Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/602 E. 2020/177 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/602 Esas
KARAR NO : 2020/177
DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, davalı şirketin müvekkiline 69.592,84 TL bakiye borcunun kaldığını, işbu borcun müvekkilce tahsil edilemeyince davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nde … E sayılı dosyasından icra takibine başlatıldığını, ancak davalı şirketin herhangi bir borcu olmadığından bahisle anılan icra takibine itiraz ettiğini, müvekkil şirketin muhasebe kayıtlarında ve ticari defterlerinde, davalı şirketin müvekkili şirkete 69.592,84 TL borçlu olduğunun anlaşıldığını, davalının borcunu ödememekte ısrar ettiğini, 14/12/2018 tarih ile 30/04/2019 tarihleri arasını kapsayan faturalar incelendiğinde anılan borcun anlaşılacağını, davalı borçlunun … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve borçlunun %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının işbu davayı açmasında hukuki yararın olmadığını, faturalara konu kiralanan malların ayıplı olduğunu, kiralanandan beklenen yararın sağlanamadığını, ayıplı ifa dolayısıyla müvekkil şirketin davacı şirkete karşı borcunun bulunmadığını, huzurdaki davaya konu alacağın likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, dava davacı tarafından davalı aleyhine açılan kiralanan iskele sisteminin kullanımından kaynaklı faturaya dayalı itirazın iptali istemini konu almaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın fatura içeriğinde iskele sistemi kullanma ve kira bedeli olarak belirtilen fatura alacağının tahsili istemiyle açılan icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşulları oluşup oluşmadığı hususlarından ibaret olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin kira sözleşmesine dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 4. maddesinde ise Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler ” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Her ne kadar dava ticari dava olarak Mahkememizde açılmışsa da; davaya ve takibe konu ve dava dilekçesine ekli faturalarda açıklama kısmında iskele sistemi kira ve kullanma bedeli olarak belirtildiği, davalının sunduğu cevap dilekçesinde faturalara konu malların kiralandığını ve ayıplı olduğunu beyan ettiği, dava dilekçesinde bu hususta herhangi bir beyan yer almasa da davacı vekilinin Mahkememizin 10/03/2020 tarihli celsesinde icra takibine konu faturaların kaynağının davalıya kiralanan iskele sisteminin kullanımından kaynaklandığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu olayda taraflar arasındaki ihtilaf davacı ile davalı taraf arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı olup, taraflar arasındaki ihtilafın kira ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle HMK 4. madde gereğince kira ilişkisinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığa bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olup, bu özel düzenleme gereği davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 4. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/03/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)