Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/636 E. 2021/347 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/339 Esas
KARAR NO : 2021/177
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin satın aldığı ürünlerin bedelini ödememesi üzerine …. Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 28.01.2019 tarihli ihtarnamesi ile cari hesaptan kaynaklanan 2.192,65 USD borcun ödenmesini ihtar edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyasıyla davalı şirket hakkında İcra Takibi başlatıldığını, davalı tarafın borca kısmi itirazı üzerine takibin durduğunu, söz konusu itirazda borcun 935,00-TL’lik kısmı kabul edilmiş olup kalan kısma itiraz edilerek borcun dolar borcu olmadığını iddia ettiğini, Neticeten; … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyasına vaki itirazının iptalini, takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra dosyası, …. Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 28.01.2019 tarihli ihtarname ve tebliğ şerhi, irsaliyeli fatura suretleri, davacı ticari defter ve kayıtları, bilirkişi kök ve ek raporları, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura alacağından kaynaklanan İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarındaki alacak-borç kalemlerinin cari hesap şeklinde tutulduğunu, davalı şirketin satın aldığı ürünlerin bedelini ödememesi üzerine ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen 2.192,65 USD borcun ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usul ve yasaya uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş ve davayı inkar etmiştir. Davalı taraf icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde borcun 935 TL’lik kısmını kabul ettiğini, geri kalanına itiraz ettiğini, cari hesabın dolar üzerinden tutulmadığını belirterek borca ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 2.192,65 USD asıl alacak, 32,68 USD işlemiş faiz, 206,44 TL ihtar gideri alacağı, 8,82 TL ihtar gideri alacağına işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.225,33 USD ve 215,26 TL borcun ödenmesi amacıyla 18/04/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 17/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 24/06/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını Mahkememizce belirlenen inceleme gününde sunması için ihtaratlı tebligat yapıldığı ancak davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 02/04/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “davacının 2016-2017-2018-2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının incelenen ticari defterlerine göre; Takip tarihi (18.04.2019) itibariyle davalı yandan cari hesap olarak 917,76 TL (2.192,65 USD) cari hesap bakiye alacaklı olduğu tespit edildiği, davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına karşın Sayın Mahkemenin tayin ettiği 17.01.2020 tarihli incelemeye katılmamış ve ticari defter-belge ibraz etmediği, davacı tarafından davalı adına tanzim edilen mübrez faturaların açık fatura (bedeli tahsil edilmemiş) şeklinde usulüne uygun olarak tanzim edildiği, faturaların USD bazda düzenlenip fatura tarihi itibariyle TL’ye çevrilerek düzenlendiği, cari hesap konusu faturalara icra takibinden önce davalının herhangi bir itirazının bulunmadığı, davalının teslim ve faturaya ilişkin takip dosyasında da somut bir itirazının bulunmadığı, faturalar üzerinde malları teslim alan kısımlarının imzalı olduğu bu itibarla davacının takip dayanağı alacağına esas faturalar münderecatındaki malların tesliminin davalının bilgisi dahilinde olduğu, davacı yan tarafından davalı yana … Noterliğin’den 28.01.2019 tarihli … no.lu ihtarname düzenlenmiş olup, düzenlenen ihtarname için davacı tarafından 206,44 TL masraf yapıldığı, davacı yan takip tarihi (18.04.2019) itibariyle davalı yandan olan 2.192,65 USD tutarlı asıl alacağına 33,16 USD işlemiş faiz talep edebileceği hesaplanmış ancak davacı yan icra takibinde işlemiş faiz olarak 32,68 USD talep ettiğinden talebe bağlılık ilkesi gereği davacı yanın davalı yandan 32,68 USD işlemiş faiz talep edebileceği, neticeten, davacının takip tarihi (18.04.2019) itibariyle davalı yandan cari hesap olarak 2.192,65 USD Asıl, 32,68 USD İşlemiş faiz olmak üzere toplam 2.225,33 USD (Takip tarihi İtibariyle 1,00 USD 5.7617 TL olup buna göre 2.225,33 USD x 5,7617=) 12.821,68 TL alacaklı olduğu, 206,44 TL ihtar masrafı ile Genel Toplam alacağın ise 13.028,12 TL olduğu, Sayın Mahkemece davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan 2.225,33 USD asıl alacağına takip tarihinden (18.04.2019) itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 02/12/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporuna göre;”Davalı yan 12.09.2018 tarihli 85 Sayılı Cumhurbaşkanı kararı uyarınca Türk Parası kıymetini koruma kanunu hakkında 32 sayılı karar ile uygulamaya konulan dövizle sözleşme yapma yasağı gözetilmeden değerlendirme yapıldığını beyan etmiş, söz konusu karar 13 Eylül 2018 tarih ve 30534 Sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanarakyürürlüğe girmiş olup taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona erme tarihi ise 16.04.2018 olduğu görülmekle buna ilişkin son karar Sayın Mahkemenize ait olduğu, davacının takip tarihi (18.04.2019) itibariyle davalı yandan cari hesap olarak 2.192,65 USD Asıl, 32,68 USD İşlemiş faiz olmak üzere toplam 2.225,33 USD (Takip tarihi İtibariyle 1,00 USD 5.7617 TL olup buna göre 2.225,33 USD x 5,7617=)12.821,68 TL alacaklı olduğu, 206,44 TL ihtar masrafı ile Genel Toplam alacağın ise 13.028,12 TL olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
16/11/2018 tarihli Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ(Tebliğ No:2018-32/34)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ(Tebliğ No:2018-32/52)’in 8. maddesinin 7. fıkrasında; “Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,
b) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
c) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
ç) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan, yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan hizmet sözleşmeleri.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki, yasal mevzuat ve 16/11/2018 tarihli Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ(Tebliğ No:2018-32/34)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ(Tebliğ No:2018-32/52)’in 8. maddesinin 7. fıkrasında belirtilen ödeme yükümlülüğü döviz cinsi üzerinden kararlaştırılması yasak olarak belirlenen sözleşme türlerine baktığımızda taraflar arasında ticari satımdan kaynaklı sözleşme ilişkisi olduğu, bu nedenle döviz cinsi üzerinden ve dövize endeksli kararlaştırılması yasaklanmış bir sözleşme olmadığı, söz konusu 16/11/2018 tarihli Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğin 13 Eylül 2018 tarih ve 30534 Sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona erme tarihi ise 16.04.2018 olduğu davalının dayandığı dövize endeksli sözleşme yasağını getiren söz konusu tebliğin yürürlük tarihinin taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona ermesinden sonra olması nedeniyle tebliğin geçmişe yönelik uygulanmasının hukukun temel ilkeleri ile bağdaşmayacak nitelikte olmasından dolayı da dava konusu taraflar arasındaki sözleşmeye uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşılmış, benzer davada … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 30/09/2020 tarih ve 2020/ … Esas, 2020/… Karar sayılı ilamında da tebliğin geçmişe yönelik uygulanamayacağı açıkça belirtilmiştir.
Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı tarafından davalıya cari hesaba konu faturaların düzenlendiği, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi icra müdürlüğünde cari hesabın dolar üzerinden tutulmadığını belirterek borcunun bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, buna ilişkin faturaların düzenlendiği, cari hesap konusu faturalara icra takibinden önce davalının herhangi bir itirazının bulunmadığı, davalının teslim ve faturalara ilişkin takip dosyasında da somut bir itirazının bulunmadığı, faturalar üzerinde malları teslim alan kısımlarının imzalı olduğu bu itibarla davacının takip dayanağı alacağına esas faturalara konu malların tesliminin davalının bilgisi dahilinde olduğu davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edemediği, davalı taraf cari hesabın dolar üzerinden tutulmadığını belirterek itirazda bulunmuşsa da davacı tarafından düzenlenen faturaların ve davalı yan tarafından yapılan ödemelere ait tahsilat makbuzlarının USD bazda düzenlenip fatura ve tahsilat tarihi itibariyle TL’ye çevrildiği görüldüğünden taraflar arasındaki ticaretin USD üzerinden yapıldığı bu haliyle davacı taraf takip konusu faturalara dayalı cari hesap alacağından dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği ve davacı tarafından davalı tarafa gönderilen ihtarname ile temerrüde düşürdüğü ve böylece işlemiş faiz talep edebileceği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu cari hesap alacağından dolayı 2.192,65 USD asıl alacak ve 32,68 USD işlemiş faiz alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf icra takibinde ihtarname masrafını da alacak kalemi olarak talep etmişse de ihtarname masrafının yargılama giderleri olarak istenebileceği anlaşılmakla yargılama giderleri kısmında belirtilmekle, Davacı tarafça açılan davanın kabulü ile, davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 2.192,65 USD asıl alacak, 32,68 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.225,33 USD alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, asıl alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın takip tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilmesi ile belirlenen miktarın %20 oranında hesaplanan 2.673,41-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 2.192,65 USD asıl alacak, 32,68 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.225,33 USD alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hüküm altına alınan alacağın takip tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilmesi ile belirlenen miktarın %20 oranında hesaplanan 2.673,41-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 833,77-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 208,45-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 625,32-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru ve 208,45-TL peşin olmak üzere toplam 252,85-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 700,00-TL Bilirkişi ücreti ve 151,70-TL posta gideri ve 206,44 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 1.058,14-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/02/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı