Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/544 E. 2020/573 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/544 Esas
KARAR NO : 2020/573

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2019
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Zorunlu olarak başvurulan arabuluculuk müessesi kapsamında yapılan görüşmelerde, herhangi bir anlaşmaya varılamamış olup, uyuşmazlık devam ettiği, 6001 Sayılı Kanun’ un 30. maddesi 5. fıkrasında “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir” düzenlemesine yer verilmişti. Ancak 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7144 sayılı Kanunun 18 inci maddesi ile “on katı tutarında” ibaresi “dört katı tutarında” olarak “(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)” şeklinde değiştirilmiştir. Bununla birlikte yine 7144 sayılı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici Madde 3. uyarınca “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” tamamı tahsil edilen alacaklar bakımından işbu değişikliğin uygulanmayacağı da ayrıca belirtilmiştir. Sonuç olarak Davalı-Borçlunun aleyhine başlatılan icra dosyasında asıl alacak; geçiş ücreti ile geçiş ücretine ek olarak geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza eklenerek belirlenmişse de; bahse konu yasa gereği asıl alacak içinde yer alan geçiş ücretine ek ceza 4 katına indirildiği, Davalının; …,…, …,…, …,…, …, … plakalı araçları ile 30.09.2016 ile 14.06.2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, işletme hakkı davacı şirkette olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlı otoyolundan ihlalli geçişler gerçekleştirdiği, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine, yukarıda esas numarası yazılı icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişildiği, davalı ise, icra takibine ,usulüne uygun ödeme yaptığını ve herhangi bir borcu olmadığı, … ile … plakalı araçların dorse vasfında olduklarını, onlara yönelik ceza tahakkuk ettirilemeyeceğini bağlı bulundukları araçlardan geçiş ücreti ödemesi yapıldığını iddia ederek, takibe itiraz ettiği, İcra takibinden sonra 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile 6001 sayılı Kanunun 30. maddesinde değişiklik yapılarak uygulanan ceza kat sayısı ondan dörde düşürüldüğü, bu nedenle ceza uygulamalarında kanuni değişiklik sonrasında oluşan hukuki durum dikkate alınarak cezalar dört kat olarak belirlenerek harçlandırıldığı, bu önüyle; icra takibine konu edilen geçiş ücretlerinin dört katını aşan ceza bedellerinin dava konusu olmadığı, 6. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’ nun 6 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddeleri uyarınca herkes iddiasını ispat etmekle mükellef olduğu, Delil olarak dayanılan belgelerden, davalı borçlunun itirazının mesnetsiz olduğu ve ihlalli geçiş sağlamak suretiyle, işletmeci müvekkil şirkete borçlu olduğu,4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’ nun 6 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddeleri uyarınca herkes iddiasını ispat etmekle mükellef olduğu, Delil olarak dayanılan belgelerden, davalı borçlunun itirazının mesnetsiz olduğu ve ihlalli geçiş sağlamak suretiyle, işletmeci müvekkil şirkete borçlu olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi (BAM), yapmış olduğu istinaf incelemelerinin tamamında Yasanın açık ifadesi karşısında cezanın idari para cezası olmadığı, Davalı tarafın ödeme olgusunu ispat etmesi gerektiği, Geçiş ücretleri ve cezalardan araç maliklerinin sorumlu olduğu, Davacı İşletmeci Şirket Lehine İcra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, Ceza miktarının Kanun düzenlemesi olduğundan davalı tarafından bilenmesi gerektiği, ‘Kanunu bilmemek mazeret sayılamaz.’ kuralı gereği tebligata gerek olmadığı, Geçiş ücretini ödediğini iddia eden tarafın bu iddiasını kanıtlaması gerektiği, otomatik ödeme talimatı vermenin borcu ödemek anlamına gelmediği, bankanın görevini yerine getirip, borcu ödeyip ödemediğini kontrol yükümlülüğünün yine, herkesin hesaplarındaki gelir giderleri kontrol yükümlülüğü kapsamında, borçlu da olduğu vurguladığı, icra İnkâr Tazminatına hükmedilmesi gerektiği ve davalı borçlunun yapmış olduğu mesnetsiz itirazın kabulünün mümkün olmadığı bu nedenle işbu davayı ikame etmek zorunlu olduğunu” ifade ettiği tespit edilip beyan etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davalının geçiş ücretlerini ödediği, herhangi bir geçiş ihlalinin olmamasına karşın ihlal sebebi ile cezaların isteminin haksız olduğu, şirkete ait araçların hem resmi hem de otomatik ödeyerek geçişlerini sağladıkları, davalı tarafından hesapların sık sık kontrol edildiği, davacının bakiyenin olmadığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, dorse olan … ve… plakalı araçlara ceza kesildiği, bu araçların OGS’ ye dahil olmadığı, … plakalı aracın geçişini …plakalı çekicisinin ödediği, … plakalı aracın geçişinin … plakalı çekicisinin ödediği, makbuzların ekte sunulduğu, söz konusu araçların çekicilerinin önünde OGS cihazının takılı olduğu sistemsel olarak okunamadığı için yasal olarak OGS cihazı bulundurma zorunluluğu olmayan dorselerin plakalarına ceza kesildiği, çekici araçlara ilişkin geçiş bedellerinin ödendiği, söz konuş cezaların usulüne uygun olarak bildirilmediği, aksi durumun hak arama hürriyetinin engellediği, söz konusu geçiş ücretlerinin ödendiği, göz önüne alındığında ihlal cezalarının haksız ve mesnetsiz olduğu açık olup davanın reddi gerektiğini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER:İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra dosyası, ihlalli geçişler yapıldığına ilişkin liste, arabuluculuk son tutanak aslı, ihlalli geçiş görüntülerini içeren CD, … ve … Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı, … Genel Müdürlüğünden gelen hesap hareketleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul … İcra Müdürlüğü … E Sayılı icra dosyasının incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 2.153,75 TL asıl alacak, 164,26 TL işlemiş faiz ve 29,57 TL KDV olmak üzere toplam 2.347,58 TL ihlalli geçiş alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının İcra Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu 13/12/2017 tarihli dilekçesi ile yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi SMM … tarafından düzenlenen 04/02/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre ” Sayın Mahkeme tarafından dosyaya celp edilen ilgili Emniyet Müdürlüklerinden gelen yazılar ekindeki Araç Plaka Tescil Listelerinden, …, …, …, …,…Plakalı araçların …- …Kasa Yarı Römork vasfında olduğu, motorlu araç çekicileri arkasında bağlı olarak kullanıldığı,…, …,…, …plakalı araçların motorlu Çekici araç olduğu, ihlalli Geçiş iddiası olduğu tarihlerde davalının sahipliğinde olduğu, davacı ihlalli geçiş Listesi ile davalının dava dosyasına sunduğu ödeme bilgilerinin Plaka- tarih- saat ve geçiş ücretleri olarak karşılaştırılması sonucunda sadece iki geçişin tarih ve saat karşılaştırmasında yaklaşık olarak uyuştuğu, tutarların uyuşmadığı, diğer geçişlerin örtüşmediği, davalının, …, …, …, …,…, …, …, … plakalı araçları ile 30.09.2016 ile 14.06.2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin ihlalli geçiş yapmış olduğu, davacının CD ekinde sunduğu İhlalli Geçiş Listesinde İhlalli Geçiş Ücretlerinin 209,15 TL, Gecikme cezası dört kat arttırılmış halinin 773,80 TL İhlalli Geçişler + Gecikme Cezası toplamlarının 982,95 TL olduğu, davacının dava dilekçesinde Geçişler + Gecikme Cezası toplamlarının 923,85 TL olarak takip öncesi işlemiş faizin 70,46 TL ve KDV 12,68 TL olmak üzere toplam 1.006,99 TL olduğu taleple bağlılık gereği 1.006,99 TL talep edebileceği ” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi SMM … tarafından düzenlenen 26/10/2020 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; “Sayın Mahkemece dava dosyasına celp edilen …’ ın 30.09.2016-14.06.2017 tarihleri arası plaka numaraları ile ilgili ödemelerin karşılaştırılması sonucunda; Banka Ekstresinde Açıklama bölümünde, Geçiş bedellerinin hesaba kayıt kayıt tarihi, geçiş bedeli ve geçiş yapan araçların plakası geçiş tarihi ve saatinin saat, dakika, saniye olarak belirtildiği, davacı tarafından ihlalli geçiş yaptığı belirtilen araçların plakası ve geçiş saati ve tarihi ile bankam ekstresindeki tutar plaka ve geçiş tarih ve saatlerini karşılaştırılması sonucunda sadece… plakalı aracın 23.1.2017 11:29 tarihli geçiş bedeli 8,50 TL tutarın banka hesabından çekildiği halde ihlalli geçiş olarak değerlendirilerek 34,00 TL geçiş cezası tahakkuk ettirildiği, ihlalli geçiş listesinde yer alan 200,65 TL tutarındaki 14 geçişin geçiş bedellerinin tahsil edilmediği, davalının hesabından alınan 8,50 TL geçiş bedelinin mükerrer alındığı, İhlalli geçiş bedellerinden gecikme cezası 42,50 TL ile birlikte düşülmesi sonucunda ihlalli geçiş bedelinin 200,65 TL, yasa gereği geçişlerin 4 kat arttırılmış gecikme cezasının 739,80 TL toplam alacak tutarın 940,45 TL olacağı kanaatine varıldığı, davalının sahipliğinde olan araçların ihlalli geçiş + gecikme cezası toplamı 940,45 TL üzerinden ihlalli geçişlerin yasa gereği 15 gün içerisinde ödenmesi halinde gecikme cezası kesilmeyeceği hükmüne göre temerrüt tarihinin ihlalli geçiş tarihinden itibaren 15 sonrası olarak kabul edilerek yapılan icra takip hesabına göre, işlemiş faizin 67,97 TL, işlemiş faiz üzerinden KDV kanunu gereği hesaplanacak %18 KDV 12,23 TL, takip tutarının toplam 10.020,65 TL olacağı, davacının dava dilekçesinde Geçişler + Gecikme Cezası toplamlarının 923,85 TL olarak takip öncesi işlemiş faizin 70,46 TL ve KDV 12,68 TL olmak üzere toplam 1.006,99 TL beyan ettiği, taleple bağlılık gereği 1.006,99 TL talep edebileceği nihai hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalının otoyol geçiş tutarı ve 6001 sayılı Kanun gereğince tahakkuk ettirilen ceza tutarının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 2.153,75 TL asıl alacak, 164,26 TL işlemiş faiz ve 29,57 TL KDV olmak üzere toplam 2.347,58 TL alacağın tahsili amacıyla 27/11/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davalı taraf Mahkemenin yetkisine ilişkin itirazda bulunmuş ve davanın genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesi olan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini ileri sürmüşse de davacı tarafın işlettiği otoyolun geçiş bedeli karşılığında kullanılması hususunda, taraflar arasında, hizmet sözleşmesi bulunmaktadır. HMK’nın 10. maddesi uyarınca akdin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir. Sözleşmeye göre akdin ifa yeri yani hizmetin yapıldığı yer aynı zamanda TBK 89. Maddesi uyarınca para borcu alacaklının yerleşim yeri İstanbul olduğundan, davalının yetki itirazı yerinde değildir. Nitekim Yargıtay 23. HD’nin 2015/9621 Esas, 2018/2711 Karar; 2014/558 Esas, 2014/3249 Karar; 2016/7014 Esas, 2019/2747 Karar ve 2016/1937 Esas, 2016/2554 Karar sayılı kararları HGK’nın 2013/11-630 Esas ve 2014/332 Karar sayılı kararları da aynı doğrultudadır.
Davalı taraf itirazın iptali davasının süresinde açılmadığı itirazında bulunmuşsa da icra takibi dosyasının incelemesinde itiraz dilekçesinin davacıya tebliğine ilişkin evrak bulunmadığı ve böylece hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşılmakla davanın süresinde açıldığı Mahkememizce kabul edilmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrasında; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceği, 7. fıkrasında geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezaların uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davalının, …, …, …, …,…, …, …,… plakalı araçları ile 30.09.2016 ile 14.06.2017 tarihleri arasında, davacının işletmeciliğinde olan köprü ve/veya otoyollardan geçiş ücreti ödemeden ihlalli geçiş yaptığı, davacı ve davalının tüzel kişi tacir olduğu, davalının araçlarını ticari amaçla kullandığı, ihlalli geçişlerin zamanında ödenmediğinde sonuçlarının bilincinde olduğu, Karayollarında Geçiş Ücretlerinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’ in 5. Maddesinde belirtilen açıklamalar doğrultusunda Davalının, dorse tabir edilen Tenteli Yarı römork araçlarının gişelerden ihlalli geçişlerinde öndeki çekicinin plakası okunamadığından Yarı römorkun ruhsat sahibine gecikme cezasının rücu etmesinin makul olduğu, davalı taraf gecikme cezasının kendilerine tebliğ edilmediği yönünde itirazda bulunmuşlarsa da 6001 Sayılı Kanun’ da ve işletme protokolünde hiçbir şekilde ihlalli geçiş gerçekleştiren araç sahiplerine SMS, e-posta, ihtarname veya herhangi bir şekilde bildirim yapma yükümlülüğü ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı, usul ve yasaya uygun ve denetime elverişli ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; ihlalli geçiş bedelinin 200,65 TL, yasa gereği geçişlerin 4 kat arttırılmış gecikme cezasının 739,80 TL toplam alacak tutarın 940,45 TL olacağı işlemiş faizin 67,97 TL, işlemiş faiz üzerinden KDV kanunu gereği hesaplanacak %18 KDV 12,23 TL, takip tutarının toplam 10.020,65 TL olacağı, davacının dava dilekçesinde Geçişler + Gecikme Cezası toplamlarının 923,85 TL olarak takip öncesi işlemiş faizin 70,46 TL ve KDV 12,68 TL olmak üzere toplam 1.006,99 TL beyan ettiği anlaşılmakla; taleple bağlı kalınarak davacı tarafça açılan davanın kabulü ile; davacı tarafın başlattığı İstanbul 13. İcra Müdürlüğü’nün 2017/38815 Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 923,85 TL asıl alacak, 70,46 TL işlemiş faiz, 12,68 TL KDV yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan asıl alacağın %20 oranında (184,77 TL) icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 923,85 TL asıl alacak, 70,46 TL işlemiş faiz, 12,68 TL KDV yönünden yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si (184,77 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 68,79-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 24,39-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.006,99-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 700-TL Bilirkişi ücreti ve 90,90-TL posta giderinden ibaret toplam 841,70-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı dava değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

¸e-imzalı ¸e-imzalı