Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/440 Esas
KARAR NO : 2021/147
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 2000 yılından beri Bağımsız yayın kuruluşu olan davacı …, tüketicilere yönelik … yayınlarının yanı sıra marka ve kurumlar için … ve … hizmeti sunduğunu, Davacı Şirketin, pek çok markanın yanı sıra N…’in Türkiyedeki imtiyaz hakkı sahibi olduğunu, davacı şirketin işbu dergilerin yayımını dava dışı … A.Ş’ye yaptırdığını, Davalı Şirketin ise davacının imtiyaz sahibi olduğu dergileri doğrudan … matbaasından teslim aldığını, işbu satışa ilişkin faturaların ise davacı şirket tarafından düzenlendiğini, işbu noktada Sayın Mahkemeden …’dan davalı şirket’e taşıma irsaliyelerinin celp edilmesini talep ettiklerini, İşbu davaya konu fatura içeriği online hizmetin davacı şirket tarafından davalı şirkete verildiği, ilanlarla sabit olduğunu, İşbu satışlara ilişkin olarak; 01/11/2018 tarihli satış faturası cinsli … ve … mal hizmet kodlu … fatura numaralı, 06/12/2018 tarihli satış faturası cinsli … ve … mal hizmet kodlu … fatura numaralı,07/01/2019 tarihli satış faturası cinsli … ve … mal hizmet kodlu … fatura numaralı e-faturaları tanzim ettiğini, Davalı şirketin, 2018 Ocak ile 2019 Ocak dönemine ilişkin Cari Hesap Ekstresi ve Faturalara ilişkin toplamda 14.984,61-TL bedelini kendileriyle yapılan sair şifai görüşmelere rağmen ödemeden imtina ettiğini, İşbu durum üzerine alacaklı olan davacı şirketin, 30/01/2019 tarihinde … 24. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiğini, Ödeme emrinin davalı şirkete 04/02/2019 tarihinde tebliğ edildiğini ancak davalı şirketin kötüniyetli olarak 05/02/2019 tarihinde ilgili ödeme emrine, borcun tamamına, ana paraya, faizlere haksız olarak itiraz ettiğini, … isimli davalı şirket Muhasebe Uzmanı ve … isimli Muhasebe Müdürü ile mutabakat maillerinin Ek’te yer aldığını, Kötüniyetle takibi durduran borçlu şirketin alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiğini, İki şirket arasındaki ilişkinin de tarafların tacir olması nedeniyle ticari ilişki olduğunu, Türk Ticaret Kanunu madde 21/2 uyarınca, Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayıldığını, Davalı tarafın yasal süresi içerisinde fatura ve cari hesaba itiraz etmediğini, buna rağmen, açık ve likit olan alacağa haksız yere ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, Hem davacı şirket defterleri hem de davalı şirkete ait ticari defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile davacı şirketin davadaki haklılığının ortaya konacağını, H.M.K. 220. maddesi ile, iddianın (davanın) ispatı açısından taraflardan birinin diğer taraftan bir belgeyi sunmasını talep etmesi halinde mahkemece diğer tarafa söz konusu belgeyi sunması için kesin süre verilebileceğinin düzenlendiğini, Davalı şirketin de dava konusu faturaları kabul ederek ticari defterlerine işlediğini düşündüklerini, bu doğrultuda Sayın Hakimliğin davalı tarafa ticari defterlerini sunması amacıyla kesin süre verilmesini talep ettiklerini, davalı şirkete ait ticari defterlerin davanın ispatı bakımından büyük önem taşımakta olduğunu, defter incelemesi neticesinde tarafların haklılığının açıkça ortaya konulabileceğini, Davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen söz konusu faturaların davalı şirket tarafından KDV mahsubu amacıyla ilgili Bayrampaşa Vergi Dairesi’ne beyan edildiğini düşündüklerini, Dava konusu faturaların davalı şirket tarafından vergi dairesine beyan edilip edilmediğinin öğrenilmesi ve davalı şirketin BA ve BS formlarının celbi amacıyla İlgili … Vergi Dairesi (VKNO.: …) müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, Davalı şirket tarafından böyle bir bildirim yapılmış ise bu durumun davalı şirketin faturaları kabul ettiğini ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğinin açıkça ortaya koyacağını, … Numarası arabuluculuk faaliyetleri başladığını, ancak karşı tarafın görüşmelere katılmaması üzerine görülmeden yapılan anlaşmama ile sürecin sona erdiğini, hal böyle olunca, davalının yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulması ve lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Aleyhine İtirazın iptali davası açılan davalının, piyasada yüksek meblağlarda borçları olduğu ve son birkaç senedir şirket üzerine kayıtlı malları borçluların devrettiği ve konkordata başvurusunda bulunmak üzere olduğunun bilgileri dâhilinde olduğunu, Dosyada mübrez cari hesap ekstresi, fatura, taraflar arasındaki sözleşme ve hizmetin verildiğine ilişkin deliller ile sabit olan hizmet bedelinin davacının haklı alacağının dava boyunca güvence altına alınabilmesi ve dava sonunda infazının sağlanabilmesi için İ.I.K. 257. maddesi doğrultusunda davalı şirketin menkul mallar, araç ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi talep ettiklerini, Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle itirazın iptali davasının açılması zarureti hasıl olduğunu, Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla, harca esas değer olan 14.984,61-TL lik alacak bakımından telafisi imkansız zarara uğramamak için Sayın Mahkeme’ den davalı şirketin adına kayıtlı gayrimenkule ve menkullere yönelik ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalı şirketin … 24. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetle yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle likit olan alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, arabuluculuk faaliyetlerine katılmayan davalı tarafa yargılama giderleri ile vekalet ücreti dahil olmak üzere tüm yargılama masraflarının yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Davalı şirket ile davacı arasında asla bir ticari ilişki bulunmadığını, davacı tarafından ne de dava dışı firmalar tarafından davalı şirkete verilmiş bir hizmet bulunmadığını, davalı tarafından davalı şirkete verilmiş bir hizmette bulunmadığını, bu bakımdan davacının davalı şirket ile ticari ilişkisi olduğuna dair iddiaların tamamının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, izah edilen nedenlerden dolayı Sayın Mahkeme’ce davacının tüm haksız ve hukuka aykırı iddialarının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Ayrıca yukarıda izah edildiği üzere davacı ile davalı şirket arasında bir ticari ilişki bulunmadığı gibi davacının iddialarının aksine davalı şirket ile davacı arasında bir cari hesap mutabakatı da bulunmadığını, Sayın Mahkeme’nin malumu olduğu üzere TTK 89/2 cari hesap sözleşmesinin yazılı şekilde olabileceğini belirtmekte olup davalı ile davacı arasında bir cari hesap sözleşmesi olmadığı gibi davacının davalıdan hiçbir alacağının da bulunmadığım, davacının cari hesap ekstresine yönelik iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davanın bu sebeple de reddine karar verilmesini, Davacının davalı şirket ile arasında bir yazışma olduğunu iddia ettiğini, davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili olan kişiler tarafından davacı İle bir yazışma da asla yapılmadığını, davalı şirketin davacıya hiçbir nam ve hesap adı altında asla borcu bulunmadığını, davacı tarafından iddia olunan hususların bir delil değeri bulunmadığı gibi ceza hukuku anlamında da İddia olunan hususların hukuka aykırı ve suç teşkil ettiğini, tüm bu nedenlerden dolayı Sayın Mahkeme’ce davacının haksız ve hukuka aykırı iddialarının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Yukarıda izah edilen hususların yanı sıra davacı tarafından davalıya hiçbir hizmet verilmemiş olmasına rağmen davacının davalıya fatura tanzim etmesinin de mümkün olmadığını, davacı tarafından sırf fatura tanzim edilmesinin alacaklı olduğunu göstermeyeceğini, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu faturaların içeriğini asla kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Davacı tarafından davalı şirket aleyhinde takip başlatılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi aynı zamanda kötü niyetli olduğunu, bu bakımdan kötü niyetli davacı aleyhinde Sayın Mahkeme’ce takibin %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, Üst başlıklarda izah edilen hususların yanı sıra, davacının haksız ve hukuka aykırı iddialarını asla ve kesinlikle kabul etmemek kaydıyla, davacının haksız ve hukuka aykırı tüm iddialarına karşı en geniş manada zamanaşımı defi ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, Sayın Mahkeme’ce haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Davacının davalı şirket aleyhinde ihtiyati haciz kararı tesis edilmesini talep etmesinin de haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, dilekçe içeriğinde izah edildiği üzere davalı şirketin davacı yana hiçbir nam ve hesap adı altında bir borcu bulunmadığını, davalı şirket aleyhinde davacının mallarını devrettiği konkordato talebinde bulunduğuna yönelik iddiasının da tamamı ile gerçek dışı olduğu gibi davalının ticari itibarını zedelemeye yönelik olduğunu, izah edilen tüm bu nedenlerden dolayı davacının haksız ve hukuka aykırı ihtiyati haciz iddiasının Sayın Mahkeme’ce reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Yukarıda izah edilen ve Sayın Mahkeme’ce re’sen göz önüne alınacak tüm nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun kötüniyetli davanın Sayın Mahkeme’ce reddine karar verilmesini, haksız ve kötüniyetli davacı aleyhinde takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere İ.Î.K 67 gereğince tazminata mahkumiyetine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… 24. İcra Dairesinin …E. Sayılı dosyası, …Tic. AŞ’den celp edilen taşıma irsaliyeleri, 01/11/2018 tarihli satış faturası cinsli … ve … mal hizmet kodlu … fatura numaralı, 06/12/2018 tarihli satış faturası cinsli … ve … mal hizmet kodlu … fatura numaralı, 07/01/2019 tarihli satış faturası cinsli … ve … mal hizmet kodlu … fatura numaralı e-faturalar, mail yazışmaları, davacı şirket ile … A.Ş arasında imzalanan dergi dağıtım sözleşmesi, BA-BS formları, … Kurumlar Vergi dairesine yazılan müzekkere cevabı, bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura ve cari hesap alacağından kaynaklanan İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 2018 Ocak ile 2019 Ocak dönemine ilişkin cari hesap ekstresi ve faturalara ilişkin olarak 14.984,61 TL bedeli ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını, davacı yan tarafından verilmiş bir hizmet bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
… 24. İcra Dairesinin… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 14.984,61 TL borcun ödenmesi amacıyla 30/01/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 04/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 08/02/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını Mahkememizce belirlenen inceleme gününde sunması için ihtaratlı tebligat yapıldığı ancak davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 10/03/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacı tarafın davalı taraftan 2017 yılından devreden 9.311,48 TL. alacaklı olduğu, 2018 yılında davacının davalı tarafa, 13 adet toplamı 69.804,86 TL. bedelli e-fatura düzenlediği, davalı tarafa elektronik ortamda gönderdiği ve ticari defterlerine alacak olarak işlediği, Davacının davalı taraftan, 9.311,48 TL. 2017 yılından devreden alacak + 69.804,86 TL. 2018 yılı fatura alacağı = 79.116,34 TL. alacaklı hale geldiği, davacı taraf 2018 yılında davalı taraftan 69.497,30 TL. tahsilat yaptığı, davacının 2018 yılında davalı taraftan,79.116,34 TL. fatura alacağı – 69.497,30 TL. tahsilat = 9.619,04 TL. alacağı kaldığı, davacı taraf davalı tarafa 30.01.2019 takip tarihine kadar 2019 yılında l adet toplamı 5.365,63 TL. bedelli e-fatura düzenlemiş, davalı tarafa elektronik ortamda göndermiş ve ticari defterlerine alacak olarak kaydettiği, davacı taraf davalı taraftan 2019 yılında toplam, 9.619,04 TL. 2018 yılından devreden + 5.365,63 TL. 2019 yılı fatura alacağı = 14.894,67 TL. alacaklı hale geldiği, davalı taraf inceleme için ticari defter kayıt ve belge ibraz etmediği, davacı tarafın ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacı tarafın davalı taraftan 30.01.2019 takip tarihi itibariyle 14.984,67 TL. alacaklı olduğu, davacı taraf davalı taraftan … 24. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyası ile davalı taraftan 14.984,61 TL. cari hesap alacak talebinde bulunduğu, davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talebi bulunmadığı için faiz hesabı yapılmadığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Davalı tarafın hizmetin verilmediğine yönelik itirazı bulunduğundan taşıma irsaliyeleri de değerlendirilmek suretiyle faturalara ilişkin hizmetin verilip verilmediği konusunda ek rapor aldırılmak üzere dosyanın yeniden bilirkişiye tevdine karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 13/12/2020 tarihli ek raporunda özetle; “dosya içerisine sunulan dava dışı …Ticaret A.Ş tarafından sunulan sevk irsaliyeleri üzerinde Dünya Dağıtım yazması, … isim ve imzası ile sevk irsaliyesi içeriği malların teslim alındığı kanaatine varıldığı, davacı tarafın davalı taraf adına düzenlemiş olduğu e-faturalar davacı tarafından davalı tarafa elektronik ortamda gönderildiği, davalı tarafın 11/12-2018 dönemine ait faturaların 5.000 TL yasal sınır altında kaldığı için BA formu ile bildirimde bulunulmadığı,01/2019 dönemine ait BA formu ile 5.312,00 TL bedelli mal alışı yaptığının bildirildiği, davalı tarafından, davacı tarafın düzenlemiş olduğu faturalara ilişkin itiraz edildiğine ya da iade faturası düzenlendiğine dair herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığı, davalı taraf itirazlarının kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirmediği, davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacı tarafın 30/01/2019 takip tarihi itibariyle davalı taraftan 14.984,61 TL alacaklı olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı tarafından davalıya faturalar düzenlendiği, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi icra müdürlüğünde davacıya borcunun bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, buna ilişkin e- fatura düzenlendiği, faturaların davalı tarafa tebliğine rağmen süresi içerisinde itirazda bulunmadığı ve fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edilmiş sayıldığı, dava dışı şirket tarafından sunulan sevk irsaliyelerinde teslim alan kısmının imzalı olduğu davalının sevk irsaliyesi içeriği malların teslim alındığının kabulü gerektiği, davacı tarafın incelenen ticari defter kayıtlarına göre davalı tarafın faturalara ilişkin olarak kısmi ödeme yaptığı, bilindiği üzere kısmi ödeme malın ya da hizmetin alındığına karine teşkil edeceği anlaşılmakla, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2007/2400 Esas, 2007/7281 Karar sayılı 09/07/2007 tarihli emsal içtihadı) davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı taraf takip konusu cari hesaptan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu cari hesaptan dolayı 14.984,61 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafın başlattığı … 24. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine hükmolunan asıl alacağın %20’si (2.996,92 TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Her ne kadar kısa kararda davaya konu … 24. İcra Müdürlüğünün numarası …yazılı olsa da doğru icra dosya numarasının… olduğu, kısa kararda sehven rakam hatası yapılmış olmakla; kısa karar ile gerekçeli karardaki hüküm kısmının aynı olması gerektiğinden düzeltilmemiş, gerekçeli kararda belirtmekle yetinilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … 24. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si (2.996,92 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.023,60-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 180,98-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 842,62-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru ve 180,98-TL peşin olmak üzere toplam 225,38-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 700,00-TL Bilirkişi ücreti ve 110,20-TL posta giderinden ibaret toplam 810,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.. 16/02/2021
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı