Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/474 E. 2021/247 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/474 Esas
KARAR NO : 2021/247
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … ile davacı arasındaki devir mutabakatına göre imzalanan bayilik sözleşmeleri, ürün alım taahhütnameleri ve protokollere göre tüm hak yükümlülük ve borçların davacı …’e devrolduğu bu nedenle davalının yerine getirmediği yükümlülükler nedeniyle davacıya 113.774,60 TL cari hesap 77.880 USD istasyon işletme bedeli ve 1.433.825,04 USD kar mahrumiyeti alacağı olduğunu, alacaklı olunan tutarların taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren Amerikan Doları cinsinden bir yıl vadeli kredilere kamu bankaları tarafından uygulanan faizi ile birlikte ödenmesine, alacak tutarlarına dava tarihinden işleyecek yasal gecikme faizleri ile birlikte davalı tarafından ödenmesine yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; 113.774,60 TL cari hesap borcunun bulunmadığını ödeme dekontunun ekte yer aldığını; 77.880 USD Turgutreis Akaryakıt İstasyon İşletme Bedeli ile ilgili davacının bulduğu başka bir işletmeciye yapılan protokol ile burayı devrettiği bu nedenle bir borcun bulunmadığı ekte EPDK kayıtlarını da sunduklarını; 1.433.825,04 USD Kar Mahrumiyeti ve Cezai Şart ise … ile … in 14.06.2018 tarihli devir protokolünde bu sözleşme kapsamında davacıya satış taahhütnamesi verilmediğini yine kabul manasına gelmemek üzere bahse konu cezai şartın çok fahiş olup ticaretin bitmesine sebep olabilecek kadar yüksek bir rakam olduğundan kabul edilemez olduğunu, davanın reddin,, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVABA CEVAP : Davacı vekilinin mahkememize verdiği cevaba cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Davacı …’e yapılan bir ödeme olmadığını, davalının bu iddiasında haksız olduğu ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesiyle de ortaya çıkacağını, 18.12.2013 tarihli Çerçeve Protokol’ün 8. maddesi uyarınca Davalı … müvekkiline aylık 6.000-USD+KDV işleticilik ücreti ödemeyi kabul ve taahhüt etmiş, EPDK kayıtlarından da görüleceği üzere davalı’nın belirtilen adreste bulunan istasyonun bayilik lisansı 12.11.2015 tarihinde sonlandırılmış, davalının borcunu ödememesi için müvekkili ile mutabık kaldığı bir ödememe gerekçesi bulunmadığını, müvekkili ile davalı arasında akdedilmiş her iki istasyon için olan bayilik sözleşmeleri sürelerinin sonunda sona ermiş, davalının cevap dilekçesinin 5.paragrafında iddia ettiği gibi bayilik sözleşmesinin sona ermesinden sonra bayiye ürün ikmali söz konusu olmadığını, EPDK düzenlemeleri ile katı şekilde yönetilen petrol piyasasında bayilik sözleşmesinin sona erdiği tarihten sonra eski bayilere ürün satışı mümkün olmadığını, EPDK akaryakıt istasyonlarını ve bayilik sözleşmelerini bilindiği üzere otomasyon sistemi aracılığı ile 24 saat çevrimiçi izlendiğini, davalı müvekkiline karşı üstlendiği taahhütleri yerine getirmemiş, borçlarını ödememiş, basiretli bir tacir olarak borçlarını bilebilecek durumda olduğunu, tüm savunmalar sözleşmesel ve hukuki dayanaktan yoksun; zaman kazanmaya yöneliktir olduğunu beyan etmiştir.
FERAGAT:Davacı vekilinin mahkememize verdiği 08.03.2021 tarihli feragat dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile sulhe varılmış olması nedeniyle, davadaki taleplerindeki fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla feragat ettiklerini, sulh ve ibra protokolü uyarınca, tarafların birbirlerinden herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağı bulunmadığını, davalı taraftan bu konuda herhangi bir talepleri olmadığını, feragat nedeniyle, yatırılan peşin harcın ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra taraflarına iadesini talep etmişlerdir.
DELİLLER: … .Ş. ile davalı arasında akdedilmiş 04.02.2014 tarihli bayilik sözleşmesi, davalının … İzmir adresindeki bayiliği için , … Muğla adresindeki bayiliği için, … İzmir Akaryakıt Alım Taahhütnamesi, Otogaz Alım Taahhütnmesi, … Muğla Akaryakıt Alım Taahhütnamesi, Otogaz Alım Taahhütnamesi dava dışı … ile davalı arasında imzalanan 18.12.2013 tarihli çerçeve protokol, arabuluculuk son tutanağı, 13.04.2016 Tarihli … Yevmiye No’lu İhtarname Tebliğ Tebellüğ Şerhi, 10.10.2016 Tarihli … Yevmiye No’lu İhtarname Tebliğ Tebellüğ Şerhi,16.07.2019 Tarihli … Yevmiye No’lu İhtarname Tebliğ Tebellüğ Şerhi, feragat dilekçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen Akaryakıt Bayilik sözleşmelerine istinaden davacının davalıdan cari hesap alacağı, istasyon işletme bedeli alacağı ve kar mahrumiyeti alacağı olup olmadığı hususlarında ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili 08/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile ve duruşmada alınan beyanında davalı taraf ile sulhe varılmış olması nedeniyle davadaki taleplerinden fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere feragat ettiklerini, sulh ve ibra protokolü uyarınca tarafların birbirinden herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını belirterek davadan feragat talebi doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 08/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile taraflar arasında sulh ve ibra protokolü imzalandığını, sulh ve ibra protokolü uyarınca tarafların birbirinden herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını belirterek sulh ve ibra protokolü kapsamında karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davacı tarafından davalı aleyhine alacak davası açılmış ise de; davacı vekilinin dilekçesi ile açtığı davasından feragat ettiğini beyan ettiği ve dosya kapsamındaki vekaletnameden davacı vekilinin feragate yetkili olduğu anlaşıldığından ve feragat beyanı kesin hükmün sonuçlarını doğuran irade beyanı olduğundan, vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan davacı tarafın ilk celseden sonra davadan feragat ettiği anlaşıldığından 2/3 olan 39,54 -TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 1.987,70 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa re’sen iadesine,
3-Davacı ve davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 16/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır