Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/452 E. 2020/319 K. 02.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/452 Esas
KARAR NO : 2020/319
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 20/09/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacaklı olduğunu ve …. İcra Müdürlüğünün 2019/457 Esas sayılı icra takip dosyasında borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, İcra takibinden gönderilen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafın15/01/2019 tarihinde takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkilinin arabuluculuk bürosuna yaptığı başvuru neticesinde 19/07/2019 tarihli arabuluculuk anlaşmama tutanağının düzenlendiğini, Müvekkilinin yaptığı oto bakım ve servis işi karşılığında davalı borçlu adına 29/12/2018 tarih, … seri ve sıra nolu, 1 adet irsaliyeli fatura düzenlendiğini, bakımı yapılan araç … ‘a teslim edildiğini, borçlu faturayı bilmesine rağmen borcunu ödemediğini, Davalının zaman aşımı itirazın da bulunduğunu, fatura ise 29/12/2018 tarihinde düzenlendiği için davalının itirazının doğruyu yansıtmadığını, Davalı borçlu aleyhinde … İcra Müdürlüğü’nün 2019/457 Esas sayılı takip dosyasından başlatılan takibe yapılan itirazın asıl alacak miktarını oluşturan 11.307,94 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar yönünden devamını, 11.307,94 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan avans faizi işletilmesini, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle asıl alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize verdiği 04/11/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket davaya konu aracın maliki olmadığını ve davanın muhatabının davalı şirket olmadığını, Müvekkili şirket söz konusu aracı sözleşmede görüleceği üzere … Mah. … Sok. … No: … adresinde mukim … Sanayi Ve Ticaret A.Ş. Yetkilisi … …(T.C. … )’e sattığını, müvekkili şirketin araç kiralama hizmeti veren bir ticari işletme olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu 3. maddesi uyarınca, müvekkili şirket “işleten” sıfatını haiz olmadığını, Bu çerçevede işleten sıfatı, müvekkili şirketten Araç Satın Alma Sözleşmesine istinaden aracı satın alan … …’e ve müvekkil şirketten söz konusu aracı kiralayan … Ticaret A.Ş.’ye ait olduğunu, Müvekkili şirketten araç kiralayan kiracının ve satın alan malikin işleten sıfatını haiz olduğu ve müvekkil şirketin hiçbir şekilde sorumlu olmadığını, … Mah. … Sok. … No: … adresinde mukim kiracı … Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’ye ve şirket yetkilisi malik … …(T.C … )’e davanın ihbar edilmesini. Davanın husumet yokluğundan reddini, beyanları doğrultusunda davacının haksız davasının ve taleplerinin müvekkili şirket yönünden reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf takibe konu faturaya dayalı borcunun ödenmediğini, bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf takibe konu faturaya dayalı borcun dayanağı olarak oto bakım ve servis hizmetinin gösterildiğini, bu hizmetin sunulduğu belirtilen … plakalı aracın maliki ve işleteni olmadıklarından öncelikle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ve tüm beyanları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu … İcra Müdürlüğü’nün 2019/457 Esas sayılı takip dosyası fiziki olarak celp edilerek incelenmiştir. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Tic. ve San. Ltd. Şti. tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine, 29/12/2018 tarihli faturadan kaynaklı 11.369,19-TL toplam alacağa ilişkin ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 14/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket vekili tarafından süresi içerisinde 15/01/2019 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, süresi içinde yapılan itiraza istinaden icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekilince davanın husumet yokluğundan reddi talep edilmiş ise de; davalı şirketin dava konusu takibin borçlusu olması ve takibe dayanak faturanın davalı şirket adına düzenlenmiş olması nedeniyle davacının davasını davalıya yöneltmekte hukuki yararının bulunduğu ve davalının husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşıldığından davalının husumet itirazına itibar edilmemiş, 11/12/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında dava şartlarının mevcut olduğu tespit edilerek tahkikat aşamasına geçilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden … plakalı araca ait trafik tescil kayıtları celp edilerek 11/03/2020 tarihli celsenin 1 numaralı ara kararı gereği dosyanın bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 10/07/2020 tarihinde UYAP üzerinden sunduğu dilekçesi ile; ticari defterler üzerinden bilirkişi incelemesi deliline dayanmaktan vazgeçtiklerini, bilirkişi incelemesi için yatırdıkları gider avansının iadesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafça davalı aleyhine faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından süresi içinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğu, davacı tarafça yasal süresi içinde itirazın iptali davası açıldığı, taraflarca bildirilen deliller toplanarak tarafların ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği görülmüştür.
Somut olayda ihtilaf, davacı alacaklının davalıdan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, ispat yükü davacı taraftadır. Alacağın varlığının ve miktarının tespiti için takip dayanağı fatura ve tarafların ticari kayıtlarının incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerden olduğu, davacı tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması talebinden vazgeçtiği, davalı tarafın dava ispatlanamadığından davanın reddini talep ettiği, mevcut delil durumu ve dosya kapsamına göre davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebi bakımından ise; itirazın iptali davasında, davanın reddine karar veren mahkeme, alacaklının haksız ve kötü niyetle icra takibinde bulunduğu ve itirazın iptali davası açtığı kanısına varırsa, alacaklıyı, borçluya red olunan alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum eder. Somut olayda; davacının icra takibinde bulunurken ve dava açarken haksız ve kötüniyetli olduğuna dair bir delil bulunmadığından, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE;
2-Davacının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden ve şartlar oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan alınması gereken 54,40-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 81,87-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddeleri uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye kısmının taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.02/10/2020

Katip …

Hakim …