Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/385 E. 2020/558 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/385
KARAR NO : 2020/558

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 18/09/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında gerçekleştirilen 20.05.2019 tarihli hizmet sözleşmesi gereği davacının alacağı muaccel hale geldiğini, söz konusu alacak için … 9.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dosyaya ibraz edilen … tarih … seri numaralı fatura karşılığında davacı şirketin icra takibi öncesi ve sonrası yapılan ödemeler hesaplandıktan sonra 70,000,00 TL asıl alacağı bulunduğunu, davalı şirket her ne kadar bu alacağı ve karşılığında aldığı hizmeti kabul eden beyanlarda bulunmuş olsa da ödemeye yönelik bir hareket göstermediğini, davalı şirket davacı şirket ile arasında akdedilen sözleşmeye aykırı davrandığını beyanla davacının davasının reddine, davacı aleyhine İKK 67/2 gereğince haksız talep edilen meblağın %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ve yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;Dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, dava yetkisiz mahkemede açıldığını, davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının davalı şirkete karşı sunduğu hiçbir hizmet olmadığını, davacının maddi gerçekten uzak iddialarını hiçbir şekilde ispat edemediğini, davalı şirketin davacı şirketten alacaklı olduğunu, davacının dayandığı fatura hukuka ve usule aykırı olduğu gibi davalı şirketinde kesilmiş bir iade faturası da bulunduğunu, muhasebesel anlamda da borcu olmadığını, davacı takip talebinde dayandığı borç ve borcun sebebi ile bağlı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER : Taraflar arasında imzalanan 20/05/2019 tarihli sözleşme, fatura, … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, davanın reddine ve kötüniyetli alacaklı tarafın kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine faturaya dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından itiraz edildiği ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de, taraflar arasında imzalanan 20/05/2019 tarihli sözleşmenin 13. Maddesinde ihtilaf halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesi bulunduğundan davalı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla yargılamaya devam olunmuştur.
Mali Müşavir bilirkişi … 17/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” Sayın MAHKEMENİN karan doğrultusunda, davacı ve davalı tarafların defter ve kayıtları, dava dosyasına mübrez deliller Üzerinde yapılan ve detayları yukarıda verilen inceleme ve değerlendirme sonucunda, takdiri tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Davacıya ait 2019 yılı yasal defterlerin sahihi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Davalı’ ya ait 2019 yılı yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Davacı ile davalı arasında aralarındaki ticari ilişkiye ilişkin 20.05-2019 tarihli Hizmet Sözleşmesinin var olduğu, Davacı ile davalı arasında yasal defter ve belgelere göre aralarında ticari bir ilişkinin var olduğu, Dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar, yapılan incelemeler neticesinde, Davacı şirketin davalı şirketten 12.07.2019 TAKİP tarihi itibariyle 94,400,00 TL alacaklı olduğu, takip talebinin de asıl alacak olarak 94.400,00 TL ile birbirlerini teyit ettiği, davalı şirket yasal defterlerinde de asıl alacak olarak 94.400,00 TL nin var olduğu, fakat davalı şirket tarafından takip tarihinden sonra 28,08,2019 tarihinde 24.400,00 TL ödeme yapıldığından hizmetinde alınmış olduğunun anlaşılmakta olduğu, Dava dosyasında mevcut olan … tarih … nolu faturanın taraflar arasında varolan 20.05.2019 tarihli hizmet sözleşmesinin 6.4 maddesine göre düzenlendiği ve davalı şirket yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturaya yasal süre içinde itiraz edildiğine dair bir bilgi ve belgenin dava dosyasında mevcut olmadığı gibi yapılan işin eksik ve kusurlu olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belgenin de dava dosyasında mevcut olmadığı, Davalı tarafından dava tarihi olan 18.09.2019 tarihinden sonra 30.09.2019 tarihinde düzenlenen … nolu faturanın üzerinde “İADE FATURASI” ibaresinin var olduğu ve faturanın e fatura olarak düzenlendiği, davacı şirket tarafından … 17. Noterliği’nin …tarih … yevmiye nolu ihtarname ile faturanın iade edildiği, Dava dosyasında mevcut olan taraflar arasında düzenlenen 20.05,2019 tarihli Hizmet Sözleşmesinin 6.4maddesinde; “Ödemelerin vadesinde yapılmaması durumunda aylık % 5 oranında vade farkı uygulanacaktır,” Yazılı olduğu, dolayısıyla bu maddeye istinaden davacı şirketin aylık % 5 temerrüt faiz talep etme hakkının var olduğunun değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, İcra takibinin davalıya 19.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun ise 19,07.2019 tarihinde itiraz dilekçesini verdiği, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz ettiği.” şeklinde görüş beyan etmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında 20/05/2019 tarihli hizmet sözleşmesinin imzalandığı, davacı tarafça sözleşmeye istinaden 21/05/2019 tarihli 135.000-TL tutarlı faturanın düzenlendiği, davacı taraça faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı tarafın süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından süresi içinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmakla, yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce tüm delillerini bildirmesi için taraflara verilen kesin süre içerisinde taraflarca ticari defterleri dosyaya sunulmuş, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; davacıya ve davalıya ait 2019 yasal defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, taraflar arasında 20/05/2019 tarihli hizmet sözleşmesinin var olduğu, yasal defterlere ve belgelere göre taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğu, dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evrakların incelenmesinde davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibari ile 94.400-TL alacaklı olduğu, davalı şirket tarafından 24.400-TL ödeme yapıldığından hizmetin de alınmış olduğunun anlaşıldığı, dava konusu faturaya davalı tarafça yasa süresi içinde itiraz edildiğine dair bilgi ve belgenin bulunmadığı, davalı tarafından dava tarihinden sonra düzenlenen e-fatura üzerinde iade fatura ibaresinin bulunduğu, davacı şirket tarafından bu faturanın davalıya … 17. Noterliği … tarih …. ihtarnamesi ile iade edildiği, sözleşmenin 6.4 maddesi gereği davacı şirketin aylık %5 temerrüt faizi talep etme hakkı olduğu şeklinde rapor düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili HMK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında 20/05/2019 tarihli hizmet alım sözleşmesinin düzenlendiği, takip konusu faturanın sözleşmenin 6.4 maddesine uygun olarak düzenlenerek davacı tarafın ticari defterlerine kaydedildiği, dosyaya sunulan 27/05/2019 tarihli BS Mutabakat Mektubu başlıklı belgede yer alan fatura bilgisinin davacı tarafça düzenlenen fatura tutarı ile uyumlu olduğu ve bu belgede davalı şirket kaşe ve imzasının da yer aldığı, takip konusu faturanın davalı tarafça ticari defterlerine kaydedildiği, bu faturaya ilişkin davalı tarafça takip tarihinden önce ve takip tarihinden sonra kısmi ödemelerin yapıldığı, yapılan ödemelerin davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve tarafların ticari defterlerinin birbirini doğrular mahiyette olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça cevap dilekçesinde davacının sunduğu bir hizmetin olmadığı ve iade faturasının düzenlendiği iddia edilmiş ise de; davacı tarafça düzenlenen faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturaya ilişkin davalı tarafça kısmi ödemelerin yapıldığı, iade fatura içeriğinde “niteliksiz ayıplı hizmete istinaden kesilmiş… Faturaya istinaden iade faturasıdır” açıklaması ile yasal süresinden sonra iade faturası düzenlendiği, ancak davalı tarafça hizmetin ayıplı olduğuna dair süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gibi ayıp ihbarı yapıldığı ve takip konusu faturaya süresinde itiraz edildiği ve hizmetin ayıplı olduğu hususunu ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı tarafın takip konusu fatura nedeniyle dava tarihi itibari ile 70.000-TL alacakı olduğu, taraflar arasında düzenlenen 20/05/2019 tarihli sözleşmenin 6.4 maddesinde ödemelerin vadesinde yapılmaması durumunda aylık %5 oranında vade farkı uygulanacağının düzenlendiği, TTK m. 8,9,10 ve TBK m.117/2 hükümleri uyarınca davacının vade tarihinden itibaren aylık %5 faiz talep edebileceği, takip tarihinde talep edilen faiz oranının taraflar arasındaki sözleşmeye ve yasal düzenlemelere uygun olduğu anlaşılmakla, davacı tarafın başlattığı … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 70.000,00-TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
İİK. 67.maddesi gereğince alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a)Davacı tarafın başlattığı … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 70.000,00-TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b)Hükmolunan asıl alacağın %20’si (14.000,00-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.781,70-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 723,43-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 4.058,27-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 723,43-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 120,40-TL tebligat-posta gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 921,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.04/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır