Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/427 E. 2019/248 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/427 Esas
KARAR NO : 2019/248

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 03/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili firmanın yedek parça alım-satım işiyle uğraştığını, müvekkili firmanın hiç bir icra takibine konu olmadığını, davalı borçlu alyehine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takiqp başlatıldığını, bu takip dosyası ile takip dışı 3. Kişi konumundaki davacı müvekkilinin işyer iolan …adresine 19.07.2019 tarihinde gelmek sureti ile müvekkili firmaya ait menkul malların haksız ve kötüniyetli olaak haczedildiğini, ve müvekkili firma avukatlarından AV. …’ya yediemin olarak bırakıldığını, istihkak iddiasında bulunulduğunu ve tutanağı geçirildiğini, bu durum nedeniyle İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. … Ka. Sayılı dosyaı ile takibin devamın karar verildiği ve takibin devamına karar verildiği ve üçüncü şahıs olarak müvekkile 7 gün içinde istihkak davası açması için yasal süre tanındığını, iş bu kararın müvcekkili şirkete tebliğ edilmediğini, müvekkili tarafından öğrenilmediğini, ancak 06.08.2019 tarihinde haciz işlemi esnasında öğrendiklerini ve 07/08/2019 tarihinde İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile istihkak davası açıldığıı ancak davanın ikame edildiği tarihli İStanbul …İcra Müdürlüğü’nün müvekkili tarafından fiil haciz esnasında üçüncü kişi olarak ödenen miktarı alacaklı … ‘ye ödemesi sonucunda tarafları tarafından açılan istihkak davasının konusuz kaldığını, ayrıca icra müdürlüğünün dosyasına müvekkilinin 06/03/2019 tarihinde 46.000 TL ödeme yaptığını, ayrıca müvekkilinin İİK 72 mad.göre ica tehdidi altında ödeme yapması ve icra dosyası borcunun tamamını ödemesini istirdat davasının tüm koşullarını oluşturduğunu, müvekkilinin maddi hukuk bakımından borçlu olmayan müvekkili şirketin cebri icra tehdidi altında yaptığı ödemenin davalı/alacaklıdan geri alınması için arabuluculuğa başvurulduğunu ve anlaşılamadığını, müvekkili şirketin söz konusu borçlu ile her hangi bir ilgisi ve ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili şirketin borçlu şirketin iştigal konuların sahip, ayrı şehirlerde faaliyet gösteren iki ayrı şirket olduğunu, müvekkili şirket ile borçlu şirketin ticari defterlerine bakıldığına davanın haklı olduğunun görüleceğini, bu iki şirketin faliyetlerini ayrı ayrı sürdüren şirketler olduğunu, ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile istirdat davasının kabulü ile cebri icra tehdidi altında ödenen miktarın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahmiline, takip dışı 3. Şahıs olan müvekkili şirkete ait haczedilerek muhafaza altına alınan mekul mallar üzerindeki İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Tal. Sayılı dosyasında yapılan hacizlerin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline kara verilmenisi müvekkili adına talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının ” uygulanan haciz ve haczedilen malları açısından Mülkiyet Karinesinin kendisi lehine olduğu” iddiasının aksine; İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesi…E- …K. Sayılı ilamıyla takibin devamına karar verilmişolduğunu, haciz mahallinde dosya borçlusu ….Şti. adına birçok güncel tarihli ve muhasebesel evrakların bulunduğunu, dosya borçlusuna ait ticaret sicil gazetesi sureti, bilgisayar ortamında yapılan evrak araştırmasında dosya borçlusu adına mailler,fotoğraflar görüldüğü ve işbu durumun icra memurunca tutanağa geçirildiğini, Dava konusu hacizin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten başka bir adreste yapılmasına rağmen, haciz esnasında borçlu şirkete ait evrakların bulunduğunu, İİK’nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulünün gerektiğini; Davacı şirket ile dosya borçlusu şirketin yetkililerinin aynı olduğunu, her iki şirket arasında şirket yetkilileri yönünden organik bağ bulunduğunu, Davacı şirketin hali hazırda yetkilisi olan …, aynı zamanda dosya borçlusu şirketin de kurucusu ve yetkilisi iken borçlu şirketteki hisselerini 20.06.2019 tarihinde yani borcun doğumundan sonra devrederek ortaklıktan ayrıldığını,ancak işbu devir işlemi borcun doğumundan sonra gerçekleştiği için, bu işlemlerin alacaklılara zarara uğratmak kastı ile yapıldığını ve Mülkiyet Karinesinin alacaklı yararına olduğunun kabulünün gerektiğini, Tüm bu sebeplerle; davacının ” uygulanan haciz ve haczedilen malları açısından Mülkiyet Karinesinin kendisi lehine olduğunu” iddiası hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dosya borçlusu 3.kişinin müvekkiline karşı istirdat davası açmasının usulen mümkün olmadığını ve açılan istihkak davasının sonucunun bu usuli eksikliğin giderilmesine yarar sağlamayacağını, Davacı tarafın, istihkak davasının konusunu oluşturan iddiaları işbu dilekçede dile getirerek adeta bu hususta karar vermesini beklediğini, bu beklentinin usuli ve hukuki dayanağının bulunmadığını, İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesi …E- …K. Sayılı ilamıyla takibin devamı kararı ile istihkak konusundaki iddialarını İcra Mahkemesinde açacağı istihkak davasıyla ispatlama külfetinin davacı tarafa yüklenmesine rağmen; davacının İstanbul …İcra Mahkemesi …E. Sayılı dosyadan açmış olduğu istihkak davasından feragat ettiğini, Dolayısıyla; İcra Mahkemeleri nezdinde açacağı istihkak davası ile ispata muhtaç bu iddialarını ispatlamadığını, Davacının icra dosyasında borçlu sıfatı bulunmadığını, İİK.md.72 gereğince icra dosya borcuna istinaden yapılan ödemelere ilişkin ancak dosya borçlusu tarafından istirdat davası açılabileceğini, bu eksikliğin HMK.md.115 gereğince açılan davanın usulden reddini, aksi halde; İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesi …E- …K. Sayılı dosyasından verilen takibin devamı kararı ile Mülkiyet Karinesi alacaklı müvekkili lehine değerlendirildiğinden, davacı bu karinenin aksini icra mahkemesi nezdinde görülmesi gereken istihkak davası ile ispatlayamadığından, icra Mahkemelerinin görevine ve uzmanlık alanına giren istihkak davalarında çözümlenmesi gereken hususların Genel Mahkemelerde ileri sürülmesi yerinde olmamakla birlikte Genel Mahkemelerde bu karinenin aksi ispatlanamayacağından, açılan davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı taraf icra takibinde borçlu olmadığı ancak icra tehditi altında ödeme yaptığı iddiasıyla ödenen paranın istirdatını talep etmekte ise; esasen istirdat istemi takip borçlusu tarafından iddia edilebilmekte olup davacı takibin tarafı değildir. Bu hali ile istirdat davası açmaya aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/18160 Esas 2016/7678 Karar sayılı ilamı )
Takip dışı üçüncü kişinin icra dosyasına borçlu olmadığı bedeli Sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca talep edilebilmesi için ise iş bu davada davalı sıfatının takip alacaklısı değil takip borçlusu olması gerektiği zira bu ödeme ile dava dışı takip borçlusunun borcundan kurtulmuş olduğu anlaşılmakla dava açmakta davacının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmış anılan durum karşısında davanın dava şartı yokluğu ile usulden reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 785,57-TL den 44,40-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 741,17-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
6-Dosya arasında bulunan İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E., İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin … E. ve …E. sayılı dosyaların iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)