Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/307 E. 2021/230 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/307 Esas
KARAR NO : 2021/230
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 16/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile davalı … arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete kredi kullandırıldığını, anılan sözleşmeyi diğer davalı …’ın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesabının 31/01/2019 tarihinde kat edilerek borçlulara …. Noterliği’nin 01/02/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ve alacağın kat tarihi itibariyle muaccel hale getirildiğini, borcun ödenmemesi üzerine, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı icra dosyası ile 876.393,40-TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazlarının dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu belirterek davalıların takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP : Davalılar vekili tarafından sunulan 07/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; geçerli bir icra takibinin varlığı itirazın iptali davalarında, dava şartı olduğunu, davacının, hem ipotek ile temin edilmekten, hem müşterek ve müteselsil kefaletten, hem de genel kredi sözleşmesinden bahsederek alacak iddiasında bulunduğunu, dayanak icra takibinin geçersiz olduğunu, huzurda görülen davanın dava şartı yokluğundan reddini talep ettiklerini, dava konusu kefalet sözleşmesinin TBK 583. maddesinde belirtilen yazılı şekil şartlarına uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği bilinmediğini, Kanunda yazılı şekilde yapılması öngörülen kefalet sözleşmesinin, şekil şartlarına uyularak yapılmadıkça geçerli olmadığını, nitekim Yargıtay… Hukuk Dairesinin 2019/… E. 2019/… K. sayılı ilamında bu durumun açıkça belirtildiğini, davaya etkisi düşünüldüğünde sözleşmenin dosyaya ibraz edilmesinin elzem olduğunu, dava konusu genel kredi sözleşmesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, borcu kabul etmemekle birlikte müvekkilinin borçlu olduğu miktar sözleşmedeki tutarla sınırlı olduğunu, davacının dilekçesinde ifade ettiği ihtarname müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacının, tebliğ edilmeyen ihtarnameyi delil olarak gösteremeyeceğini, genel kredi sözleşmesinde belirtilen faiz miktarının hukuka aykırı olduğunu, matbu kredi sözleşmesinin içeriğine müdahale hakkı verilmemesi, sözleşmeyi genel işlem şartı haline getireceğini, Tüketici Kanununun 6. Maddesi emredici hüküm niteliğinde olup, kredi sözleşmesindeki haksız şart niteliğinde ki hükümlerin batıl olacağını hüküm altına alındığını, sözleşme akdedilirken bir taraf aleyhine olacak hükümlerin bağlayıcılığı olmadığını, davalı bankanın müvekillerini bilgilendirmediğini, dolayısıyla, her ne kadar taraflar arasındaki faiz oranının banka tarafından belirleneceği ve müvekkillerinin itiraz hakkının olmadığı düzenlenmişse de, sonradan ihtarname ile belirlenen ödeme tarihine kadar fahiş akdi temerrüt faiz oranının abartılı olduğunu, bu oranın hukuka aykırı olup kabul edilemeyeceğini, sözleşme serbestisi hükmünün burada uygulanamayacağını, faiz oranının açıkça hukuka aykırı olup, faize ve faiz oranına itiraz ettiklerini beyanla davacının davasının reddine, davacı aleyhine İKK 67/2 gereğince haksız talep edilen meblağın %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ve yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyası, …. Noterliği’nin 01/02/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi, kredi sözleşmesi ve ekleri, hesap haraketleri, davacı banka kayıtları, arabulucu tutanağı, arabulucu sarf kararı, bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 27/07/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı Banka olan … ile Davalı şirket … Tur. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında 18.11.2013 tarftlnde 1.000.000,00-TL tutarlı, 31.03.2015 tarihinde 1.000.000,00-TL tutarlı iki adet Genel Kredi Sözleşmesini karşılıklı olarak imzaladıkları, davalı …’ın müteselsil kefil sıfatıyla her iki Genel Kredi Sözleşmesinde 1.000.000,00-TL kefalet tutarlı, imzasının bulunduğu, Davacı Banka tarafından kullandınlmış bulunan dava konusu döviz kredileri ve TL BCH kredisinden dolayı asıl borçlu … San. Tic. Ltd. Şti. ile müteselsil kefil olan davalı … … ın akdedilmiş bulunan Genel Kredi Sözleşmesinden ve sözleşmenin limitleri dahilinde olması nedeniyle, dava konusu talep edilen borcun asıl alacak tutan ve ferilerinin tamamından sorumlu bulundukları, görüşü oluştuğu, Davacı Banka tarafından, İcra takip talebinde, kredilerin teminatı olarak alınan 650.000,00 TL limitli İpotek tutarının, hesaplanan toplam borç tutarından İndirilerek bulunan meblağın, ödenmesinin talep edildiği, Davacı Banka tarafından 31.01.2019 tarihli hesap kat ihtarnamesinin davalı şirket ve davalı kefile tebligatının, yukarıda detaylı açıklamaları yapıldığı üzere, yasaların hükmü gereğince gerçekleştirilemediği. Davalı Şirketin ve Davalı kefilin usulüne uygun olarak hesap kat ihtarnamesi ile değil 04/03/2019 İcra Takip tarihinde temerrüde düştüğü, bu nedenle İcra takip tarihine kadar akdi faiz oranı ile faiz hesaplaması yapılması gerektiği, Davacı Banka tarafından Davalı Şirkete kullandırılmış … ve … numaralı İki döviz kredisinin, 31.01.2019 tarihli Hesap Kat ihtarnamesinde, hesaplanan faizleri İle birlikte 282.925,87 USD olarak belirtildiği, Bu borç bakiyesinin İhtarname ekinde bulunan hesap özetinde, TL tutan karşılığına çevrilerek diğer TL BCH kredisi ile birlikte toplanarak belirtildiği, USD Döviz kredileri toplam bakiyesinin ihtarnamede çevrim kurunun (5.187) olarak tespit edildiği, Bununla birlikte tarafımıza gönderilen … numaralı takip hesap ekstresinden, … numaralı 275.000.-USD tutarlı döviz kredisinin kalan 255.488,00 USD bakiyesinin, Tl tutan karşılığına dönüştürülerek ilgin kredi taldp hesabına 1.364.420,89 TL olarak aktarıldığı, bu tespit ve Davacı Bankanın beyanlarından bu İşlemde (5.3404) kuranım uygulandığının anlaşıldığı, Taraflar arasında akdedilen sözleşme maddelerine göre. Davacı banka kredi tutarının yabancı para cinsinden belirlendiği hallerde bu krediden kaynaklanan alacağım, dilerse taldp ve dava tarihinde TCMB efektif satış kuru Üzerinden hesaplanmış Türk Lirası karşılımda talep edebileceği, hükmü kapsamında, Davacı Bankanın döviz kredierini icra takip talebinde olmamakla birlikte, hesap kat tarihi itibariyle TL tutarına dönüştürdüğü ve bu tutarlar üzerinden icra takip tarihine kadar hesaplama yaptığı, Ancak TCMB’ce 30.01.2019 tarihinde belirlenip 31.01.2019 tarihinde Resmi Gazetede vavmlanan USD. TCMB efektif satıs kurunun (5.2955) olarak görünmekte olduğu, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme maddeleri hükümlerine göre USD Döviz kredilerinin TL tutarına çevriminde, (5,2955) kurunun uygulanması gerektiğinin anlaşıldığı, taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin faiz konulu maddelerinin hükümlerinden davacı bankanın kullandırmış olduğu döviz kredilerinin taksitleri için %7,5 aylık gecikme faizi, döviz kredisinin temerrüdü durumunda %22,50 azami temerrüt faizi, TL … kredisinin temerrüdü durumunda ise %69 azami temerrüt faizi uygulayabileceğinin, anlaşıldığı, davacı bankanın hesap kat ihtarnamesinde döviz kredisi için %15, TL BCH kredisi için %43,125 oranında temerrüt faizi talep ettiği, ki takip talebinde ise ipotek teminat bedelinin indiriminden sonra kalan bakiye tutar üzerinden %15 oranında temerrüt faizi talep ettiği, Bu durumun davalı Borçlular lehine olması nedeniyle Davacı Bankanın talebine bağlı kalınması, yapılan hesaplamada, temerrüt tarihinin icra Takip tarihi ile başlaması nedeniyle, hesap kat tarihinden İcra takip tarihine kadar geçen süre için akdi faiz oranları ile hesaplama yapılmıştır. Vadesinde ödenmeyen Döviz kredileri taksitleri İçin anapara tutarlan üzerinden %7,5 gecikme faizi hesaplaması yapılmıştır. Yapılan hesaplamada, 01.02.2019 tarihinde, 3.380,30 USD tutarının karşılığı, 17.450,12 TL tutardaki tahsilat dikkate alınmıştır. 19.03.2019 tarihinde yapılan, toplam 150,00 USD tutarı karşılığı, 818,46 TL tutarındaki tahsilatın, İcra takibi tarihi sonrası yapılmış olması nedeniyle hesaplamamızda dikkate alınmamıştır. Tespitlerimiz, değerlendirmelerimiz kapsamında, Davacı Bankanın, Davalı Şirkete kullandırmış olduğu Döviz (USD) ve TL BCH kredileri kaynaklı toplam alacağından, İpotek Teminat Tutarının İndirilmesi İşlemi yapılarak, 04,03.2019 İcra takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama neticesinde; Davacı alacaklı … A.Ş’nin, Davalı borçlu … ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nden tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla; asıl alacak tutarı 1.484.296,89-TL, işlemiş faiz tutarı 7.760,45-TL, BSMV tutarı 5,50-TL ile indirilen ipotek teminat tutarı -650.000,00-TL olmak üzere toplam alacak tutarının 842.062,84 TL olarak hesaplandığı, Davalı şirket … . ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti ile müteselsil kefil olan davalı …’ın, dava konusu icra takibi kapsamında davacı alacaklı … A.Ş.’ye karşı, borçludan tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla sorumlu olduğu miktarın, toplam 842.062,84-TL olduğu, sonucuna varıldığı, davacı banka tarafından takip talebinde döviz kredisinin TL karşılığına da uygulanan, %15 oranında temerrüt faizi talep edildiği görüldüğünden talebe bağlı kalınarak, takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar, 842.062,84 TL alacak tutarına, %15 oranı üzerinden, hesaplanacak temerrüt faizini ve bu faizin gider vergisini talep edebileceği tespit edilmiştir.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 17/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; Davalı şirketin yeni işyeri adresinin 25.03.2017 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı ve bu tarihten 9 av sonra dava konusu toplam tutarı 300 000.00 USD olan Döviz Kredilerinin Davacı Banka tarafından 20/12/2017 tarihinde Davalı şirkete kullandırılmış olduğu tespitlerimiz çerçevesinde ve Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik gereği Bankaların tüketici kredileri hariç olmak üzere, kredi ilişkisinin devam ettiği sure boyunca her yıl hesap dönemini izleyen altı ay içinde hesap durumu belgesi aldığı, bu belgeler ile birlikte Faaliyet Belgesi (Ticaret Sicil Belgesi) alındığı, yeni adresin Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, Davacı Banka tarafından yapılmakta olan mali analiz ve İstihbarat raporları çalışmalarında adres değişikliğinin tespit edilmemiş olmasının mümkün olmayacağı dikkate alındığında davacı bankanın zaten bilmekte olduğu yeni adresi itiraz dilekçesinde belirtildiği gibi araştırmasına da gerek bulunmadığı ve davacı Banka tarafından 01.02.2019 tarihli kat ihtarnamesinin davalının yeni adresine göndermesi gerektiği kanaatindeyiz.
Kök raporumuzda: İki yıllık bir süreçte yeni krediler kullandıran davacı Bankanın, kredi kullandırmış olduğu davalı şirketin iki yıl önce değişmiş adresinin bilgisinin kendisinde mevcut olacağı düşüncelerimiz belirtilmiştir.
Kök raporumuzda: 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun; 10. Maddesi hükmü gereği, bilinen en son adresin ya da bilinen en sor adreste tüzel kişi bulunmadığında tebligat yapılacak adresin tespitinde, tiizet kişilerin yerleşim yeri adresinin kullanılabileceği, ticaret şirketleri için yerleşim yeri adresinin tespitinin ise ticaret sicilinde kayıtlı adresinden yapılabileceği, belirtilmiştir.
Davacı vekili itiraz dilekçesinde, “bilirkişi, müvekkilin araştırma yaparak borçluların değişen adreslerini tespit edebileceğini ileri sürmüş -kanun ve sözleşme gereği müvekkil bankadan böyle bir araştırma yapması beklenemez” şekilde itirazlarını belirtmiş olsa da davacı Bankanın iki yıl önce adresi değişmiş kredi müşterisinin ad resmi bu süreç içinde krediler kullandırmasına ve mevzuat gereği her yıl Ticaret Sicil Belgesi almasına rağmen değişen adresinin iki yıl süreç içinde bilmeyeceğini iddia etmek, Bankacılık teammüllerine uygun değildir.
Bu bilgi ve tespitler kapsamında Kök raporumuzda da belirtilen tüm bilgiler kapsamında; davacı banka tarafından 01.02.2019 tarihli Kat ihtarnamesinin, Davalı Şirketin 22.03.2017 tarihinde tescil edilen ve 23.03.2017 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan yeni adresi dışında Davalı Şirket ile akdedilmiş olan 18.11.2013 ve 31.03.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinde beyan etmiş olduğu adresine gönderildiği, ayrıca tebligat şerh notunun 7201 sayılı Kanunun 21. maddesi hükmü gereğince davalının muhtarlıkta kaydının bulunup bulunmadığına ve tebligat yapılacak ihtarnamenin muhtarlığa veva diğer yetkilendirilmiş bir kişiye teslim edildiğine dair herhangi bir bilgi ve şerh içermediği dikkate alındığında, tebligatın yasaların hükmü gerekince gerçekleştirilemediği, davalı Şirketin usulüne uygun olarak hesap kat ihtarnamesi ile değil 04.03.2019 icra Takip tarihinde temerrüde düştüğü kanaati oluşmaktadır.
Bu çerçevede Kök raporumuzdaki tespit ve görüşlerimizde bir değişiklik bulunmamak ile birlikte, Sayın Mahkeme tarafından farklı bir değerlendirme ile davacı vekilin yapmış olduğu itiraz hususları yönünde görüş ve değerlendirme yapılması durumunda, dava dosyasının ikinci bir ek rapor düzenleme aşamasına gelmemesini teminen bu görüşe göre de görüşümüz ve kanaatimiz bu yönde olmamak kaydıyla alternatif değerlendirme ve hesaplama yapılmış olup, Davacı vekilinin itirazları yönünde alternatif hesaplamaya göre Davacı Bankanın, Davalı Şirkete kullandırmış olduğu Döviz (USD) ve TL BCH kredileri kaynaklı toplam alacağından, İpotek Teminat Tutarının indirilmesi işlemi yapılarak, 04.03.2019 icra takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama neticesinde;
Davacı alacaklı …’nin, Davalı borçlu … Tekstil Konfeksiyon Turizm ve İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’den tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla; Asıl Alacak Tutarı 1.485.648,74 TL, İşlemiş Faiz tutarı 16.180,55 TL, BSMV tutarı 6,59TL ile indirilen ipotek teminat tutarı -650.000,00 TL olmak üzere toplam alacak tutarının 851.835,89TL olarak hesaplanmış, davacı banka tarafından, takip tarihinden itibaren tahsil talihine kadar 851.835,89-TL asıl alacak tatarına, talebe bağlı kalınarak, %15 oranında faiz oranı ile temerrüt faizi talep edebileceği,
Davacı Bankanın icra takibinde talep ettiği toplam alacak tutarı 876.393,40 TL olup, aradaki tutar farklılığının uygulanan kur ve faiz hesaplama şekli farklılığından kaynaklanabileceği, düşünülmektedir
Davalı vekilinin itiraz dilekçesinde belirttiği hususlar hakkında yukarıda açıklamalar yapılmış olup, kefalet sözleşmesinin şekil şartları, uygulanan ve talepte bulunulan temerrüt faiz oranı ve bu konuda bilgilendirilmedikleri hususundaki itiraz hususlarına katılmamaktayız. Bu kapsamda kök raporumuzda dava konusu krediler yönünden yapmış olduğumuz hesaplamalarımızda ve görüşümüzde değişikliği gerektiren bir hususun bulunmadığı tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı banka tarafından davalı borçlular aleyhine açılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalılar tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ise davacı tarafça başlatılan icra takibinin usulsüz olduğunu, takibe itirazın haklı olduğunu, davanın reddine karar verilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir.
… İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalıların Mahkememizin ve icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın sözleşmedeki yetki şartı gereği Mahkememiz ve icra dairesi yetkili olduğundan reddine karar verilmiştir.
… İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamızda davalı olan borçlu davacılar tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı icra dosyasına ilişkin takibin iptaline yönelik icra memur muamelesini şikayet davasının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile davalı şirket arasında imzalandığı, diğer davalının genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldığı, kefalet miktarının 2.000.000,00-TL olduğu görülmüştür.
…. Noterliği’nin 01/02/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile genel kredi sözleşmesi hesabının kat edildiği, ihtarnameye ilişkin davalı şirkete çıkarılan tebligatın 04/02/2019 tarihinde, diğer davalıya çıkarılan tebligatın 05/02/2019 tarihinde iade edildiği, bu haliyle davalı şirketin sözleşmede bildirdiği adrese yapılan tebligat iade edilmiş olsa da davalı şirketin sözleşmedeki adres bildiririm yükümlülüğünü yerine getirmediğinden ihtarname tebliğinin iade edildiği tarih olan 04/02/2019 tarihinde temerrüte düştüğü, diğer davalı kefilin ise takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 27/07/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Tespitlerimiz, değerlendirmelerimiz kapsamında, Davacı Bankanın, Davalı Şirkete kullandırmış olduğu Döviz (USD) ve TL BCH kredileri kaynaklı toplam alacağından, İpotek Teminat Tutarının İndirilmesi İşlemi yapılarak, 04,03.2019 İcra takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama neticesinde; Davacı alacaklı … A.Ş’nin, Davalı borçlu … ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nden tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla; asıl alacak tutarı 1.484.296,89-TL, işlemiş faiz tutarı 7.760,45-TL, BSMV tutarı 5,50-TL ile indirilen ipotek teminat tutarı -650.000,00-TL olmak üzere toplam alacak tutarının 842.062,84 TL olarak hesaplandığı, Davalı şirket … Konf. Tur. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti ile müteselsil kefil olan davalı …’ın, dava konusu icra takibi kapsamında davacı alacaklı … A.Ş.’ye karşı, borçludan tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla sorumlu olduğu miktarın, toplam 842.062,84-TL olduğu, sonucuna varıldığı, davacı banka tarafından takip talebinde döviz kredisinin TL karşılığına da uygulanan, %15 oranında temerrüt faizi talep edildiği görüldüğünden talebe bağlı kalınarak, takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar, 842.062,84 TL alacak tutarına, %15 oranı üzerinden, hesaplanacak temerrüt faizini ve bu faizin gider vergisini talep edebileceği tespit edilmiştir.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 17/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; Mahkemenin davacı şirketin hesap kat ihtarına ilişkin tebligatın iade edildiği tarih itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü halinde, Davacı Bankanın, Davalı Şirkete kullandırmış olduğu Döviz (USD) ve TL BCH kredileri kaynaklı toplam alacağından, İpotek Teminat Tutarının indirilmesi işlemi yapılarak, 04.03.2019 icra takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama neticesinde; Davacı alacaklı …’nin, Davalı borçlu … Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’den tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla; Asıl Alacak Tutarı 1.485.648,74 TL, İşlemiş Faiz tutarı 16.180,55 TL, BSMV tutarı 6,59TL ile indirilen ipotek teminat tutarı -650.000,00 TL olmak üzere toplam alacak tutarının 851.835,89TL olarak hesaplanmış, davacı banka tarafından, takip tarihinden itibaren tahsil talihine kadar 851.835,89-TL asıl alacak tatarına, talebe bağlı kalınarak, %15 oranında faiz oranı ile temerrüt faizi talep edebileceği, davacı bankanın icra takibinde talep ettiği toplam alacak tutarı 876.393,40 TL olup, aradaki tutar farklılığının uygulanan kur ve faiz hesaplama şekli farklılığından kaynaklanabileceği tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından davalı …’ne kredi kullandırıldığı, davalı şirketin vadesinde borçlarını ödememesi üzerine hesabın kat edildiği ve alacağın tahsili için davalı şirket ile müteselsil kefil olan davalılar hakkında icra takibi yapıldığı, davalı asıl borçlu şirket tarafından kredi borcunun ödenmediği, kefalet sözleşmesinin yasal şartları taşıması ve geçerli olması nedeniyle diğer davalı olan müteselsil kefil tarafından da borcun ödenmemesi nedeniyle nakdi kredi borcundan davalıların sorumlu oldukları sabit olduğundan düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporlarında davalı şirketin sözleşmede bildirdiği adrese yapılan tebligat iade edilmiş olsa da davalı şirketin sözleşmedeki adres bildiririm yükümlülüğünü yerine getirmediğinden ihtarname tebliğinin iade edildiği tarih olan 04/02/2019 tarihinde temerrüte düşmesi nedeniyle davalı şirket yönünden ek rapordaki hesaplamalar, diğer davalı kefilin ise takip tarihi itibariyle temerrüte düşmesi nedeniyle kök rapordaki hesaplamalar ile tüm dosya kapsamına göre takip tarihi itibariyle davacı bankanın kredi alacağı yönünden ipotek bedeli olan 650.000,00-TL’nin asıl alacaktan ve takipten sonra davadan önce yapılan 818,46-TL tahsilatın TBK md. 100 gereği mahsubu sonrası borçlu davalı … Tekstil Konfeksiyon Turizm ve İnşaat Sanayi Ticaret Ltd.Şti.’den 835.648,74-TL asıl alacak, 15.362,07-TL işlemiş faiz, 6,59-TL BSMV olmak üzere toplam 851.017,40-TL alacaklı olduğu, borçlu davalı …’dan ise 834.296,89-TL asıl alacak, 6.941,99-TL işlemiş faiz, 5,50-TL BSMV olmak üzere toplam 841.244,38-TL alacaklı olduğu, takibin borçlu davalı şirket ve davalı kefil yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar üzerinden asıl alacağa uygulanacak %15 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamı gerektiği, davacının fazlaya ilişkin isteminin haksız olduğu anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın (835.648,74-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan (davalı …’ın 834.296,89-TL’nin %20’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasındaki;
a) Kredi alacağı yönünden ipotek bedeli olan 650.000,00-TL’nin asıl alacaktan ve takipten sonra davadan önce yapılan 818,46-TL tahsilatın TBK md. 100 gereği mahsubu sonrası borçlu davalı … Tekstil Konfeksiyon Turizm ve İnşaat Sanayi Ticaret Ltd.Şti. Tarafından 835.648,74-TL asıl alacak, 15.362,07-TL işlemiş faiz, 6,59-TL BSMV olmak üzere toplam 851.017,40-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalı şirket yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar üzerinden asıl alacağa uygulanacak %15 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Kredi alacağı yönünden ipotek bedeli olan 650.000,00-TL’nin asıl alacaktan ve takipten sonra davadan önce yapılan 818,46-TL tahsilatın TBK md. 100 gereği mahsubu sonrası borçlu davalı … tarafından 834.296,89-TL asıl alacak, 6.941,99-TL işlemiş faiz, 5,50-TL BSMV olmak üzere toplam 841.244,38-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalı kefil yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar üzerinden asıl alacağa uygulanacak %15 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
c) Asıl alacağın (835.648,74-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan (davalı …’ın 834.296,89-TL’nin %20’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça dava açılırken ve icraya yatırılan peşin harcın alınması gereken 58.133,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 43.166,39-TL karar harcının (davalı …’ın 6.202,67-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davadaki haklılık durumuna göre 1.281,77-TL’sinin (davalı …’ın 1.267,05-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen, geri kalan 38,23-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 10.584,64-TL peşin harç olmak üzere toplam 10.629,04-TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 15 adet tebligat-posta gideri 189,40-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL olmak üzere toplam 989,40-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 960,75-TL’sinin (davalı …’ın 949,72-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nispi 59.600,87 -TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı …’ın 59.112,22-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davalı taraflar yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nispi 5.272,35-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı taraflara eşit şekilde verilmesine,
8- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/03/2021

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.