Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/454 E. 2021/440 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/454 Esas
KARAR NO : 2021/440

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/09/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Mülkiyeti davalı …’a ait bulunan ve davalı …Sigorta A.ş. tarafından… poliçe numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile 12.05.2019 – 12.05.2020 tarihleri arası sigortalanan …plaka numaralı aracın, 01.07.2019 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresinde iken müvekkil şirkete ait… plaka numaralı 2018 model (Tescil Tarihi: 03.01.2019) …marka araca seyir halinde iken arkadan çarpması sonucu dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin… kaza ihbar numaralı dosyası üzerinden yapılan mutabakat ile dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde müvekkil şirkete ait araca arkadan çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet veren… plaka numaralı aracın sürücüsü davalı …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, müvekkile ait … plaka numaralı aracı sevk ve idare eden sürücünün ise kusursuz olduğu tespit edildiğini, müvekkil şirket tarafından 31.12.2018 tarihinde 405.240,20 TL bedelle sıfır olarak satın alınarak 03.01.2019 tarihi itibarıyla trafik tescili yapılmak suretiyle trafiğe çıkan ve 01.07.2019 tarihinde meydana gelen dava konusu kazaya dek hiçbir surette kazaya karışmamış, servis görmemiş, tüm parçaları ve aksamları fabrika çıkışı orijinal olan, boyası ve kaportasında tek bir çizik dahi bulunmayan ve kaza öncesi henüz 11.286 km’de ve adeta sıfır ayarında olan 2018 model … marka aracı, dava konusu kaza nedeniyle ağır hasar almış ve müvekkil şirkete ait aracı sigortalayan… Sigorta A.Ş. tarafından açılan … Nolu Hasar Dosyası üzerinden… A.Ş. Balgat Şubesi Servisinde orijinal kaporta ve mekanik aksamlarında toplam 23.087,27 TL tutarında servis ve onarım işlemi görmek zorunda kaldığını, daha önce hiçbir kazaya karışmamış, tüm kaporta ve mekanik aksamları fabrika çıkışı orijinal şekilde bulunan bir araç, kaza geçirip hasar gördükten sonra, hasarlanan parçaları en iyi şekilde tamir edilmiş olsa dahi, kaza nedeniyle ciddi oranda bir değer kaybı yaşayacağını, buna göre, 31.12.2018 tarihinde 405.240,20 TL bedelle sıfır olarak satın alınarak, 03.01.2019 tarihi itibarıyla trafik tescili yapılmak suretiyle trafiğe çıkan müvekkil şirkete ait …plaka numaralı 2018 model … marka araç, 01.07.2019 tarihinde meydana gelen dava konusu kaza nedeniyle ağır hasar almış olup, kaza tarihine dek hiçbir surette kazaya karışmamış, servis görmemiş, tüm parçaları ve aksamları fabrika çıkışı orijinal olan, boyası ve kaportasında tek bir çizik dahi bulunmayan ve kaza öncesi henüz 11.286 km’de ve adeta sıfır ayarında olan aracın dava konusu nedeniyle 23.087,27 TL tutarında servis ve onarım işlemi görmek zorunda kalması, araçta ciddi bir değer kaybına neden olduğunu, değer kaybının hesaplanması hususunda bu hususların da dikkate alınmasını, dava konusu kaza nedeniyle müvekkil şirketin aracından meydana gelen hasar sigorta dosyası üzerinden tramer kayıtlarına işlendiğinden araç üzerinde 23.087,27 TL tramer kaydı olacağını, bu denli yüksek miktarda bir tramer kaydı bulunan aracın 2. el satış değerinde ciddi bir kayıp olacağını, yargıtay içtihatlarına göre de, aracın kaza tarihindeki kazasız 2. el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el rayiç değeri arasındaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkil şirkete ait araçta meydana gelen değer kaybına mahsuben şimdilik 750,00.-TL maddi tazminatın, kaza tarihi olan 01.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar … Sigorta A.ş., … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsil edilerek müvekkil şirkete ödenmesine, müvekkil şirkete ait aracın onarım için serviste kaldığı süre boyunca aracını kullanamaması nedeniyle … zararın tazminine mahsuben şimdilik 250,00.-TL maddi tazminatın, kaza tarihi olan 01.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsil edilerek müvekkil şirkete ödenmesine, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile üçüncü şahıs konumundaki sigortalı arasında akdedilen sigorta poliçesinin davacı yönünden bağlayıcılığı Türk Ticaret Kanununun 4.1-a maddesinde yazılı bu kanundan doğan uyuşmazlık kapsamına girmediğinden ve mutlak ticari dava niteliği bulunmadığından iş bu davanın Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerektiğini, müvekkil sigorta şirketine kaza ve zarara ilişkin olması gereken belgeler gönderilmediğini, huzurdaki davadan, davacının dava dilekçesinin tebliği ile haberdar olunduğunu, bu nedenle dava konusunu, talebi, delilleri görüp değerlendirmeden davaya yanıt verebilmeleri mümkün olamayacağını, dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı araç müvekkil şirkete 12.05.2019-2020 tarihleri arasında …numaralı Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sözü edilen poliçeden dolayı müvekkil şirketin sorumluluğu, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, maddi zararlarda araç başına azami 36.000,00.-TL ile sınırlı olduğunu, mezkur poliçeden dolayı teminat limitlerini bildirmeleri davayı ve iddiaları kabul anlamında olmadığını, müvekkil sigorta şirketin sorumluluğuna esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için tüm delillerin toplanmasını takiben dosyanın kusur tespiti için trafik ihtisas dairesi ne gönderilmesi gerektiğini, hasar veren aracın trafik sigortacısı, işletenin 2918 sayılı KTK.nun 85/1 nci madde hükmünde yazılı hukuki sorumluluğunu aynı Kanunun 91/1ncı maddesi uyarınca üstlenmiş olup, gerek 85/1nci madde hükmü, gerekse Zorunlu Trafik Sigortası Poliçesi Genel Şartlarının 1 nci madde hükmü, ölüm veya cismani zararlar yanında ancak bir şeyin zarara uğraması halinin teminat kapsamında olduğunu öngörmüş bulunduğunu, dolayısıyla davacının iş durması (kazanç) kaybı alacağına yönelik talebinin kabulü son derece hatalı olduğunu, mezkur ilamın kaldırılarak, işbu talebin reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirket ile başvuru dışı sigortalı/işleten arasında akdedilen Trafik Sigorta Sözleşmesi’nin başvuran yönünden bağlayıcılığı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile sağlandığından 6102 sayılı TTK’nun 4/1-a maddesinde yazılı “bu kanundan” doğan uyuşmazlık kapsamına girmediğinden ve “mutlak ticari dava” niteliğinde olmadığını, müvekkil Sigorta Şirketin Yargılama Giderlerinden Sorumluluğu bulunmadığını, Müvekkil sigorta Şirketi tarafından davacının hasarı karşılandığından aleyhine dava açılmasına sebebiyet verilmediğini, Haksız ve hukuki mesnetten yoksun işbu davanın reddine, esasa ilişkin cevap hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı delillerinin taraflarına tebliğine, tüm delillerin toplanmasından sonra dosyanın, kusur tespiti için Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine, yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilmesine, davacı vekilinin kaza tarihinden itibaren avans faiz isteminin reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı asil …’ın mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; 01.07.2019 tarihinde sevk ve idaresinde bulunan … plaka numaralı araç, davacı şirkete ait … plaka numaralı aracın trafikte seyir halinde iken durmasıyla birlikte, söz konusu araca arkadan, tampona denk gelecek şekilde vurduğunu, ancak, davacı şirkete ait araçta, davacı vekilinin iddia ettiği şekilde bir hasar meydana gelmediğini, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin…kaza ihbar numaralı dosyanın incelenmesi halinde de maddi hasarın dava dilekçesinde iddia edildiği şekilde olmadığının anlaşılacağını, kaza sonrasında araçta oluşan hasarın giderilmesi için aracı kullanan şahsa “aracın tamir ettirilmesi, zararın ödenmesi vs.” şeklinde teklifte bulunmuş, davacı tarafından teklif kabul edilmeyerek, hatta hasar önemsiz görülerek zararın trafik sigortasından karşılanabileceği ifade ettiğini ve kaza mahallinden olumlu bir şekilde ayrıldığını, yaşanan bu durum, davacı tarafından açılan davanın iyiniyetli olarak açılmadığını, diğer taraftan, dava dilekçesinde gerçeklikten uzak iddialarla davaya konu araçta ağır hasar meydana geldiği, davacı şirketin muhatabı davalı … olup, işbu dava tarafı aleyhine haksız şekilde isnat edildiğini, diğer taraftan, kabul anlamına gelmemekle birlikte, dava dilekçesinde “ticari avans faizi” istenilmiş ise de, söz konusu dava ticari dava olmayıp, basit bir trafik kazası olduğundan sadece “yasal faiz” istenilebileceğini, davacı ile gerek şahsı gerekse diğer davalılar arasında bir ticari ilişki de bulunmadığını, yukarıda izah edildiği üzere, dava dilekçesindeki iddiaların tamamı haksız ve mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, söz konusu davanın reddedilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 17/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı 25.233,00 TL – 1.000,00 TL = 24.233,00 TL arttırmıştır.

DELİLLER:
01/07/2019 tarihli kaza tespit tutanağı, hasara uğrayan dava konusu aracın ruhsat örneği ve satın alma faturası, … plakalı araca ait davalı … şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçe örneği ve hasar dosyası, kazaya karışan araçların trafik kayıtları , Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevabı, …A.Ş Balgat şubesine yazılan müzekkere cevabı, arabuluculuk son tutanak aslı bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacıya ait…plakalı aracına davalı … tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalanan… plakalı aracın çarpması neticesinde meydana gelen değer kaybı ve araç mahrumiyet zararı talebinden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Kazanın meydana geldiği tarih ve Yargıtay uygulamaları gözetildiğinde; araçta meydana gelen değer kaybı, aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmelidir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14/06/2017 tarih ve 2016/13290 E., 2017/6752 K sayılı kararı).
Makina Mühendisi Bilirkişisi … ve Sigorta ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 15/05/2020 tarihli bilirkişi kök raporuna göre; “davalı aracın önündeki davacı aracına arkadan çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, davalı sürücü …’ın Karayolları Trafik Kanunun 52. Maddesinde yer alan kurallara uymadan önündeki aracı hızına göre yakın mesafeden takip etmesi sonucu bu araca arkadan çarptığından kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsü …’ın olay sırasında” kendi seyir şeridini takiben trafik kurallarına uygun olarak seyrederken arkasından gelen aracın darbesine maruz kaldığından olayda kusurlu olmadığı, kazayı önleyebilmek için alabileceği tedbir bulunmadığı, değer kaybının hesaplanmasında Hazine Müsteşarlığı tarafından 01/06/2015 tarihinde Sigorta Genel Şartları ekinde yayınlanan hesaplama formülü ile yapıldığı, açıklanan formüle göre değer kaybına neden olacak parçaların belirtildiği, dosya içerisindeki onarım faturası ve fotoğraflardan davacı aracının arka susturucu, egzoz ucu kaplaması, arka tampon orta braketi gibi parçalarında hasar meydana gelmiş olduğu, değer kaybı hesabı açıklamasında belirtilen parçaların yenilenmesi ve tampon boyanmasında değer kaybı olmayacağı ve formüle dahil edilmediği, araçta meydana gelen hasarın onarım süresinin 4 gün olacağı, davacının bu süre içerisinde aracını kullanamayacağı, araç mahrumiyeti nedeni ile davacının günlük zararının 250,00 TL olacağı ve onarım süresi içindeki araç mahrumiyet zararının 250×4 =1.000 TL olacağı, değer kaybı tespit edilemediğinden davalı … şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı, diğer davalıların araç mahrumiyet zararından müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte sorumlu oldukları” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Davacı vekilinin rapor karşı itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla makina mühendisi bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, Makina Mühendisi Bilirkişisi… tarafından 22/10/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporuna göre; “Araçların değer kaybının Yargıtay kararları doğrultusunda 01.06.2015 trihinden sonraki kazalar için açıklanan formül ile yapılması gerektiği belirtildiğinden ve formüle göre arka tampon ve egzoz ucunun değişimnin araçta değer kaybına neden olmayacağı açıklandığından değer kaybı konusunda farklı bir görüşe varılmasının mümkün olmadığı, diğer taraftan aracın arka tampon ve egzoz susturucu değerlerinin çok yüksek olması değer kaybını gerektirecek neden olmadığından bu konudaki görüş de uygun bulunmadığı, araçta meydana gelen hasarın onarım süresinin 4 gün olacağı belirtilip araç mahrumiyet zararı hesaplanmış ise de, aracın onarım süresi dışında sigorta ile ilgili prosedürün tamamlanması, servisin iş yoğunluğu dikkate alındığında aracın onarımı tamamlanarak kullanılabilir hale gelmesinin servis kayıtlarından da anlaşıldığı üzere 8 gün olduğunun kabulünün yerinde olduğu davacı tarafından dava konusu araçların günlük kira bedeli talep edilmekte ise de, söz kousu aracın kiralık olmaması, davacı tarafından araç kiralanmamış olması dikkate alınarak belirtilen süre için makul kira bedeli olarak 250.-TL ‘nın uygun olduğu, davacının araç mahrumiyet zararının; 250 x 8 = 2.000.-TL olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir . Düzenlenen 15/05/2020 kök rapor ve 22/10/2020 tarihli ek raporda davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmediği ve değer kaybı hesaplamasının Yargıtay içtihatları gereği yapılmaması nedeniyle hesaplama kısmı hükme esas alınmamış, davacı vekilinin itirazının kabulü ile dosyanın tarafların iddia ve savunmaları toplanan deliler ve öninceleme toplanan hususlar ve AYM’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı iptal kararı da gözetilerek Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları uyarınca aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmak suretiyle değer kaybı ve araç mahrumiyet zararının oluşup oluşmadığı varsa miktarı hususunda yeni bir makina mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, Makina Mühendisi Bilirkişisi … tarafından 16/03/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “… Plakalı. … 2018 model aracın 23087,1 Tl Kdvli (Yirmiüçbinseksenyedilira 1 kuruş) Onarım bedeli olduğu, yapılan işlemin değişen parçaların dosyada yer alan fotoğraflar ve anlatımlarla uyum içinde olduğu, 634+350=984/2 = 492 Tl Onarım süresi 7 Gün olduğu değerlendirildiğinde 492*7= 3444 Tl Aracını kulanmam nedeniyle günlük zararının 492 tl olacağı Tüm onarım süresincede zararının 3444 Tl olacağı, araçla ilgili kişi–kurum-kuruluşlardan elde edilen bilgilerden değerlemesinde maliyet ve emsal karşılaştırma yöntemleri birlikte kullanılarak aracın rapor tarihli değerinin hesaplamaları yapıldığı, araç için üretici firmalar ve 2.el piyasada aracı,bilen firma/kişiler ile görüşüldüğü, aracın maliyet değeri ,marka, tip, modeli, imal yılı, teknik özellikleri, kapasite bilgileri, ekonomik ömrü ve yıpranma payı, kullanım ile hasar fotoğrafları ile ilgili bilgiler (Tramer) paylaşılarak ve 2.el piyasa değerleri ile Alıcısı az/Satışı güç” olarak değerlendirildiği, günümüz ekonomik piyasa koşulları da dikkate alındığı ve hesaplamalar sırasında aracın çalışır durumu olduğu ,makine ve ekipmanların mevcut durumları şekli ile olduğu , hususlar dikkate alınarak değerleri takdir edildiği maliye ve emsal araştırmaları yapıldığı, dosya konusu Araç değerlemesinde maliyet ve emsal karşılaştırma yöntemleri birlikte kullanıldığı, … Plakalı. … 2018 model aracın olarak 726333 Tl Olarak (ARD ) Araç rayiç değeri bulunduğu, vergi dairesi verisi ,kasko ve noter rayici ile tekrar kontrol edilerek fiyatı ikinci kerede doğrulandığı, tüm onarım süresincede 7gün onarım süreceği ve bu sürede davacının zararının 3444 Tl olacağı, bu süreçte arka tamponun ve susturucu ile bağlantı elemanlarının değiştiği buna bağlı değer kaybı emsali tespit edilemediği bu nedenle de 23 000 Tl hasarlı bir araç emsal alınması halinde deneyimlerim içerisinde olan değerlemeler ışığında değer kaybının %.03 Olacağı 21789 Tl Olacağı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.Makina Mühendisi Bilirkişisi … tarafından 16/03/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda Yargıtay içtihatları uyarınca değer kaybı ve araç mahrumiyet zararının hesaplandığı anlaşıldığından hükme esas alınmıştır. Mahkememizce ilk alınan 15/05/2020 kök rapor ve 22/10/2020 tarihli ek raporda Hazine Müsteşarlığı tarafından 01/06/2015 tarihinde Sigorta Genel Şartları ekinde yayınlanan hesaplama formülü ile rapor düzenlendiği, Anayasa Mahkemesinin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararına göre Karayolları Trafik Kanunu’nun zorunlu trafik sigortasına ilişkin 90 ve 92. maddelerinde yer alan, “Trafik Sigortası Genel Şartları” ifadelerini iptal ettiği,iptal kararı içerine göre sigorta şirketlerinin trafik kazalarından doğan tazminat sorumluluğunun öncelikle Karayolları Trafik Kanunu,Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağı,dolayısıyla trafik sigortası kapsamındaki tazminatların belirlenmesinde artık ‘Genel Şartlar’ın kural olarak belirleyici olmayacağı, genel Şartlar”ın sadece Karayolları Trafik Kanunu ve Borçlar Kanunu’na aykırı olmayan hükümlerinin uygulanabileceği, dolayısıyla bu karardan sonra sigorta şirketlerinin tazminat sorumluluğunu azaltan ‘Genel Şartlar’ın birçok hükmünün uygulanamaz hale geldiği anlaşıldığı, bu kapsamda açılan davalarda TBK nın haksız fiile ilişkin hükümleri,KTK kanunu hükümleri ile genel şartların bunlara aykırı olmayan hükümleri ile bu doğrultuda yeni genel şartlarla çeliştiği durumda Yargıtay’ın genel şartların yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerekeceği HMK’nın 33. ve 281/2 maddesi ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/19841 Esas 2020/6786 Karar sayılı 01/07/2020 tarihli emsal nitelikli içtihadı uyarınca iptal kararının kesinleşmemiş tüm davaları da etkileyeceği nazara alınarak söz konusu bilirkişi kök ve ek raporu hükme esas alınmamıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; 01/07/2019 tarihinde davacı tarafa ait …plakalı vasıtaya, davalı … şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet sigortalı bulunan…plakalı aracın çarpması neticesinde, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plakalı vasıtanın davalı …Sigorta A.Ş nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası bulunduğu, diğer davalıların kazaya karışan sigortalı aracın sürücüsü ve maliki oldukları, … plakalı aracın önündeki davacı tarafa ait … plaka sayılı aracına arkadan çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, davalı sürücü …’ın Karayolları Trafik Kanunun 52. Maddesinde yer alan kurallara uymadan önündeki aracı hızına göre yakın mesafeden takip etmesi sonucu bu araca arkadan çarptığından kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsü…’ın olay sırasında” kendi seyir şeridini takiben trafik kurallarına uygun olarak seyrederken arkasından gelen aracın darbesine maruz kaldığından olayda kusurlu olmadığı, kazayı önleyebilmek için alabileceği tedbir bulunmadığı, Mahkememizce alınan dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli 16/03/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; tüm onarım süresince 7 gün onarım süreceği ve bu sürede davacının araç mahrumiyeti zararının 3444 Tl olacağı, yukarıda belirtilen ve Yargıtay 17. HD’nin yerleşik hesaplama kriterlerine göre bilirkişi tarafından yapılan hesaplama neticesinde değer kaybının 21.789,00 TL olarak hesaplandığı düzenlenen 16/03/2021 tarihli raporun dosyadaki delillerle uyumlu, bilimsel ve denetime açık oldu ğu, davalı … şirketinin sadece değer kaybı zararından sorumlu olduğu, diğer davalıların hem değer kaybı hem de araç mahrumiyet zararından sorumlu oldukları, davalı … şirketine davacı tarafından 21/07/2019 tarihinde başvuru yapıldığı, Karayolları Trafik Kanunu 99. Md göre 8 iş günü sonu olan 31/07/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, kazaya sebebiyet veren aracın ticari olması nedeniyle davacının ticari faiz talep edebileceği Mahkememizce kabul edilerek; davanın kabulü ile; değer kaybı bedeli 21.789,00-TL’nin 01/07/2019 tarihinden itibaren (davalı … Sigorta A.Ş yönünden 31/07/2019 temerrüt tarihinden itibaren) işleyecek ve hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, araç mahrumiyet zararı olan 3.444,00 TL’nin 01/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalılar… ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;

1-)Değer kaybı bedeli 21.789,00-TL’nin 01/07/2019 tarihinden itibaren (davalı … Sigorta A.Ş yönünden 31/07/2019 temerrüt tarihinden itibaren) işleyecek ve hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalılar…, … ve …Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-)Araç mahrumiyet zararı olan 3.444,00 TL’nin 01/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalılar… ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.723,67-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın ve 413,84-TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.265,43-TL harcın (davalı … A.Ş 1.030,16 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru, 413,84-TL ıslah ve 44,40-TL peşin olmak üzere toplam 502,64-TL harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 2.500,00-TL Bilirkişi ücreti ve 566,30-TL posta giderinden ibaret toplam 3.066,30-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır