Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/468 E. 2020/572 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/468 Esas
KARAR NO : 2020/572

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2019
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı/Borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası nezdinde ilamsız icra takibi başlatılmış ve söz konusu ilamsız icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmiş ve takip durdurulmuş, Davalı/Borçlu tarafından yapılan söz konusu itiraz haksız ve kötü niyetli olarak yapılmış olup, Davacı/Alacaklı Müvekkil Şirket’ in alacağını sürüncemede bırakarak amaçlı yapıldığını, Müvekkil Şirket bilişim alanında faaliyet gösteren bir şirket olup, Davalı/Borçluya yazılın hizmeti sunmuş ve Müvekkil Şirket tarafından Davalı/Borçluya sunulan hizmetlerin bedelleri fatura edilerek davalıya gönderdiğini, Öyle ki, davalı tarafından, müvekkil şirkete bir kısım faturalar nedeniyle ödeme yapılmışsa da, daha sonra düzenlenen faturalar nedeniyle ödeme yapılmadığını, Müvekkil şirket tarafından verilen hizmet neticesinde ticari defterler, vergi kayıtları incelendiğinde takip tarihi itibariyle müvekkil Şirket’ in Davalı/Borçlu taraftan icra takibine konu ettikleri faturalardan kaynaklı olarak 12.242,50-TL asıl alacağı (faiz hariç) tespit edildiğini, Bu nedenle Davalı/Borçlunun takibe, borca, işlemiş ve işleyecek faizlere ve takibin tüm ferilerine yapmış olduğu itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, Davalı/Borçlu ile 7155 sayılı yasa gereği, işbu davaya konu icra dosyasına istinaden arabuluculuk yoluyla anlaşma sağlanmak istenmişse de, anlaşma sağlanamadığını, anılan tüm bu sebeplerle; Davalı/Borçlunun haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli bir şekilde yapmış olduğu itirazın iptalini ve alacak likit olduğundan dolayı davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına hükmedilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf iş bu davaya konu dava dilekçesine hizmet edimini tam ve eksiksiz yerine getirdiğine ilişkin hiçbir bilgi ve belge sunmadığını, dolayısıyla davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davacı taraf davasını ispat da edemediğini, hukuka ve hakkaniyete aykırı iş bu davanın itirazlarımız doğrultusunda ve re’sen tespit edilecek nedenlerle reddi gerektiğini, müvekkil kurumun cari hesaplarında yapılan incelemede de davacının Müvekkil Kurum nezdinde borcu olmadığı tespit edildiiğini, davacı tarafın sunmuş olduğu faturalar Müvekkil Kuruma gönderilmediğini, Müvekkil …’nin davacı tarafa borcu bulunmadığını, ödemelerini tam, zamanında ve eksiksiz yaptığını, dolayısıyla davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararı bulumadığını, davacı taraf davasını ispat da edemediğini, cevap dilekçelerindeki belirtilen hususlar çerçevesinde kanuna ve hukuka aykırı iş bu davanın esastan reddini, alacaklının haksız ve kötü niyetli icra takibinden dolayı %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına,

karar verilmesini talep etmiştir.
TANIK BEYANLARI:
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA; “Ben, davacı firmada yazılımcı olarak 2011 – 2014 Eylül ayı arası ve 2016 Nisan ve 2018 Aralık ayları arasında çalıştım, davaya konu faturalara ilişkin projelerin yazılımcısı olarak çalışıyordum, davalının talebi ile …net ve yanlış hatırlamıyorsam… Okullarının web sitelerini yaptık, davalı firmanın Taksim’de ofisi vardı, davalı çalışanı … ve davacı çalışanı …ile birlikte bir araya gelerek projenin detaylarını konuştuk, toplantıda ilgili firmanın da sahibi geldi, bize nasıl bi site istediklerini söylediler, ben sitenin yazılım çalışmasını üstlendim, ilgili sitenin kod geliştirmesini yaptık, daha sonra da web siteleri hazırlanarak teslim edildi, davalı tarafta bu konuda e-mail yazışmaları mevcuttur, bu sitenin test kopyası davacı firmada da büyük ihtimalle bulunmaktadır ve veri tabanında data denilen ilgili bilgilerle davacının hizmet verip vermediği tespit edilebilir, bildiklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA; “Ben 2007 yılından beri davacı şirkette çalışıyorum önce satış pazarlama müdürü olarak başladım şuanda da aynı şirketin genel müdür yardımcısıyım Davalı Horizon ile yapılan satış sürecini ben yönettim davacı şirket sahibi … ile anlaştım davalı ile …sitesi ve öğrenci takip sistemi üzerine yazılım hizmeti verilmesine yönelik anlaştık, faturaları parça parça kestik, davalı taraf web sitesinin ve öğrenci takip sistemini kullanmaya başladılar fakat daha sonra proje kapsamında olmayan ek talepleri oldu, daha sonra davalı taraf bu fatura bedellerini ödemedi ve söz konusu programı kullanmaya devam ettiler biz istenilen ek hizmetleri de daha sonra fatura kesmeden vermeye devam ettik, iyi niyet ilişkisi çerçevesinde ödeme yapılmadığı halde programın çalışmasını durdurmak istemedik bu nedenle ek hizmet verdik, bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra dosyası, 24/09/2012 tarihli … numaralı 9.292,50 TL tutarlı fatura, 19/10/2012 tarihli … numaralı 1.475,00 TL tutarlı fatura, 09/11/2012 tarihli … numaralı 1.475,00 TL bedelli fatura, …Vergi Dairesi kayıtları, mail yazışmaları, tanık beyanları, davacı ticari defter ve kayıtları, arabuluculuk son tutanak aslı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf davalıya yazılım hizmeti sunduğunu, sunulan hizmetlerin fatura edilerek davalı tarafa gönderildiğini, bir kısım faturalar nedeniyle ödeme yapılmışsa da daha sonra düzenlenen faturalar nedeniyle ödeme yapılmadığını, bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davacının hizmet edimini tam ve eksiksiz yerine getirdiğine ilişkin delil sunamadığını, davacı tarafa borcunun bulunmadığını, ödemelerini tam, zamanında, eksiksiz yaptığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının gönderildiği ve dosya arasına alındığı anlaşıldı.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 12.240,50 TL asıl alacak ve 8.960,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.202,56 TL borcun ödenmesi amacıyla 07/12/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 01/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 03/03/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını Mahkememizce belirlenen inceleme gününde sunması için ihtaratlı tebligat yapıldığı ancak davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 02/03/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Dava dosyası, ibraz edilen davacı ticari defterleri yardımcı kayıt belgelerin incelenmesi neticesinde; Davacının ibraz edilen ticari defterlerinde dava konusu yapılan faturaların usulüne uygun olarak kayıtlı olduğu, 07.12.2018 takip tarihi itibariyle takip konusu faturalara karşılık davalıdan 12.242,50.-TL alacağı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, davalının vergi dairesinden gelen BA-BS formunda 2012/09 döneminde davacının 28158 no lu faturayı BS formu ile beyan ettiği, davalının BA formu ile beyan etmediği, …ve… no lu faturalar beyan sınırının altında olduğu için davacı ve davalı şirketin BA ve BS formuyla beyanına gerek olmadığı, uyuşmazlık konusu faturalarda yer alan hizmetleri davalıya verildiğinin tespit edilmesi uzmanlık alanımızın dışında olduğu, bu konuda konusunda ( Bilişim uzmanı ) uzmanı görüş alınması gerektiği, davacının dava konusu faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olup, olmadığı alacaklı ise ne kadar alacaklı olduğu hususu fatura içeriğindeki hizmetin verilip, verilmediği konusunda Bilişim Uzmanı bir bilirkişinin görüşünün alınmasının Sayın mahkemenin takdirinde olacağı;” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı ile davalı arasında yazılım hizmetine ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi faturalara itiraz olmadığı, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, alacağın davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi faturalara konu hizmetin verilmediğine yönelik beyanda bulunmuşsa da taraflar arasındaki ve dosyada bulunan mail yazışmaları ve dinlenen tanık beyanları ile faturalara konu yazılım hizmetinin verildiği sabit olup, davalı şirket, davacı şirkete borçlarının bulunmadığı yönünde icra takibinde itirazda bulunmuş ise davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı taraf takip konusu faturalardan dolayı davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla bu hususta hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınarak davanın kabulü ile davalı borçlunun asıl alacak olan 12.242,5 TL yönünden itirazın iptali ile ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si(2.448,50-TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 12.242,50 TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(2.448,50-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 836,28-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 103,07-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 733,21-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.400-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 103,07-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 700-TL Bilirkişi ücreti ve 189,90-TL posta giderinden ibaret toplam 940,70-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 10/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır