Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/631 E. 2022/28 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/631 Esas
KARAR NO : 2022/28
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın, 24/08/2016 tarihinde sahibi bulunduğu …plakalı aracı ile müvekkiline çarparak yaraladığını, müvekkilinin Adli Tıp Raporu’na göre hayati tehlike geçirdiğini, 4. derecede hayati fonksiyon kaybına maruz kaldığını, …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/… Esas – 2018/… karar sayılı ilamı ile davalıyı asli tam kusurlu bulduğu ve mahkum ettiğini, kararın kesinleştiğini, her iki davalı hakkında vaki arabuluculuk başvurularının, 2019/… arabuluculuk numaralı ve 2019/… büro dosya numaralı arabuluculuk dosyası ile sonuçsuz kaldığını, bu dava ile davalı …’ dan olay tarihi olan 24/08/2016 tarihinden yasal faizi ile 30.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini, keza her iki davalıdan (belirsiz alacak davası teorisine göre ve davalı sigorta şirketinin poliçe şartları ile sınırlı olmak şartı ile) şimdilik 1,00 TL maddi tazminatın (iş gücü kaybı) olay tarihinden faizi ile fazlaya dair haklarının mahfuziyeti şartı ile hükmen ve müteselsilen tahsilini dava ve talep ettiklerini, davalı …’ dan olay tarihi olan 24/08/2016 tarihinden yasal faizi ile 30.000,00 TL manevi tazminatın mahkeme masrafları ve avukatlık ücreti ile tahsili, her iki davalıdan (belirsiz alacak davası teorisine göre ve davalı sigorta şirketinin poliçe şartları ile sınırlı olmak şartı ile) şimdilik 1,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 12/08/2021 tarihli talep artırım dilekçesinde özetle;Adli Tıp Kurulu kararı sürekli iş gücü kaybı olmadığını, bir buçuk aylık bir geçici iş kaybı olduğunu raporla bildirdiğinden olay tarihindeki davacı ücreti net 1.938 TL olup bir buçuk aylık toplamı 2.907 TL’den ibaret olduğunu, harcı maruz rakam üzerinden ikmal ile her iki davalıdan olay tarihinden yasal faizi ve masraf ve avukatlık ücreti ile tahsilini iş bu dilekçe ile talep ettiklerini ve harcı tamamladıklarını beyan ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazada kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, dava konusu kaza sırasında rücuya ilişkin bir durumun mevcut olup olmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, davacının dava konusu kaza nedeniyle -var ise- maluliyetlerinin tespitinde yetkili tek kurum Adli Tip Kurumu … İhtisas Dairesi olduğunu, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi dışında başkaca bir kurumun maluliyet oranına ilişkin rapor düzenlemesinin mümkün olmadığını, müterafik kusur ve hatır taşıması hususlarının araştırılarak, tazminat tutarından indirim yapılmasını talep ettiklerini, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, Karayolları Trafik Kanununun 99. maddesi ve yerleşmiş Yargıtay Kararlan gereğince, gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile şirkete müracaat tarihinden öncesinde şirketin temerrüdü söz konusu olmadığını, Sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibrazından itibaren (8) iş günü içinde, böyle bir başvuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihler öncesinde müvekkil sigorta şirketi açısından faiz sorumluluğunun da bulunmadığını, davacı vekilinin avans ticari faiz talebinin de haksız olduğunu, izah edilen ve re’sen takdir edilecek nedenlerle; öncelikle usule ilişkin itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, aksi halde esasa ilişkin itirazlarının kapsamında davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından her ne kadar dava dilekçesinde 1-TL li maddi tazminat talep edilmişse de maddi tazminatın hangi maddi tazminat olduğunun açıklattırılmasını talep ettiklerini, davacının maddi tazminat talebinin hiçbir hukuki gerekçesi olmadığını, sadece hastanede bir gün kaldığını, davacının bu süreçte yaptığı tedavi masrafları ise SGK tarafından karşılanmış olduğunu, herhangi bir tedavi ve bakım masrafı da bulunmadığını, dava dosyasına da tedavi ve bakım giderlerine ilişkin hiçbir belge sunmayan davacının bu aşamadan sonra sunacağı belgeleri de kabul etmediklerini, davacının yaşanan trafik kazası sonrasında süreklilik arz eden veya geçici olarak hiçbir engeli bulunmadığını, tedavi ve bakım gideri adı altında da bir bedel ödemediğini, kusur bilirkişi raporu alınması gerektiğini, davacı tarafından talep edilen 30.000,00-TL manevi tazminat olağan hayatın akışına ve ülkenin gerçeklerine aykırılık teşkil ettiğini beyanla davanın reddine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dava dosyası, … İl Emniyet Müdürlüğü cevabi yazısı, … Yazı cevabı, … Üniversitesi … Tıp Fakültesi yazı cevabı, … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesinin … tarihli raporu, …bul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesinin … tarihli raporu, 27/11/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/… Esas, 2018/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; sanık … hakkında trafik kazası neticesinde mağdur …’ın yaralanmasından dolayı taksirle yaralamaya neden olma suçundan yapılan yargılama neticesinde sanığın 6.000,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
… Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporu ile; Davacı …’in 24/08/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1.5(birbuçuk) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
… Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporu ile; Davacı …’in 24/08/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1.5(birbuçuk) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Aktüer Bilirkişi … ve Adli Trafik Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 27/11/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; ”…İstanbul Cumhuriyet Başsavclığına sunulan ve dava dosyası ekinde bulunan ceza dosya.. … Cumhuriyet Başsavclığına sunulan ve dava dosyası ekinde bulunan ceza dosyasındaki 13.10.2016 tarihli Bilirkişi Raporunda, …plakalı aracın sürücüsü …’ın; meydana gelen trafik kazasında, birinci derece asli kusurlu, … plakalı Motosiklet sürücüsü …’ın; ikinci derecede tali kusurlu olduğu belirtilmiş olup, belirtilen kanaate uyulduğu,
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinin, … sayı ve … tarihli Bilirkişi Raporunda, …plakalı aracın sürücüsü …’ın; meydana gelen trafik kazasında, Asli kusurlu, … plakalı Motosiklet sürücüsü …’ın; tali kusurlu olduğu belirtilmiş olup, belirtilen kanaate uyulduğu,
…plakalı aracın sürücüsü …’ın; meydana gelen trafik kazasında %75 (YÜZDE YETMİŞ BEŞ) ORANINDA KUSURLU OLDUĞU, … plakalı aracın sürücüsü …’ın; meydana gelen trafik kazasında %25 (YÜZDE YİRMİ BEŞ) ORANINDA KUSURLU OLDUĞU,
TBK 52.maddesi uygulaması yönünden, … plakalı motosikletin sürücüsü …’ın, dosyada mevcut Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağında koruyucu ekipman ve koruyucu başlık (kask) takıp takmadığı konusunda, işaretlemenin yapılmamış olduğu anlaşılmış olup, bu durumda konu hakkındaki değerlendirme, TBK 51.maddesi gereğince, Sayın Mahkemenin takdirinde olduğundan, müterafik kusur konusunda Bilirkişi olarak değerlendirme yapılmadığı, davacının yaralanmasının vücut-göğüs bölgesinde olduğu ATK raporundan anlaşılmakta olduğu,
25.06.2021 tarih … karar numaralı T.C. Adalet Bakanlığı- Adli Tıp Kurumu- … Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda; 15.06.1986 doğumlu …’ ın 24.08.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu,
Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 (yüzde sıfır) olduğu,
İyileşme (işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği, oy birliği ile mütalaa olunduğu,
24.08.2016 kaza tarihi dikkate alındığında, davacının 1,5 ay/45 gün süre ile geçici iş göremezlik zararının net asgari ücret üzerinden hesaplandığında; (2.461,83 TL / 30 gün x 45 gün) 3.692,75 TL olabileceği, SGK tarafından davacıya 675,51 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, yapılan ödemenin tenzili ile toplam bakiye geçici iş göremezlik zararının 3.017,24 TL olabileceği, davacının kazanın oluşumunda % 25 kusurunun bulunduğunun Sayın mahkeme tarafından kabulü durumunda; (3.017,24 x % 75) 2.262,93 TL davalılardan müşterek ve müteselsilen talep edebileceği geçici iş göremezlik zararı olduğu,
(Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarih 2019/40 E. 2020/40 K. numaralı iptal kararı ve Yargıtay 17. HD’ sinin 2019/6271 E. , 2020/8104 K. 03.12.2020 tarihli kararı dahilinde davalı tarafın işbu zarardan sorumlu olabileceğinden söz edilebileceğinin ve dava tarihinden itibaren yasal faizle talep edilebileceğinin (sigortalı araç hususidir) hukuki tüm değerlendirmesinin elbette Yüce Mahkemenin takdirlerinde olduğu)
Talep edilen 30.000,00 TL manevi tazminatın elbette tüm takdir ve hukuki değerlendirmesinin Yüce Mahkemeye ait olduğu, davalı sigorta şirketi yönünden Genel şartlarda da açıkça belirtildiği üzere, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğu” yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf; 24/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle … plakalı aracın sürücüsü … ve aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı davalı … Sigorta A.Ş’ye yönelik olarak geçici iş göremezlikten kaynaklı 2.907,00-TL, maddi tazminat isteminde, aracın sürücüsü …’a yönelik olarak 30.000,00-TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı Ak Sigorta, tarafların kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacının maluliyet durumunun tespitinin gerektiğini, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, davacının taleplerinin dayanağının bulunmadığını, manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Zorunlu mali mesuliyet sigortasında rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesinin yollamasıyla anılan Kanunun 85. maddesine göre belirlenmektedir. Buna göre; sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucu meydana gelen kişinin yaralanması veya ölmesinden kaynaklanan bedeni zararlara dayalı maddi tazminat ile tedavi giderleri ve maddi hasarlar sigortacının poliçe limitleri dahilinde tazminle zorunlu olup, motorlu aracın sigorta poliçesinin bulunmaması halinde bu zorunluluk …na aittir.
Mahkememizce kazaya karışan tarafların tespit edilen kusur durumlarının tespiti için alınan 27/11/2021 tarihli bilirkişi raporunun kusur durumuna ilişkin tespitlerine göre;…plakalı aracın sürücüsü …’ın; meydana gelen trafik kazasında %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’ın; meydana gelen trafik kazasında %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, dosya kapsamında bulunan kaza tespit tutanağı, soruşturma aşamasındaki görgü ve bilgi sahibi beyanları, düzenlenen kusur durumuna ilişkin rapor ile ceza dosyasındaki kusur durumuna ilişkin tespitler dosya kapsamına uygun ve birbiriyle uyumlu olduğundan kusur durumuna ilişkin tespitlere itibar edilmiştir. Davalı … Sigorta vekili tarafından müterafik kusur indirimi yapılması talebinde bulunulmuş ise de; kaza tespit tutanağında davacının kask takıp takmadığı hususunda bir tespite yer verilmediği, davacının yaralanmasının karın bölgesinde oluştuğu hususları nazara alınarak meydana gelen zararda davacının müterafik kusurunun bulunmadığının kabulü gerekmiş, davalı … Sigorta vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
ATK … İhtisas Kurulunun … tarihli maluliyet raporuna göre; Davacı …’in 24/08/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1.5(birbuçuk) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’un da ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kazanın 24/08/2016 tarihinde meydana geldiği ve ATK … İhtisas Kurulundan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümlerine göre rapor alınmakla; düzenlenen rapor dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmıştır.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi Duygu Boydaş tarafından sunulan 27/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; 24.08.2016 kaza tarihi dikkate alındığında, davacının 1,5 ay/45 gün süre ile geçici iş göremezlik zararının net asgari ücret üzerinden hesaplandığında; (2.461,83 TL / 30 gün x 45 gün) 3.692,75 TL olabileceği, SGK tarafından davacıya 675,51 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, yapılan ödemenin tenzili ile toplam bakiye geçici iş göremezlik zararının 3.017,24-TL olabileceği, davacının kazanın oluşumunda % 25 kusurunun bulunduğunun Sayın mahkeme tarafından kabulü durumunda; (3.017,24 x % 75) 2.262,93 TL davalılardan müşterek ve müteselsilen talep edebileceği geçici iş göremezlik zararı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından aktüerya hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda hesaplama hatası bulunduğundan ek rapor alınması talep edilmiş ise de; İtiraz edilen hesaplama hatasının Mahkememizce düzeltilebilecek maddi hata olması ve Düzenlenen rapor dosya kapsamına uygun, denetime ve kanaat edinmeye elverişli bulunduğundan davalı … vekilinin ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce rapordaki maddi hata düzeltilmek suretiyle yapılan hesaplamada; …- … Sosyal Güvenlik Merkezinin 02.02.2021 tarihli müzekkere cevabında; davacının 24.08.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeni ile 24.08.2016-08.09.2016 tarihleri arası işgöremezlik raporları dahilinde 675,51 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığının belirtildiği, SGK tarafından dosyaya gönderilen davacıya ait hizmet dökümü incelendiğinde; davacının kaza tarihindeki gerecek kazancının (son 3 aylık gelirinin ortalamasının 2.097,17 TL gerçek kazanç+ primlerle) brüt 2.338,30 TL, net 1.671,67 TL olduğu görülmüş, 15.06.1986 doğumlu davacının 24.08.2016 kaza tarihinde 30 yıl, 2 ay, 10 gün üzerinden 30 yaşında ve aktif döneminde, bekar olduğu, bu bağlamda geçici iş göremezlik zararı aylık net 1.671,67-TL + 123,53-TL Bekar AGİ = 1.795,20-TL üzerinden hesaplanması gerektiği anlaşılmış,
24.08.2016 kaza tarihi dikkate alındığında, davacının 1,5 ay/45 gün süre ile geçici iş göremezlik zararının net asgari ücret üzerinden hesaplandığında; (1.795,20 TL / 30 gün x 45 gün) 2.692,80 TL olduğu, SGK tarafından davacıya 675,51-TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, yapılan ödemenin tenzili ile toplam bakiye geçici iş göremezlik zararının 2.017,29-TL olduğu, davacının kazanın oluşumunda % 25 kusuru bulunduğundan (2.017,29 x % 75) 1.512,97-TL geçici iş göremezlik zararı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı taraf, talep artırım dilekçesi ile 2.907,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı talep etmiş ise de; düzenlenen dosya kapsamına uygun aktüerya raporu ve bu rapor doğrultusunda Mahkememizce yapılan hesaplama ile davacının davalılardan talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 1.512,97-TL olduğu anlaşıldığından, davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; davacının 1.512,97-TL geçici iş göremezlik tazminatının 24/08/2016 tarihinden itibaren (davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacı taraf trafik kazası nedeniyle uğradığı manevi zararlara ilişkin manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesinde, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “. Yine 56/2.maddesinde ise “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, 24/08/2016 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralanması sonrasında … CBS 2016/… Soruşturma sayılı dosyasında alınan 28/09/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; “Kişide batın içi yaralanmaya neden olan arızasının Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının” belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davaya konu somut olay anılı yasal düzenlemeler ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası neticesinde, davacının yaşamını tehlikeye sokan bir durumun oluşması, kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının yaşı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kaza nedeniyle davacı tarafta yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacının 10.000,00-TL manevi tazminatının kaza tarihi olan 24/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, Davacının 1.512,97-TL geçici iş göremezlik tazminatının 24/08/2016 tarihinden itibaren(davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı tarafça açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, davacının 10.000,00-TL manevi tazminatının kaza tarihi olan 24/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 786,45-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 102,47-TL harç ve 50,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 152,47TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 633,98-TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden hükmolunan kısım itibariyle dava açılırken yeteri kadar harç alındığından davalı … Sigorta A.Ş.’den başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL üzerinden kabul/ret oranına göre hesaplanan 858,26-TL’nin davacıdan, 461,74-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 102,47-TL peşin harcı ve 50,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 196,87-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 1.400,00-TL Bilirkişi ücreti, 245,90-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.645,90-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 575,75-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 28/07/2021 tarihli … numaralı 820,00-TL fatura bedeli dosyada tahsil edilmemişse (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) maddi tazminat talebinin kabul ve red durumuna göre 393,60-TL’sinin davacıdan, 426,40-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin gereği için yazı işleri müdürlüğünce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-Davacı maddi tazminat yönünden; yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.512,97-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı manevi tazminat yönünden; yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
10-Davalılar maddi tazminat yönünden yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.394,03-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
11-Davalı … manevi tazminat yönünden yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2, 10/2 maddelerine göre belirlenen belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekili ile ile davalı asil …’ın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.12/01/2022

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.