Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/351 E. 2021/914 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/351 Esas
KARAR NO : 2021/914
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2016
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 01/01/2013 tarihinde davalı bankadan konut kredisi kullandığını, kullandırılan kredi ile ilgili olarak yasal mevzuata aykırı şekilde 02/01/2013 tarihinde ekspertiz ücreti adı altında 500,00-TL Kar Oranı İndirim Komisyonu adı altında 2.000,00 TL ve İpotek Tesis Ücreti adı altında 300,00 TL, 21/01/2013 tarihinde Proje Operasyon Masrafı adı altında 2.275,87 TL ve Masraf adı altında 39,47 TL ücret alındığını, haksız ve herhangi bir hukuki dayanak belirtilmeksizin alınan şimdilik 5.115,00 TL ‘nin davalıdan tahsili yönünde açmış oldukları iş bu davayı davalı bankanın … kontrolünde olmasından kaynaklı olduğunu, esas yönden ise her ne kadar sözleşme ve sözleşme öncesi bilgi formunda yer alsa da kural olarak bankaların ancak sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceklerini, kredi verilmesi için gerekli olan zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükümlülüğünün davalı banka üzerinde olduğunu, bankaların genel giderleri gözetmeksizin sadece somut kredi ilişkisine binaen yapılan masrafları ispat etmeleri koşulu ile isteyebileceklerini, davacı tarafça zorunlu faiz ve masrafların ödendiğini, kredi kullandıran bankanın tek taraflı olarak ve taraflarca müzakere edilmeden daha önceden maktu olarak hazırlanmış sözleşmeyi imzalatarak bu sözleşmenin de ilgili maddesini gerekçe göstererek haksız yere tüketici aleyhine dengesizlik oluşturacak şekilde ücret talep etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek şimdilik 5.115,00 TL’nin haksız ve mesnetsiz tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : … vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafça her ne kadar … Bankası A.Ş.’nin fona devredildiği gerekçesi ile husumeti müvekkili Fona Yöneltmiş ise de davanın müvekkiline yöneltilmesinin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, bu nedenle dava dilekçesinin … A.Ş.’ye tebliğ edilmesi gerektiğini, ayrıca … A.Ş.’nin değil, bankanın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetimi ve denetiminin fona devredildiğini, … Bankası A.Ş.’nin tüzel kişiliğinin devam ettiğini, söz konusu şirket ile ilgili davalarda da …’nin taraf sıfatı taşımadığını, davaları bu şirketi tasfiye ile görevli görevli Tasfiye Kurulunun temsil ettiğini, bu nedenle müvekkili fonun … Bankası A.Ş.’yi mahkememiz temsil etme hakkının bulunmadığını, açıklanan nedenlerle husumetin … Bankası A.Ş.’ye yönetilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 09/06/2016 tarihli dilekçe ile … tarafından tüzel kişiliği devam ettiği bildirilen … Bankası A.Ş.’ye dava dilekçesinin tebliği ile yargılamanın devamına karar verilmesini talep etmiş olmakla; görevsiz Mahkemece talebin kabulüne karar verildiği; … A.Ş.’ye dava dilekçesi ve tensip tutanağının bir örneği tebliğe çıkarıldığı anlaşılmıştır.
Davalı … Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; davalı banka ile davacı arasında Genel Kredi Sözleşmesi ticari ilişki içerisinde ve sözleşme serbestisi kapsamında akdedildiğini, Genel Kredi Sözleşmesi ile kredi kuruluşu kredi limiti çerçevesinde belirli bir miktara kadar nakdi veya gayrinakdi bir kredi sağlama borcu altına girmektedir, davaya konu kredi sözleşmesinin de ticari ilişkinin sonucu olarak akdedildiğini, müvekkili bankanın büyük riskler alarak davacı tarafa kredi açtığını, müvekkili bankanın açmış olduğu kredi karşılığında belli güvenceler talep etmesinin katlandığı risk ve maliyetler düşünüldüğünde son derece tabii olduğunu, davacının davaya konu kredi sözleşmesi ve geri ödeme planını imzalayarak bu şartlar altında sorumluluk altına girmeyi taahhüt eden basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğünün bulunduğunu, iş bu davayı açmakta kötü niyetli olduğunu, müvekkili banka ve davacı arasında akdedilen kredi sözleşmesinde davacı menfaati yönünden sözleşme ifasının gerçekleştiğini, davacının bunun ardından dava açarak sözleşme hükümlerinin yok sayılmasını istemesinin mümkün olmadığını, davacının ödemiş olduğu kredi dosya masrafı ve alınan bütün masraflar taraflar arasındaki kredi ilişkisini düzenleyen sözleşme ve belgelere göre davacının rızası dahilinde yapıldığını, davacı aleyhine haksız şart teşkil edecek herhangi bir hüküm bulunmadığını belirterek davacı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER : Davalı Banka kayıtları, 19/10/2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, … Tüketici Mahkemesi’nin 2016/ … Esas sayılı dava dosyası, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2017/ … Esas-2019/… Karar sayılı 09/05/2019 tarihli Karar İlamı, … Tüketici Mahkemesi’nin 2019/… Esas 2019/ … -Karar sayılı 03/07/2019 tarihli kararı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, davacının kullandığı kredi işlemi sırasında davalı banka tarafından alınmış olan 2.315,34 TL’ lik masrafın kendisine iadesi talebiyle açılmış alacak davasıdır.
Davacı taraf; davacının davalı bankadan konut kredisi kullandığını, ekspertiz masrafı, kar oranı indirim komisyonu, proje operasyon masrafı ve masraf adı altında tahsil edilen kesintilerin haksız olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.115,00-TL’lik kısmın tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Banka; usule ilişkin olarak görev itirazları bulunduğunu, bireysel müşteri hesabı değil, ticari işletme hesabının mevcut olduğunu, asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, esasa ilişkin olarak davacı tacir olmakla, basiretli iş adamı gibi davranma yükümlülüğü bulunduğunu, sözleşme hükümlerinin yok sayılarak masrafları iadesini talep etmenin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağını, kaldı ki kesintilerin zorunlu, belgeli ve yasal kesinti olduğunu, davalı bankanın fona devredilmiş olması nedeniyle 5411 sayılı Kanun uyarınca harçtan muaf tutulması gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
… Tüketici Mahkemesi’nin 2016/… Esas, 2017/… Karar sayılı 28/05/2017 tarihli kararı ile; taraflar arasındaki 02/01/2013 tarihli konut kredi sözleşmesi kapsamında tahsil edilen haksız kesinti bedelleri yönünden davanın kabulüne, 2.800,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, davacının kullandığı 21/01/2013 tarihli kredi yönünden kredinin ticari nitelikte olduğu iddiası kapsamında dosyanın karar kesinleştiğinde davadan ayrılarak asliye ticaret mahkemesi görevli olmakla, HMK m. 20 gereği 2 hafta süre içinde talep edilmesi halinde görevli mahkemeye gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere ele alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Karara karşı davalı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2017/… Esas, 2019/… Karar sayılı 09/05/2019 tarihli Kararı ile; “taraflar arasında konut kredi sözleşmesi bulunduğu, bu krediye ilişkin yapılan haksız kesinti bedellerinin tüketiciye iadesine dair verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, dava dilekçesinde yazılı olan diğer kredi yönünden ticari nitelikte bulunması sebebiyle görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararı yönünden istinaf talebinin bulunmadığı, davalı banka vekilinin karardan sonra davalı bankanın iflas etmiş olması nedeniyle iflas idaresi yetkilisi tarafından düzenlenen vekaletname uyarınca vekil olarak görevlendirildiği ve istinaf talebinde bulunduğu, taraf sıfatı yönünden kararda usulü bir eksiklik bulunmadığı, davalı bankanın fona devredilmiş olması nedeniyle 5411 sayılı Kanun’un 140/9.maddesi gereğince harçtan muaf olduğu halde, harçtan sorumlu tutulması yerinde değildir.” gerekçesi ile “…Davacının davasının 21/01/2013 tarihli kredi bakımından Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu anlaşılmakla, karar kesinleştiğinde davanın ayrılarak karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, 2 hafta süre içinde müracaat olmaması halinde HMK 20. maddesi gereğince yargılama masrafları ve davanın açılmamış sayılmasına dair karar vermek üzere dosyanın yeniden ele alınmasına,” karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın, … Tüketici Mahkemesi’nin 2019/… Esas, 2019/… Karar sayılı 03/07/2019 tarihli; Davacının 21/01/2013 tarihinde kullandığı kredi, bu nedenle dava dilekçesinde talep edilen 2.275,87 TL operasyon masrafı ve 39,47 TL ücret olmak üzere 2.315,34 TL’lik kısım için kullanılan kredinin ticari kredi olduğu, bu miktar için asliye ticaret mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile bu talebi yönünden görevsizlik kararı verilerek Mahkememize tevzi edildiği ve Mahkememizin 2019/ … esasına kaydedildiği görüldü.
Huzurdaki davaya konu uyuşmazlık; Davacının 21/01/2013 tarihinde kullandığı kredi nedeniyle alınan 2.275,87 TL operasyon masrafı ve 39,47 TL ücret olmak üzere 2.315,34 TL’lik kesintinin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği hususundadır.
Davalı tarafça sunulan kayıtların incelenmesinde; 2.275,87 TL’nin 21/01/2013 tarihinde proje operasyon masrafı açıklaması ile ve 39,47-TL’nin ücret açıklaması ile davacının hesabından kesinti yapılmak sureti ile davacıdan tahsil edildiği görülmüştür.
Davalı tarafça, dosya kapsamına davacıdan proje operasyon masrafı alınacağına dair bir kayıt sunulamamıştır. Davalı bankanın ancak hizmet karşılığı alması gereken masrafları, bunu belgelendirmek ve sözleşmeye dayandırmak şartı ile alması söz konusu olabilir. Tarafların hak ve yükümlülüklerinin kapsamı sözleşme ile belirlenir. Davalı, böyle bir kesinti yapmasının sözleşme dayanaklarını sunmamış, böyle bir kesintiyi sözleşmeye uygun olarak yaptığına dair savunmasını kanıtlayamamıştır. Davacı tarafın 21/01/2013 tarihinde kullandığı kredi nedeniyle davalı banka tarafından tahsil edilen 2.275,87-TL proje operasyon masrafı açıklamalı ve 39,47-TL ücret açıklamalı toplam 2.315,34-TL’lik tutarın hangi hizmete ilişkin alındığı belgelendirilemediği ve sözleşmeye dayandırılamadığı, bu hali ile yapılan kesintilerin haksız olduğu ve davacıya iadesi gerektiği anlaşılmıştır.
Karar tarihi itibariyle davalı Bankanın faaliyetleri durdurulmuş olup, Fona devredilmiş olduğundan, 21.07.2016 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında yapılan değerlendirmede, adı geçen kanunun 140/1. maddesi gereğince, Fonun her türlü harçtan muaf olduğu, davalı banka ve dolayısı ile devredildiği Fonun harçtan muaf olduğu anlaşılmakla harç alınmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş, açıklanan nedenlerle oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; 2.315,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 97,20-TL tebligat gideri, 57,50-TL e-tebliğ masrafı, 26,90-TL müzekkere masrafı, 2,00-TL dosya masrafı, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 883,60-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 2.315,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.