Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/655 E. 2020/212 K. 01.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/655 Esas
KARAR NO : 2020/212

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın…Sicil Müdürlüğüne kayıtlı olup bir alternatif tıp yönetimi olan … konusunda… Markası adı altında şahıs şirketi olarak faaliyet gösterdiğini, işletme sahibinin…olduğunu, müvekkilinin ”…” adlı cihazın üreticisi olan Macaristan firması … ile genel distribütörlük anlaşması imzalandığını, söz konusu cihazın Türkiye’deki tek yetkili satıcısı ve resmi ithalatçısı olduğunu, distribütörlüğün müvekkile ait … markası altında gerçekleştirildiğini, cihazın altyapısını oluşturan biyoenerji kullanarak tedaviyi amaçlayan fikir ve araştırmaların sahibi …(asıl adı …) 08 Haziran 2017 tarihinde …’ye bu fikir ve araştırmalardan yola çıkarak kendi yazılımını yaratma ve bunu gerekli izinleri alarak dağıtma hakkını verdiğini,…’ in bu izne dayanarak cihazı geliştirdiğini, …’nin uluslararası kalite yönetim sistemi standartlarına uygunluğu onaylayan bir belge olan… 9001-2015 sahibi olduğunu, bahsi geçen cihazın tüm teknik testlerden geçtiğini ve gerekli izinlerin alındığını, bu izinlere Amerika Birleşik Devletlerinin Sağlık Bakanlığına bağlı Gıda ve İlaç Komitesi izni de dahil olduğunu, davalı şirketin distribütörlük anlaşması ile bağlı olduğu …/… Kurumu adına…, … aleyhine farklı bir hususta Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisine başvuruda bulunduğunu fakat 16.04.2019 tarihinde başvurunun mesnetsiz bulunarak davalı şirketin bağlı olduğu şirketi haksız bulduğunu, müvekkilinin ve distribütörlük sözleşmesi kapsamında ticari faaliyet içerisinde olduğu …’nin tüm izin ve onaylarını alarak hukuka uygun bir şekilde faaliyet gösterdiğini, tüm bunlara rağmen davalı şirketin müvekkili kurulduğu tarih olan 04.07.2018 tarihinden bu yana karalama kampanyası yürüttüğünü, bunlara ek olarak davalı şirketin kurucu ortağı diğer davalı …’ın … adlı mobil mesaj uygulamasında etkileşim içinde olduğu gruplarda da …nu ismini ve markasını da belirterek bizzat yalan söylemekle ve korsan yazılım kullanmakla itham ettiğini, bu sebeple…Cumhuriyet Başsavcılığına Türk Ceza Kanununun haraket suçunu düzenleyen 25. Maddesi ve mahkeme tarafından tespit edilecek diğer suçlar uyarınca kamu davası açılmak üzere 08.07.2019 tarihinde suç duyurusunda bulunulduğunu beyan ederek davalı şirketin haksız rekabete yol açan ifadelerin bulunduğu internet sitesine veya ilgili bölümüne erişimin engellenmesi için dava hakkında verilen kararın kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesine, haksız rekabetin tespitine, men;’ine ve ref’ine bu kapsamda davalıların müvekkilin ürün ve ticari faaliyetlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötüleme faaliyetine devam etme faaliyetinin engellenmesine ve yanlış yanıltıcı beyanların düzeltilmesine, bu kapsamda başta davalı şirketin internet sitesi olmak üzere kamuya açık mercilerde bir özür yazısı yayınlanmasına karar verilmesine, müvekkilin uğradığı maddi zararın yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespitine, HMK Mad. 107 uyarınca zarar tutarı tam olarak belirlendiğinde müddeabihi artırmak hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın haksız rekabet teşkil eden hukuka aykırı kötüleme davranışının başlangıç tarihi olan 04.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilin uğradığı manevi zararın tazmini için 20.000-TL manevi tazminatın haksız rekabet teşkil eden hukuka aykırı kötüleme davranışının başlangıç tairhi olan 04.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen fiiller yönünden müvekkili …’ın herhangi bir ilgisi olmadığından ötürü, öncelikle husumet itirazlarının kabulüne ve müvekkili … hakkındaki uyuşmazlığın esasını inceleme olanağı bulunmadığından davanın sıfat (husumet) yoksunluğu nedeniyle reddine, cevap dilekçesi doğrultusunda özellikle dava konusu edilen cihazın yazılımı üzerinde davacının satma yetkisi olmadığını ve yazılım sahibi tarafından bu hakkın tanınmadığını, söz konusu cihazın gerekli testlerden geçemediğini ve bu hususun yazılım ve fikri mülkiyet sahibi olan…arafından sayın mahkemenize yazılan yazıda açıkça belirtildiğini, daha da önemlisi davacı tarafından cihazın… belgesi olmadan ithal edildiğini ve tıbbi bir cihaz olmamasına rağmen bu cihazın yasak olduğu halde sağlık cihazı gibi satışa arz edildiğini, bu nedenle bu durumun toplumdaki bireylerin çekirdek haklarının çoğunu ihlal edici nitelikte olduğunu ve kamu düzenini ilgilendirdiğini, müvekkilinin de söz konusu cihazın taşıdığı risk ve tehlikeler yönünden kamuyu uyarı amaçlı yazı yazdığını, bu yazı ile kamunun menfaatlerinin korunmasının amaçlandığını asla ve kat’a davacı yana haksız rekabet teşkil edici bir eylemi olmadığını dolayısıyla da haksız ve hukuka aykırı şekilde açılan davacının davasının ve tüm sair taleplerinin reddine, vekalet ücreti ile tüm yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediğinin tespiti ile bu eylemlerin engellenmesi ve düzeltilmesi ile bu eylemler nedeniyle oluştuğu iddia olunan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili 28/02/2020 tarihli feragat dilekçesinde özetle; Dava açıldıktan sonra davalı tarafın müvekkiline yönelik ifadelerini internet sayfalarından kaldırması nedeniyle davada hukuki yarar kalmadığını, davadan feragat ettiğini, bu yüzden davanın açılmasına davalı tarafın sebep olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilecekse davalı tarafa yükletilmesine, bu uygun olmadığı takdirde yargılama giderinin taraflar üzerinde bırakılmasını ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin sunduğu feragat dilekçesinin davalı vekiline 06/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği görüldü.
Davalı vekilinin 11/05/2020 tarihli dilekçesinde; feragat dilekçeleri nedeniyle gereğinin yapılmasını talep ve beyan ettiği görülmüştür.
Davacı tarafın davadan feragat ettiğini beyan ettiği, davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinin incelenmesinde feragata ilişkin yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından ve feragat beyanı kesin hükmün sonuçlarını doğuran irade beyanı olduğundan, vaki feragat nedeniyle davanın reddine ve taraflarca talep edilmediğinden vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan davacı tarafın ilk celseden sonra davadan feragat ettiği anlaşıldığından 2/3 olan 36,27 -TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 476,06 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi yönüyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 6. ve 13. maddeleri uyarınca hesaplanan nispi vekalet ücreti 3.400,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi yönüyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. madde uyarınca maktu vekalet ücreti 3.400,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.980,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,

Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.17/06/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır