Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/61 E. 2022/200 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/61 Esas
KARAR NO : 2022/200
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhine başlatılan takip faturalı işlemlere ilişkin bakiye cari alacakları içerdiğini, davalı borçlu firmaya müvekkili firma tarafından gönderilen mallar bedeli olarak 06/02/2019 tarih … fatura nolu 9.423.59 TL, 23/01/2019 tarih … fatura nolu 11.820,14 TL, 12/01/2019 tarih … fatura nolu 7.687,01 TL ve 03/01/2019 tarih … fatura nolu 4.432,16 TL olmak üzere toplam 33.362,90 TL lik mal satışı yapıldığını ve davalı borçluya malların teslim edildiğini, davalı borçlunun kısmi ödemeleri sonrası kalan cari bakiyesi olan 22.362,90 TL alacakları üzerine … İcra Müdürlüğü 2019/… E. Sayılı dosya ile takibe geçildiğini ve takibin davalı borçlunun itirazı sonucu durdurulduğunu, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın kaldırılarak iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın icra takibi ve dava konusu faturaya ilişkin malı teslim etmediğini, daha önceki malların da ayıplı olduğunu, ayıplı mal tesliminden dolayı şirket yetkilisi davalı işyerine çağırıldığını, durumun bildirildiğini, dolayısıyla davalının bu faturalar nedeniyle davacı tarafa borcu olmadığını, davacı tarafın malı ve faturayı davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, davalının davacı taraftan mala karşılık ön ödeme yapıp alamadığı 25.000 TL civarı alacağı olduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan ve şartları oluşmayan davanın reddine, davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, arabuluculuk anlaşma tutanağı, Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’ndan gelen müzekkere cevabı, … Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabı, … Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabı, … Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, ticari ilişki çerçevesinde davalı şirkete gönderilmiş malların bedeli olarak fatura düzenlendiğini, bu faturalar karşılığında davalı tarafça yapılan kısmi ödemeler sonucunda kalan cari bakiye olan 22.362,90-TL alacağın ödenmemesi üzerine başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usul ve yasaya uygun olarak tebligat yapılmış davalı taraf süresi içinde cevap dilekçesi sunmuştur.
Davalı vekili, müvekkil şirketin davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını, davacının davaya konu malları müvekkil şirkete teslim etmediğini, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkil şirkete ayıplı mal teslim edildiğini, fatura içeriğindeki malların teslim edilmediğini, bu nedenle davacı şirkete herhangi bir borç olmamasına rağmen şirketin icra takibi başlattığını, ticari ilişki kapsamında davacı tarafa müvekkil şirketin herhangi bir borcunun olmadığını, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Dairesi’nin 2019/… E. Sayılı icra dosyasının gönderildiği ve dosya arasına alındığı anlaşıldı.
… İcra Dairesi’nin 2019/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 22.362,90-TL asıl alacak, 4.025,32- TL KDV alacağı olmak üzere toplam 26.388,22-TL borcun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 29/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/05/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin … de kurulu olduğu anlaşıldığından davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davacının dava konusu faturaların ait olduğu yıllara ait ticari defter ve kayıtların incelenmek suretiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının belirlenmesi istenmiş, yapılan yargılama sırasında Talimat Mahkemesince 28/04/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; ” Davacı şirket defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, dolayısıyla yasal defterlerin davacı lehine delil olarak kullanılabileceğini, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede davalı taraf olan … firmasının 120,120 032 alıcalar hesabına kayıtlı olduğu ve icra takibine konu olan faturaların kayıtlı olduğunun tespit edildiği, davacının yerinde yapılan incelemede siparişlerin telefon ile alındığı, malların kargo ile gönderildiği, gönderme esnasında irsaliye düzenlendiği ancak bunların alıcı tarafından teslim alındığına dair bir imzanın bulunmadığı, bunun üzerine Kargo ile giden malların teslim edildiğine dair imzalı kargo fişlerinin talep edildiği, talep üzerine kargo firmasının el değiştirdiğini bu sebeple fişlerin bulunamadığını sadece bir adet 06.02.2019 tarih ve … nolu kargo fişinin mevcut olduğunu, bu fişte teslim alanın davalı olduğu ve taşınan malın ise top kumaş olduğu belirtilmiş olup, teslim alan kısmında isim ve imzası bulunan kişinin davalıya ait personel olup olmadığı belli olmadığı, ancak adres ve unvan bilgileri davalının unvan ve adresi ile aynı olduğu, davalının bu kesilen faturalara karşılık 06.02.2019 tarihinde banka havalesi ile 11.000-TL ödeme yaptığı, bunun dışında bir ödeme yapmadığını, Davacının 2019 yıl sonu itibarı ile 22.362,90-TL alacak bakiyesinin 2020 yılına aynı tutarda devir olduğu ve başkaca tahsilatın olmadığı, mevcut davada satılan malın ayıplı olduğuna dair davalının mahkeme dosyasına sunmuş olduğu bir rapor veya ispat edici bir evraka rastlanmadığı, davacının kayıtlarında davalı tarafından fatura veya içeriğine yapılmış bir itirazın da görülmediği, sonuç itibariyle Davacı tarafın Ticari Defter ve belgelerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK ilgili maddelerine uygun şekilde ve zamanında yapıldığı, kayıt nizamının ve belgelerinin birbirini doğrular şekilde VUK ilgili maddelerine uygun şekilde tutulduğu ve kendisi lehinde delil olma niteliğine sahip olduğu, Tarafların tacir oldukları ve Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre taraflar arasında ticari bir ilişkini var olduğu, Davacının, icra takibine konu alacak iddiasında bulunduğu faturaların; Davacının 2019 ve 2020 yılı Ticari defterlerinde Alıcılar hesabı… Hesap kodunda davalı … San. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu, Davacının, icra takip tarihi (25.05.2019) itibarı ile ticari defter ve belgelerine göre 22.362,90-TL alacaklı olduğu”. şeklinde tespitler yapılarak rapor düzenlenmiştir.
Davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için dosya mahkememizce yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş ancak davalı şirket tarafından ticari defterlerinin Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında bulunması nedeniyle incelemeye sunulamayacağını beyan ettiği, bunun üzerine davalı tarafa mahkemece defterleri bilirkişi incelemesine hangi tarihlerde getirebileceği konusunda beyanda bulunması için süre verildiği, davalı tarafından sunulan beyan dilekçesinde davalı firma defterlerinin incelemede olmadığı, eksikliğin muhasebe değişikliği nedeniyle sehven olduğu, muhasebe kaynaklı ticari defter ve belgelere hali hazırda ulaşılamadığı şeklinde açıklamalarda bulunduğu, mahkememizce davaya konu alacağın tespiti için taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceğinden yeniden ticari defterlerin sunulması ve bilirkişi incelemesi için ara karar kurulduğu ve bunun üzerine bilirkişi incelemesi yapılarak 03.11.2021 tarihli rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 03/11/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacı … San. Tic. A.Ş.’nin ticari defterleri üzerinde … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Tal. Sayısıyla inceleme yapılmış olup 24.08.2020 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde aynen; “..Davacının icra takibine konu alacak iddiasında bulunduğu faturaların davacının 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinde alıcılar hesabı … kodunda davalı adına kayıtlı olduğu, davacının icra takip tarihi (25.05.2019) itibariyle ticari defter ve belgelerine göre 22.362,90 TL alacaklı olduğu…” denmekte olduğu, davalı yan 01.11.2021 günü saat 14:00’da mahkemeniz duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belge ibraz etmediği, davacı … San. Tic. A.Ş. tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların bedeli ödenmemiş (açık fatura) şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturaların taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında mal bedeli olarak tanzim edildiği, talimat ile incelenen davacı ticari defterlerinde söz konusu faturaların kayıtlı olduğu tespit edildiği, diğer yandan davalı yanın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığından faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı tespit edilemediği, faturaların teslimi konusunda davacı tarafından dava dilekçesi ekinde 25.03.2019 tarihli tutanak sunulduğu ve bu tutanakta söz konusu 4 adet fatura yer aldığı, isim ve imzalı “faturaların aslını teslim aldım” ibaresi mevcut olduğu, yine talimat ile alınan bilirkişi raporunda fatura teslimine ilişkin “bir adet 06.02.2019 tarih ve 82791 no.lu kargo fişinin mevcut olduğunu, bu fişte teslim alanın davalı olduğu ve taşınan malın ise top kumaş olduğu, teslim alan kısmında isim ve imzası bulunan kişinin davalıya ait personel olup olmadığı belli olmadığı” ifadelerine yer verildiği, yine talimat ile incelenen davacı şirketin cari hesap ekstresine bakıldığında davalı yan tarafından 06.02.2019 tarihinde 11.000,00 TL kısmi ödeme yapılmış olduğu, bu ödemeye ilişkin davalı tarafından bir beyan veya itirazda bulunulmadığı, bu durumda taraflar arasında ticari yönden bir teammül oluştuğu anlaşılmakla, cari hesaba konu 4 adet olan faturaya icra takibinden önce davalının herhangi bir itirazının bulunmadığı, bu itibarla davacının takip dayanağı alacağına esas faturaların ve içeriği mal bedellerinin davalının bilgisi dahilinde olduğu kanaati hasıl olduğu, Neticeten; Davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde, davacının talimat yolu ile incelenen kendi ticari defterlerine göre takip tarihi (25.04.2019) itibariyle davalı yandan 22.362,90 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, diğer yandan davacı yanın 25.04.2019 tarihli icra takibinde talep edilen 4.025,32 TL KDV alacağının neye istinaden olduğu tarafımızca anlaşılamadığından bir değerlendirme yapılamadığı,” özetlenen şekilde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama , taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacının fatura ve cari hesaba dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı ile davalı arasında ticari ilişki ve buna bağlı olarak faturaya ve cari hesaba dayalı ilişkisinin bulunduğu, davacı tarafın ticari defterlerin usulüne uygun olduğu, davacı tarafın lehine delil olarak kullanılabileceğinin anlaşıldığı, davacı şirketin dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu faturalara ilişkin alacağın işlendiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunmadığı, usulüne uygun düzenlenen cari hesaba konu faturalara takip öncesi davalının bir itirazının bulunmadığı, davalının teslim ve faturaya ilişkin takip dosyasında da somut bir itirazının bulunmadığı, davalı tarafın daha önce ticari ilişkiye dayalı düzenlenen faturalara ilişkin kısmi ödemenin yaptığı, her ne kadar davalı şirket davaya konu faturanın karşılığı olan malların ayıplı olduğunu iddia etmiş olsa da ayıba yönelik ihbarın yapıldığına ilişkin dosya kapsamında sunulan belge bulunmadığı, dava konusu fatura karşılığı olan malların davalıya teslim edildiğini kanıtlayan kargo fişinin incelenmesinde kargoyu teslim alan kişinin davalı şirketin çalışanı olduğu, bu hususun … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabıyla anlaşıldığı, dosya kapsamında mevcut delillerin değerlendirilmesinde davacının davalıdan alacaklı olduğunun yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, bu hususta denetime ve kanaat edinmeye elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne, davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, hükmolunan asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 22.362,90-TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin belirtilen miktar yönünden aynı şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 4.472,58-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 1.527,61-TL nin peşin alınan 329,16 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.198,45 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T tarifesi gereği 5.100,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T tarifesi gereği 4.637,10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 329,16 TL peşin/nisbi harç olmak üzere toplam 373,56 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 252,50 TL tebligat ve posta gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.752,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre 1.451,52-TL’lik kısmın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin kısmen kabul, kısmen red oranına göre 1.093,30 TL nin davacıdan, 226,70 TL nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
9-Hüküm kesinleştiğinde, kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.25/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır