Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/566 E. 2020/602 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/566 Esas
KARAR NO : 2020/602
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2019
KARAR TARİHİ : 19/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 26/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile dava dışı … İnş. San ve Tic Ltd Şti arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden davalılara kredi kullandırıldığını, anılan sözleşmeyi davalılar …, … ile …’ın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, davalılar asıl borçlulara kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesabının 15/01/2019 tarihinde kat edilerek borçlulara …. Noterliği’nin 17/01/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ve alacağın kat tarihi itibariyle muaccel hale getirildiğini, borcun ödenmemesi üzerine, …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı icra dosyası ile 891.949,81 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazlarının dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu belirterek davalıların takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP : Davalılar vekili tarafından sunulan 24/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin dava konusu sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladıklarını, sözleşmenin asıl tarafı olan … İnş. San ve Tic. Ltd. Şti. hakkında … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyasından konkordatoya başvurulmuş olup 06.03.2019 tarihi itibari ile l yıllık kesin mühlet verildiğini, İcra İflas Kanunun 296. maddesine göre “Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez.” hükmü gereğince davacının sözleşmenin kat edilerek fesih bildirimi yapılması kanuna aykırı olduğunu, bu sebeple sözleşmenin feshedilmesi, hesapların kat edilmesi kanuna aykın olduğundan davanın reddi gerektiğini, müvekkillerinin adresleri Küçükçekmece olup, yetkili Asliye Ticaret Mahkemesi Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olup, yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafından gönderilen ….Noterliği’nin 17.01.2019 tarih, 2380 yevmiye numaralı ihtarnameye ….Noterliğinin 21.01.2019 Tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile itiraz edildiğini, bu nedenle müvekkiller aleyhine başlatılan ….İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyasındaki alacak likit olmadığından %20 inkar tazminatı talebine itiraz ettiklerini, takiple talep edilen yasal olmayan fahiş faiz talebi ile yapılan faiz hesabına itiraz ettiklerini beyanla davanın reddine, takibin durdurulmasına,yargı lama giderleri ile %20 inkar tazminatı ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, …. Noterliği’nin 17/01/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ve tebliğ şerhleri, kredi sözleşmesi ve ekleri, hesap haraketleri, davacı banka kayıtları, arabulucu tutanağı ve sarf kararı, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar … ve Taah. San.Tic.Ltd.Şti.nin, … Tic. ve San.Ltd.Şti. , … İnşaat Taah. Nak. San.Tic.Ltd.Şti. tarafından açılan konkordato talebine ilişkin davanın derdest olduğu ve kesin mühlet verildiği anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 29/06/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre;davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … San. ve Tic.Ltd.Şti. arasında 14.05.2014 tarihinde 2.300.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, iş bu imzalanan sözleşme kapsamında davalı asıl borçluya taksitli ticari kredi kullandın iması nedeniyle ticari bir ilişkinin doğduğu anlaşılmaktadır. (EK;1 Sözleşme Fotokopisi) Davalı kefiller …, …, …’da söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından doğan tüm borçlardan 2.300.000,00-TL, yi aşmamak kaydı ile temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu oldukları, davalıların temerrüt tarihlerinin aynı olduğu takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama tutarı davalı kefillerin kefalet limiti dahilinde kaldığı, bu nedenle davacı bankanın davalı kefillerden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibarı ile asıl alacak 880.413,35-TL, işlemiş faiz 8.718,54-TL, masraf 874,91 TL olmak üzere toplam 889.567,81TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden borç ödeninceye kadar 880.413,35 TL asıl alacak üzerinden % 40 oranında temerrüt faizi istenebileceği tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı banka tarafından davalı borçlular aleyhine açılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça dava dışı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalılar tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ise davacı tarafça başlatılan icra takibinin usulsüz olduğunu, takibe itirazın haklı olduğunu, davanın reddine karar verilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir.
… İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalıların Mahkememizin ve icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın sözleşmedeki yetki şartı gereği Mahkememiz ve icra dairesi yetkili olduğundan reddine karar verilmiştir.
Genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalandığı, diğer davalıların genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldığı, kefalet miktarının 2.300.000,00-TL olduğu görülmüştür.
… Noterliği’nin 17/01/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile genel kredi sözleşmesi hesabının kat edildiği, ihtarnamenin dava dışı asıl borçlu şirkete ve davalı kefillere 18/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 29/06/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … San. ve Tic.Ltd.Şti. arasında 14.05.2014 tarihinde 2.300.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, iş bu imzalanan sözleşme kapsamında davalı asıl borçluya taksitli ticari kredi kullandın iması nedeniyle ticari bir ilişkinin doğduğu anlaşılmaktadır. ,(EK;1 Sözleşme Fotokopisi) Davalı kefiller …, …, …’da söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından doğan tüm borçlardan 2.300.000,00-TL, yi aşmamak kaydı ile temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu oldukları, davalıların temerrüt tarihlerinin aynı olduğu takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama tutarı davalı kefillerin kefalet limiti dahilinde kaldığı, bu nedenle davacı bankanın davalı kefillerden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibarı ile asıl alacak 880.413,35-TL, işlemiş faiz 8.718,54-TL, masraf 874,91 TL olmak üzere toplam 889.567,81TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden borç ödeninceye kadar 880.413,35 TL asıl alacak üzerinden % 40 oranında temerrüt faizi istenebileceği tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından dava dışı … İnş. San ve Tic Ltd Şti arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden davalılara kredi kullandırıldığı, anılan sözleşmeyi davalılar …, … ile …’ın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, davalı şirketin vadesinde borçlarını ödememesi üzerine hesabın kat edildiği ve alacağın tahsili için davalı şirket ile müteselsil kefil olan davalılar hakkında icra takibi yapıldığı, davalı asıl borçlu şirket tarafından kredi borcunun ödenmediği, kefalet sözleşmesinin yasal şartları taşıması ve geçerli olması nedeniyle diğer davalılar olan müteselsil kefiller tarafından da borcun ödenmemesi nedeniyle nakdi kredi borcundan sorumlu oldukları sabit olduğundan düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalılar hakkında başlatılan icra takibinde talep edilen alacağın davalı kefillerin kefalet limiti dahilinde olduğu, asıl borçlu şirket ile davalı kefiller yönünden kat ihtarının tebliği ile verilen süre sonunda temerrütün gerçekleştiği açık olup, bilirkişi tarafından bu doğrultuda yapılan dosya kapsamına uygun hesaplamalar neticesinde davacı bankanın borçlu davalılardan olan kredi alacağının 880.413,35-TL asıl alacak, 8.718,54-TL işlemiş faiz, 874,91-TL ihtar gideri, 566,95-TL masraf olmak üzere toplam 890.573,75-TL olduğu, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktar yönünden takip tarihinden itibaren 880.413,35-TL asıl alacağa uygulanacak yıllık %40 oranında faiz uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamı gerektiği, davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin haksız olduğu, bilirkişi tarafından 566,95-TL’lik masraf alacağı kalemine ilişkin belge sunulmadığı belirtilmiş ise de, 874,91-TL ihtar giderine ilişkin belgenin dava dilekçesi ekinde bulunduğu, 566,95-TL’lik masraf alacağına ilişkin belge davacı tarafça bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edildiğinden 566,95-TL’lik masraf alacağı ispatlandığından davacı tarafça icra takibinde talep edilmesinin haklı olduğu anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın (880.413,35-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasındaki;
a) Kredi alacağı yönünden borçlu davalılar tarafından 880.413,35-TL asıl alacak, 8.718,54-TL işlemiş faiz, 874,91-TL ihtar gideri, 566,95-TL masraf olmak üzere toplam 890.573,75-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak yıllık %40 oranında faiz uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Asıl alacağın (880.413,35-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 60.835,09-TL harçtan mahsubu ile bakiye 50.062,56-TL karar harcının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin haksız çıkan taraf olan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 10.772,53-TL peşin harç olmak üzere toplam 10.816,93-TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 10 adet tebligat-posta gideri 126,60-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL olmak üzere toplam 926,60-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 925,17-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nispi 61.578,69-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davalı taraflar yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nispi 1.376,06-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı taraflara eşit şekilde verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/11/2020

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.