Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/328 E. 2020/531 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/328 Esas
KARAR NO : 2020/531
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 20/09/2015 tarihinde davalı … Genel Müdürlüğü ile yüklenici firması … ve İnş.A.Ş.tarafından yapılan alt yapı çalışması sırasında müvekkil şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkil şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan 1.237,00-TL. hasar bedeli, 151,24-TL.gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam 1.388,24-TL.’nin davalı aleyhine tahakkuk ettirildiğini, borcun ödenmemesi üzerine ….İcra Müd.nün 2016/… Esas sayılı dava dosyasında icra başlattıklarını, borçlunun kanunu süresi içerisinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının borcuna itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, davalının ….İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … AŞ. Cevap dilekçesinde özet olarak; aynı alacaklı aynı borçlu hakkında aynı tarihlerde haksız ve kötü niyetle farklı icra dosyalarından takip yaptığını, müvekkilin adil yargılanma ve savunma hakkını kısıtlamak amaçlı, kötü niyetli takip ve buna dayalı davanın yasa ve usule aykırı takip sebebi reddini talep ettiklerini, zamanaşımı itirazı bulunduğunu, kabul mahiyetine gelmemek kaydıyla davacının talep ettiği tüm alacaklar zamanaşımına uğradığını, HMK 119-120 Madde gereğince istihdam edenin sorumluluğu hukuksal temeline dayandırılan davada istihdam edilenin kim olduğu kimliği davacı tarafça bildirilmediğinden dava sebebinin temelsiz kaldığı ve davacının davasının temeline dair bu bilgiyi vermesi gerektiği; davacının talebinin belirsizliği ve hasarın neye ilişkin olduğunu dahi belirtmediği gözetilerek dava dilekçesini açıklaması için HMK 116 uyarınca 1 haftalık kesin süre verilmesine, savunma hakkını kısıtlamaya, üst mahkemeye müracaatı ve hatta Yargıtay denetimini engellemeye yönelik aynı davalı hakkında onlarca ve ayrı ayrı takip sureti ile hakkın kötüye kullanılması temelli yasaya aykırı takibe dayalı ve takip sebebi ile bağlı kalmadan açılan davanın reddini, davanın ilk açılan davada birleştirilmesini, davacı iddialarının mesnetsizliği ve tamamen kendi kusuruna dayanarak hak talep ettiğinin dikkate alınmasını, kötü niyetli, haksız ve ağır kusurla takip başlatan, yargılama aşamalarında usulü de dikkate almayan davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özet olarak ; sorumlu ve davalı aktif hasım olan; müteahhit firma olduğunu, her türlü zarar ziyan kaza ve hasarlar firmaya ait olduğunu, husumet yönünden ve pasif husumet ehliyeti yönünden davanın reddi gerektiği, esasa ilişkin itirazlarının bulunduğunu, davacının karşılıklı kusun durumunun da araştırılması gerekitğini, usul ve esas bakımından hukuki dayanaktan yoksun davaınn reddine karar verilmesini, iş bu davanın husumetten reddine, esastan incelemeye gidirlemsi halinde, yersiz ve mesnetsiz davanın esastan reddine, mahkeme giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…. İcra Dairesinin 2016/… E. Sayılı dosyası, hasar tespit ve hasar keşif tutanakları, … ne yazılan müzekkere cevabı, arabuluculuk son tutanak aslı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava hukuksal niteliği itibariyle, davalı borçlular tarafından gerçekleştirilen haksız eylem neticesinde davacı şirketin tesislerinde oluşan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… E. 2019/… K. Sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık 20/09/2015 tarihinde davalı … ve İnş A.Ş tarafından gerçekleştirilen alt yapı çalışmaları nedeniyle oluşan zarar arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı, diğer davalı …’nin sorumlu olup olmadığı, var ise tespit edilen zarar kalemlerinin davalının haksız fiiline nazaran kadri maruf olup olmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı konularında toplanmaktadır.
Görev itirazı yönünden; davalı … vekilinin görev itirazının dava konusunun haksız fiilden kaynaklanması ve TTK 4/1 maddesi gereğince Mahkememiz görevli olduğundan itirazı öninceleme duruşması ile reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının … İcra Dairesinin 2016/… E. sayılı takip dosyasında 18/11/2016 tarihinde haksız fiilden kaynaklanan 1.237,00 TL asıl alacak ve 151,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.388,24 TL üzerinden davalılara yönelik icra takibinin yapıldığı, davalıların icra takibine itiraz ettikleri, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Elektrik mühendisi bilirkişinin 17/03/2020 tarihli 11 sayfadan ibaret raporunda özetle; … koordinesinde … ve İnş.A.Ş. tarafından yürütülmekte olan iş kapsamında “… mah. … sok. No: … /İstanbul” aderesinde 20/09/2015 tarihinde … A.Ş.’nin; altyapı sisteminin hasara uğratılması akabinde … A.Ş. yetkililerince 20/09/2015 tarihinde hasar tespit tutanağı tanzim edildiği ve akabinde Kullanılan Malzeme ve işçilikle ilgili olarak Hasar ve Giderilme Detayı düzenlendiği, hasar nedeniyle davacının 1.237,00 TL maddi zararı meydana geldiği, hasar nedeniyle hasarın onarımı için kullanılan emtiaların kullanılması gerekli ve hasar onarım bedelinin haddi layığında olduğu, talep edilen tutarın makul tutarlar içinde ve … birim fiyatlarına uygun olduğu, davacının kendi adamları tarafından yaptırılmış ise işçilik ve araç personel bedelinin hasara dahil edilemeyeceği ( 882,53 TL+152,60 TL= 1.035,13 TL), aksi durumda söz konusu bedelinin hasara dahil edilebileceği, dava dosyasında bu husus ile ilgili bir bilgi bulunmadığından takdir mahkemenin olduğu, davacının kablo kazı derinliği yeter şartını sağlamadan kablo dösemesi nedeniyle; %20 oranında kusurlu olduğu, diğer davalıların kılavuz talep etmeden kazı çalışmalarına başlaması nedeniyle; %80 oranında kusurlu olduğu ve Yargıtay … Hukuk dairesinin E.2007/… ve K.2007/… sayılı 22/11/2007 tarihli içtihatı gereği; Davalı Hasarın … ve İnş.A.Ş. yanı sıra, diğer davalı …’nin müştereken ve mütelselsilen sorumlu tutulmaları gerektiği şeklinde rapor hazırlamışlardır.
20/09/2015 tarihinde “… mah. … sok. No: … Kağıthane/İstanbul” adresinde … koordinesinde yürütülmekte olan ve davalı … ve İnş.A.Ş. Tarafından gerçekleştirilen çalışma esnasında davacıya ait kablonun kopartılması sonucunda hasarın meydana geldiği anlaşılmıştır.
15/06/2006 tarih ve 26199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği” nin 4. Maddesinde tanımlandığı üzere “altyapı” kavramı “içme suyu kanalizasyon projeleri, elektrik doğalgaz, telefon, kablolu televizyon bağlantı hatları gibi telekomünikasyon projeleri hafif yaylı toplu taşıma ve metro projeleri, termal ısınma ve enerji besleme projeleri ve benzerleri gibi raylı toplu taşıma sistemleri ile yollar ve kaplamaları” ifade etmekte ve kazı çalışmalarına başlanılmadan alt yapı kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, yüklenicinin kazıyla ilgili belediyeden alt yapı kazı müsaadesi almadan ve bölgede alt yapısı olabilecek kurumdan gözcü talep etmeden, alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlanılmış olması nedeniyle kabloya hasar verildiğinin anlaşıldığı, davalıların kazı sonucunda verilen hasardan dolayı kusurlu olduğu, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 58/6-11-13 maddeleri ve Elektrik Dağıtım Şebekeleri Enerji Kabloları Montaj (Uygulama) Usul ve Esasları Bölüm II Madde 2/b’ye göre kablo kanalının derinliğinin 80 cm olması, dip genişliğinin 40 cm olması, ağız genişliğinin 60 cm olması gerektiğinin belirtildiği ve bilirkişi raporunda kabloların kazı derinliği yeter şartını sağlamadan döşendiği bu nedenle davacının %20 oranında kusurlu olduğu belirtilmişse de bu konuda dosyada delil bulunmadığı, Mahkememizce kazı yerinde keşfe gidilse dahi kazı çalışmasından sonra hasarın davacı tarafça giderildiği ve yeni kablonun döşendiği anlaşıldığından kazı sonrasındaki gerçek durumu ortaya çıkarmayacağı ve böylece ispatlanamadığı anlaşılmakla davalıların kusurlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle yüklenicinin kazı çalışmalarına başlanılmadan alt yapı kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, yüklenicinin kazıyla ilgili belediyeden alt yapı kazı müsaadesi almadan ve bölgede alt yapısı olabilecek kurumdan gözcü talep etmeden, alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlanılmış olması ve çalışmalar sırasında kazı çalışması yapanın daha dikkatli olması, çalışmalarını ona göre yönlendirmesi ve gerekiyorsa elle kazı yapması gerektiğinden , meydana gelen olayda davalıların kazı yaparken dikkatsiz çalıştığı ve gereken tedbirleri almadığı anlaşıldığından davalıların kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı …’nin alt yapı çalışmalarında tüm sorumluluğu sözleşme ile yüklenici firmalara bırakılması, sadece sözleşen tarafları bağlayıcı olup, zarar gören 3.şahıslar yönünden idarenin sorumluluğunu tümüyle ortadan kaldırmayacağından meydana gelen haksız fiilden davalı …’nin de yüklenici firma ile birlikte sorumlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı tarafından talep edilen malzeme bedellerin, piyasa fiyatlarına uygun olduğu, davacının davalılardan 13,17 TL malzeme bedeli talep edebileceği, zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceğinin belirtildiği, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, taraflara delillerini sunmak üzere öninceleme duruşmasında HMK 140/5 maddesi uyarınca süre verildiği, davacı tarafın buna ilişkin delillerini sunmadığı, davacı taraf bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde onarım işlemlerinin yüklenici şirket olan … İşletme Müdürlüğünün komutasında olan … Arıza Onarım ve Bakım birimi tarafından gerçekleştirildiğini beyan etmişse de buna ilişkin delillerini ve üçüncü kişi tarafından hasarın giderildiğine ilişkin faturasını sunmadığı ve ispat edemediği anlaşıldığından montaj ve araç ve personel gideri olan 882,53 TL+152,60 TL= 1.035,13 TL hasar bedeline dahil edilemeyeceği, buna göre malzeme bedelinin talep edebileceği, malzeme bedeli 13,17 TL ve 2,37 TL KDV olduğu, toplam 15,54 TL asıl alacaktan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Faiz yönünden; Dava konusu hasar haksız fiil şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Faiz bu tarihten itibaren başlayacaktır. 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesi uyarınca, gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda, istek halinde T.C.Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmekte olup, davacı vekili tarafından yasal faiz talep edildiği görülmüştür. Bilirkişi raporunda her ne kadar faiz hesaplaması yapılmamışsa da bu yönden usul ekonomisi ilkesi gereği ve dava değeri dikkate alınarak tekrar ek rapor alınması gerek görülmemiş ve Mahkememizce faiz hesaplaması yapılmıştır. Haksız fiilin gerçekleştiği tarih 20/09/2015, takip tarihi 18/11/2016 olmakla aradan 425 gün geçtiğinden, davacı taraf takip talebinde avans faizi(%10,5) talep etmiş olmakla 15,54x425x10,5/36500=1,89 TL işlemiş faiz bulunmuştur.
İcra İnkar Tazminatı talebi yönünden; alacak likit (muayyen, belirli) olmayıp gerçek zarar miktarının tespiti yargılama yapılmasını, bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmekte olduğundan davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 15,54-TL asıl alacak, 1,89-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17,43-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 54,40-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 18,50-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 17,43-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.370,81-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvuru, 5,20-TL vekalet harcı, 700-TL Bilirkişi ücreti ve 232,70-TL posta giderinden ibaret toplam 973,80-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 12,23-TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
8-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, davacı ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı kabul edilen ve reddedilen kısım itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı