Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/583 E. 2020/144 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/583 Esas
KARAR NO : 2020/144

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/09/2019
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 27/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil …, 03.05.2019 tarihinde, davalı belediye’nin gözetim ve denetiminde olan davalılardan Selçuk şirketi adına kayıtlı, ZMSS poliçesi yapılmış … plakalı, Temsa marka 2012 model otobüste yolcu olduğu sırada yaralandığını ve uzuv kayıpları yaşamıştır. Kaza, otobüs şoförü …’nün Tokat İli, Reşadiye İlçesi, Bağdatlı Köyü, sınırlarında Aybastı ilçesi istikametinden Reşadiye İlçesi istikametine seyir halindeyken ve müvekkilininde içinde bulunduğu yolcuları taşırken, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve yoldan çıkarak, sağ yana devrilmesi sonucu meydana geldiğini, bu nedenle, kaza tespit tutanağında, otobüs şoförüne, 2918 sayılı Kanun’un 52/1-A maddesini ihlalden asli ve tam kusur verildiğini, müvekkilinin işbu kazada ağır yaralandığını vücudunda ki çoğu yara kapanmadığını, yine müvekkilinin eşi …de eşinin bu durumundan dolayı derin üzüntü yaşamakta olduğunu, zira artık kocası ile karı koca hayatı dahi olamayacağını, kocasıyla insanlar bakmadan rahat şekilde dışarda bir yürüyüşe dahi çıkamayacaklarını, yerleşik yüksek mahkeme kararlarına kazada mağdurun eşi de mağdur olduğu için manevi tazminat almakta olduğunu, İşbu dava açılmadan önce dava şartı olan arabulucuya başvuru zorunluluğu yerine getirilmiş, taraflarla uzlaşma sağlanamadığından işbu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, öncelikle, davaların dosya yoğunluğu sebebiyle uzun sürecek olduğu da düşünüldüğünde, dava sonunda hükmedilecek tazminat alacaklarının semeresiz kalmaması ve dava süresince verilen tüm çabanın boşa gitmemesi için dava konusu kazaya sebebiyet veren; ruhsat sahibi şirket ve araç şoförü mehmet süngü adına kayıtlı gayrimenkuller ve araçlar üzerine, başkasına satış ve devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını, tahkikat sonucunda müvekkil …’in maddi zararının 6100 sayılı yasanın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre ve bilirkişi incelemesinden sonra belirlenmesi ile harç eksiği tamamlanmak üzere, şimdilik 700-TL maddi tazminatın, ve raporla tespit edilecek tazminatın kazaya karışan … plakalı otobüsün davalı sürücüsü, maliki, belediye ve ZMSS ve KASKO poliçesi bulunan davalı sigorta şirketinden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, müşterek ve müteselsilen tahsiline, yaşadığı üzüntü ve mahrumiyetler nedeniyle ; …’için 450.000,00.-TL … için 150.000,00-TL manevi tazminatın aracın ZMSS ve KASKO sigortacısı davalı sigorta şirketinden ve diğer davalılardan, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, müşterek ve müteselsilen tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : … vekili 25/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, yağışın etkisi ile yol zemini üzerindeki toz, fren balatası ve benzeri kalıntılar kaygan bir zemin yarattığını, yani yolun kaygan bir hal aldığını, diğer yandan kazanın meydana geldiği yol dişli bir asfalt olmayıp aracın yola tutunmasını olumsuz yönde engellediğini, bu hali ile kazanın meydana gelmesinde yol inşasını yapan kurumun kusurlu olduğunu, İstenilen tazminat miktarı; günün ekonomik koşulları, tarafların mali ve içtimai durumları dikkate alındığına pek fahiş olup müvekkilin fakirleşmesine neden olacağını ve davacı tarafı da zenginleştirecek bir miktar olduğunu, yine davacı taraf faizi kaza tarihinden itibaren talep ettiğini, ancak faiz talebi müvekkilinin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren işlemeye başlaması gerektiğini, bu tarih ise kaza tarihi değil dava tarihi olduğunu beyan ve talep etmiştir.
… Tic. Ltd. Şti. Vekili 06/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Talep edilen tazminat tutarlarından, aracın fiili zilyet sahibi sıfatına sahip olmayan müvekkili olan şirketin sorumlu tutulamayacağına ilişkin itirazlarını tekrarla ayrıca … plakalı araç dava dışı…Sigorta A.Ş nezdinde… poliçe numaralı Genişletilmiş Filo Kasko Sigorta Poliçes ile teminat altına alındığını, bu itibarla ortada tazmin edilmesi gereken bir tazminatın bulunması halinde dahi, muhatabın müvekkili olan şirket değil, dava dışı sigorta şirketi olması gerektiği aşikar olduğunu, bu bağlamda da davanın müvekkil şirket yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının haksız ve dayanaktan yoksun davasının reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
…Başkanlığı vekili 27/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın süresinde açılmadığını, reddi gerektiğini, husumet itirazları olduğunu, olayın meydana gelmesinde müvekkilinin Belediye Başkanlığının her hangi bir kusuru bulunmadığını,… taşeron firma personeli olarak çalışmaktayken olay meydana geldiğini, yapılan ihale sözleşmesinin 19. Maddesine göre işin yürütülmesine ilişkin kayıt tutanaklar bölümünü … Bendinde araç ve iş makinesi ruhsatları ile kasko-sigorta ve benzeri evraklar… Şti. Firmasına ait olduğu belirtildiğini, yine sözleşmenin 22. Maddesinde işçilerin iş sağlığı ve güvenliği ile iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tedbirlere uyulup uyulmadığı, denetlenmesi, uygunsuzlukların giderilmesi, bu kapsamda alınması zorunlu tedbirler hususlarında şirketin sorumlu olduğu açıkça belirtildiğini, dolayısıyla meydana gelebilecek hasar ve zararlardan alt işveren sıfatıyla anılan şirket sorumlu olduğunu, müvekkili Belediye yönünden davanın husumeten reddini, esastan yapılacak yargılama neticesinde davanın reddini, tüm harç ve masraflar ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı …A.Ş. ‘ye çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: Kaza Tespit Tutanağı, Nüfus Kayıt Örneği, Tedavi Evrakları, Hastane kayıtları, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın…soruşturma sayılı dosyası, sosyal ve ekonomik durum araştırması, hasar dosyası, sigorta poliçesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan tarfik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine dayanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar tarafından trafik kazası nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararların kusurlu ve sorumlu olan davalılar tarafından giderilmesi talebinde bulunulmuştur.
Davalılar tarafından davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde zorunlu arabuluculuk başvurusunun olumsuz sonuçlandığının belirtilmesi üzerine Mahkememizce davanın tazminat istemine ilişkin olması nedeniyle 04/10/2019 tarihli tensip tutanağının 13 numaralı ara kararı ile davacı tarafa; 6325 sayılı kanunun 18/A-2.maddesi gereğince arabuluculuk son tutanağını 1 haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize sunması, aksi takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtarına karar verilmesine ve tenszip tutanağı ekli davetiyenin davacılar vekiline 08/11/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davacılar tarafından arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı dosyamıza sunulmamıştır.
Davacı vekili Mahkememizin 20/02/2020 tarihli celsesine her ne kadar mazeret dilekçesi sunmuş ise de dava şartlarının incelenmesinde dava dilekçesinde zorunlu arabulucuğa gidildiğinden bahsedilmesine rağmen verilen kesin süre içerisinde zorunlu arabuluculuk anlaşmazlık tutanağının dosyaya sunulmadığı ve dava şartının mevcut olmadığı anlaşıldığından davacı tarafın yokluğunda davaya devam edilmesine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.

Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin davacı tarafça beyanda bulunulmuş ise de; dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, Uyap’ta yapılan kontrolde arabuluculuk dosyasının ilgili dosya bağlantısının yapılmadığı, davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde de arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı aslının dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından davaclar tarafından zorunlu arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, davanın tazminat davası olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle dava şartının bulunmaması nedeniyle HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, TTK’nın 5/A-1, 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 54,40-TL karar harcından mahsubu ile bakiye 10,00-TL karar harcının davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı … tarafından yargılama sırasında yapılan 5 adet tebligat giderinden oluşan 88,20-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …Belediyesine verilmesine,
5- Davalılar …Belediyesi, …Ltd.Şti. Ltd. ve …yargılama sırasında kendilerini birer vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesi uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …Belediyesi, …Ltd.Şti. Ltd. ve …’ye eşit şekilde verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davalı …belediyesi ve …vekillerinin yüzüne karşı, diğer davalılar ve davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
20/02/2020

Başkan
e-imza*
Üye
e-imza*
Üye
e-imza*
Katip
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.