Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/32 E. 2020/430 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/32 Esas
KARAR NO : 2020/430
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 03/09/2019 tarihli dilekçesinde özetle; Davalı … Soğutma ile müvekkili şirket arasında telefon hattı hizmetine ilişkin 11/01/1995 yılında Telefon Abonman Sözleşmesi akdedildiği, sunulan sözleşme uyarınca davalı borçlunun almış olduğu hizmet karşılığında her bir fatura dönemindeki kullanım bedelini son ödeme tarihinden önce ödeme edimi ile bağıtlamış olduğunu, … numaralı telefon hattını, … Soğutmanın iptal ettirmiş olduğunu 17/02/2016 tarihli fatura ile sabit son dönem borcunu ifa etmemiş olduğunu, bunun neticesinde davalıya karşı … İcra dairesinde ilamsız icra takibi yoluna başvurulduğunu, davalı tarafından takip dosyasına haksız ve hukuki mesnetten yoksun bir dilekçe ile itiraz edilşim olduğunu açıklanan ve re’ sen gözetilecek sebeplerle borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle birlikte ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine , ve 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunu gereği geçerli bir mazeret göstermeden ilk arabuluculuk toplantısına gelmeyen karşı tarafa, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı Şirket yetkilisi mahkememize verdiği 02/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketten 2015 yılı başında telefon abonman sözleşmesi yapıp 2016 yılında bir yılı doldurduktan sonra taşınma dolayısıyla aboneliklerini iptal ettirdiklerini, bir yılı geçen sözleşmelerde cayma bedeli ödenmeyeceğine dair tüketici hakem heyetinden görüş aldıklarını, kuruma abonman borçları bulunmadığını, gösterilen bedelin cayma bedeli olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı icra dosyası, abonelik dosyası, fatura, arabulucu tutanağı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine abonelik faturasından kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yönelik İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davalı şirketin aboneliğini iptal ettirdiğini, son faturasının ödenmemesi nedeniyle takibe geçildiğini, davalı tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, aboneliklerini iptal ettirdiklerini, davacıya borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine faturaya dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu faturanın incelenmesinde, talep edilen tutarın dayanağı olarak 19/01/2017 bitiş tarihli 24 ay taahhüt süreli … adlı kampanya taahhütnamesinin gösterildiği görülmüştür.
Davalıya ait abonelik dosya aslı celp edilerek incelenmiş, dava konusu faturaya dayanak olarak gösterilen kampanya taahhütnamesinin abonelik dosyasında yer almadığı görülmüştür.
26/02/2020 tarihli duruşmada davacı vekiline takip dosya alacağının dayanağı olan 19/01/2017 bitiş tarihli 24 ay taahhüt süreli kampanya taahhütnamesini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde ara kararın gereği yerine getirilmediği taktirde mevcut delil durumuna göre karar verileceği hususu davacı vekiline ihtar edilmiş, verilen kesin sürede ara kararın gereğinin sağlanmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 94/2. maddesinde; “Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Bu takdirde hâkim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar eder. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir; bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez.”
94/3 maddesinde; “Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine faturaya dayalı alacağa ilişkin takip başlatıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, takibe konu faturanın incelenmesinde dayanağının 19/01/2017 bitiş tarihli 24 ay taahhüt süreli kampanya taahhütnamesi olduğu, celp edilen abonelik dosyasında fatura alacağına dayanak taahhütnamenin bulunmadığı, davacı vekiline verilen kesin süreye ve yapılan ihtara rağmen faturaya dayanak taahhütnamenin dosyamıza ibraz edilmediği, mevcut delil durumuna göre davacı tarafın davalı ile dava konusu faturaya konu 19/01/2017 bitiş tarihli 24 ay taahhüt süreli kampanya taahhütnamesi yapıldığı iddiasını kanıtlayamaması nedeniyle söz konusu fatura kaynaklı olarak alacaklı olduğunu hukuka ve usule uygun delillerle kanıtlanamadığından davalı borçlu tarafça icra takibine yönelik yapılan itirazın haklı olması nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-11 maddesinde yer alan “taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez.” düzenlemesi gereğince dosyada bulunan arabuluculuk son tutanağın incelemesinde davalı tarafın mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşıldığından yargılama giderlerinin tamamının davalı tarafa yükletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL harçtan, peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00-TL peşin harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-11,13 maddeleri uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-11 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 55,60-TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibarı ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …

Hakim …