Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/63 E. 2022/615 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/63 Esas
KARAR NO : 2022/615
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin sıvılaştırılmış petrol gazları (LPG), sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ye sıkıştırılmış doğal gaz (CNG) alanlarında faaliyet gösteren Türkiye’nin öncü enerji firmalarından birisi olduğunu, müvekkil ile davalı arasında 01.01.2017 tarihinde Otogaz Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, mezkur sözleşmeye göre … Davalıya otogaz (LPG) ikmal edecek davalı da sözleşme şartlarına göre münhasıran … ‘dan otogaz alımı yapıp kendi istasyonunda son tüketicilere satacağını, 01.01.2017 ile 01.01.2022 tarihleri arasında yürürlükte kalması gereken bayilik sözleşmesinin, davalının istasyonu gayrifaal tutması sebebi ile lisans iptali sonucu süresinden önce 03.07.2018’de sona erdiğini, davalının sözleşmenin yürürlükte kaldığı sürece cksik ürün satarak lisansının sona erdiği tarih ile bayilik ilişkisinin normalde son bulması gereken (işlememiş) dönemde ise hiç ürün satmayarak cezal şartı muaccel hale getirdiğini, davalının davacıdan bayilik ve indirimler/mali destekler almak adına altında imzası olan Ürün Alım Taahhütnamesi’ne aykırı olarak 477,94 tan eksik ürün aldığını, ton başına cezai şart tutarı olan 150 USD ile çarpıldığında davalının toplam cezai şart borcunun 71.688,60 USD olduğu kolayca hesap edildiğini, davalının müvekkilden aldığı ürün miktarlarının, müvekkil kayıtlarında mevcut olduğunu, izah olunan ve re’sen ele alınacak nedenlerle, davalının, altında imzası olan Ürün Alım Taahhütnamesi’ne aykırı olarak eksik sattığı 477,94 ton LPG’ye karşılık, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla muacceliyet tarihinden itibaren uygulanacak ticari temerrüt faizi ile beraber şimdilik 5.000,00 TL cezai şartı ve tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaleti ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER : … Noterliği’nden gelen onaylı 27.08.2019 tarih ve … yevmiye nolu işleme ait onaylı bir suret, … ‘nden gelen davalı … San.ve Tic.Ltd Şti.’nin 05.01.2011 tarihinde kuruluş tescili ile hükmi şahsiyet kazanmış olup, şirketin kaydının halen devam ettiğine dair müzekkere cevabı, … Vergi Dairesi’nden gelen …
… vergi kimlik numaralı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ nin 017-2019-2019 yılları Kurumlar Vergi Beyannameleri’ni içerir müzekkere cevabı, arabuluculuk son tutanağı, akaryakıt bayilik sözleşmesi, taraflar arasında imzalanan ürün alım taahhütnamesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava davacı tarafından davalı aleyhine taraflar arası düzenlenen 01/01/2017 tarihli otogaz bayilik sözleşmesi ve ürün alım taahhütnamesi gereğince cezai şart alacağına yönelik kısmi alacak davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf taraflar arasında bayilik sözleşmesi ve ilave olarak düzenlenmiş olan Taahhütname ile yıllık asgari 100 ton ürünün davacıdan alınması, eksik kalan ton üzerinden 150 USD tutarında kâr mahrumiyeti ödenmesi hususlarının davalı tarafından taahhüt edildiği ancak taahhüde rağmen davalının bu taahhüdünün altında ürün alımında bulunduğu, bu nedenle taahhütname uyarınca eksik kalan ürün miktarı için hesaplanan 71.688,60 USD kâr mahrumiyeti alacağının şimdilik 5.000,00 TL’sinin muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir ve Akaryakıt Bilirkişi tarafından düzenlenen 25/08/2020 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; “Taraflar arasında 01.07.2017 tarihli Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında, davalı şirketçe yıllık asgari 100,00 ton, anlaşma süresince 500,00 ton ürün alımı yapılacağının taahhüt edildiği, dönem bazında taahhüt, satış ve eksik satış miktarlarını gösteren listeye göre; bayi lisansının 03.07.2018 tarihinde sonlandırıldığı, 01.01.2022 Sözleşme bitiş tarihine kadar alımı taahhüt edilen 500,00 ton ürün miktarına karşılık toplam 22,06 ton ürün alındığı, eksik alım miktarının 477,94 ton olduğu, ancak yıl esaslı olarak belirlenen asgari alım taahhüdünde, davalı şirket tarafından taahhüdün yerine getirilmemiş olmasına karşılık, takip eden yıl için ifaya başlanmadan önce, davacı şirket tarafından ihtirazi kayıt bildirildiği ya da ihtarname keşide edildiğine ilişkin dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı, davacı şirketin ilk yıl için kar kaybı hesaplaması yapılmaması gerektiği, alacağı bulunup bulunmadığı hususunun hukuki değerlendirmeyi gerektirdiği, Sayın Mahkeme’ce kar kaybı alacağı bulunduğunun kabulü halinde, tüm Sözleşme süresince (01.01.2017- 01.01.2022) hesaplanan KAR MAHRUMİYETİ Tutarı (USD)“ 71.691 ,60 USD olacağı, davalı tarafın 27.08.2019 tarihli Noter ihtarından sonraki Altı aylık ve 27.08.2019 öncesi eksik alımian dahil süreler için (01 .01 .2017- 27.02.2020) talep edilebilecek KAR MAHRUMİYETİ Tutarı (USD)= 29,314,95 USD olacağı, Yargrtay 19. Hukuk dairesi karan gereğince ilk yıl için Kar Mahrumiyeti talep edilemeyeceği, Lisans iptalinin olduğu 3.7.2018 tarihinden itibaren Sektör Değerlendirilmesinde belirtildiği üzere (03.7.2018 tarihine kadar geçen süre) + 6 aylık bayilik temini İçin geçecek süre için 15.0554.79 USD olacağı, Ürün Alım Taahhütnamesi a maddesi gereği. Kar Mahrumiyeti tutarı gereği. Hesaplanan USD’ler için “Ödeme gününde uygulanmakta alan Merkez, Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk lirası karşılığında olacağı,” Mevcut Cari Hesaptan dolayı Davacının Davalı taraftan 20,038,77 TL Alacaklı olduğu, Davacının, Davalı yandan 15,054,79 USD kar mahrumiyeti ile 20.038,77 TL Cari Hesap alacağı olduğu. kanaatine varılmış olmakla birlikte,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davacı tarafın bilirkişi raporuna karşı itirazları doğrultusunda yeniden ek rapor düzenlenmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ancak mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde bilirkişi heyetinin tespitlerinde herhangi bir değişiklik olmamıştır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Esas No : 2016/11559, Karar No : 2017/4009 sayılı ilamında; “Davalılar murisi… ile davacı şirket arasında 23.02.2005 tarihinde bayilik sözleşmesi ve protokol imzalanmış, protokolün 8. maddesinde yıllık ürün alım taahhüdünün olduğu, davalılar murisi ….’un 16.06.2008 tarihinde vefat ettiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Bayilik sözleşmesi uyarınca ürün alım taahhüdünde bulunulması halinde, bir sonraki yıl ihtirazi kayıt koymadan ürün verilmesi halinde, dikey sözleşme uyarınca dağıtım şirketi, bayiden önceki yıllara ait cezai şart isteminde bulunamaz. Ancak son yıla ilişkin olarak cezai şart isteminde bulunabilir. ” içtihadı bulunmaktadır. Yine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Esas No : 2016/8115, Karar No : 2016/15193 sayılı ilamında da “Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 179/2. maddesi uyarınca ifaya ekli cezai şart talep edilebilmesi için açıkça haktan feragat edilmemiş olması ve ifanın çekincesiz olarak kabul edilmemiş bulunması koşullarının gerçekleşmesi gerekmektedir. Somut olayda dönemler itibariyle yıllık asgari alım taahhüdüne uyulmamasına rağmen tedarikçi firma tarafından bayiye mal verilmeye devam edilmiş ve cezai şart alacağı yönünden ihtirazi kayıt konulmamıştır. Bu itibarla davacı önceki dönemlere ilişkin cezai şart isteyemez ise de son döneme ait cezai şart isteyebilir. ” görüşüne yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ve davalı arasında ” … Köyü … Mevkii … Üzeri …” adresinde kain ve tapuda ” Tekirdağ ili, … ilçesi, … Köyü, … mevkiinde kain … pafta … no lu parsel”de kayıtlı gayrimenkul üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunun işleticiliği hususunda 01/01/2017 tarihli 01/01/2022 tarihine kadar geçerli otogaz bayilik sözleşmesi düzenlendiği ve taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, bayilik sözleşmesine ek olarak düzenlenen taahhütname uyarınca yıllık asgari 100 ton otogaz ürünün alınması aksi takdirde 150 doları/ton tutarının, anlaşma süresince 500,00 ton ürün alımı yapılacağının taahhüt edildiği bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere dönem bazında taahhüt, satış ve eksik satış miktarlarını gösteren listeye göre; bayi lisansının 03.07.2018 tarihinde sonlandırıldığı, 01.01.2022 Sözleşme bitiş tarihine kadar alımı taahhüt edilen 500,00 ton ürün miktarına karşılık toplam 22,06 ton ürün alındığı, eksik alım miktarının 477,94 ton olduğu, ancak yıl esaslı olarak belirlenen asgari alım taahhüdünde, davalı şirket tarafından taahhüdün yerine getirilmemiş olmasına karşılık, takip eden yıl için ifaya başlanmadan önce, davacı şirket tarafından ihtirazi kayıt bildirildiği ya da ihtarname keşide edildiğine ilişkin dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı, yukarıda belirtilen içtihatlar gereğince davacının 27.08.2019 tarihli Noter fesih ihtarı gönderildiği, lisanın iptal olma tarihi olan 03/07/2018 tarihinden itibaren + 6 ay için cezai şart niteliğinde olan kar mahrumiyetini talep edebileceği, 01/01/2018-03/01/2019 tarihinde eksik alım miktarının 100,55 ton olduğu , eksik tonaj + 6 aylık süre için alımın 50 ton olduğu, kar kaybı cezai şart miktarının 150,55×150=22.582,5 USD kâr mahrumiyeti alacağı ödenmesi gerektiği sabit olduğundan; bu haliyle davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği, davacının davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne dair ihtarname olmadığı anlaşılmakla; düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 1.000 USD’nin dava tarihinden (04/09/2019) itibaren işleyecek olan ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 5.000,00-TL cezai şart alacağının 04.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 341,55-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 85,39-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 256,16-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 85,39-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.400,00-TL Bilirkişi ücreti, 259,05-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.788,84TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 19/10/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı