03.10.2007 gün ve 2007/4-597 Esas-2007/694 Karar sayılı kararlarında da aynı görüşü benimsemiştir. Bu nedenlerle somut olayda idari yargının görevli olmadığı, davacı tarafın ve davalı … tacir olması kapsamında mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
… 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı şirket tarafından borçlu davalılar aleyhine 23/07/2018 tarihinde meydana gelen hasara dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı taraflarca itiraz edildiği, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; 23/07/2018 tarihinde davalılar tarafından yapıldığı belirtilen kazı çalışması sırasında davacı şirkete ait tesislere zarar verilip verilmediği, davacının hasar bedelinin tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafların itirazının iptaline karar verilip verilemeyeceği hususunda toplandığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 06/08/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
…’ye yazılan müzekkereye verilen cevapta … adresinde 23/07/2018 tarihinde … ve … tarafından parsel bağlantısının yenilendiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 26/02/2020 tarihli ara kararı gereği dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş,
Bilirkişi …tarafından düzenlenen 15/06/2020 tarihli raporunda özetle;
“… koordinesinde … A.Ş. ve … Ticaret A.Ş. tarafından yürütülmekte olan İş kapsamında … adresinde 23/07/2018 tarihinde … .A.Ş.’nin; AG yeraltı kablosu hasara uğratılması akabinde …A.Ş. yetkililerince 19/09/2018 tarihinde hasar tespit tutanağı ve akabinde Kullanılan Malzeme ve işçilikle ilgili olarak Hasar ve Giderilme Detayı düzenlendiği, hasar nedeniyle davacı şirketin 2.973,92 TL (KDV Dahil) maddi zaran meydana geldiği, ödenen tutarın makul tutarlar içinde ve … birim fiyatlarına uygun olduğu, Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon merkezleri Yönetmeliği’ 4. maddesinde tanımlandığı gibi alt yapı çalışması müsaadesi alınmadan, çalışmaya başlamadan önce alt yapı araştırması yapılmadan, alt yapı çalışma müsaadesi alınmış olsa bile ….A.Ş.’ne uyan yapılmadan ve gözcü talep edilmeden kazıya başlanılmış olması sebebiyle kabloya zarar verildiğinin görüldüğü, şayet ….A.Ş.’den gözcü talep edilmiş olunsaydı …A.Ş, bölgede Kablo ve alt yapı tesisinin olduğuna dair ikazda bulunacak, çalışma yapanın daha dikkatli olması sağlanacaktı, bu nedenle hasarın … A.Ş. ve … A.Ş.’nin kusurundan kaynaklandığı, Yargıtay 3. Hukuk dairesinin E.2007/16515 ve K.2007/17740 sayılı 22/1172007 tariMi içtihatı gereği davalıların hasardan müştereken ve müteselsilen tutulmaları gerektiği, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği madde S8/6-11-13 ‘e göre kablo kanatmm derinliğinin 80 cm. olması, dtp genişliğinin 40 an. olması, ağız genişliğinin 60 cm. olması gerektiği kanaatine varıldığı, Hasar keşif özetinde, 2.973,92 TL şirket zaranmtı olduğu, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2010/1940E, 2010/4477 K. Sayı ve 01.10.2009 Tarihli ilamı gereği hasar Davacının kendi adamlan tarafından yaptırılmış ise işçilik ve araç personel bedelinin hasara dahil edilemeyeceği ( 65,11 TL+989,97 TL= 1.055,08 TL), aksi durumda söz konusu bedelinin hasara dahil edilebileceği, dava dosyasında bu husus ile ilgili bir bilgi bulunmadığından takdir mahkemenin olduğu, davacının kablo yeter şartını sağlamadan kablo döşemesi nedeniyle; %20 oranında kusurlu olduğu, diğer davalıların kılavuz talep etmeden kazı çalışmalarına başlaması nedeniyle; %80 oranında kusurlu olduğu ve Yargıtay 3. Hukuk dairesinin E.2007/16515 ve K.2007/17740 sayılı 22/11/2007 tarihli içtihatı gereği; Davalılar Hasarın … A.Ş. ve … A.Ş. .,’nin yanı sıra, diğer davalı …’nin müştereken ve mütelselsiten sorumlu tutulmaları gerektiği değerlendirildiği” yönünde görüş beyan ettiği görülmüştir”
Elektrik Mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; davalı … A.Ş. ve …Ticaret A.Ş İnşaat tarafından çalışmaya başlamadan önce alt yapı araştırması yapılmadan, alt yapı çalışma müsaadesi alınmış olsa bile … A.Ş.’ne uyarı yapılmadan ve gözcü talep edilmeden kazıya başlanılmış olması sebebiyle hasarın … A.Ş. ve … A.Ş’nin kusurundan kaynaklandığı, davacının kablo yeter şartını sağlamadan kablo döşemesi nedeniyle %20 oranında kusurlu olduğu, diğer davalıların kılavuz talep etmeden kazı çalışmalarına başlaması nedeniyle; %80 oranında kusurlu olduğu, talep edilen hasar bedelinin … birim fiyatlarına uygun olduğu, onarımın davacının kendi adamları tarafından yaptırılmış ise işçilik ve araç personel bedelinin hasara dahil edilemeyeceği, aksi durumda söz konusu bedelinin hasara dahil edilebileceği, dava dosyasında bu husus ile ilgili bir bilgi bulunmadığı, tespit edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu ile davacı tarafından talep edilen hasar beledinin makul ve … birim fiyatlarına uygun olduğu, onarımın davacının kendi adamları tarafından yaptırılmış ise işçilik ve araç personel bedelinin hasara dahil edilemeyeceği ( 65,11 TL+989,97 TL= 1.055,08 TL), aksi durumda söz konusu bedelin hasara dahil edilebileceği tespit edilmiştir. Davacı tarafça rapora itiraz dilekçesinde onarım işlemlerinin yüklenici şirket olan … İşletme Müdürlüğünün komutasında olan … Arıza Onarım ve Bakım birimi tarafından gerçekleştirildiği beyan edilmiş ise de; davacının anonim şirket olduğu, Şirket faaliyetinin devamlılığının sağlanması için sürekli olarak istihdam ettiği işçilerinin bulunmakta olduğu, davacı şirket tarafından dava konusu hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutulup, araç temin edilerek harcama yapıldığına dair her hangi bir delil ve fatura sunulmadığı, bu nedenle davacı tarafça montaj, personel ve araç bedeli olan 1.055,08-TL’nin talep edilemeyeceği, davacı tarafça davalılardan 104.38-TL malzeme bedeli, 594,84-TL dağıtılamayan enerji bedeli, 111,58-TL eşik kesinti süresi aşım bedeli, 654,39-TL etüd koordinasyon bedeli ve 263,78-TL KDV bedeli olmak üzere toplam 1.728,92-TL asıl alacağın bilirkişi tarafından tespit edilen davalıların kusur oranına göre 1.383,14-TL’sini davalılardan talep edebileceği, her ne kadar davalı … tarafından zarar nedeni ile hasar bedelinden yüklenicisi firmanın sorumlu olduğunu savunmuş ise de davalı iş sahibi …’nin TBK’nın 66. maddesi gereğince “adam çalıştıran” sıfatıyla olmak üzere sorumlu olacağı, taraflar arasındaki sözleşmenin bunun aksine olan ve iç ilişkiyi düzenleyen hükümlerinin zarar gören üçüncü kişilere karşı öne sürülmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davalıların tespit olunan zarar bedelinden müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Takip talebinde; davacı tarafça hasar tarihinden itibaren takip tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yasal faiz talep edildiği görülmekle, yapılan hesaplamada [(1.383,14-TL x9x135)/36500=46,05-TL] asıl alacağın haksız fiil tarihi olan 23/07/2018 tarihinden itibaren takip tarihine kadar hesap olunan 46,05-TL işlemiş yasal faizi talep edilebileceği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının davalılardan 23/07/2018 tarihinde ” … adresinde” adresinde meydana gelen hasar nedeniyle takip tarihi itibari ile 1.383,14-TL asıl alacak, 46,05-TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlularının vaki itirazının haksız olduğu, davacı , hasara neden olan kazı çalışması sırasında elektrik kablolarına verilmiş zarar tutarının tahsili için icra takibi başlatmakla dava konusu alacak miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden ve likit (muayyen) olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile; … 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından 1.383,14-TL asıl alacak, 46,05-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.429,19-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 97,63-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 52,48-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 45,15-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul ve red oranları dikkate alınarak, 706,07-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 613,93-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 52,48-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 317,50-TL tebligat-posta gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.061,90-TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red durumuna göre 493,90-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 1.429,19-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalılar yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.643,72-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/11/2020

Katip
¸

Hakim
¸