Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/479 E. 2020/176 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/479 Esas
KARAR NO : 2020/176
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2019
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili Şirketin görsel iletişim alanında ürün tasarlayan ve üreten, uluslararası fuarlara katılan, ihracat yapan, gerek ürün kalitesi gerekse yenilikçi tasarımları ile alanında öncü firmalardan olan profesyonel bir şirket olduğunu, Davalı/Borçlu ile müvekkili Şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında, Davalı/Borçlunun müvekkili Şirketten ürün satın aldığı ve bu kapsamda anlaşmaya konu ürünlerin Davalı/Borçlu’ya teslim edildiğini, Müvekkili Şirketin her ne kadar yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olmasına karşın, Davalı/Borçlu’nun vadesinde ödemede bulunmayarak temerrüde düştüğünü, Davalı/Borçlu’nun kendisine yapılan yazılı ve sözlü uyarılara rağmen, cari hesap bakiyesinden de görülebilen bakiye borcunu hiçbir şekilde ödemediğini, Dolayısıyla, faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla Davalı/Borçlu aleyhine … İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, açılan takip üzerine ödeme emri gönderildiği ve ancak Davalı/Borçlu tarafından borca itiraz edilerek icra takibinin durdurduğunu, borçlunun yapmış olduğu itiraz haksız ve mesnetsiz olup, söz konusu itirazı kabul etmediklerini, zira dava konusu borcun, Müvekkili Şirketi ile Davalı/Borçlu aralarındaki mevcut ticari ilişki neticesinde düzenlenen faturalardan kaynakladığını, Bu sebeple, borçlunun yaptığı itirazın alacaklının alacağını elde etmesine engel olmayı amaçlayan tamamen haksız ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu ileri sürerek Davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLER: … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra takip dosyası, cari hareket listesi, 17/11/2017 tarihli … numaralı fatura ve sevk irsaliyesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
… İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 9.550,90 TL fatura alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının İcra Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu 04/01/2019 tarihli dilekçesi ile yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi SMM … tarafından düzenlenen 04/02/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre “davacı tarafın 2017-2018 yılı yevmiye, kebir ve envanter defterlerini ibraz ettiği, davalının ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, davacı ticari defterlerinde davacının davalı tarafa fatura tanzim ettiği, davalıyı borçlandırdığı, davalıdan yapılan tahsilat ile davalıyı alacaklandırdığı, taraflar arasında yürüyen cari hesap ilişkisi görüldüğü, davacının ibraz edilen ticari defterlerine göre 16/11/2018 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 8.451,46 TL alacağı olduğu, cari hesabı oluşturan 17/11/2017 tarih … no’lu ve 12.472,00 TL fatura haricinde diğer fatura bedellerinin alınmış olduğu, 17/11/2017 tarih … no’lu ve 12.472,00 TL faturanın da (12.472,60-8.451,46)=4.021,14 TL kısmının bedelini de davacı tarafından alınmış olduğu, davacının ibraz edilen ticari defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, mevcut tespitlere göre davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfı taşıdığı, dava konusu faturaya ait irsaliyede teslim alan ve teslim eden kısımlarının imzalı olduğunu, irsaliye ve fatura içeriğinin uyumlu olduğu, davalı tarafın dava konusu faturaya süresi içerisinde itiraz ettiğini iddia ve ispat etmiş olmadığını, faturanın kendisine tebliğ edilmediği şeklinde bir itirazının olmadığını, aynı şekilde faturaya konu mal ve hizmetin teslim alınmadığına yönelik bir iddia ve delilin bulunmadığını, davalının icra müdürlüğü itirazında takip alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığını belirttiği, davalının borcu olmadığını, yani takip konusu borcun ödediği iddiasını somut belgelerle ispatlaması gerektiği, somut olayda davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden temerrüt şartlarının oluşmadığını, davacının ispatlanabilen alacağına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont avans faizinin hesaplanması gerektiğini, sonuç itibariyle davacının davalıdan takip tarihi 16/11/2018 tarihi itibariyle 8.451,46 TL alacaklı olduğu, takip tarihinden önce temerrüt şartlarının oluşmadığı şeklinde rapor hazırlanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf takibe konu faturaya dayalı bakiye borcunun ödenmediğini, bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak davayı reddetmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 9.550,90 TL fatura alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının İcra Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu 04/01/2019 tarihli dilekçesi ile yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; davacının 2017-2018 yılı yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin T.T.K hükümlerine uygun tutulduğunu, davalının ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğini, davacının ibraz edilen ticari defterlerine göre 16/11/2018 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 8.451,46 TL alacağı olduğu, dava konusu faturaya ait irsaliyede teslim alan ve teslim eden kısımlarının imzalı olduğunu, irsaliye ve fatura içeriğinin uyumlu olduğu, davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden temerrüt şartlarının oluşmadığını, davacının ispatlanabilen alacağına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont avans faizinin hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.
Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı tarafından davalıya fatura düzenlendiği, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi icra müdürlüğünde davacıya borcunun bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, buna ilişkin fatura düzenlendiği, faturaya ait sevk irsaliyesinde teslim alan ve teslim eden kısmının imzalı olduğu davalının irsaliye altındaki imzaya bir itirazının bulunmadığı ve mal ve hizmetin teslim alınmadığı iddiasının da olmadığı, davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı taraf takip konusu faturadan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturadan dolayı 8.451,46 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar takipten önce işlemiş faiz talep edilmişse de; somut olayda davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden temerrüt şartları oluşmamıştır. Davacı her ne kadar TTK 1530. Maddesi uyarınca herhangi bir ihtara gerek olmaksızın davalının temerrüde düştüğünü bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile beyan etmişse de; Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2017/3266 Esas – 2018/4228 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere 6102 Sayılı TTK’nun 1530/4 maddesi mal tedarik sözleşmelerinde uygulanacağından ve somut olayda taraflar arasında mal tedarik sözleşmesi bulunmadığından davacı tarafın takipten önce işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 8.451,46-TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si (1.690,29 TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından itirazın kısmen iptali ile takibin 8.451,46-TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, takipten önce temerrüt olmadığından işlemiş faiz talebinin reddine,
b) Kabul edilen Asıl alacağın %20’si (1.690,29 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 577,31-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 115,36-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 461,95-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.400-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 115,36-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 700-TL Bilirkişi ücreti ve 118,40-TL posta giderinden ibaret toplam 869,20-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 769,21-TL sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/03/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı