Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/510 E. 2020/298 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/510 Esas
KARAR NO:2020/298

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :24/09/2019
KARAR TARİHİ:16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirketin kozmetik ürün ithalat, ihracat ve pazarlama ticareti işlerini yürüttüğünü, müvekkil şirketin borçlu/davalı şirkete diş macunu ürünü satışı yaptığını ve bu ticari ilişkinin …, …, …, … seri numaralı faturalar ile faturalandırıldığını, bu ticari ilişki taraflar arasında geçen mail yazışmalarında da sabit olduğunu, borçlu şirketin 19.07.2018 tarihli fatura ile başlayan ve 13.09.2018 tarihli fatura ile neticelenen cari hesap ilişkisinden kaynaklanan fatura borcunu müvekkil şirkete ödemediğini, müvekkil adına … Pazarlama Tic. Ltd. Şti.’ye ticari ilişki neticesinde doğan 27.276,00 TL bedelin ödenmesi için 22.04.2019 tarihinde …. Noterliği … yevmiye numarası ile ihtarname çekilmiş olup ilgili ihtarnamenin borçluya 24.04.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, işbu ihtarname ile borçluya fatura borçları hatırlatıldığını, müvekkile ödeme yapması için 7 günlük süresi olduğunu, ödeme yapılmaması durumunda yasal yollara başvurulacağını ihtar edildiğini ancak müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine 14.06.2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ödeme emri 17.06.2019 tarihinde davalı/borçlu şirkete tebliğ edildiğini, Borçlu Şirket tarafından 18.06.2019 tarihinde takibe itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, müvekkil şirket ile borçlu şirket arasında ticaret yapıldığını, bu ticaret 19.07.2018 tarihinde başlayan ve 13.09.2018 tarihinde biten dört fatura ile faturalandırıldığını, bu hususun tarafların BS-BA Mutabakat ve ticari defterler ile de sabit olduğunu, borçlu şirketin faize ilişkin itirazları da haksız ve kötü niyetli olduğunu …. Noterliği … yevmiye no.lu ihtarnamede 7 gün içerisinde ödemenin gerçekleşmemesi durumunda faturalardaki bedele ek, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren reeskont avans faiz uygulanacağının ihtar edildiğini, takip talebinde de açıkça görüleceği üzere takip tarihine kadar işlemiş faizin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 24.04.2019’dan itibaren başlatılmış ve ticari işlerde uygulanan yasal(reeskont) faiz oranı olan %19,50 talep edildiğini, takip sonrasında ise yine ticari işlerde uygulanan %19,50 oranında reeskont avans talep edildiğini, …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına sunulan itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetli itirazda bulunan davalı/borçlu şirket hakkında alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;“davalı müvekkil şirket isminden de anlaşılacağı üzere (…- imece) iş birliği çerçevesinde ürünlerin pazarlanması ve satılması hususunda amaç güden ve bu yolda faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, imecenin kelime anlamından yola çıkılarak “birçok kimsenin toplanıp elbirliğiyle, bir kişinin ya da bir topluluğun işini görmesi ve böylece işlerin sırayla bitirilmesi”ni yani iş birliği içinde olduğu şirketlerin ürünlerinin pazarlanmasını amaç edindiğini, taraflar arasında konsinye satış sözleşmesi bulunmadığını, hukuk ilişki içinde olduğu şirketlerin ürünlerinin pazarlanması için pazar araştırmaları yaptığını, ürünleri satın alacak toptancılar bulmaya çalıştığını ve market, süpermarket, küçük ölçekli dükkanlar gibi doğrudan satışın yapılabileceği pazarlama ağları oluşturduğunu, bu bağlamda da ürün stokunu sağlayarak ürün çeşitliliğini bünyesinde barındırmasına rağmen bu ürünlerin mülkiyetinin geçişini değil de satılarak aldığı fiyat ile satış rakamı arasındaki fark üzerinden kendisine gelir sağlamayı amaç edindiğini, bu amacın çerçevesinde de gerek davacı şirket gerekse hukuk ilişki içinde olduğu şirket ve bireylerle konsinye satış anlaşması çerçevesinde ürün stoku sağladığını, ürünler satıldıkça, satışı yapılan ürünlerin bedelleri ürün sağlayıcı olan davacıya aktarıldığını, yine stoku sağlanan ürünlerin ödemelerinin ne zaman ve ne şekilde yapılmış olduğu, stok giriş çıkış kayıtları ile taraflar arasındaki ticari defterler incelendiği zaman da açıkça ortaya çıkacağını, konsinye satış sözleşmesi çerçevesinde satılamayan ürünlerin mal olarak iade alınması gerektiğini, bedelinin talep edilemeyeceğini, taraflar arasındaki bu satış sözleşmesine ilişkin yazılı bir sözleşme olmayıp, bu hususta sözlü olarak teyitleşildiğini ve teamül olarak da uygulandığını, İstanbul piyasasında konsinye satış şartlarını sözlü olarak karşılıklı alıcı ve satıcının belirlediği, konsinye satışın belirli bir zaman sonra satılmayanların geri verilmesi olduğu ve satılan malın bedeli ödenmemiş ise, malın o günkü değerinden ödenmesinin teamülden olduğu Oda Meclisi’nin (… Ticaret Odası) 10.02.2000 tarih, 4 sayılı Kararı ile kabul olunduğunu, ülke ekonomisindeki kötü gidişat neticesinde satışların azalması, pazarlama kanallarının küçülmesi neticesinde ve bazen de konu ürünün piyasada tutulması nedeni ile bir kısım ürünlerin ise satılmadığını, bu kapsamda müvekkil şirketin ürünleri iadeye hazır olduğu da davacı şirkete defalarca bildirildiğini ve kabul görmediğini, yine iş bu dava sırasında da müvekkil şirketin ürünleri iadeye hazır olduğunu, neticeten davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
2-Davacının ve davalının ticari defter ve kayıtları
3-Bilirkişi raporu
4-Faturalar
5-…. Noterliğinin … tarihli … numaralı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi
6-Arabuluculuk son tutanak aslı,
7-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Faturanın dayanağı olan temel ilişkinin ispatı gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz.
Faturalarda belirtilen malların davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki malların davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında 14/06/2019 tarihinde faturadan kaynaklanan 27.276,00 TL asıl alacak, 714,04 TL işlemiş faiz, 224,87 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 28.214,91 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 17/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 18/06/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali bilirkişinin 04/05/2020 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı ve davalı yana ait 2018 yılı ticari defter-belgeleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan 27.276,00 TL tutarlı fatura alacağının ve ferilerinin tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı yan tarafından faturadan kaynaklı alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla 14.06.2019 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, davacının 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (14.06.2019) itibariyle davacının davalı yandan 27.276,00 TL cari hesap alacaklı olduğu, davalının 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının takip dayanağı yapmış olduğu faturaların davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (14.06.2019) itibariyle davalının davacı yana 27.276,00 TL cari hesap borçlu olduğu, dosyaya, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi düzenleyen(kosinye satış sözleşmesi veya ticari satış sözleşmesi) herhangi yazılı bir sözleşme sunulmadığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmaması ve dosyaya mübrez taraflar arasındaki e-mail yazışmaları göz önünde bulunduruluduğunda taraflar arasındaki ilişkinin cari hesapa dayalı ticari bir ilişki olduğu anlaşıldığı, davacının takip tarihi (14.06.2019) itibariyle cari alacağınının varlığı ve tutarına ilişkin ihtilaf bulunmadığı, her iki taraf defterlerine göre de takip tarihi (14.06.2019) itibariyle davacının davalı yandan 27.276,00 TL alacaklı olduğu, davacının takip tarihi (14.06.2019) itibariyle davacının davalı yandan 27.276,00 TL cari alacağının olduğu, davacı yanın takip dayanağı yapmış olduğu faturaların ödenmesine ilişkin davalı yana …. Noterliğinin … tarihli … numaralı ihtarnamesini keşide ettiği, ihtarnamenin davalı yana 24/04/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, ihtarnamede davalı borçluya borcun ifası için 7 günlük süre verilmiş olduğu, bu itibarla davalı borçlunun 01/05/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı yanın takip öncesine ilişkin talep edebileceği faiz tutarının 641,17 TL olduğu, dosyaya sunulan 22.04.2019 tarihli … Sıra no.lu Noterlik Makbuzunda davacı yanın 224,87 TL ödeme yapmış olduğu, davacının takip tarihi (14.06.2019) itibariyle davalıdan 27.276,00 TL Anapara, 641,17 TL İşlemiş faiz ve 224,87 TL İhtarname masrafı olmak üzere Toplamda 28.142,04 TL alacak talebinde bulunabileceği kanaatine varıldığı, Sayın Mahkemece davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan 27.276,00 TL asıl alacağına takip tarihinden (14.06.2019) itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği şeklinde rapor hazırlanmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının faturalara dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturalara itiraz olmadığı, davacının ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, faturaların davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, bu durumda davalının bu fatura içeriği malları teslim aldığına dair karine oluştuğu, davalı taraf her ne kadar taraflar arasında konsinye satış sözleşmesi bulunduğunu konsinye satış sözleşmesi çerçevesinde satılamayan ürünlerin mal olarak iade alınması gerektiğini, bedelinin talep edilemeyeceğine yönelik itirazda bulunmuşsa da davalı tarafın aralarında konsinye satış sözleşmesi bulunduğunu yazılı delil ile ispatlayamadığı ve tarafların ticari defter ve kayıtlarında bu hususta kayıtların yer almadığı anlaşılmakla, bu haliyle davacı taraf takip konusu faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturadan kaynaklanan alacağının bulunduğu, davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 27.276,00-TL asıl alacak, 641,17-TL işlemiş faiz alacağı ve 224.87 TL ihtarname masrafına yönelik yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağın %20’si (5.455,20-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 27.276,00-TL asıl alacak, 641,17-TL işlemiş faiz alacağı ve 224.87 TL ihtarname masrafına yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Asıl alacağın %20’si (5.455,20-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.922,38-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 340,78-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.581,60-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.221,31-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red olan kısım üzerinden hesaplanan 72,87-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 340,78-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 700-TL Bilirkişi ücreti ve 37,50-TL posta giderinden ibaret toplam 788,30-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 786,26-TL sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.16/07/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı