Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/424 E. 2022/128 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/447 Esas
KARAR NO : 2022/198
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 07/08/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 07/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin 1994 yılından beri davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 27/07/2021 tarihinde yapılmış olan 2020 Genel Kurul Toplantısı’nda kanunlara, ana sözleşmeye ve iyi niyet ilkelerine aykırı ve usule uygun olmayan kararlar alındığını, anılan kararlar, 08/04/2021 tarihinde yapılan ve taraflarınca da iptal davası açılmış 2019 Genel Kurul maddelerinin tekrarı ve devamı niteliğinde olduğunu, toplantı davet mektubuna cevaben müvekkili tarafından gönderilen ihtarname ve gündem maddelerine itirazlar, gündeme ilave madde talebi, süresinde yapılmış olmasına rağmen, genel kurul gündemine getirilmediğini, ihtarname salona karşı okunmadığını, hazirun yoklamasının usulüne uygun yapılmadığını, bir önceki genel kurulda 34 olarak bildirilen üye sayısı bu toplantıda 33 olduğunu ve kayıtlara da o şekilde geçtiğini, Yönetim Kurulu üyelerinin, üyelik şartlarına haiz olup olmadığı sorusu yanıtsız bırakıldığını, tutanağa alınmadığını, Yönetim Kurulu, 08/04/2021 tarihinde yapılan 2019 Genel Kurulu’na 20 yeni üye kaydı yaparak çıkmış ve bu şekilde çoğunluk oyunu da sağlamak suretiyle kooperatif amaçlarıyla bağdaşmayan kararlar aldığını, aynı keyfiliğin 27/07/2021 tarihli 2020 Genel Kurulunda da tekrarlandığını, çoğunluk oyunun kötüye kullanılması vaki olduğunu, 27/07/2021 tarihindeki Genel Kurul ile 2020 dönemini oylayan üyelerin büyük çoğunluğu kooperatife 2020 Aralık ayında üye olduğunu, üye kayıtlarının usulsüz yapıldığını, genel kurulda müvekkil tarafından sorulmuş da olmasına rağmen, vefat edenlerin mirasçılarından reddi miras yapan üyeler ile ilgili de bilgi verilmediğini, hisselerinin ne şekilde kime intikal ettirildiğine dair konuların üzeri örtüldüğünü, bu konudaki itirazların tutanağa alınmadığını, 2020 Genel kurul 10. maddesine göre karar almak için genel kurula hiçbir açıklama yapılmadığını ölmüş olan üyeliklerin durumu için bilgi verilmediğini, ortaklardan alınan aidat ödemelerine ilişkin kooperatif yönetimince düzenlenmiş ve yasalara uygun bir tahsilat makbuzunun bulunmadığını, kullanılan makbuzlar üzerinde matbu ve müteselsil numaralar bulunmadığını, davalı yönetimin ortaklardan toplanan aidat ve gelirleri keyfi bir şekilde harcamış olduklarını, muhasebe kayıtlarının da sağlıklı tutulmadığını keza vergi ve benzeri yasal yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğinin de bilançodan anlaşılamadığını, toplanan bu paraların akıbetinin Genel Kurulda açık ve seçik bir biçimde görüşülmediğini, bundan dolayı da genel kurul kararlarının iptali gerektiğini, genel yönetim giderlerinin de usulüne uygun olarak ve kooperatif iş hacmine uygun bir biçimde tutulmadığını, böyle bir durumda yapılan genel kuruldaki bilançonun görüşülüp karara bağlanmasının Kooperatifler Kanunu’na aykırı olduğunu bu nedenle 27/07//2021 tarihli Genel Kurul’un 2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13 ve 14. maddelerinin iptalini, İptali istenen kararların Yönetim Kurulu tarafından uygulamaya konmuş olması sebebiyle, esasa dair inceleme tamamlanana kadar icranın geri bırakılmasını, Müvekkilce gönderilen ihtarname ve gündeme ilave madde içerikli yazının toplantı sırasında okunmayıp, yok sayılarak gündeme devam edilmiş olması sebebiyle Genel Kurul’un bir bütün olarak iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından 13/09/2021 tarihinde sunulan cevap dilekçesinde özetle; gündeme madde ilave edilmediğine ve gündeme itirazlarının değerlendirilmediğine ilişkin iddiasını kabul etmediklerini, dolayısıyla; davacının tek başına göndermiş olduğu ihtarname ile gündeme madde eklenmesi talebinin yerine getirilmemesinin usul ve yasaya aykırı olmadığını, davacının ihtarın süresinde yapıldığı iddiası da gerçeği yansıtmadığını, ihtarnamenin, genel kurul toplantısından en az 20 gün önce yazılı olarak bildirilmesi gerekirken, davacının aynı gün elektronik tebligat yapıldığı iddiasının doğru varsayılması halinde dahi; ihtarname toplantıdan 16 gün önce tebliğ edilmiş olacağını, üyelerin, üyelik şartlarının haiz olup olmadığının denetimi denetçiler tarafından yapılır, bu husustaki yeterlilik koşulları denetçiler tarafından araştırılır, bu şartları taşımadıkları halde seçilenler ile sonradan kaybedenlerin görevlerine yönetim kurulunca son verilir, denetçilik görevi bulunmayan davacı; kötü niyetle, her ne olursa olsun bir şekilde usul ve yasaya uygun dava konusu genel kurul toplantısında alınan kararları usulsüz göstermeye çalışma çabasıyla hareket etmekte olduğunu, buna rağmen; genel kurul toplantısında davacının tüm itirazları, şerhleri ve beyanları usulüne uygun şekilde tutanağa geçirildiğini, neredeyse her maddede bir şerhi/beyanı bulunan davacının beyanlarının tutanağa geçmediği iddiasının da, yönetim kurulu üyelerinin üyelik şartına haiz olup olmadığının denetlenmediği iddiasının da dinlenmesinin mümkün olmadığını, genel kurul tutanağında yer alan 2. gündem maddesinde, davacının divan üyelerinin ve hazirunun üye olup olmadığını bilmediği, bu nedenle de itirazda bulunduğunun yazılı olduğunu, genel kurul toplantısında alınan tüm kararlar kooperatif amaçlarına uygun ve usul ve yasada tanımlanan tüm koşullar yerine getirilerek gerçekleştirildiğini, hazirun listeleri vs. hiçbir belgede eksiklik ve keyfiyet olduğunun söylenmesinin mümkün olmadığını, diğer yandan, usulüne uygun şekilde yapılan üyeliklerin ne zaman yapıldığından yola çıkılarak yapılan kötü niyetli çoğunluk değerlendirmesi de kabul edilemediğini, usulüne uygun şekilde müzakere edilip karar alınan hususlarda, oy birliği sağlanamadan karar yeter sayısı ile oy çokluğuyla karar alınması hukuken mümkün iken; asıl kötü niyetin, hiçbir mesnedi bulunmadan “çoğunluk oyunun kötüye kullanılması” şeklinde gerçek dışı beyanlarla, genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini istediklerini, genel kurul toplantı tutanağının, toplantının yapıldığı yerde yazılıp imzalanmasının zorunlu olduğu Bakanlık temsicisinin, tutanağın toplantı yerinde, genel kurul divanınca düzgün ve okunaklı biçimde yazdırılmasında kontrolü olmasına ve toplantı tutanağının, toplantının yapıldığı yer ve zamanda yazılıp imzalanmaması durumunda temsilcinin tutanağa imza atmayacak, tutanağa şerh düşecek, raporunda bu hususa yer verip, toplantıda alınan kararlardan raporunda bahsedecek olmasına rağmen davacı tarafından divan kurulunun genel kurul toplantı tutanağını imzalamasına dahi itiraz edildiğini, divan kurulunun toplantı tutanağını imzalamasında hukuka aykırılık bulunmamasına rağmen; bu durumun davacının toplantıya ilişkin sorun yaratma ve usulsüzlük yaratma çabasının ortaya konduğunu, genel kurul tutanağında, görüşmelerin içeriği, söz alanların kimler olduğu, kimlerin alınan kararlara karşı muhalefet şerhi düştükleri ve muhalefet sebepleri, lehte, aleyhte ve çekimser oyların sayıları ile bilinmesi gerekli diğer hususlar açıkça belirtildiğini, tüm sayfalarının altları divan heyeti ve temsilci tarafından usule uygun şekilde imzalandığını, denetim raporunda, yönetim kurulu üyelerinin üyelik şartlarını taşıdığına dair somut ve gerekli bir değerlendirmenin dahi güzelleme olarak yorumlanması, davacı tarafın her ne olursa olsun genel kurulun iptali için yersiz bahaneler üretme çabasının bir başka sonucu olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin üyelik şartlarını haiz olup olmadığını denetlemek denetçilere verilen görevlerden olduğunu, yargılama aşamasında yapılacak inceleme ile denetim raporunun fiili duruma uygun ve özenli bir inceleme sunduğunu, davacı tarafın, faaliyet raporu, denetim kurulu raporu, bilanço ve gelir gider tablosunun tetkiki için bir talebi olmadığını, işbu belge ve bilgilerin hazır bulunmadığı yönündeki mesnetsiz iddiası da dinlenemeyeceğini, genel kurul gündeminde bilanço ve gelir-gider hesapları da müzakereye açıldığını ve usule uygun şekilde açıkça görüşüldüğünü, tüm itiraz ve şerhleri toplantı tutanağında yer alan davacının, itirazlarının tutanağa geçirilmediği iddiası tutanaklarda davacı temsilcisine ait birçok itiraz ve şerhin tutanakta yer almasından da açıkça görüleceği üzere gerçeğe aykırı olduğunu, davacının bunun aksine sunduğu herhangi bir belge ve kayıt da bulunmadığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesine göre genel kurul bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haiz olduğunu, bu doğrultuda; aidat miktarını tespit etmek de genel kurulun yetkisi dahilinde olduğunu ve ana sözleşme değişikliğini gerektiren herhangi bir husus söz konusu olmadığını, alınan karar, kooperatifin amacını gerçekleştirmeye ve ortakları korumaya yönelik olduğunu, aidat miktarı da buna uygun olarak Genel Kurul tarafından müzakereler sonucunda belirlendiğini, 2020 yılında da 5.000,00 TL olarak belirlenen aidatın, 2021 yılında arttırılmayarak 5.000,00 TL olarak devamına karar verilmesi dahi; davacının dürüstlük kuralına aykırı davranılarak aidat belirlendiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Yönetim Kurulu’na yüklendikleri sorumluluk ve yükümlükleri sorumluluk ve yükümlülükleri nedeni ile karşılaşabilecekleri riskleri azaltmak amacıyla belirlenen huzur hakkı da Genel Kurul’da tartışılarak 2019 yılındaki hali ile karara bağlanmış, arttırım yapılmadığını, davacının dürüstlük kuralına aykırılık iddiası, fiili durumla ve gerçeklikle örtüşmediğini, yapı kooperatiflerinin arsalarının, emlak vergisine tabi olduğunu ve konut yapı kooperatiflerinin konutlar ile ilgili vergi değerinin ¼’ü için inşaatın sona erdiği bütçe yılından itibaren 5 yıllık süre ile geçici olarak emlak vergisinden muaf olduğunu, Genel kurul toplantısı usul ve yasaya uygun şekilde yapıldığı gibi, tüm defter ve makbuzlar usulüne ve yasaya uygun şekilde düzenlenmekte, muhasebe kayıtları da düzenli olarak tutulduğunu, yapılan tüm harcamalar kooperatifin amacına uygun olduğunu, davacı tarafın kaba tabirlerle dilekçede yer alan ifadeleri fiili durumla tamamen ilişkisiz olduğunu, 2013/2 ve 2014 Yılı Genel Kurullarında alınan kararlar ile kooperatif ile ilişkisi olmayan kişi veya kurumlara devir yetkisi verildiği ve bu yetki ile imzalanan sözleşmeden ve fiili durumdan kooperatif üyeleri bilgilendirilmediği davacı tarafça beyan edilmişken, kooperatif eski yönetiminin yaptığı sözleşme ile kooperatife yüklenen sorumluluğu ortadan kaldırmak için çabalayan bugünkü kooperatif yönetimine yöneltilen suçlamayı kabul etmediklerini, aidat yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı ve diğer üyelere yasal sürecin gerektirdiği şekilde ihtarname gönderildiğini, yasal sürecin yürütülmesinin baskı aracı olarak görülmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın iddia ettiği şekilde bir ayırım yapılarak ihtarname gönderilmediğini, Genel kurul toplantısında … A.Ş. ile yapılan “kat karşılığı inşaat sözleşmesi” ve “alacağın devri sözleşmesi”ne feshedilmesine ilişkin müzakereler yapılmış ve iş bu sözleşmelerin feshi konusunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, diğer yandan; devam etmekte olan zilyetliğin tespiti davasına yönelik olarak sulh, davadan feragat yetkisi verilmesine ilişkin iptal talep de yerinde olmadığını, sürecin uzaması nedeniyle daha hızlı sonuç verebileceği gözetilerek sulh, alternatif çözüm yollarına başvuru yetkilerinin yönetim kuruluna verilmesi, davadan feragat yetkisi verilmesinin gerektiğini, Sulh veya alternatif çözüm yolu ile sonuca ulaşıldığında davadan feragat edilmesi şartı konabileceğini,2013/2 ve 2014 Yılı Genel Kurullarında alınan kararlara ilişkin olarak bugünkü yönetim kurulu bir sorumlu olarak gösterilemeyeceğini, davacı tarafça kooperatif yararına alınan kararların haksız ve dayanaksız şekilde iptali talep edildiğini, zilyetliğin tespiti davasına yönelik verilen yetki de iddia edilenin aksine genel kurulda tartışılmış, itirazı olan üyelerin itirazları tutanağa işlendiğini, 2019 Genel Kurulunda alınan “ödeme talep etme” yetkisinin, dava konusu 2020 Genel Kurul kararlarının iptali istenen bu davada konu edilmesinin yersiz olduğunu, davacının tedbir talebini de kabul etmediklerini, davacı tarafın iddiasının aksine; ihtiyati tedbir kararı ile usulüne uygun şekilde alınan kararların uygulanmasının geciktirilmesi müvekkil kooperatifin zarara uğramasına neden olabileceğini, davacının açtığı iş bu dava mesnetsiz olduğunu, tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde, açılan iş bu davanın reddini talep etmişlerdir.
DELİLLER: Davalı kooperatifin 27/07/2021 tarihli Genel Kurul Kararı ve Hazirun Cetveli, 08/04/2021 tarihli genel kurul kararı, … Noterliği’nin 22/03/2021 tarih, … yevmiye sayılı ihtarname ve tebliğ şerhi, … Noterliği’nin 06/07/2021 tarih, … yevmiye sayılı ihtarname ve tebliğ şerhi, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/ … Esas sayılı dosyası, … kayıtları, … kayıtları, davalı kooperatif yönetim kurulu üyelerinin bayanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı … aleyhine davalı kooperatifin 08/04/2021 tarihinde yapılan genel kurul kararlarının kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyete aykırı olmasından dolayı iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 11/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davanın, kooperatifin 27.07.2021 tarihli 2020 yılı olağan genel kurulun 2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14. maddelerinin iptali tatebi ile, hak düşürücü süre dolmadan genel kurul kararının iptali davasının açıldığı; davacının genel kurul toplantısında asaleten hazır bulunduğu, Genel kurulunun yetkili yönetim kurulu tarafından toplantıya çağırıldığı, ortakların usulüne uygun olarak elden imza karşılığı ve taahhütlü davet edildiği; Ortaklar Cetvelinde, isim ve adresi yazılı 33 ortaktan toplam 29 ortağın (13 vekaleten, 16 asaleten) imzasının bulunduğu; iptal davası açılan 09.04.2021 tarihli genel kıuruldan sonra, yeni yönetim kurulunun kararlarıyla bir yeni ortak alındığı ve 9 ortaklığın devir yoluyla el değiştirdiği, son iki yılda değişen ortak sayısının toplam 27’ye ulaştığı, Tespit edilen gün,saat ve yerde başlayan toplartıda, toplantı nisabının (33/4+1) fazlasıyla mevcut olduğu , toplantının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcisini gözetiminde ve divan kurulunun yönetiminde tespit edilen gündeme göre icra edildiği, kararların kanuni karar nisabım üstündeki oy sayısıyla alındığı, Ortaklar Cetveli ile Genel Kurul Tutanağının Bakanlık temsilcisi ve divan üyeleri tarafından imzalandığı, Genel Kurul Tutanağına göre davacından başka söz alan, kararlara şerh düşen ortak olmadığı, Davacının muhalif kaldığına dair “şerhinin” olmaması nedeniyle gündemin 8. Maddesinde alınan kararın iptalinin dava edilemeyeceği, gündemin 11 ve 14. maddelerinde ise karar alınmadığından iptallerinin söz konusu olamayacağı, Gündemin, 5 olumsuz oya karşılık 24 oyla Ortaklar Cetvelinde isimleri yazılı üç kişinin divan kurulunun seçilmesi ve bunlara toplantı tutanaklarını imzalama yetkisi verilmesi ile ilgili 2. Maddesinin, Anasözleşmenin 40.maddesi ve yukarıda belirtilen ortaklık devirleri ile ilgili tespitler çerçevesinde iptalini gerektirecek bir aykırılık bulunmadığı Gündemin; Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunun 5 ret oyuna karşı 25 oyla, Denetim Kurulu Raporunun 1 ret oyuna karşı 25 ayla kabut edilmesi ile ilgili 3. Maddesinin, 2020 yılı Bilançosu ve Gelir-Gider Tablosunun 24 kabul 5 ret oy ile onaylanması ite ilgili 4.maddesinin, yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyelerinin 5 ret oyuna karşılık 22 oyla ibra edilmesi ile ilgili 5. Maddesinin bir biriyle ilgili olduğu; raporlarda yer alat mali durumla ilgili bilgilerin birbirine ve bilanço ile gelir-gider tablosuna, bilanço ve gelir tablosunun da bilgisayla tutulan yevmiye defteri kapanış kayıtlarına uygun bulunduğu, bu bağlamıda mezkur maddelerir kanun ve anasözleşmeye aykırılığını ileri sürülemeyeceği; ancak kooperatif adresinin e-adres olması nedeniyle -kanunun 24.maddesinde sayılan belgelerin ortakların incelemesine hazır bulundurulmasını mümkün kılmadığı, bu nedenle de ortakların bilgi alma hakkının ihlali niteliğinde yorumlarıp yorumlaramayacağının ve mezkur maddelerin iptal edilip edilemeyeceğinin Mahkemenin takdirinde olduğu , Gündemin 6. Maddesinde 5 ret oyuna karşı 24 oyla aylık aidatın 5.000 TL, olarak tespitine ilişkin kararın, gündemin 7.maddesinde 5 ret oyuna karşı 24 oyla alınan “davaların sonuçlanmasını takiben ilk ödemeleri yapmak üzere üyelere çağrı yapılmasına karar verilmesine” ilişkin kararın , gündemin 13.maddesinde 5 ret oyuna karşı 24 oyla alınan … A.Ş. ile yapılan Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Alacağın Devri (temlik) ‘Sözleşmesinin feshedilmesi ve fesih işleminin tamamlanması için yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin kararın birbiriyle bağlantılı olduğu; 33 ortağı bulunan ve … Mahallesindeki 2 B statüstindei 23.300 m2’lik arsa ile davayı kazanma aşamasında olduğu anlaştları kooperatifin Kooperatifler Kanununun 1.maddesinde tanımlanan konut yapı kooperatifi niteliğinde olmadığı, mezkur arsa için 15.06.2016 tarihinde … A.Ş ile Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve arsanın tescilini isteme hakkı karşılığında “Alacağın Devri (Temlik) Sözleşmesi “yapıldığı, … temlik sözleşmesine konu arsa için hazineye ödenecek bedeli ödeyerek tapu tescilini sağlamayı, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesindeki yükümlülükleri dışında kooperatife 500.000 ABD Doları ödemeyi üstlendiği, , kooperatif ise sözleşmenin icrasını engellendiği ve sona ermesine neden olduğu hallerde şirkete 3.500.000 ABD Doları bedel ödeme taahhüdünde bulunduğu, belge ve kayıtlardaki 1.460.000TL, tutarındaki borcunun şirketin temlik sözleşmesi uyarınca yaptığı ödemeden kaynaklarıdığı, konunun , ortakların tespit edilen aidatı ve gerekli ödemeyi yapma imkanlarının olup olmadığı 2 B statüsündeki 23.300 m2’lik arazinin güncel değerinin … A.Ş ile yapılan sözleşmelerden vazgeçilmesiyle katlanılacak fedakarlığa değip değmeyeceği ya da daha avantajlı başka bir yüklenici bulunup bulunmayacağı noktasında odaklandığı, bunların değerlendirmesinin görev ve uzmanlık alanızın dışında kaldığı, bu nedenle gündemin 6.7 ve 13.maddesinde genel kurulun görev ve yetkisi kapsmında alınan kararların, bazı ortakları tasfiyet etmek amacıyla dürüstlük kurallarına aykırı olarak alınıp alınmadığı yönünde değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu, Gündemin 9.maddesinde 5 ret oluna karşılık 24 oyla alınan aidatını ödemeyen üyeler hakkında kanun ve anasözleşme hükümleri gereğince ihraç işlemi yapılması için yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin kararın, parasal yükümlülüğünü zamanında yerine getirmeyen ortakları usülünce ihraç etme görev ve yetkisinin yönetim kuruluna ait olması sebebiyle iptalini gerektirecek bir neden olmadığı, Gündemin 10.maddesinde, 5 ret oluna karşılık 24 oyla alman geçmiş dönemde boşalan üyelikler için eksik ya da usule aykırı işlemle üye alınanlarını üyelikten çıkarılması konusunda yönetim kuruluna yetki veritmesine ilişkin kararının, anasözleşmenin 16 maddesinde belirtilen ihraç sebeplerine uygun olmaması nedeniyle nedeniyte iptalinin gerektiği, Gündemin 12.maddesinde, 5 ret oyuna karşılık 24 kabul oyuyla alınan “Kooperatifin hali hazırda devam etmekte olan Zilyetliği Tespit davalarının sonuçlandırılması amacına yönelik olarak sulh trampa, takas, davadan feragat ve temyizden feragat, uyuşmazlıkların alternatif çözüm yolları ile sonuçlandırılması dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere kooperatifin tarafı olduğu Zilyetliği Tespit davası konusunda” yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin kararın Anasözleşmenin 45.maddesine göre yönetim kurulunun görev ve yetki içerisinde kaldığı, iptalini gerektirecek bir aykırılığın bulunmadığı tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı kooperatif ortağı tarafından davalı kooperatif aleyhine açılan 27/07/2021 tarihli genel kurul kararlarının iptali davasıdır.
Her ne kadar davacı tarafından davalı kooperatif aleyhine genel kurul kararının iptali davası açılmış ise de; davacı vekili tarafından sunulan 24/03/2022 tarihli dilekçe ile; davadan feragat ettiklerini beyan ettiği davacının dosyada mevcut vekaletnamesinin incelenmesinde davacı vekilinin feragata ilişkin yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, feragat beyanı kesin hükmün sonuçlarını doğuran irade beyanı olduğundan, davaya konu hakkın özüne ilişkin vaki feragat nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan Harçlar Kanunu 22. madde gereğince davacı tarafın ilk sonra önce davadan feragat ettiği anlaşıldığından maktu karar harcının 2/3’ü olan 53,80-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 5,50-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maktu 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/03/2022

Başkan …
e-imza*

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza*

Katip …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.