Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/556 E. 2021/758 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/556 Esas
KARAR NO : 2021/758
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin müşterilerinin arşiv, ürün vb. Eşya ve kayıtlarını saklama ve yönetimi konusunda hizmet verdiğini, müvekkili şirketin ve ” … ” olarak tanınan davalı arasında 06/06/2014 tarihli ” Saklama ve Yönetim Hizmet Sözleşmesi ” imzalandığını, ayrıca taraflar arasında cari hesap sözleşmesi de kurulduğunu, taraflar arasında yapılan hesap mutabakatları ile davalı tarafın müvekkiline olan borcunu ikrar ve kabul ettiğini, müvekkili tarafından davalı tarafa …. Noterliğinin 11/01/2019 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname gönderilmesine rağmen davalı tarafça borç ödenmediğinden, müvekkili tarafından borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasında 25.290,02 TL asıl alacak, 383,57 TL işlemiş faiz, 196,62 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 25.870,21 TL borcun tahsili yönünden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının yetkiye borca itiraz ettiğinden takibin durduğunu, bu nedenle davalı tarafın haksız itirazının iptali ile %20 oranından az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin merkezinin … olduğunu, ilamsız takiplerde borçlunun ikametgahı adresinin bulunduğu yer İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, bu nedenle … İcra Müdürlüğüne gönderilmesi gerekirken itirazın iptali davasının aynı zamanda yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın yetki yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönden ise davacı şirketten bir kısım hizmet tedariki için mutabakata varıldığını, müvekkili şirket kayıtlarından dava konusu bir kısım fatura karşılığı hizmet teslimi yapılmadığının anlaşıldığını, sözleşmeye konu hizmetlerin müvekkili şirketin hangi işletmelerine ve kime teslim edildiği konusunda herhangi bir açıklama yer almadığını, dava dilekçesi ve ekleri ile davacı tarafça sunulan delil listesinde buna ilişkin herhangi bir delilin de yer almadığını, bu nedenle davacı tarafın kendi edimini ispatla yükümlü olduğunu, açıklanan nedenlerle davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine cari hesap alacağından kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 20/02/2020 tarihli raporunda özetle;” Taraflar arasında 06/06/2014 tarihli bir sözleşmenin mevcut olduğu, davacının İş bu davaya cari hesap bakiyesini konu ettiği, davalının takipte borca tamamen itiraz ettiği, açılan davaya verdiği cevapta ise bir kısım hizmet tedariki için mutabakata varıldığını, ancak bu hizmetin kendilerinin hangi işletmesine ve kime teslim edildiğinin belli olmadığı, bu nedenle davacının, edimini ifa yükümlülüğü altında olduğunu iddia ettiği, Davacının mal / hizmet teslimini ispat etmesi gerektiğinin değerlendirilmesi durumunda davacı talebinin mümkün olamayacağı, dosyadaki mutabakat belgesinin mahkemece kabul edilmesi halinde davacı alacağının 20.409,84.-TL olabileceği, mevcut sözleşmenin Anlaşmazlıkları Çözümü başlıklı 13./3. maddesinin kabulü halinde ve/fakat davacının ticari defterlerini İbrazı halinde, ticari defterlerde görünen bakiyenin esas alınması gerektiği, şartları oluşmadığından davacının takipten önce işlemiş faiz talebinin mümkün olmadığı, davacı tarafından talep edilen 196,62.-TL’lik İhtar Masraf Bedeline İlişkin olarak da dosyada herhangi bir somut veriye rastlanmadığı,” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 27/10/2020 tarihli ek raporda özetle;”Davalı, davacı yanın mal veya hizmetin teslim edilip edilmediğinin ispatlaması gerektiği, ancak bu durumun ispatlanamadığı İddiasında olduğu, dosyaya bakıldığında da bilirkişi raporundan sonra dava konusu hesap bakiyesini oluşturan faturaların mevcut olmadığı gibi bu faturaların davalıya teslimine İlişkin herhangi bir doneye de rastlanılmadığı, ancak davalı taraf bu durumun ispatlanamadığı iddiasında ise de taraflar arasında akdedilen sözleşmenin Anlaşmazlıkları Çözümü başlıklı 13./3. maddesi “..taraflar, aralarında işbu Sözleşmenin uygulanmasından veya yorumundan kaynaklanan herhangi bir uyuşmazlığın çıkması ve tarafların bu konudaki kayıtlan arasında çelişki bulunması durumunda, iddialannı bizzat kendi defter kayıt ve her türlü belgeleri ile ispat ederler…” şeklinde olup, davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerde takip tarihi itibariyle davalıdan 25.290,02.-TL ALACAKLI durumda olduğu, Sayın Mahkemenizce belirlenen gün ve saatte davalı tarafından incelemeye katılınmamış ve herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz edilmemiş olduğundan, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerinde mevcut olup olmadığının tespitini yapmanın mümkün olmadığı, dosyaya sunulan Mutabakat Mektubunda ise davacı şirketin 30/06/2018 tarihi itibariyle davalı şirketten 28.170,41.-TL ALACAKLI durumda olduğunun her iki tarafında kabulünde olduğu, bu tarihten sonra davacı tarafından düzenlenen faturalara davalı tarafından kısmî ödemelerin yapılmış olduğunun davacı ticari defterlerinden anlaşıldığı, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, mevcut sözleşmenin Anlaşmazlıkları Çözümü başlıklı 13./3. maddesinin Sayın Mahkemece kabulü halinde incelemeye sadece davacı tarafın ticari defterleri sunulduğundan davacı ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 25.290,02.- TL alacaklı durumda olduğu ve davacının bu tutarı davalıdan talep edebileceği, şartları oluşmadığından davacının takipten önce İşlemiş faiz talebinin mümkün olmadığı, davacı tarafından talep edilen 196,62.-TL’lik İhtar Masraf Bedeline ilişkin Mahkemece yazılan müzekkereye gelen cevabi bir yazının olmadığı” şeklinde görüş bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, faturalara konu hizmetin sunulmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine cari hesaptan doğan alacağından kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 22/04/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davaya konu icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir tarafından bilirkişi incelemesi yapılmak üzere inceleme günü belirlenerek taraflara ticari defter ve kayıtlarını sunmaları hususu ihtar edilerek inceleme yaptırılış, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve ek rapora göre; Taraflar arasında 06/06/2014 tarihli bir sözleşmenin mevcut olduğu, davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 25.290,02-TL alacaklı olarak göründüğü, davalı tarafın belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, dosyaya sunulan mutabakat mektubunda davacının 30/06/2018 tarihi itibariyle 28.170,41-TL alacaklı durumda olduğunun her iki tarafında kabulünde olduğu, bu tarihten sonra davacı tarafça düzenlenen faturalara davalı tarafın kısmi ödemelerde bulunduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin Anlaşmazlıkları Çözümü başlıklı 13./3. maddesi “..taraflar, aralarında işbu Sözleşmenin uygulanmasından veya yorumundan kaynaklanan herhangi bir uyuşmazlığın çıkması ve tarafların bu konudaki kayıtlan arasında çelişki bulunması durumunda, iddiaların bizzat kendi defter kayıt ve her türlü belgeleri ile ispat ederler…” düzenlemesinin yer aldığı, davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 25.290,02-TL alacaklı olduğu, tespit edilmiştir.
Davalı borçlu şirket hakkında … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/ … Esas sayılı dosyasında; davacı … A. Ş. tarafından açılan iflas davasının kabulüne karar verilerek davacı … A. Ş.’nin iflasına ve iflasın 15/10/2020 günü 14:29 itibarıyla açılmasına karar verildiği ve kararın 28/12/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı Müflis … A. Ş.’nin iflas işlemlerini yürüten … İcra ve İflas Dairesi’ne yazılan müzekkereye 2020/… iflas sayılı dosya ile iflas işlemleri yürütülen … A.Ş.’ nin tasfiye işlemlerinin basit tasfiye usulüne göre yürütüldüğünün ve alacaklılar toplantısı yapılmayacağının, davacı tarafça alacak kayıt başvurusunda bulunulduğu ancak alacağın masaya kaydı hususunda henüz karar verilmediği ve sıra cetvelinin düzenlenmediğinin bildirilmesi nedeniyle ikinci alacaklılar toplantısının yapılmayacağı bildirildiğinden ve alacak kaydının henüz yapılmadığı anlaşıldığından ve karar vermeye engel durum bulunmadığından davaya devam olunarak esas hakkında karar verilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; Taraflar arasında 06/06/2014 tarihli Saklama ve Hizmet Yönetim Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacı tarafından dava konusu takibe dayanak cari hesap faturalarının düzenlendiği, davacı tarafın ticari defterlerine takip konusu faturaları işlediği, davacı tarafça cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı tarafın süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından süresi içinde itirazın iptali davası açıldığı, taraflar arasında düzenlenen 17/07/2018 tarihli mutabakat mektubuna göre davalı tarafın 30/06/2018 tarihi itibari ile 28.170,41-TL cari hesap borç bakiyesinin bulunduğu, davalı tarafın usulüne uygun yapılan ihtara rağmen ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan kaçındığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davalının kısmi ödemelerinin bulunduğu ve takip tarihi itibariyle davalıdan 25.290,02-TL alacaklı olduğu, bu hali ile davacı tarafın takip konusu cari hesap ve faturalardan dolayı davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği, davacı tarafça bakiye alacağının 22.649,27-TL’lik kısmı için 10 gün içinde ödenmesi hususunda …. Noterliği’nin 11/01/2019 tarih ve … yevmiyeli ihtarnamenin keşide edildiği, ihtarnamenin davalıya 15/01/2019 tarihinde tebliğ olduğu, davalının 26/01/2019 tarihinde talep edilen cari hesap bakiye alacağı yönünden temerrüte düştüğü görülmekle, Mahkememizce yapılan hesaplamada asıl alacağa 16/01/2019 ödeme tarihinden 22/02/2019 takip tarihine kadar [(22.649,27-TLx19,50×27)/36500= 326,70-TL] 326,70-TL işlemiş faizinin talep edilebileceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, dava konusu alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşulların gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, hükmolunan asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a)Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 25.290,02-TL asıl alacak, 326,70-TL işlemiş faiz ve 196,62-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 25.813,34-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalı yönünden belirtilen miktar üzerinden takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)Hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 5.058,00-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.763,30-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 390,79-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.372,51-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davadaki haklılık durumuna göre 1.317,10-TL’sinin davalıdan, geri kalan 2,90-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 390,79-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 55,00-TL e-tebliğ masrafı, 21,20 TL posta gideri ve 950,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.070,60-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına gerekli indirim yapılarak 1.068,25-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 4,080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kabul edilen kısım yönünden gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere, reddedilen kısım yönünden miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.