Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/464 E. 2019/264 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/464 Esas
KARAR NO : 2019/264

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2019
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 26/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tabela, broşür, reklam vs. İşleriyle iştigal ettiğini, davalının işlerin yapılması konusunda sipariş verdiğini ve sipariş formunu imzaladığını, müvekkilinin davalının siparişine uygun olarak işleri yaptığını, iş bitiminden sonra davalıya 17/06/2019 düzenleme tarihli … seri numaralı ve 27.140,00 TL bedelli faturayı kestiğini, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak müvekkilinin davalının işyerine belirtilen işleri eksiksiz yapmasına rağmen karşılığının kendisine ödenmediğini, müvekkilinin alacağının tahsili için İstanbul… İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasıyla takip yaptığını, davalının haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz ettiğini, arabuluculuk yoluna başvurduklarını ve 06/09/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağı ile uzlaşmanın sağlanamadığını, müvekkilinin alacağının likit olduğunu, bu nedenle likit bir alacağa haksız ve kötüniyetle itiraz eden davalının itirazının iptali ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, 24.462, 42 TL ile sınırlı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalı borçlunun menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, davalı borçlunun borca ve faize itirazının iptalini, takibin devamını, haksız ve kötüniyetli davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize verdiği 21/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı …’i tanımadığı gibi, davaı ile herhangi bir sözleşme ve anlaşma akdetmediğini, davaya konu işle ilgili olarak müvekkilinin dava dışı… ile bir takım görüşmelerde bulunduğunu, davacının ileri sürdüğü 10/05/2019 tarihli formda da…ile müvekkilinin imzalarının yer aldığını, davaya konu işin hiç bir aşamasında davacı …’in yer almadığını ve müvekkilinin muhatap olmadığını, …’in bu davada davacı sıfatı ve dava ehliyeti bulunmadığından davanın dava sıfatı yokluğu nedeniyle husumetten reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak davacı tarafın eksiksiz olarak işin tamamlandığı yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının özellikle kolon kısmında yer alması gereken alan tabelaların usulüne uygun olarak tamamlanmadığını, davacının hatalı imalatlarını fark edip sökerek götürdüğü bazı parçaları söz vermesine rağmen hala getirmediğini, taraflarca anlaşılmasına rağmen spot ışık sisteminin bile davacı tarafından usulüne uygun takılmaması sebebiyle müvekkilinin başka bir firmaya 1.620,00 TL malzeme ve 300,00 TL işçilik masrafı yaparak eksikliği giderdiğini, davacının tanzim ettiği 27.140,00 TL bedelli faturanın kabul edilemez olduğunu, davacı tarafın sipariş talebine dayanak olarak gösterdiği sipariş formunun boş olup söz konusu formun sipariş konusu veya yapılacak işin kapsamı hakkında herhangi bir açıklama ihtiva etmediğini, davacının yükümlülüklerini yerine getirmeden ve işi tamamlamadan, eksik/yapılmayan işler dolayısıyla iş bedelinin tamamını talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, işin eksiksiz teslim alındığına ilişkin müvekkilinin kabul imzasının bulunmadığını, müvekkiline 21/06/2019 tarihinde gönderilen faturaya İstanbul … Noterliğinin 26/06/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinin itirazda bulunduğunu ve ilgili faturayı iade ettiğini, müvekkilinin davacı tarafından eksik işe rağmen fazlasıyla ödemede bulunduğunu, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, fatura alacağına dayalı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Somut olayda dava konusu ihtilaf fatura alacağına dayalı İstanbul…İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin olup davacı ve davalının celp edilen vergi kayıtlarına göre davacı taraf tacir olsa da davalı tarafın esnaf olduğu anlaşılmakla; TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan olması için her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi gerektiğinden somut olayda davalı tarafın tacir olmadığı anlaşılmakla bu itibarla davaya bakma görevi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, mahkememizin görev alanında değildir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/12/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)