Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/378 E. 2019/45 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/378 Esas
KARAR NO: 2019/45

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 11/06/2019
KARAR TARİHİ: 19/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı şirketten … … marka aracı garanti kapsamında satın aldığını, kullanım hatası veya benzeri bir hata olmadığı halde araçta arızaların meydana geldiğini, 20.03.2019 tarihinde aracın moturundan uğultu sesinin gelmeye başladığını, aracın servise götürüldüğünü ve araç motorun değiştirilmesine karar verildiğini, bir ay bekleme süresinden sonra yurt dışından motorun geldiğini, üretim hatasından kaynaklanan bu olayın aracın değerini düşürdüğünü beyanla … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının tespiti ile şimdilik fazlaya ilişkin hakklarının saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL değer kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;somut uyuşmazlık açısından görevli mahkemelerin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, davanın görev nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu aracın davacının unvanından da anlaşılacağı üzere tüzel kişi tacir olan davacı tarafından satın alındığını, talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı gerekse 2 yıllık garanti süresinin geçmiş olduğunu, davanın esasa girilmeden zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydı ile dava konusu araç açısından hem zamanaşımının süresinin hem de garanti süresinin dolmuş olduğunu, haksız davanın reddi gerektiğini, Taraflar tacir olduğundan zamanaşımı hususunda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ilgili maddelerinin dikkate alınmasını, dava konusu … plakalı … marka aracın davacı tarafından …A.Ş.’den satın alınmış olduğunu, müvekkili …A.Ş. ise … marka araçlarının Türkiye ithalatçısı olduğunu; bu yönüyle davacı ile müvekkili Şirket arasında herhangi bir satım ilişkisini mevcut olmadığını beyanla hak düşürücü nitelikteki yasal ihbar ve muayene yükümlülüğüne uyulmamış olmakla, zamanaşımı süresi geçmiş olmakla v davanın görevsiz mahkemede ikame edilmiş olması nedeniyle davanın görevsizlik ile zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı şirketin satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeniyle değer kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte istemine ilişkindir.

Eldeki dava İstanbul … Tüketici Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasından verilen görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilmiş olup dava açılış tarihi 11/06/2019’dur.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. HMK 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.

Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, davanın tazminat davası olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 126,38 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maktu 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinden davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.