Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/657 E. 2021/511 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/657 Esas
KARAR NO : 2021/511

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket aralarında ticari ilişki bulunduğu, davalı şirketin davacı şirketten mal satın aldığını, davacı şirketin, cari hesap alacağının 13.343,85 TL tutarındaki asıl alacağa istinaden … 33. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin 10.04.2019 tarihinde borca itiraz ettiğini, davacı şirketin muhasebe kayıtlarında, davalı şirketin borçlu olduğunu, borcun ödendiğini gösterir herhangi bir evrak sunamadığını, davalı iş bu takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının icra takibine vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ve %20’den aşağı olmamak üzere İcra İnkar tazminatına karar verilmesini, Neticeten; Davalının … 33. İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyasına vaki İtirazın İptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin takip alacaklısına, ödeme emrinde belirtilen miktarda veya başka borcu olmadığını, konu faturaların davalı şirkete gönderilmediğini, bunun karşılığında mal alınmadığı ticari defterlerinde sabit olduğunu, fatura ve irsaliyelerin altında imzası bulunan şahsın davalı şirket ile bir ilişiği olmadığını, taraflarınca borcun ödendiğine dair bir itiraz değil, borcun doğumuna yönelik itiraz yapıldığını, davacının davası haksız ve kötü niyetli olup,alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, Neticeten; Davacı yanın haksız, her türlü hukuki dayanaktan yoksun, kötü niyetli davasının iptalini, davacı tarafın alacak konusu meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini beyan
etmişlerdir.
DELİLLER: … 33. İcra Müdürlüğü …esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı aslı, tarafların ticari defter ve kayıtları, BA-BS kayıtları, fatura ve dekontlar, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, cari hesap alacağından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Faturanın dayanağı olan temel ilişkinin ispatı gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz.
Faturalarda belirtilen malların davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki malların davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Yemin delili 6100 sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür. Şu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemez.
… 33. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 13.343,85 TL borcun ödenmesi amacıyla 18/01/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 10/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 10/04/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı ve davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 24/07/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacının 2017-2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi (18.01.2019) itibariyle davalı yandan cari hesap olarak 13.343,85 cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalının 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yanın düzenlemiş olduğu 12 adet faturadan toplam 15.529,60 TL tutarlı 6 adet faturanın davalı yan defterlerinde kayıtlı olduğu, faturalara ait sevk irsaliyelerinde bulunan imzaların davalı yan yetkililerine ait olup olmadığı hususunda takdir Sayın Mahkemede olmak üzere, imzaların davalı yan yetkililerine ait olduğu yönünde kanaate varılması halinde 27.09.2017 tarihli 6701 no.lu “…” açıklamalı 7.722,01 TL tutarlı fatura haricindeki, toplam 52.179,84 TL tutarındaki 11 adet fatura içeriğinin davalı yana teslim edilmiş olduğu yönünde kanaate varılması gerektiği, 27.09.2017 tarihli … no.lu “…” açıklamalı 7.722,01 TL tutarlı faturaya ait sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında kaşe veya imza bulunmadığından, fatura içeriğinin davalı yana teslimi hususu davacının ispatına muhtaç olduğu, davacı yanın toplam 52.179,84 TL’lik faturasına karşılık davalı yanın 46.558,00 TL tutarında ödeme yapmış olduğu, bu itibarla davacının takip tarihi(18.01.2019) itibari ile 5.621,84 TL tutarında bakiye alacağının bulunduğu, Sayın Mahkemenin, davacı yanın düzenlemiş olduğu faturalara ait sevk irsaliyelerinde bulunan imzaların davalı yan yetkililerine ait olduğu yönünde kanaate varması halinde, davacının takip tarihi (18.01.2019) itibari ile 5.621,84 TL tutarında bakiye alacağının bulunduğu, faturalara ait sevk irsaliyelerinde bulunan imzaların davalı yan yetkililerine ait olmadığı yönünde kanaate varması halinde ise davacının takip tarihi itibariyle herhangi bir alacağının bulunmadığının kabulünün gerekeceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 28/12/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporuna göre;”Neticeten, Sayın Mahkemeniz davacının alacağının cari hesap alacağı olduğunu kabul etmesi halinde davacının takip tarihi(18.01.2019) itibari ile 5.621,84 TL tutarında bakiye alacağının bulunduğu ve 27.09.2017 tarihli … nolu “…” açıklamalı 7.722,01 TL tutarlı faturanın içeriğinin davalı yana teslim edildiği hususunun davacının ispatına muhtaç olduğu, davacının alacağının son 3 faturadan dolayı Fatura Alacağı olduğunun kabul etmesi halinde ise davacının takip tarihi (18.01.2019) itibariyle davalı yandan 13.343,85 TL alacaklı olduğu ve mezkur fatura bedellerinin ödenmiş olduğu hususun davalının ispatına muhtaç olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde;davacı tarafın dava konusu olan … 33. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra takibinde taraflar arasındaki “cari hesap”ı takip dayanağı olarak gösterdiği, itirazın iptali davalarında olduğundan, icra takibine ve dolayısıyla takip talebine sıkı sıkıya bağlı olduğu, bu nedenle cari hesabı oluşturan alacaklının düzenlemiş olduğu faturaların ve borçlunun yapmış olduğu ödemelerin tamamının değerlendirmeye alınması gerektiği Mahkememizce kabul edilmiş, davacı yanın düzenlemiş olduğu 12 adet faturadan toplam 15.529,60 TL tutarlı 6 adet faturanın davalı yan defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerinde kayıtlı olan faturalara ait sevk irsaliyelerine bakıldığında sadece davalı kaşesi olan ve Sezai Köse imzalı faturaların da davalı tarafından kabul edildiği, ve ticari defterlerine kayıt edildiği, böylece davalı kaşesi ve … imzası olan faturalar bakımından davacının fatura konusu malların teslim edildiğini ispatladığı, , toplam 52.179,84 TL tutarındaki 11 adet fatura içeriğinin davalı yana teslim edilmiş olduğu, 27.09.2017 tarihli … no.lu “…” açıklamalı 7.722,01 TL tutarlı faturaya ait sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında kaşe veya imza bulunmadığından, fatura içeriğinin davalı yana teslimi hususunda davacının ispat etmesi gerektiği, davacı tarafça ispata elverişli yazılı delil sunulmadığı, 27/09/2017 tarihli 7.772,01 TL fatura yönünden fatura konusu ürünlerin teslim olgusunun ispatı açısından davacı tarafça yemin deliline dayanıldığı, davalı asile yemin muhtırası çıkartıldığı ve söz konusu fatura yönünden malları teslim almadığı yönünde yemini ifa ettiği anlaşılmakla; 27.09.2017 tarihli … no.lu “…” açıklamalı 7.722,01 TL tutarlı fatura yönünden fatura içeriğinin davalı yana teslimi hususu davacı tarafından ispatlanamadığından davacı yanın toplam 52.179,84 TL’lik faturasına karşılık davalı yanın 46.558,00 TL tutarında ödeme yapmış olduğu, bu itibarla davacının takip tarihi itibari ile 5.621,84 TL tutarında bakiye alacağının bulunduğu, bu haliyle davacı taraf davalıdan 5.621,84 TL tutarında alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafın başlattığı … 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 5.621,84 TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si(1.124,37-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 5.621,84 TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(1.124,37-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 384,03-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 161,13-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 222,90-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru ve 161,13-TL peşin harç olmak üzere toplam 205,53-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti ve 153,90-TL posta giderinden ibaret toplam 1.153,9-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 486,14-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 556,12-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 763,88-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır