Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/315 E. 2020/528 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/315 Esas
KARAR NO : 2020/528

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
Taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap borcunun bulunduğunu, ticari ilişki neticesinde davalı yana düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itirazları üzerine takibin durdurulduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ve anlaşılamadığını bu nedenle bu davayı açtıklarını, ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, alacakta likit bulunduğundan davalının alacak miktarı olan 14.443,20 TL üzeriden davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, yazılı ve sözlü herhangi bir anlaşmanın da bulunmadığını, davacı firma tarafından müvekkiline, kargo yoluyla bu herhangi bir talep, sipariş olmamasına rağmen kozmetik ürünleri gönderildiğini, müvekkili tarafından ürünlere iade faturası düzenlenerek davacı şirkete iade ettiğini, ancak davacı tarafından ürünlerin iade alınmadığını beyanla neticeten davacının davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Lüleburgaz Asliye Hukuk Mahkemesince talimat yoluyla dinlenen davalı tanığı … beyanında; “… davalı … A.ş’de muhasebeci olarak çalışıyorum. Bize tam olarak hatırlayamadığım kargo şirketinden koli şeklinde yüz temizleme köpüğü geldi. İçerisinde kaç tane yüz temizleme köpüğü olduğunu bilmiyorum. Sonrasında biz davacı Korkusuzca Teks. Arayarak kendilerinden böyle bir kargo geldiğini bildirdik. Ben kendilerine bu ürünlerin bizim sektörümüzle herhangi bir alakasının olmadığını, ürünlerini geri göndereceğimi söyledim. Bana ürünlerimizi bize iade edin dediler. Ben ürünleri şirketteki bir araçla direk olarak davacının fatura üzerindeki adresine gönderdim. Çalışmış olduğum şirketin davacı Korkusuzca şirketiyle herhangi bir ticari ilişkisi yoktur. Ancak ben gelen kargoyu fatura ile geldiği için muhasebe kayıtlarına işledim. Sonrasında bu ürünleri fatura keserek geri iade ettim. Bu durumu da muhasebe kayıtlarına işledim.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER:
İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası 05/07/2018 tarihli 068616 seri numaralı ve 04/07/2018 tarihli …seri numaralı faturalar, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının İstanbul… İcra Dairesinin … E. esas sayılı takip dosyasında 17/05/2019 tarihinde toplam 14.443,20 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 28/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 30/05/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK’nın 50/1. maddesi uyarınca, para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır. 6100 sayılı HMK 10. maddesi gereğince sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda dava ve icra takibi, sözleşmenin yerine getirileceği (ifa edileceği) yerde açılabilir. Sözleşmenin yerine getirileceği yer tarafların açık ya da örtülü isteklerine göre belirlenir. Aksi durumda ise sözleşmenin yerine getirileceği yer Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince tespit edilir. Uyuşmazlık sözleşmeden doğan bir para borcuna ilişkin olup, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Davalı taraf icra takibinin yetkisine itirazda bulunmuşsa da davacı, icra takibinde sözleşme ilişkisi nedeniyle doğan para alacağının tahsilini talep ettiği ve alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olması nedeniyle davalının yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mali bilirkişinin 08/07/2020 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu ve defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulmuş olduğu, davalı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, davacı defterlerine göre davalıya düzenlenen faturaların bu hesabın borcuna kaydetmiş olduğu, davalı tarafından herhangi bir ödemenin yapılmamış olduğu, davacı, kendi defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle 14.443,20.-TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre davacı tarafından düzenlenen takibe ve davaya konu faturaların ticari defterlerinde davacıyı alacaklandıracak şekilde kayıtlı olduğu, 08/10/2018 tarihinde Satın alma İade Faturası açıklaması ile 14.322,84.-TL lik bir kayıt ile ticari defterlerinde davacıyı borçlandırmış olduğu, bu hesabın takip tarihi itibariyle 120,36.-TL alacak bakiyesi vermiş olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturaların İrsaliyeli Fatura olduğu, konusunun ise :”..çeşitli kozmetik malzemeleri..” olduğu, davalının bu malların kendisinde olduğunu kabul ettiği, taraflar arasındaki farkın davalının ticari defterlerinde kayıtlı davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 08/10/2018 tarihli Satın Alma İade Faturası açıklamalı 14.322,84.-TL lik kayıttan kaynaklandığı, dosyanın tetkikinde davalı iddialarına ve davalı defterindeki bu kayda ilişkin herhangi bir doneye rastlanılmadığı, davalı iddialarının ispata muhtaç olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının faturalara dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, faturaların ve alacağın davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, bu durumda davalının bu fatura içeriği malları teslim aldığına dair karine oluştuğu, aksini ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, her ne kadar davalı ticari defter ve kayıtlarında faturaların iade edildiği ve iade faturası düzenlendiği anlaşılsa da TTK 21/2 maddesi gereği süresinde faturaları iade etmediği yaklaşık 3 ay sonra iade ettiğinin anlaşıldığı, faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerektiği, her ne kadar davalı tanığı taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını ve faturayı iade ettiğini beyan etmişse de dava değeri itibariyle tanıkla ispatın mümkün olmadığı ve yazılı ve kesin delillere ispatlanmasının gerektiği, davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edemediği, bu haliyle davacı taraf takip konusu faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturadan kaynaklanan 14.443,20 TL alacağının bulunduğu sabit olmuştur.
Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si(2.888,64 -TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si (2.888,64 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 986,61-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 174,44-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 812,17-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.400-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 174,44-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 750-TL Bilirkişi ücreti ve 187,70-TL posta giderinden ibaret toplam 988,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davalı ve davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/10/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı