Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/500 E. 2020/710 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/500
KARAR NO : 2020/710
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 24/09/2019 havale tarihli dava dilekçesi ve 23/09/2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında otogaz istasyonunun işleticiliği hususunda 03/03/2014 başlangıç tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi ve sözleşmeye ilave olarak Ürün Alım ‘Taahhütnamesi akdedildiğini, taahhütname ile sözleşme süresince yıllık 330 TON toplam ise 1650 ton otogaz ürününü almayı taahhüt ettiğini, eksik kalan ton üzerinden 75-USD tutarında kar mahrumiyeti ödenmesinin kabul edildiğini, dava konusu sözleşmenin davalı tarafından 06/10/2015 tarihinde fesih edildiğini, davalının taahhüdü uyarınca söz konusu dönemde 1650 Ton ürün alması gerektiğini, ancak davalının bu dönemde 1.312,65 TON ürün alımı yapmadığını, bu kapsamda davalının taahhüdü yerine getirmediğini, müvekkilinin 98.449,35-USD kar kaybının olduğunu beyanla 8.800,65-USD’nin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER : Standart Otogaz Bayilik Sözleşmesi, Ürün Alım Taahhütnamesi, … Noterliği’nin 06/10/2015 tarihli … yevmiyeli fesih ihbarnamesi, … Noterliğinin 06/11/2015 tarihli … yevmiyeli ihtarnamesi, Arabulucu tutanak aslı, bilirkişi raporuve tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi heyeti Mali Müşavir bilirkişi … ve Akaryakıt ve LPG sektör uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 04/05/2020 tarihli heyet raporunda özetle;” Dosyada davacı … ile davalı … Sanayi Ticaret Ltd.Stı. arasında akdedilmiş, 03/03/2014 tarihli bir STandart Otogaz Bayilik Sözleşmesi’nin ve aynı tarihli bir ÜRün Alım Taahütnamesinin mevcut olduğu olduğu, sözleşmenin altında davalının kaşe ve imzasının mevcut olduğu, Sözleşmenin konusunun “…bayi, münhasır kullanım ve hukuksal tasarruf hakkına haiz olduğu gayrimenkul üzerinde kurulu otogaz satış ve servis istasyonunda, sadece LPG ile çalışan kara nakil vasıtalarına, münhasıran … Gaz’ dan veya … Gaz’ın belirleyeceği yerden satın alacağı LPG evsafını değiştirmeden satmayı, bulundurmayı, teşhir etmeyi, reklamını yapmayı ve başka şahıs veya şirketin LPG’nin hiçbir şekilde satmamayı, bulundurmamayı, teşhir etmemeyi, reklamını yapmamayı kabul ve taahhüt eder…” şeklinde olduğu, yine sözleşmenin Kayıtlar ve Denetim başlıklı 20.maddesinde davacının ticari defter ve kayıtlarının delil teşkil edeceğinin taraflar tarafından kabul edilmiş olduğunun, Sözleşmeye ek Ürün Alım taahhütnamesinde ise:”..sözleşme yürürlüğü süresinde davalının davacıdan birinci yıldan başlamak üzere yıllık 330 Ton, toplam anlaşma süresince ise 1650. Ton otogaz almayı taahhüt etmiş’ olduğunun …” görüldüğü, her yıl anlaşma süresinin sonunda hesaplanacak eksik kalan miktar üzerinden ton başına 75-USD kar mahrumiyeti ödeneceğinin kararlaştırılmış olduğunun, sözleşmenin davalı tarafından … Noterliğinin … yevmiye nolu 06/10/2015 tarihli ihtarnamesi ile fesih edilmiş olduğu ancak davalı iddialarına ilişkin herhangi bir doneye dosyanın tetkikinde rastanılmadığını,
Davacı tarafın ticari defterlerinin tetkikinde, Davalıya düzenlenen faturaları kaydetmiş olduğu, buna karşılık yapmış olduğu ödemeleri ise bu hesabın alacağına kaydetmiş olduğu, huzurdaki davanın konusunu cari hesap bakiyesi olmayıp iş bu davanın konusu davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi erken fesih etmesi nedeniyle yapmış olduğu eksik alımlara ilişkin kar mahrumiyeti talebi olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye ek taahhütnamede davalının sözleşme süresi boyunca yapmış olduğu eksik alımların toplamının ton başına 75-USD ile çarpılarak kar mahrumiyeti hesaplanacağının kararlaştırılmış olduğu, sözleşmenin 03/03/2014 tarihinde akdedilmiş olduğu ve 06/10/2015 tarihine kadar da yürürlükte kalmış olduğu, incelenen davacı defterlerinden, davalının bu süre zarfında yapmış olduğu ürün alım miktarının 337,34 TON olduğu, taahhütnameye göre sözleşme süresi sonuna kadar (tüm sözleşme süresi alınarak) yapılan eksik ürün alımına ilişkin kar mahrumiyeti hesaplamasının 98.449,35.-USD olduğu, ancak davacının talebinin 1.000.USD olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiği, bununla birlikte :”…Beş yıl süreli bir “akaryakıt bayilik sözleşmesinde (veya eki taahhütnamede) bayinin yıllık asgari ürün alımı taahhüdü bulunmasına rağmen yıllar itibariyle bu taahhüde uyulmamış ise tedarikçi (sağlayıcı) firmanın, TBK ‘nun 179/lI.md. uyarınca hem ifayı hem de ceza koşulu ile ilgili çekince (ıhtirazi kayıt) bildirmesi ya da bu konuda bayie noterden bir ihtarname göndermesi gerektiği, çekince için bir şekil şartı getirilmediği, Yargıtay HGK’ nun 20.01.2013 T.2012/19-670 K.2013/171K. Sayılı kararında da açıklandığı üzere, sözleşme süresi içinde çekince konmadan uzun süre ifaya devam edilmesi üzerine borçludan,” ceza koşulu istenemeyeceği” ne dair haklı bir güven olunmuş ise oluşan bu haklı güven ve dürüstlük ilkesi nedeniyle önceki yıla veya yıllara ait ceza koşullarının talep edilemeyeceğinin kabulünün gerektiği, Yargıtay Kararlarının Sayın Mahkemece kabulü halinde davacının sözleşme ile belirlenen alış taahhüdünden eksik almış olduğu miktarı için hesaplanan cezai şart tutan 8.800,65.-USD olduğu, ancak davacı talebinin 1.000.USD olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiği, davacının asıl alacak yanında işlemiş faiz talebinde de bulunmuş olduğu, davalıya … Noterliğinin 06/11/2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “…sözleşmenin fesih edilmesi ile muhatabın müvekkili … Gaz’a 98.449.40,USD kar mahrumiyeti borcu bulunduğunu, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesi gerektiği…” şeklinde olduğu, ihtarnamenin 10/11/2015 tarihinde:”..adresinde muhatabın bizzat kendisine tebliğ edildiği..” buna göre ihtarnamenin ve davacı talebinin kabulü halinde 17/11/2015 tarihinde temerrüte düşmüş olduğu,” yönünde görüş beyan etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafından davalı aleyhine 03/03/2014 tarihli otogaz bayilik sözleşmesi ve ürün alım taahhüdü gereğince kar mahrumiyeti alacağı istemine yönelik alacak istemine ilişkindir.
Davacı taraf, taraflar arasında bayilik sözleşmesi ve ilave olarak düzenlenmiş olan Taahhütname ile yıllık asgari 330 ton ve sözleşme süresince de toplamda 1.650 ton otogaz ürünün davacıdan alınması, eksik kalan ton üzerinden 75-USD tutarında kâr mahrumiyeti ödenmesi hususlarının davalı tarafından taahhüt edildiği ancak taahhüde rağmen davalının bu taahhüdünün altında ürün alımında bulunduğu, davalının muaccel borçlarını ödemediği gibi sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, bu nedenlerle taahhütname uyarınca eksik kalan 1.312,65 ton ürün miktarı için hesaplanan 98.449,35-USD kâr mahrumiyeti alacağının şimdilik 1.000,00 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi ve Akaryakıt/LPG sektör uzmanında bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; Taraflar arasında 03/03/2014 tarihli bayilik sözleşmesinin ve ayrı tarihli ürün alım taahhütnamesinin düzenlendiği, sözleşmenin 06/10/2015 tarihine kadar yürürlükte kaldığı, bu tarihte davalının noter aracılığı ile sözleşmeyi feshettiği ancak sözleşmenin haklı feshine dair bir kayıt sunulmadığı, davacının sözleşme süresince 337,34 ton alım yaptığı, tüm sözleşme süresi üzerinden yapılan hesaplamada davacının talep edebileceği kar mahrumiyetinin 98.449,35-TL olduğu, davalının yıllık ürün alım taahhüdünün 330 ton olmasına rağmen ilk yıl 212,658 ton ürün aldığı, davacı tarafça ilk yılın sonunda ürün alım taahhüdüne dair veya ceza koşuluna dair bir çekince bildirmediği, sözleşmenin sona erdiği bir yıllık süreye itibar edilmesi halinde davacının davalıdan talep edebileceği kar mahrumiyetinin 8.800,65-USD olarak hesaplandığı, davacı tarafça kar mahrumiyeti borcunun ifası için gönderilen ihtarnamenin 10/11/2015 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, bu nedenle 17/11/2015 tarihinde temerrütün oluştuğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 23/09/2020 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; 8.800,65-USD tutarındaki kar kaybının temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında 03/03/2014 tarihli 5 yıl süreli otogaz bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli ürün alım taahhütnamesi imzalandığı, davalı tarafın yıllık asgari 330 ton ve sözleşme süresince de toplam 1.650 ton otogaz alım taahhüdünde bulunduğu, sözleşmenin davalı tarafça Beşiktaş 16. Noterliğinin 06/10/2015 tarihli fesih ihbarı ile feshedildiği, davalı tarafın yıllık asgari 330 ton ürün alım taahhüdünde bulunduğu, davalı tarafın asgari ürün alım taahhüdüne uymadığı, davacı tarafça eksik ifa veya ceza koşulu ile ilgili çekince bildiriminde bulunulduğuna dair herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan otogaz bayilik sözleşmesinin 20. Maddesinde davacı … Gazın defter ve kayıtlarının münhasır ve kat’i delil teşkil ettiğinin düzenlendiği görülmüş, davacı tarafın defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ve akaryakıt/LPG sektör uzmanı bilirkişi tarafından yapılan incelemede, tüm sözleşme döneminin kabulü halinde davacının 98.449,35-USD kar mahrumiyeti talep edebileceği, sadece bir yıllık dönemin kabulü halinde 8.800,65-USD kar mahrumiyeti bedeli talep edebileceği yönünde rapor düzenlenmiş olup, taraflar arasındaki sözleşme süresinin bir yılı aşkın olduğu, fiili olarak da bir yıldan uzun süre uygulandığı, davalının yıllık asgari ürün alım taahhüdünün 330 ton olmasına rağmen davalının asgari alım taahhüdüne uymadığı, davacı tarafça ifaya ilişkin veya cezai şarta ilişkin davalıya bildirimde bulunulmadığı ve çekince konmadan ifaya devam edildiği, bu nedenle davacı tarafın davalıdan son bir yıllık dönem eksik alınmış miktar yönünden kar mahrumiyeti talebinde bulunulabileceği, eksik alınan 117,342 ton otogaz miktarı için davalı tarafça davacıya 8.800,65-USD kâr mahrumiyeti alacağı ödenmesi gerektiği sabit olduğundan; bu haliyle davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği, ihtarname tebliğ şerhine göre 17/11/2015 tarihinde temerrüdün gerçekleştiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi heyet raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davanın kabulü ile 8.800,65-USD’nin 17/11/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, 8.800,65-USD’nin 17/11/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.287,35-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 1.121,98-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.165,37-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.121,98-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 145,60-TL tebligat-posta gideri, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.790,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.333,99-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/12/2020

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *