Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/408 E. 2023/49 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/408 Esas
KARAR NO : 2023/49
DAVA : Alacak (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 31/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının sağlık sektöründe çalışan, Türkiye ve Dünya çapında projelere imza atan bir kuruluş olduğunu, davacının distribütörü ve üreticisi olduğu spiral vida setinin davalı aracılığı ile 04/09/2018 tarihinde, … konişmento numarasıyla … isimli firmanın ABD’deki adresine gönderilmek üzere … Şubesine teslim ettiğini, davacıya ait olan bu ürünlerin davalı nezdinde zayi olduğunu, davalı aracılığıyla gönderilen bu konsinye ürünlerin dava dışı firmaya teslim edilmemesi nedeniyle davacının Amerika Fuarında iş bu spinal vida setlerini sergileyemediğini ve planladığı satışı gerçekleştiremediğini, zayi olan emtianın fatura bedelinin 14.600 USD olduğunu, davalıya… Noterliğinin 23/10/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği halde zararın giderilmediğini ileri sürüp davalının uhdesindeyken zayi olan … isimli emtia bedeli ile Amerika’daki … Kongresinde iş bu emtiaları … isimli firma aracılığı ile tanıtıp satışını gerçekleştirilememesi nedeniyle uğradığı maddi zararın avans faiziyle birlikte şimdilik 5.000,00 TL maddi zararının tanzimine karar verilmesini dava ve talep etmiş, daha sonra ıslah dilekçesi ile talep sonucunu arttırmıştır.
Davacı vekili 24/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile ; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000-TL olarak açmış olduğu davayı; bilirkişi marifetiyle tespit edilen alacaklar toplamı 83.249,20-TL + 121.336,08-TL : 204.585,28-TL olarak ıslah ettiği bildirerek ıslah harcını yatırmıştır.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 04/02/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazında bulunduğu, taraflar arasında imzalanan 29/06/2010 tarihli Taşıma Sözleşmesi ile ihtilafların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, davanın İstanbul Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davalının belirsiz alacak ve kısmi dava açmada hukuki yararı bulunmadığını, HMK’nın 119/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, davacının peşin harcı eksik yatırmış olduğundan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacıya kesin süre verilerek dava konusu bedelin tümü üzerinden HMK’nın 120/1 maddesi uyarınca harcın yatırılması gerektiğini, gönderinin fuarda sergilenmek üzere taşıtıldığı iddiasının soyut olduğunu, taşımadan önce davacı tarafından gönderiye ilişkin herhangi bir menfaat/özel fayda bildiriminde bulunulmadığını, dava konusu taşımanın havayolu taşıması olduğundan davalı şirketin sorumluluğunun sınırlı olduğunu, Montreal Sözleşmesinin 22/3 maddesi uyarınca …’nin ödemekle yükümlü olduğu miktarın yurtdışı gönderileri için kilo başına 20 Euro ile sınırlı olduğunu, bunun ötesindeki sorumluluğun davacıda olduğunu, davacının zarara uğradığına yönelik iddiaların soyut ve afaki olduğunu, gerçek zararın ispatlanması gerektiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER : İstanbul . İcra Müdürlüğünün Esas sayılı icra dosyası, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Talimat sayılı dosyası aracılığı ile 12/04/2021 tarihinde davacı tanığı …; ”…. Ben davacı firma … firmasında dış ticaret sorumlusu olarak 4,5 yıldır çalışmaktayım, davaya konu malları, malzemeleri, davalı taşımacılık firmasına ABD gönderilmesi talimatını ben verdim, davalı firmanın kuryesi şirketimizden geldi ve gönderilmesini istediğimiz malzemeleri teslim aldı ancak bu malzemeler ABD ye gitmediği gibi akibeti hakkında da bilgilendirilmedik, bu malzemelerimiz de kayıptır, göndermiş olduğumuz malzemeler omurga implantları ve cihazlarıdır, bunların maliyetleri yüksek malzemelerdir, ABD ye biz bunları kongreye, fuarlara tanıtım amaçlı gönderiyorduk, ancak bu tanıtımı da gerçekleştiremedik, firmamızın ABD de çalıştığı bir despritörü var ismi … isimli bir şirkettir, ABD de bizim firmanın ürünlerin tanıtımı … tarafından yapılmaktadır, ancak davalı firmaya teslim edilen ürünler bu fuara gönderilememiş, tanıtımlar gerçekleştirilemiştir, bizim katılmak istediğimiz kongre ABD de senede 1 defa yapılıyor, benim olay hakkım hakkında bilgim ve görgüm bundan ibarettir tanıklık konusunda ücret talebim yoktur,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Talimat sayılı dosyası aracılığı ile 12/04/2021 tarihinde davacı tanığı Muratcan Korkmaz; ” … en davacı firmada yaklaşık olarak 4 yıldır Depo sorumlusu olarak çalışmaktayım, firmamızın faaliyet alanı Spinal Vida ve bunları kullanılması için el aletlerinin üretilmesi yani tıbbi malzemeler üretiyoruz, firmamızın üretmiş olduğu malzemeleri ABD deki fuara gönderecektir, bunun için davalı firma yetkilileri geldi ve ABD ye gönderilmesi düşünülen malzemeleri bizden teslim aldı gitti, ancak bu tıbbi malzemeler ABD ye gitmediği gibi akibetleri hakkında da bilgi alamadık, malzemelerimiz de kayboldu, fuara da bu malzemeler gitmedi, gönderilen bu malzemelerin bedelinin bir hayli yüksek olduğunu biliyorum ancak tam olarak ne kadar olduğunu bilmiyorum, bu paketlerin, malzemelerin ABD ye gönderilmemesi nedeniyle fuar çalışmaları, tanıtım çalışmaları sekteye uğradı, benim olay hakkım hakkında bilgim ve görgüm bundan ibarettir tanıklık konusunda ücret talebim yoktur…. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Talimat sayılı dosyası ile alınan ve Bankacı Bilirkişi … ile Hava Taşımacılığı konusunda uzman Bilirkişi … tarafından düzenlenen 26/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda; ” ….1-Davacı tarafça, Davalının uhdesindeyken zayi olan … Sistem isimli emtia bedelinin,Amerika’daki … Kongresinde iş bu emtiaları … isimli firma aracılığıyla tanıtıp satışını gerçekleştirilememesi nedeniyle uğramış olduğu maddi zararın avans faiziyle birlikte şimdilik 5.000,00-TL’sinin,
Davalıdan tahsiline karar verilmesi talebiyle işbu davanın ikame olunduğu,
2-Bir önceki bölüme izah edildiği üzere;
Davaya konu taşımaya ilişkin 04.09.2018 tarihli … numaralı konşimentoda, konşimento konusu malzemenin 14.600,00 USD değerinde olduğunun açıkça belirtildiği, Montreal Sözleşmesinin 22/3 maddesine göre yapılması gereken Taşıma Değer Beyanının, usulünce davalıya yapıldığı,
Bu nedenle Montreal Sözleşmesinin 18/3 maddesine göre davacının “kargonun taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda, kargonun ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmuş olduğunun” kabul edilmesi gerektiği,
Davacı, taşınacak malzemenin değerini davalı taşıyıcıya bildirmiş olduğuna göre, zarar bedelinin de bildirilen kargo değerine göre hesaplanmasının icap edeceği,
Montreal Sözleşmesinin “Sözleşmeye İlişkin Koşulların Hükümsüzlüğü” başlıklı 26. Maddesi hükmü uyarınca, taşıyıcının sorumluluğunu kısıtlayan yahut ortadan kaldıran kontrat hükümlerinin geçersiz olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin Taşıma Şartları başlıklı maddesinde yer alan ve davalının sorumluluğunu kg başına 20 Euro ile sınırlayan düzenlemenin geçersiz olduğu,
Kaybolan malzemenin değeri olan 14.600,00 USD’nin, Sayın Mahkemenin karar tarihinde geçerli olan ve TC Merkez Bankası tarafından belirlenen döviz satış kuru esas alınarak Türk lirasına çevrilmesi ve tespit edilecek tutara, karar tarihinden itibaren ve davacı talebi doğrultusunda avans faizi oranında faiz işletilmesinin icap edeceği,
14.600,00 USD’nin dava tarihindeki değerinin ise TC Merkez Bankası tarafından belirlenen döviz satış kuruna göre 14.600,00 USD X 5,7020 = 83.249,20 TL’ye isabet ettiği,
Davacı tarafın, Amerika’daki … Kongresinde iş bu emtiaları … isimli firma aracılığıyla tanıtıp satışını gerçekleştirilememesi nedeniyle uğramış olduğu maddi zararı da talep ettiği, lakin bu kapsamdaki maddi zararın hesaplanabilmesi için gerekli olan belge ve bilgilerin Bilirkişi Kurulumuza ibraz edilmemesi nedeniyle bu hususta bir hesaplama yapılamadığı…” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Talimat sayılı dosyası ile alınan ve Bankacı Bilirkişi … ile Hava Taşımacılığı konusunda uzman Bilirkişi … tarafından düzenlenen 19/04/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda; ”…1-Davacı tarafça, Davalının uhdesindeyken zayi olan … Sistem isimli emtia bedelinin,
Amerika’daki … Kongresinde iş bu emtiaları … isimli firma aracılığıyla tanıtıp satışını gerçekleştirilememesi nedeniyle uğramış olduğu maddi zararın avans faiziyle birlikte şimdilik 5.000,00-TL’sinin, Davalıdan tahsiline karar verilmesi talebiyle işbu davanın ikame olunduğu,
2-Bir önceki bölüme izah edildiği üzere;
Davaya konu taşımaya ilişkin 04.09.2018 tarihli … numaralı konşimentoda, konşimento konusu malzemenin 14.600,00 USD değerinde olduğunun açıkça belirtildiği, Montreal Sözleşmesinin 22/3 maddesine göre yapılması gereken Taşıma Değer Beyanının, usulünce davalıya yapıldığı,
Bu nedenle Montreal Sözleşmesinin 18/3 maddesine göre davacının “kargonun taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda, kargonun ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmuş olduğunun” kabul edilmesi gerektiği,
Davacı, taşınacak malzemenin değerini davalı taşıyıcıya bildirmiş olduğuna göre, zarar bedelinin de bildirilen kargo değerine göre hesaplanmasının icap edeceği,
Montreal Sözleşmesinin “Sözleşmeye İlişkin Koşulların Hükümsüzlüğü” başlıklı 26. Maddesi hükmü uyarınca, taşıyıcının sorumluluğunu kısıtlayan yahut ortadan kaldıran kontrat hükümlerinin geçersiz olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin Taşıma Şartları başlıklı maddesinde yer alan ve davalının sorumluluğunu kg başına 20 Euro ile sınırlayan düzenlemenin geçersiz olduğu,
Kaybolan malzemenin değeri olan 14.600,00 USD’nin, Sayın Mahkemenin karar tarihinde geçerli olan ve TC Merkez Bankası tarafından belirlenen döviz satış kuru esas alınarak Türk lirasına çevrilmesi ve tespit edilecek tutara, karar tarihinden itibaren ve davacı talebi doğrultusunda avans faizi oranında faiz işletilmesinin icap edeceği,
14.600,00 USD’nin dava tarihindeki değerinin ise TC Merkez Bankası tarafından belirlenen döviz satış kuruna göre 14.600,00 USD X 5,7020 = 83.249,20 TL’ye isabet ettiği,
3-Davacı şirketin Amerika’daki … Kongresinde iş bu emtiaları … isimli firma aracılığıyla tanıtıp satışını gerçekleştirilememesi nedeniyle uğramış olabileceği kar kaybının da 121.336,08 TL olabileceği,….” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, taşıma sözleşmesi ile taşınan emtianın zayii olması nedeniyle tazminat taleplidir.
Taraflar arasında 29.06.2010 tarihli sözleşmenin imzalandığı, imzalanan sözleşme ile davacının, davalının yurtiçi ve yurtdışında taşıma servisi verdiği bölgelere …’nin “Özel Kargo Taşımacılığı” hizmetlerinden yararlanarak gönderi yapabilmesinin kararlaştırıldığı, Sözleşmenin Taşıma Şartları başlıklı maddesinde “Müşteri tarafından …’ye teslim edilen tüm gönderiler bu sözleşmenin ayrılmaz eki olan “… Taşıma Kural ve Koşulları”nda belirtilen şartlara uygun olarak … tarafından taşınacaktır. …’nin, kayıp ve hasar görebilecek gönderilere ilişkin ödemekle yükümlü olduğu miktar yurtdışı gönderileri için kilo başına 20 EUR ile sınırlıdır. Tazminat hesaplanırken – kg x EUR 20- ile elde edilen tutar ve malın gerçek değeri karşılaştırılarak düşük olan tutar esas alınacaktır. Yurtiçi gönderileri ise 300 Eur tutarına kadar sigortalıdır. Değeri 300 Eur’yu geçen gönderiler, müşterinin talebi halinde, % 1 (yüzde 1) oranında prim tahsil edilmesi suretiyle … tarafından sigorta kapsamına alınabilir. … bu durumlarda müşterinin uğrayabileceği dolaylı veya dolaysız herhangi bir hasar, zarar veya kayıptan (gelir-kar kaybı, pazar payı veya fırsat kaybı da dahil olmak üzere her ne nam altında olursa olsun) sorumlu değildir. ” şeklinde düzenlemeye yer verildiği, Davacı tarafın, içerisinde spinal vida seti malzemelerinin bulunduğu 21 kg ağırlığındaki bir paketi, Amerika’daki … kongresi kapsamındaki fuarda sergilemek amacıyla, … isimli firmanın … , … ABD adresine gönderilmek üzere, 04.09.2018 tarihinde … konşimento numarasıyla davalı şirketin Ankara şubesine teslim ettiği, Ancak söz konusu malzemelerin davalı şirket uhdesinde iken kaybolduğu, 04.09.2018 tarihli … numaralı konşimentoda, … (Gümrük Vergisi Fatura Değeri) bölümünde, konşimento konusu malzemenin 14.600,00 USD şeklindeki değerine yer verildiği bilirkişilerce tespit edilmiştir.
Taşıma sözleşmesine göre eşyayı taşıma senedinde belirlenmiş güzergaha göre istenilen adrese taşıma ve teslim etme borcu ile birlikte, eşyayı koruma, gözetme, denetim ve kontrol etme gibi yükümlülükleri de üstlenen taşıyıcının kendisi veya çalışanlarının eylemleri ile eşyanın hasarı arasında uygun ve elverişli bir bağ varlığı halinde taşıyıcının eşyanın tamamen veya kısmen kaybedilmesinden dolayı sorumluluğu ortaya çıkacak olup, aksi halde ise taşıyıcının zarar sorumluluğundan bahsedilmeyecektir. Taşıyıcının tazmin etmekle sorumlu olduğu zarar, müspet zarar olup, taşıyıcı taşıma sözleşmesine uygun şekilde edim ve yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle taşıdığı eşyayı gönderilene teslim etmiş olsa idi, hak sahibinin malvarlığında meydana gelecek ekonomik değer artışı ile eşyanın kısmen veya tamamen kaybedilmesi nedeniyle hak sahibinin malvarlığındaki ekonomik değer arasındaki farktır. TTK 880/1 uyarınca taşınana eşyanın kaybedilmesi nedeniyle taşıyıcının ödemekle yükümlü olduğu tazminatın hesaplanmasındaki ana kural, eşyanın taşınmak üzere tesim alındığı yer ve zamandaki değerinin dikkate alınmasıdır. Taşıyıcının sorumluluğu objektif sorumluluktur, tüm zararı talep edemez. Şöyle ki, hak sahibi, yoksun kalmış olduğu karları taşıyıcıdan talep edemeyecektir. Taşınan eşyanın zayii durumunda TTK ve CMR benzer hükümler öngörmüştür. Yapılan incelemede davalının sorumluluğunu ortadan kaldıran bir nedenin olduğu da davalı tarafça ispatlanamamıştır.
Davacı, taşınacak malzemenin değerini davalı taşıyıcıya bildirdiğinden, zarar bedelinin bildirilen kargo değerine göre hesaplanmıştır. Bilirkişi raporu dosya kapsamına, hükme uygun ve denetime elverişli olduğundan mahkeme kararına esas alınmıştır.
Mahkememizce zayi olunan emtia bedeli belirli olduğundan öninceleme duruşması yapılan 11.12.2019 tarihli duruşmada eksik harcın tamamlanması için davacı tarafa süre verilmiş ve davacı tarafça 1317TL(82.116,21TLüzerinden) harç ikmal edilmiştir. Dava tarihi 31.12.2018’dir.Emtianın davalıya teslim edilme tarihi 04.09.2018 olup, zayi olan emtia faturası ile 23.10.2018’de ihtar çekildiği ileri sürülmüştür. CMR Konvansiyonu 32/1. maddesine göre CMR sözleşmesine göre yapılan taşımalardan doğan davaların bir yıl içinde açılması gerektiğine ilişkin düzenleme dikkate alındığında işbu davanın bir yıllık sürede açıldığı ancak davacı tarafça ıslah dilekçesi verildiği, davalı tarafın ıslah dilekçesine karşı usulüne uygun zamanaşımı itirazı ileri sürdüğü görülmüştür. Davalının zamanaşımı itirazının yerinde olduğunun Mahkememizce değerlendirildiği, her ne kadar CMR Konvansiyonu 32/1.2. cümlesinde bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu düzenlenmiş ise de davacının dava dilekçesinde bu yönde bir iddiasının bulunmadığı, mevcut delil durumu dikkate alındığında davalının bilerek kötü hareket olarak kabul edilebilecek bir kusurundan söz edilemeyeceği, dolayısıyla CMR Konvansiyonu 32/1.2. cümlesinde yer alan hükmün de somut olayda uygulanma imkanı bulunmadığı kanaatine varılarak ıslahla talep edilen miktarın zamanaşımı nedeniyle reddine, harcı yatırılan 82.116,21TL yönünden davanın kısmen kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı tarafça açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının emtia bedeli ve zarar tazmini olarak harcı tamamlanan 82.116,21 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği bakiye 122.469,07 TL’nin zamanaşımı nedeniyle reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.609,35-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 3.585,39-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.023,96-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 85,39-TL peşin harç, 3.500,00 TL ıslah harcı ve 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 3.621,29-TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 309,25-TL tebligat gideri, 2.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.909,25-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 1.16370-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 13.138,59-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 19.370,36- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/01/2023

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.