Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/446 E. 2021/706 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/446 Esas
KARAR NO : 2021/706

DAVA : Çekişmenin Giderilmesi ve Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/11/2017
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Çekişmenin Giderilmesi ve Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacının İç Hastalıkları uzmanı iken istifa ederek 22/08/2012 tarihinde Karşıyaka’da güzellik salonu açtığını, 2015 yılının ocak ayında içinde cilt bakımı ve zayıflama işlemi yaptığı … Güzellik adli işletmesini Konak’a taşıdığı ve halen bu iş yerini işlettiğini, yaklaşık 4000’i aşkın kişiyi diyetsiz ve kaslarını çalıştırarak ve alkali beslenme önerileri yaparak zayıflatıp sağlığına kavuşturduğunu, danışanlarının katkı maddesi içerdiği ve katı olduğu için vitamin mineral ve gıda takviyelerini eczanelerden almasını istemediğini, doğal beslenmeye inandığını, altı yıldır ilaçsız yaşam tarzını aşılamış ve bu tutumla çevresinde bir isim yaptığı ve danışanları tarafından da bu yönüyle tanınmış bir hekim olduğu, gençleşme önerilerine kollajen desteğinin önemini bilindiğinden, …güvencesiyle olduğu belirtilen ve …’nun … Kollajen’ adlı ürünü SIVI olması ve üzerinde ‘KORUYUCU MADDE İÇERMEZ’ ibaresi bulunması üzerine, önce kendi için kullandığı, bu ibareye ve …’na güvenerek danışanlarına, ailesine, arkadaşlarına önermeye başladığını, aynı zamanda aldırttığını, önerildiği üzere 21 gün kullandırtmaya başladığını, yedili küçük şise formunda kapak açılmaması ve ürünün açılmadan dışarıya taşması gibi şikayetler yaşadığını ve bu şikayetleri aynı zamanda tavsiye ettiği insanlardan da duymuş olmasına rağmen sıkıntının kapak sorunu olduğunu düşündüğünü ve …’na olan güveninden de bunun tehlike yaratacağını tahmin etmediğini, bu kapak sorunlarına rağmen hala kendisine sorulduğunda aldırmaya devam ettiğini, müvekkilinin ürüne bu denli güvenmesine Dr. …’nun ürünün sunumlarına katılması, ürünün videolarında ürünü anlatması da çok etkili olduğu, … kendi internet sitesinde de ayrıntılı anlattığı üzere (http://…com/) katkısız ve alkali beslenme, sağlıklı yaşam konusunda kitaptan, televizyon programları olan ve kariyerini bu yönde yaptığı bir doktor ve biyokimya uzmanı olduğu, bu yönüyle imaj oluşturan bir hekimin, biyokimya uzmanı olarak ürün tanıtımlarında, reklamlarında yer alması, konuşmalara katılması, benzer şekilde alkali yaşam ve beslenme konusunda çalışmalar yürüten müvekkilinde ürünün gerçekten de katkısız ve sağlıklı olduğuna inandırdığı ve de pek çok tüketicide de bu fikri uyandıracağı, söz konusu yedili küçük şişe form daha sonra değişmiş şarap şişesi şeklindeki yeni formu piyasaya çıktığı, bir önceki şişelerde kapak sorunu yaşadığı için bu kez bu şişeleri denemek istediği ve ürünü alıp annesine götürdüğünü, üzerinde “Çalkalayınız” yazan şişeyi çalkalamamış olmasına rağmen kapağın üstündeki koruma bandını yandan açıp kapaktan ayırdığı anda kapak aniden ve kendiliğinden havalanmaya başladığı ve şampanya gibi patladıktan sonra kapağın süratli bir şekilde duvara çarptığı, hemen sonra içindeki sıvı, gazlı içecek gibi köpürüp ağız kısmını eliyle kapatmaya çalışmasına rağmen yaklaşık yüzde yirmilik kısmı şişeden hızla yere saçıldığı, bu haliyle ürünün sözde koruyucu madde içermediği iddiasına rağmen içini köpürtecek kadar karbondioksit veya basınç oluşmasına neden olabilecek başka bir kimyasal konmuş olma ihtimalini düşündürttüğünü, bu fırlamaların insan yüzüne zarar verebilecek kadar şiddetli bir basınçla meydana geldiği ve ilk ürün açıldığında bedensel zarar meydana gelmemesinin şans eseri olduğunu, altı yıldır kimseye eczaneden ürün önermemiş olan müvekkilinin üzerindeki ibareye güvenerek “ayıplı” olan ürünü aldırmış olmasının kendi mesleki kariyerini ve savunduğu tüm değerleri ve mesleki itibarını lekelediğini ve oluşan bu durumda kandırıldığını haklı olarak düşündüğünü, Bu sebeple TKHK md. ll hükümlerince satış sözleşmesinden dönerek ödemiş olduğu bedelin iadesini ve meydana gelen zararın iadesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı …Ş. vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının davalı olarak … İlaç Pazarlama (…), yanı sıra …A.Ş. aleyhine açtığını, oysaki… A.Ş davacı tarafça yanlış olarak muhattap gösterildiğini, … şirketlerinin her biri, Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde kurulmuş yek diğerinden bağımsız birer hükmi şahsiyetler olduğunu, ticaret ünvanı,ito sicil kaydı,işyeri sgk kaydı, iştigal konuları yek diğerlerinden farklı olduğunu, Öncelikle, Müvekkil davacı iddiaların muhattabı olmadığından Müvekkile açılmış davanın tefrik edilerek husumet yokluğundan reddine, Her halükarda haksız mesnedsiz davanın reddine, Masraf ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … A.Ş. vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı davasını ikame ederken, gerekli özeni göstermeksizin, ayıplı olduğu iddia edilen … markasını dilekçesinde davalı taraf belirlediğini dava konusu … adlı ürünün etiketinde belirtildiği üzere, ilgili ürünün “gıda işletmecisi” …Limited Şirketi olduğunu, 17.11.2011 tarih ve 28145 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelikte, Gıda İşletmecisini; “Kâr amaçlı olsun veya olmasın kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek veya tüzel kişiler tarafından işletilen, gıdaların üretildiği, işlendiği, muhaza edildiği depolandığı, dağıtıldığı, nakledildiği, satıldığı, servis edildiği herhangi bir aşaması ile ilgili herhangi bir faaliyeti yürüten işletme” olarak tanımlanmıştır. bu nedenle, söz konusu maddi hatanın düzeltilerek, aynı zamanda … markasının sahibi ve dava konusu ürünün gıda işletmecisi olan … ilaç gıda sanayi ticaret limited şirketi’nin davalı sıfatıyla davaya dahilini talep ettiklerini, davacının talepleri mahkeme tarafından incelemeye değer görüldüğü takdirde, ürünün satışının durdurulması ve piyasadaki ürünlerin geri çekilmesine dayanak bir sebep bulunmayacağı görüleceğini, davacı tacir olarak nitelendirildiğinden, mahkemece, iddia etmiş olduğu ayıplı mal olgusuna ilişkin; ayıp ihbar yükümlülüğüne uyulup uyulmadığının incelenmesi gerektiğini, davacının ürünü kullanma koşullarına aykırı kullanımından dolayı davalı şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin pazarlamasını gerçekleştirdiği ürün ile ilgili ürün alıcıları tarafından yapılmış olan her türlü şikayet ,… etki bildirimi vs. her türlü taleplerin muhatabı diğer davalı şirket olduğunu, izah edilen sebeplerle her türlü beyanda bulunma hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili şirket aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilmiş olan davanın öncelikle usulden, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … A.Ş. vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ticari merkez adresi “… Mah…Sk. No:34/3 …/İstanbul” olduğunu, huzurdaki dava için müvekkili bakımından HMK.m.6 gereğince yetkili mahkeme Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olacağını, müvekkili bakımından açılan dava için yetkisiz olduğunu, davacı tarafından, dava konusu olay ve ürün ile ilgili olarak müvekkil şirket çalışanları ve İstanbul İl Genel Müdürü ile yapıldığı beyanıyla birtakım telefon görüşmelerine ait kayıtlar dosyaya sunulduğunu, bu telefon görüşmelerinin içeriklerini ve gerçekliklerini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, işbu kayıtların hukuken geçerli delil vasıfları bulunmadığını, Müvekkili şirketin, dava konusu ürün ve diğer bazı ürünler için davalılardan …A.Ş. ile imzaladığı pazarlama sözleşmesi ile bu ürünlerin satışı bu firma aracılığıyla yapıldığını, dava konusu “…” isimli ürün, müvekkili tarafından doğrudan ya da diğer davalı … A.Ş. vasıtasıyla piyasadaki eczanelere ya da davacıya ait işletme gibi işletmelere satıldığını, bu ürün takviye edici gıda vasfına sahip olan, Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan alınmış izinle ve Bakanlığın denetimi ile satılan ve sağlığa hiçbir zararı bulunmayan bir ürün olduğunu, içeriğinde hangi maddelerin bulunduğu ve hangi koşullarda muhafaza edilerek kullanılması ya da satışa sunulmasının gerektiği de ürün kutusunda açıkça ve ayrıntılı biçimde yer aldığını, dava konusu ürün davacının başvurusu sonrasında, diğer davalı tarafından müvekkil şirkete iletilmiş ve müvekkil şirket tarafından bu ürün bilimsel olarak gerekli tüm test ve uygulamaların yapılması suretiyle içeriğinde bir eksiğin ya da hatanın bulunup bulunmadığının tespiti için … Üniversitesine, … Üniversitesine ve Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş kuruluşlardan olan … Denetim Analiz/…Ltd.Şti.ne gönderildiğini, bu üniversiteler ile yetkili kuruluşun laboratuarlarında yapılan incelemeler sonucunda ürünün içeriğinde hiçbir eksiğin, kusurun ya da mevzuata veya bilime aykırı bir durumun mevcut olmadığı tespit edildiğini, anılan gerekçelerle, huzurdaki davanın yetkisizlik sebebiyle reddi ile dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle hukuki yarar yokluğundan, bunun uygun bulunmaması halinde esastan reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi …Talimat ve 04/11/2020 tarihli duruşmasında Tanık … – (TCKN: …) beyanında; ” Ben Alsancak’ta bulunan …isimli eczanede eczacı kalfası olarak çalışırken davacı … ile 2017 yılında tanıştım, davacı dahiliye uzmanı doktor olduğu için gerek kendisi ve gerekse de tavsiyede bulunduğu hastalarından bir kısmı eczanemizden… isimli kolajen jeli aldı, ancak alınan bu ürünlerden bir kısmı hastaları tarafından patladığı iddiası ile iade edildi, ayrıca davacı da aldıktan 1 hafta sonra ilacı iade etti, biz de iade işlemlerini satıcı firmaya ilettik satıcı firma da iadeleri kabul etti, hatta elimizdeki diğer ürünlerin sağlam olup olmadığını kontrol etmek için açtığımızda şampanya patlar gibi patladığını tespit ettik ve elimizdeki ürünleri de iade ettik, bilgim bundan ibarettir” diyerek beyanda bulunmuştur.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi … Talimat ve 04/11/2020 tarihli duruşmasında Tanık … – (TCKN: …) beyanında; ” Davacı …’i İzmir Alsancak’ta faaliyette olan eczanemi işlettiğim sırada 2016 yılında dahiliye uzmanı doktor olması nedeniyle tanırım, kendisi alternatif tıp dalında da hastalarına ilaç önerisinde bulunuyordu eczanemizde satılan “…” isimli kolajen sıvı ilacı tavsiye ediyordu ve kendisi de kullanıyordu, gelen hastalar Burcu hanımın tavsiyesi üzerine bu ilacı istediklerini söylüyorlardı, biz de kendilerine temin ediyorduk, davacı bu kullandığı ilacın patlaması ve bir kısım hastalarının da kullanımı sonucu patladığı için ilacı eczanemize iadeye getirdi, biz de gerek davacı tarafça gerekse de diğer hastaları tarafından yapılan iade taleplerini, ilacın pazarlamasını yapan şirkete bildirdik ve iade işlemleri yapıldı, söz konusu … diye tarif edilen kolajen sıvı malzeme eklem ve cilt sağlığında gıda takviyesi olarak kullanılan bir malzemedir” diyerek beyanda bulunmuştur.
DELİLLER: İzmir … Noterliği 30/10/2017 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname sureti, … Vergi Dairesinin 27/04/2018 tarihli müzekkere cevabı, davalı … Tic Ltd Şti tarafından sunulan … Üniversitesi Kimya Metalürji Fakültesi Gıda Mühendisliği bölümünden alınan 11/12/2017 tarihli, … Üniversitesinden alınan 18/01/2018 tarihli, … Denetim Analiz/…Ltd. Şti.’nden alınan 07/11/2017 tarihli analiz raporu, … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası, dava konusu ürünün muhafaza ve kullanım koşullarına ilişkin belge, tanık beyanları, bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava; tacir olan davacı tarafından ticari işletmesinde kullanılan … isimli ürünün ayıplı olup olmadığı, davalıların sorumlu olup olmadığı, davacının maddi ve manevi zararının olup olmadığı hususlarından ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın İzmir … Tüketici Mahkemesinde açıldığı, İzmir …Tüketici Mahkemesinin … E…. K. Sayılı ilamı ile asliye ticaret mahkemelerinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verildiği, dosyanın İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edildiği, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …E…. K. Sayılı ilamı ile tüm davalıların yerleşim yerinin İstanbul olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş ve dosya Mahkememize tevzi edilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin cilt bakımı ve zayıflama işlemi üzerine güzellik salonunun bulunduğunu, çalışanlarına, ailesi, arkadaşları ve danışanlarına… adlı ürünü önerdiğini, kapak açılmaması ve ürünün açılmadan dışarıya taşması şeklinde şikayetlerin olduğunu, ürünün kapağındaki koruma bandını kaldırdıktan sonra ürünün kapağının aniden havalandığını, şampanya şeklinde patladıktan sonra kapağın süratli bir şekilde duvara çarptığını ve şişenin içerisindeki sıvının bir kısmının döküldüğünü, bu görüntülerin video ya alındığını, davalıya ihtarname gönderildiğini ancak ürünün ayıplı olduğunun kabul edilmediğini belirterek zararlarının tespitine karar verilmesini, piyasadaki ürünlerin satışının durdurulması ve piyasadaki ürünlerin geri çekilmesini, üretici ve satıcı firmadan ürünün ayıplı olduğunu kabul eden resmi açıklama yapılarak bu açıklamanın Türkiye genelinde dağıtımı yapılan günlük 200.000 üstü ve tirajlı gazetelerden birinde ilan edilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 10/04/2018 tarihli beyan dilekçesi ile; dava değerinin 10.000,00 TL olduğunu beyan etmiş ve eksik harcı ikmal etmiştir.
Davacı vekili 11/10/2019 tarihli beyan dilekçesi ile; dava değerini ayrıştırdığı ve ürünün ayıplı olması nedeniyle yoksun kaldığı gelire karşılık 3.000,00 TL maddi tazminat ve ticari itibarının zedelenmesi nedeniyle 7.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunduğunu beyan etmiştir.
Davalı …A.Ş cevap dilekçesinde özetle; husumetin yanlış yöneltildiğini, …A.Ş ve …A.Ş’nin farklı şirketler olduğunu, müvekkili şirketin faaliyet konusunun kendi adına menkul sermaye iradı faaliyetleri olduğunu, dava konusu ile ilgili bir faaliyetinin bulunmadığını belirterek davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmının birbiri ile tutarlı olmadığını, sonuç ve istem kısmının ticaret mahkemelerinden yapılacak talepler olmadığını, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin dikkate alınmasının mümkün olmadığını, davacı tarafça ürünün ayıplı olduğunun ispatlanamadığının, laboratuvarda yapılan incelemelerde ürünün değerlerinin yasal sınırlar içerisinde kaldığı, bakteri, küf, maya sayımında herhangi bir soruna rastlanmadığının belirtildiği, ayıp ihbarının usulüne uygun olarak gerçekleşmediğini, davacı tarafından iddia edilen olayın ürünün saklama koşulları ve kullanma talimatına aykırı davranması neticesinde ortaya çıktığını, diğer davalı …Ltd Şti ile aralarında yapılan sözleşme gereğince ürünlerin üretimi, işlenmesi, ithalatı ve piyasaya sürülmesi süreçlerinden… Gıda Sanayi ve Tic Ltd Şti’nin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça “…” isminin davalı olarak gösterildiği, … isminin bir marka olduğu ve markanın sahibinin ve dava konusu ürünün gıda işletmecisinin … Ltd Şti olduğu anlaşılmakla davacı tarafından sehven davalı isminde hata yaptığı anlaşılmakla; davalı “…” nın “… Ltd Şti” olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
Davalı…Ltd Şti cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı tarafça tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, hukuka aykırı olarak kaydedilen telefon görüşmelerinin delil olarak kabul edilemeyeceğini, dava konusu ürünün belli muhafaza koşullarının ve kullanım ömrünün bulunduğunu, uyulmaması halinde kimyasal oluşumların meydana gelmesinin söz konusu olabildiğini, söz konusu ürünün test ve uygulamalarının yapılması için …Teknik Üniversitesi, … Üniversitesi ve GDA Gıda Denetim Analiz/… Ltd Şti’ye gönderildiğini, laboratuvarlarda yapılan inceleme sonucu ürün içeriğinde eksik, kusurun bulunmadığının tespit edildiğini, ürün içeriğinde ayıp söz konusu olmadığını, ürünün yanlış muhafaza ve kullanımından kaynaklı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça davalılarla yapıldığı iddia edilen telefon görüşmelerinin dökümlere dosyaya sunulmuş ve delil olarak dayanılmışsa da söz konusu kayıtlar nedeniyle davacı hakkında… CBS’nin …soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatıldığı, HMK’nın 189. maddesi gereği ” Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.” düzenlemesi gereğince dosya kapsamından telefon görüşmelerinin hukuka aykırı olarak kaydedildiği, ve bunun aksinin sabit olmadığı anlaşıldığından belirtilen usul hükümleri gözetildiğinde hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan telefon görüşmeleri delil olarak kabul edilmemiş ve hükme esas alınmamıştır.
Davacı tanıkları … ve … talimat mahkemesince dinlenmiş, tanıkların eczacı oldukları, davacının tavsiyesi ile hastaların dava konusu ürünü satın aldıklarını ancak davacının ve hastaların kullandığı bu ürünün patlaması sonucu ürünü iade ettiklerini ve iade taleplerini pazarlamasını yapan şirkete bildirdiklerini beyan etmişlerdir.
İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyanın teknik üniversitede görevli kimya mühendisi olan bilirkişiye tevdi ile dava konusu ürün üzerinde laboratuvar ortamında inceleme yapılmasının ve taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda teknik rapor hazırlanmasının istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi kimya mühendisi emekli öğretim görevlisi Dr. … tarafından düzenlenen 01/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacı tarafından ürün numunesinin talimat mahkemesine sunulmadığını, davacı vekilinin dilekçesinde ürünün son kullanma tarihinin 09/2020 olduğunun belirtildiği, bu nedenle son kullanma tarihinin üzerinden 5 ay geçmesi nedeniyle laboratuvar üzerinde inceleme yapılsa da sağlıklı olmayacağını, dosya içeriğindeki cd incelendiğinde ambalaj şişe kapağı açıldığında şişe ağzından basınçlı gaz çıkışı olması oksijensiz ortamda istenmeyen …reaksiyon oluşmasından kaynaklandığı kanaatine vardığını, dava konusu üründe olduğu gibi, yapısındaki proteinin oksijensiz ortamda fermantasyonuyla CO2, N2 ve H20 oluştuğunu, ve ürünün yapısı ve bileşiminin değişerek ayıplı hale geldiğini, sıvı ürün ambalajının içindeki basıncı arttırarak patlamaya ve kullanıcı kazalarına neden olabileceğini, dava konusu olayda olduğu gibi istenmeyen bir fermantasyon reaksiyonunun oluşmaması, ürün bileşim ve yapısının değişmememesi, azot ve karbondioksit gazlarının meydana gelip ambalajının patlamaması için ürünün ambalajlanmadan önce ürün sıcaklığının, bağıl neminin, PH’ının ve su aktivitesinin çok iyi ayarlanması gerektiğini, internet kataloğunda ürünün saklama koşullarıyla ilgili bir bilgiye rastlanılmadığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Davalı … A.Ş tarafından sunulan ve dosyada bulunan muayene ve analiz raporlarının değerlendirilmesi ve sunulan kullanım koşullarına göre taraf itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi kimya mühendisi emekli öğretim görevlisi Dr. … tarafından düzenlenen 28/06/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “davacı tarafından Mahkemeye sunulan dava konusu bir adet ürün ve ambalajı ile birlikte teslim alınarak gerekli incelemenin yapıldığını, ürün üzerinde yapılan fiziksel ölçümlerde tıpanın sıkıca sabitlenmesini sağlayan bantın yırtıldığı, şişe içerisindeki ürünün bu yırtıktan sızdığı, yırtılma nedeniyle şişe içerisindeki ürün üst boşluğundaki azot ve fermentasyon sonucu oluşan diğer gazların da yok olduğu, şişeyi terk ettiği, son kullanma tarihinin üzerinden 8 ay geçmesi nedeniyle analiz değerleri bir anlam ifade etmeyeceğinden laboratuvar ortamında inceleme yapılmadığını, davalı tarafından tek yanlı yaptırılan analiz sonuçlarının kesin kanaat bildiremeyeceğini, bu nedenle değerlendirme dışında tutulduğunu, mahkeme kanalıyla alınan numunelerin değerlendirme konusu olduğunu, davacı kullanıcının ürünü koşullara uygun kullanmadığı ve saklama koşullarına uyulmadıysa kimin nasıl uymadığını belirleyen bir belge, delilin dosya içerisinde bulunmadığını, dava konusu olan ve davacının satın aldığı ürünlerin ayıplı olduğunu, kullanıcı tarafından satın alınıp kullanım amacıyla şişe kapağı açılmadan ortaya çıkmadığı için gizli ayıp sayılacağı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı tarafın dava konusu ürünün ayıplı olması nedeniyle maddi ve manevi zararının bulunduğuna yönelik tespit kararı verilmesini talep etmişse de aynı dava ile maddi ve manevi zararının davalılardan tazminine yönelik eda davası da açtığı anlaşılmakla davacının tespit davası ile istediği hukuki korunma, diğer dava çeşitlerinden biri ile sağlanabiliyorsa, o zaman davacının o konuda tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından (Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2020/10003 E. 2021/9450 K. Sayılı ilamı) tespit davasının reddine karar verilmiştir.
Davalı …Ş’ye yönelik dava açılmışsa da davalının iştigal konusunun farklı olduğu dava konusu ile ilgili bir faaliyetinin bulunmadığı … A.Ş’nin sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı …Ş yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın iddiası, davalıların savunmaları, ürüne ilişkin görüntüler, tanık beyanları, ihtarnameler, bilirkişi kök ve ek raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; tanık beyanları ve ürüne ilişkin davacı tarafça sunulan görüntülerle sabit olduğu üzere davacının kullandığı ve ticari işletmesine gelen danışanlarına tavsiye etmiş olduğu … isimli ürünün koruma bandını açtıktan sonra kapağının yukarıya doğru fırladığı ve ürünün bir kısmının döküldüğünün sabit olduğu, davacının İzmir … Noterliği 30/10/2017 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname si ile davalılara bildirdiği, tanık beyanları ile sabit olduğu üzere ürünü almış olduğu eczaneye de ürünü iade ettiğinin anlaşıldığı, böylece davacının ayıp bildirim yükümlülüğüne uyduğu, dava konusu ürünün son kullanma tarihinin geçmiş olması nedeniyle ürün üzerinde laboratuvar incelemesi yapılamadığı, bu durumun davacının kusurundan kaynaklanmadığı, ayrıca davalılar davacının muhafaza ve saklama koşullarına uygun davranmadığı savunmasında bulunmuşlarsa da bu savunmaya yönelik dosya kapsamında delil bulunmadığı ve bunun davacıdan istenemeyeceği, (emsal nitelikte Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/8622 E. 2016/11964 K. Sayılı ilamı), davalı …Ltd Şti tarafından dava açılmadan önce ürün analizine yönelik almış olduğu laboratuvar inceleme sonuçlarını dosyaya sunmuşsa da yapılan incelemelerin tek taraflı olarak yapılmış olduğu ve dava konusu üründe meydana gelen sıkıntının ürün içeriğinden ziyade ürün ambalaj şişe kapağından kaynaklı olduğu anlaşılmakla değerlendirme konusu yapılmamış, talimat mahkemesi tarafında alınan bilirkişi kök ve ek raporu tüm dosya kapsamına, hükme ve denetime elverişli olduğu ve bilimsel delillere uygun olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmış ve dava konusu ürünün yapısındaki proteinin oksijensiz ortamda fermantasyonuyla CO2, N2 ve H20 oluştuğu ve ürünün yapısı ve bileşiminin değişerek ayıplı hale geldiği ve böylece sıvı ürün ambalajının içindeki basıncı arttırarak patlamaya ve kullanıcı kazalarına neden olabileceği Mahkememizce kabul edilmiştir. Davalı … Ltd Şti’nin…markasının sahibi ve dava konusu ürünün gıda işletmecisi/üreticisi olarak sorumluluğunun bulunduğu, diğer davalı … İlaç Pazarlama A.Ş’nin ürünün pazarlama ve satışından sorumlu olması nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu, iki davalının birbirleri aralarında yapmış olduğu sözleşmenin taraflar arasında bağlayıcı olduğu ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülememesi nedeniyle dava konusu ürünün ayıplı olmasından davalılar…Ltd Şti ve… A.Ş’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı tarafça dava konusu ürünün ayıplı olması nedeniyle kazanç kaybının olduğunu ve yoksun kaldığı gelire yönelik maddi tazminat isteminde bulunmuşsa da kazanç kaybına ilişkin delillerin dosya kapsamına sunulmadığı ve ispatlanamadığı anlaşılmakla maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Davacının dava konusu ürünün piyasadan çekilmesi ve gazetede yayınlanmasına ilişkin taleplerinin Türk Ticaret Kanununda yasal dayanağı bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
22.6.1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, manevi tazminat tutarını etkileyen özel hal ve şartlar belirtilmiş olup, hâkim  manevi tazminat miktarını belirlerken Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, olayın vehametini, davalıların kusurunu, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmelidir. Takdir edilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı, ne var ki mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediğinden zenginleşme aracı da olmamalıdır. Davacının iştigal ettiği konu dikkate alınarak danışanlarına dava konusu ürünü tavsiye ettiği ve ürünün ayıplı olmasından kaynaklı olarak nihai tüketiciyi etkileyebilecek nitelikteki bu eylemin davacının müşteri kaybına sebebiyet verecek nitelikte olması göz önüne alındığında davacının piyasa değerini ve ticari itibarını etkileyebilecek eylem nedeniyle davacının manevi zararı oluştuğundan takdiren belirlenen 7.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar…A.Ş ve … San ve Tic A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davalı …Ş yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-)Davacının maddi ve manevi zararının bulunduğuna yönelik tespit kararı verilmesine yönelik talebinin aynı zamanda maddi ve manevi zararına yönelik eda davası da açtığı anlaşılmakla; tespit kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığından tespit davasının REDDİNE,
3-)Davacının maddi tazminat davasının ispatlanamadığından REDDİNE,
4-)Davacının dava konusu ürünün piyasadan çekilmesi ve gazetede yayınlanmasına ilişkin taleplerinin Türk Ticaret Kanununda yasal dayanağı bulunmadığından REDDİNE,
5-)Davacının manevi tazminat davasının KABULÜ ile; davacının 7.000,00 TL manevi tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıla… A.Ş ve … Tic A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 478,17-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 170,80-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 307,37-TL harcın …A.Ş ve …A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan… A.Ş ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-)Davalılar …A.Ş ve …A.Ş’ lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 3.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … A.Ş ve … A.Ş’ye eşit şekilde verilmesine,
9-)Davalı …Ş lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …Ş’ye verilmesine,
10-)Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL başvuru ve 170,80-TL peşin harç olmak üzere toplam 206,70-TL harcın davalılar … A.Ş ve …Tic A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
11-)Davacı tarafından yatırılan 800-TL Bilirkişi ücreti ve 502,63-TL posta giderinden ibaret toplam 1.302,63-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 911,84 TL’sinin davalılar …A.Ş ve …Tic A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
12-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı