Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/308 E. 2023/613 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/308 Esas
KARAR NO : 2023/613
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 18/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında özel güvenlik hizmeti alımına ilişkin sözleşmeler imzalandığını, dava dışı … … tarafından müvekkili aleyhine açılan işçilik alacakları davasında hükmolunan karar doğrultusunda …. İcra Müdür 2016/… E. sayılı dosyasına toplamda 20.720,00-TL Ödeme yapıldığını, işçilik alacaklarına konu olan …. İş Mahkemesinin 2014/… E. sayılı dosyasının idare tarafindan ihale edilen Güvenlik Hizmet Alım işinden kaynaklandığını ve dava dışı … …’ın bu ihale kapsamında davalı işverenler bünyesinde çalıştığın, davalılarla akdedilen sözleşmeler gereği dava dışı personele yapılan ödemelerden yine davalı şirketlerin sorumlu olduğunu ve ilgili yasal mevzuat uyarınca rücu yoluna başvurulduğunu, esasen dava dışı personel ile şirket arasında imzalanmış herhangi bir iş sözleşmesi bulunmadığını, buna karşın yapılan ödemelerden doğan sorumluluğun yasal mevzuattan kaynaklandığını, davalı şirketlerin çalıştırdığı persönele ödenen işbu tutarlardan yine davalı şirketlerin sorumlu olduğunu, zira taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmeleri ve teknik şarınamelerde yüklenici firmalar tarafından çalıştırılan personellerin tüm yasal yükümlülüklerinin davalılar üzerinde olmasının kararlaştırıldığını, dava konusu rücu hakkının yine yasal mevzuattan kaynaklandığını ve emsal bir çok mahkeme kararında bu hususun tescil edildiğini iddia ederek; … Ltd. Şti.’nin 5.024,00-TL. … A.Ş.’nin 15.072,00-TL … Lid. Şti.’nin 628,00-TL sorumluluğu bulunduğunu beyan ederek toplam 20.720.00-TL’nin 17.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı şirketlerden sorumlulukları oranında tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından sunulan 27/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dışı işçinin ödemeye esas tüm çalışması farklı alt işverenler nezdinde geçmiş olmakla, müvekkilli şirket nezdinde 10.05.2011-31.12.2011 tarihleri arasında çalıştığını, devir nedeni ile çıkışı yapıldığını, müvekkili şirketten sonra da ihaleyi alan şirketlerde çalışmaya devam ettiğini, dava dışı işçinin farklı işverenler nezdindeki tüm çalışması davacı kamu kurumunda geçtiğini, sorumluluk da kamu kurumu olan davacının olduğunu, yapılan yasal değişiklik ile kıdem tazminatının ihale maliyetinin içinde olmadığını, yasa koyucu tarafından kabul edildiğini, düzenleme ile işçilere ait tüm tazminat sorumluluğu Kamu Kurumlarına yüklendiğini, huzurdaki işbu dava ile müvekkili şirkete mevzuat ile yüklenmeyen bir külfet rücu davası ile istendiğini, işbu davada talep edilen söz konusu alacaklar ve diğer giderler için işçilik kalemleri üzerinden ödenecek %3’lük tutarın iddia konusu düzenlemeden kaynaklanacak parasal tutarı karşılamayacağı izahtan yoksun bir mesele olduğunu, 4734 Sayılı K.İ.K. gereği teklif fiyatın içerisine kıdem tazminatının konulması hukuken mümkün olmadığını, yaklaşık maliyetten uzaklaşılmış olacağını ve teklif fiyatta öngörülmeyen kalemlerin teklif fiyata dâhil edilmesi söz konusu olacağını, bunun sonucu olarak da teklif fiyat yaklaşık maliyetin üstüne çıkacağını, ihaleye ait şartnamelerde yer almayan bir bedelin teklif fiyata dahil edilmesi mümkün olamayacağını, dava konusu sözleşmeyle yapılan işler ihaleye çıkıldığında davacı tarafından bir idari şartname yayaınlanmadığını ve müvekkili bu şartnameye göre ihaleye girdiğini, kurumca hazırlanan idari şartname sözleşmenin ayrılmaz bir parçası ve eki olup teklif fiyata dâhil hususların içinde nelerin yer aldığı tek tek sayıldığını, bu şartname gereğince; “Teklif Fiyata Dâhil Olan Giderler”; işçilik ücreti, 6 gün ve 45 saat üzerinden belirlendiğini, yol ve yemek ücreti eklenmek suretiyle sınırlandırıldığını, ihale işlem dosyası içerisinde yer alan teklifler, maliyet analizleri, idari ve teknik şartname ve sözleşme incelendiğinde kıdem tazminatının maliyetler içerisine konulmadığı görüleceğini, bu sebeple idarenin ödemediği tazminat kalemi için rücu hakkı bulunmadığını, açıklanan nedenlerle, davacının hem 6552 sayılı yasayla getirilen değişiklik başta olmak üzere tüm yasal düzenlemeler sebebiyle hem de müvekkili ile imzalamış oldukları sözleşme ve eki ihale dokümanları gereğince kıdem tazminatı için rücu hakkı bulunmadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile ücret-i vekaletinin karşı yan üzerinde bırakılmasını karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP : Davalı … A.Ş. vekili tarafından sunulan 09/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasındaki ilişki incelendiğinde bunun hizmet alım işi olmadığını, işçi temini ilişkisi olduğunun görüleceğini, davacı işverenlikten kaynaklanan gücün tamamını sözleşme hükümlerinden aldığı yetkiyle kullandığını, personel seçilmesinden, işin düzenlenmesine, emir ve talimat yetkisinden, denetime kadar işverenlikten kaynaklanan tüm özellikler tamamen davacıya tanındığını, işin fiili işleyişinde de ihale dokümanına uygun olarak tüm yetki ve yönetim de davacıda olduğunu, kavram olarak bir hizmet alımından bahsedilebilmesi için gereken unsurlar ilgili sözleşmede bulunmadığını, personelin seçiminde, yürütülmesinde ve iş ilişkisinin sona erdirilmesinde tek söz sahibi olan davacı ile müvekkili şirketin ilişkisi incelendiğinde bu ilişkinin açıkça işçi temini ilişkisi olduğu görüldüğünü, işbu sebeple davacı ile müvekkili arasında bir alt işveren – üst işveren ilişkisi kurulamadığını, dava dışı işçinin sadece ve sadece davacının işçisi olduğunun kabul edilerek değerlendirme yapılması gerektiğini, dava dışı işçi lehine hükmedilen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, UGBT, hafta tatili, fazla mesai alacaklarından sadece davacı sorumlu olduğunu, davacı kurum ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşme uyarınca dava dışı işçi de bu kapsamda müvekkili şirket bünyesinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, davacı ile imzalanan sözleşme müvekkili şirkete işin devamı süresince personelin SGK primleri, vergileri, ücreti, yol, yemek ücreti v.s. gibi düzenli ve sürekli verilen haklarının teslimiyle ilgili sorumluluk verdiğini, davacının talep etitği ücretlerden müvekkili şirketin bir sorumluluğu olmadığını, sözleşme hükümleri incelendiğinde davacı tarafından ödenen kalemlerin müvekkiline rücu edilebileceğine dair bir düzenleme bulunmadığı açıkça görüleceğini, davacının talep ettiği alacak kalemleri dava dışı işçinin davacı nezdinde gerçekleştirdiği çalışmalardan doğduğunu, davacı tarafından bu alacak kalemlerine karşılık müvekkili şirkete bir ödeme yapılmadığını, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinde sözleşmeye dahil olan giderler bildirildiğini ve bu alacak kalemleri arasında kıdem ve ihbar tazminatı, UGBT alacağı, yıllık izin alacağı, hafta tatili alacağı belirtilmediğini, işbu alacakların müvekkiline yükletilmesi davacının sebepsiz zenginleşmesine sebep olacağını, davacının rücu talebi dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, davacının taleplerine bu tarih itibariyle faiz yürütülmesi mümkün olmadığını, davanın öncelikle usulden reddine, neticeten haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2016/7… E. Esas sayılı icra dosyası, bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi tarafından sunulan tarihli bilirkişi raporunda özetle; Celp olunan …. İcra Müdürlüğünün 2016/7… E. sayılı dosyasının incelenmesinde infaz tarihi itibariyle kapak hesabınm çıkartıldığı ve dosya borcunun toplamda 20.720,00 TL olarak tahsil edildiği, …. İş Mahkemesince verilen ilam ve ilama dayanak bilirkişi raporunun tetkikinde, dava dışı personel lehine belirlenen hizmet süresi 12.02.2009-31,03.2017 tarihleri arasında toplamda 8 Yıl 1 Ay 20 Gün olarak tespit edildiğini, Dava dışı personel lehine hükmolunan alacak kalemleri kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı ve yol ücreti alacağından ibaret olduğunu, kıdem tazminatından tüm davalılar çalıştırdıkları dönem ile sorumlu iken, niteliğinde olan fazla mesai, genel tatil ve yol ücreti alacağı açısından aynı yöntemin belirlenmesinin mümkün olmadığının, … İş Mahkemesince verilen ilamı ve ilama dayanak bilirkişi raporunun tetkikinde davalı işverenlerin hizmet dönemine tekabül eden ücret alacaklarının;
Şeklinde olduğunun, …. İcra Müdürlüğünün 2016/7… E. sayılı takip dosyasının infaz tarihindeki kapak hesabının;
Şeklinde olduğunun, tüm bunlar birleştiğinde;
¸ İddianın kabulü halinde, davalı şirketlerin sorumlu olduğunun kabulü halinde ortaya çıkacak tutarlar tamamen rücu ve yarı yarıya rücu hallerine göre ayın başlıklar altında hesaplandığının sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan 20/06/2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda her davalı yönünden rücu olunabilecek tutarların, … Limited Şirketi yönünden 4.656,46 TL’nin, … Anonim Şirketi yönünden 15.119,49 TL’nin, … Limited Şirketi yönünden 944,05 TL’nin olduğu yönünde hesaplama yapıldığını, dava dilekçemizde belirttikleri; … Anonim Şirketinden kendi dönemine karşılık gelen 15.072 TL rücu alacağı taleplerini 47,49 TL arttırarak 15.119,49 TL, … Limited Şirketinden kendi dönemine karşılık gelen 628 TL rücu alacağı taleplerini 316,05 TL arttırarak 944,05 TL olarak müvekkil kurumun ödeme tarihi olan 17/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsili talebi ile davalarının ıslah taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Toplanan belgelerden tarafların, dava ve taraf ehliyetleri vardır.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulması gerektiği de dikkate alınarak her bir davalı açısından sorumluluk miktarları belirlenmiştir. Dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile davacı tarafından …. İş mahkemesinin 2020/… esas sayılı dosyasında hükmedilen bir kısım işçilik alacaklarının takibe konulması sonrasında ödenen miktarlar yönünden davalıların sorumlu oldukları miktarlar tespit edilmiş ve rapor hükme esas alınmış olup davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.( kabul oranı: %98,25 olup %72,97 oranında … şirketi- %22,47 oranında … şirketi- %4,56 oranında … şirketi sorumlu olmak üzere)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının;
A-… A.Ş Yönünden KABULÜ ile; 15.119,49TL nin ödeme tarihi olan 18/08/2017 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-Davanın … Ltd. Şti. Yönünden KABULÜ ile; 944,05TL’nin ödeme tarihi olan 18/08/2017 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C-Davanın … Ltd. Şti. Yönünden KISMEN KABULÜNE; 4.656,46TL’nin ödeme tarihi olan 18/08/2017 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin Reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.415,38-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 753,85-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 661,53-TL harcın davalılardan sorumlulukları oranı nispetinde tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılardan sorumlulukları oranı nispetinde tahsili ile davacıya ödenmesine
4-Davalı … Hizmetleri Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 367,54TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri toplam 2.405,05 TL olmakla kabul ret oranına göre 2.362,96 TL sinin davalılardan sorumlulukları oranı nispetinde tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davadaki haklılık durumuna göre 1.296,90TL’sinin davalılardan sorumlulukları oranı nispetinde tahsili, geri kalan 23,10TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Artan gider avansının kararın kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, Diğer tarafların yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/09/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı