Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/486 E. 2021/200 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/486 Esas
KARAR NO : 2021/200

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin… Ltd. Şti araçların tamir ve bakımlarının yapıldığı özel araç bakım servisi olduğunu, müvekkilinin, davalı yanın araçlarının tamir ve bakımlarını eksiksiz bir şekilde yapmış olmasına rağmen, delilleri arasında yer alan faturalar ve fatura dökümünden de anlaşılacağı üzere, davalı yanın tamir ve bakımı yapılan araçlardan dolayı müvekkiline borcu bulunduğunu, davalı yan ise bu borcunu ödememiş, müvekkili tarafından borcun ödenmesi için defaatle davalı yana şifahi talep ve ihtarlarda bulunulmasına rağmen şifahi talepler cevapsız kalmış ve nihayetinde ise müvekkili davalı şirket aleyhine icra takibine girişmiş, müvekkil şirket tarafından davalı borçlu aleyhine olmak üzere İstanbul …İcra Müd…. Esas sayılı icra takibiyle alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatılmış, mezkur icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edilmiş, davalı borçlu aleyhine başlatılan mezkur icra takibine ve takip içerisindeki tüm ferilere itiraz etmiş, söz konusu itiraz haksız ve dayanaktan yoksun bir itiraz olup, iş bu itirazın iptali gerektiğini, davalı borçlu tarafından ileri sürülen itirazın haksız ve dayanaksız olup, müvekkilin ticari defterleri, faturaları ve sair evraklar ile davalı tarafın ticari defter ve fatura kayıtları incelendiğinde müvekkilinin davalı borçludan alacaklı olduğu son derece açık ve net bir şekilde anlaşılacağını, sayın mahkemeye arz ve izah nedenler ile sayın mahkeme tarafından resen nazara alınacak başkaca hususlardan ötürü; davanın kabulü ile mezkur icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, tüm yargılama harç ve giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket özel araç bakım servisi hizmetinde bulunan bir şirket olduğunu, söz konusu ihtilafın bakım servisi verilmesine karşılık ücret ödenmediğinden ortaya çıktığı iddia edildiğini, müvekkil şirket davacı şirketten söz konusu bakım servisini almış fakat davacı şirketin yeterli teknik bilgi ve beceriye sahip olamadıklarından ötürü araçların tamir edilemediğini, bu sebeple müvekkil şirket araçların tamiri için başka bir servisten hizmet almak zorunda kalmış, sonradan yapılan servis ücretine ilişkin belgeler işbu dilekçeler ekinde mahkemeye ibraz edilmiş, davacı taraf, sözleşmeden doğan edimlerini gereği gibi ifa etmemiş, davacı tarafından yüklenilen edim ayıplı olarak ifa edilmiş, söz konusu ayıplar müvekkil tarafından başka bir şirketten servis hizmeti alınarak giderilmiş, bu kapsamda davacı tarafın edimini gereği gibi ifa etmeden müvekkil şirketten alacak talebinde bulunmuş olması kabul edilemez nitelikte olduğunu, davacı tarafından verilen hizmete ilişkin olarak fatura düzenlenmiş ve müvekkil şirkete gönderilmiş, davacı tarafından ileri sürülen iddialarda faturanın dayanağı işin eksiksiz bir şekilde teslimini içerir belgeleri de sayın mahkeme huzuruna sunulması gerektiğini, bu hali ile işin eksiksiz olarak yapıldığı ve teslim edildiğine ilişkin davacı tarafından herhangi bir belge sayın mahkeme huzuruna sunulmuş olmadığını, söz konusu uyuşmazlıkta ispat yükü davacı tarafta olduğu ve davacının salt faturalara dayandığı görülmekte olup, salt fatura ve defter kayıtlarının ilgili işin yapıldığını ispat edemediği hakkında içtihat birliği sağlanmış, yukarıda arz ve izahına edildiği sebepler ile davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak sayın mahkemnin huzuruna ikame edilen işbu davanın reddine, davacı yana %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
TANIK BEYANLARI
DAVACI TANIĞI : … 07/07/2020 TARİHLİ DURUŞMADA BEYANINDA; ” ben davacı şirket … Ltd. Şti’nin yanında mekanik oto tamircisi olarak 2011 yılından beri çalışıyorum, davalı taraf araçlarını getirmiştir, bizde tamirlerini ve bakımlarını yaptık, ancak ücretler ödenmemiştir ” diyerek beyanda bulunmuştur.
DAVACI TANIĞI : … 07/07/2020 TARİHLİ DURUŞMADA BEYANINDA; ” Ben davacı …Ltd. Şti’de 4 seneden beri muhasebe bölümünde çalışıyorum, söz konusu faturaları ben kestim Davalı…Ltd. Müşterimiz di faturaları kestikten sonra davalının muhasebesiyle görüşüyorduk, ancak faturaları ödememişlerdir, faturadaki hizmete konu araçlarını getirdiler, servis ve bakımları yapılmıştır. ” diyerek beyanda bulunmuştur.

DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra dosyası, arabuluculuk son tutanağı aslı, davacı ticari defter ve kayıtları, faturalar ve cari hesap ekstresi, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura alacağından kaynaklanan İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın araç ve bakımlarının eksiksiz bir şekilde yapılmasına rağmen davalı tarafa kesilen faturaların ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine başlatılan icra takibinde davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketten söz konusu bakım servislerinin alındığını ancak araçların tamir edilemediğini bu nedenle başka bir servisten hizmet alındığını, davacı tarafından yüklenilen edimin ayıplı olarak ifa edildiğini, davacı tarafından işin eksiksiz olarak yapıldığı ve teslim edildiğine dair belgelerin sunulmadığını, bu nedenle davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 11.622,94 TL borcun ödenmesi amacıyla 12/03/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 14/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 20/03/2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 12/11/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “İncelenen davacı şirkete ait 2016-2017-2018-2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 12.03.2019 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 11.409,60 TL alacaklı olduğu, davalı yanın ticari defter ve belgelerini incelemeye sunmadığı, bu nedenle de davacı yanın takibe konu ettiği faturalara dayalı cari hesap yönünden, davalı ticari defterleri nezdinde herhangi bir inceleme ve buna dayalı tespit yapılmasının bu aşamada mümkün olmadığı, davacı yanın takip talebine konu faturaların dayanağını oluşturacak şekilde, hangi araçlara ait servis işlemleri yapıldığını gösterir servis kabul formları, iş emirleri, teslim alma-teslim etme ve benzeri formların dosyaya sunulu olmadığı görülmekle, fatura konusu servis hizmeti ve ürünlerin muhataba teslim edilip edilmediği hususunun tespitinin mümkün olmadığı, davalı yanın takibe itirazına dayanak oluşturan eksik ifa ve işlerin 3. Kişilere yaptırılmasına yönelik beyanlarını destekleyecek şekilde, cevap dilekçesi ekinde ve dava dosyasında hangi araçların tamir ve bakımı için başka servislerden hizmet alındığını gösteren faturalara ve bu faturalar karşılığında yapılan ödemelere ilişkin herhangi bir belgenin sunulu olmadığı gibi, davacı yan tarafından gerektiği gibi ifa edilmediği iddia edilen işlere yönelik olarak düzenlenmiş herhangi bir itiraz ya da ayıp ihbar bildirimine de dava dosyasında rastlanmadığı, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, dava dosyasında davacı yanın davalı muhatabını temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da ödeme şartlarını düzenleyen yazılı bir metne rastlanmadığından, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce davacı ve davalı ticari defterlerinin incelenmesi için belirlenen 18/09/2020 tarihli inceleme gününde davalının yerinde inceleme yetkisi talep ettiği, bilirkişiye davalı defterlerinin incelenmesi için yerinde inceleme yetkisi verildiği, bilirkişinin davalı ile iletişime geçtiği, davalı vekilinin müvekkilinin taşınma aşamasında olduğunu, evrakların iletileceğini belirterek evrakların ulaştırılmadığı, davalı vekilinin ticari defterlerinin incelenmesi talebinde bulunduğu, Mahkememizce pandemi koşulları dikkate alınarak hak kaybı olmaması açısından 25/12/2020 tarihinde yeniden inceleme günü verildiği ve ticari defter ve kayıtlarını inceleme gününde hazır etmesi hususunda davalı tarafa ihtaratlı tebligat yapıldığı davalı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğu anlaşılmakla davalı vekilinin mazeretinin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu anlaşılmakla reddine karar verilmiş ve belirlenen inceleme gün ve saatinde ticari defter ve belgeler hazır edilmediğinden HMK 222. Maddesi gereğince davalı tarafın ticari defter deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce dinlenen davacı tanıkları davalı tarafın araçlarının bakım ve tamir işini yaptıklarını beyan etmişlerdir.
Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı tarafından davalıya faturaların düzenlendiği, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi icra müdürlüğünde davacıya borcunun bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, buna ilişkin faturaların düzenlendiği, dinlenen tanık beyanları ile dava konusu araçların bakım ve tamir işlerinin yapıldığının sabit olduğu, davalı şirketin davacı şirketten söz konusu bakım servislerinin alındığını ancak araçların tamir edilemediğini bu nedenle başka bir servisten hizmet alındığını, davacı tarafından yüklenilen edimin ayıplı olarak ifa edildiğine yönelik savunmada bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf faturalardaki hizmetin ayıplı olduğunu bu nedenle borçlu olmadıklarından bahisle borca itirazda bulunmuş ise de davalı tarafça ürünlerin ayıplı olduğuna dair süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gibi ayıp ihbarı yapıldığı ve takip konusu faturalara süresinde itiraz edildiği ve ürünlerin ayıplı olduğu hususunu ispata yarar delil ibraz edememiştir. Davalı taraf cevap dilekçesinde başka servisten hizmet alındığına dair evrakların dosyaya sunulacağını belirtmişe de dosyaya sunmamıştır. Bu haliyle davacı taraf takip konusu faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturalardan kaynaklanan 11.409,60 TL alacağının bulunduğu sabit olmuştur.
Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 11.409,60 TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, her ne kadar takipten önce işlemiş faiz talep edilmişse de; somut olayda davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden temerrüt şartları oluşmadığından işlemiş faiz talebinin reddine, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si(2.281,92-TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 11.409,60 TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, temerrüt koşulları oluşmadığından faize yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(2.281,92-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 779,39-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 198,50-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 580,89 -TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 213,34-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 44,40- TL başvuru ve 198,50-TL peşin harç olmak üzere toplam 242,90-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 750,00-TL Bilirkişi ücreti ve 198,60-TL posta giderinden ibaret toplam 948,60-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 931,14 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.295,71-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 24,29- TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır