Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/305 E. 2020/595 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/305 Esas
KARAR NO : 2020/595
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2019
KARAR TARİHİ : 18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin verdiği 30/05/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; 1/05/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … Mahallesi, … Sokak, …/İSTANBUL adresinde davalı … Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkil şirkete ait tesislere hasar verildiği, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 256,89-TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiği, 11/05/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … Mahallesi, …. Sokak, No … …/İSTANBUL adresinde davalı … ü tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkil şirkete ait tesislere hasar verildiği, müvekkil şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 808,02-TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiği, davalı tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatılarak davalıya ödeme emri gönderildiğini, davalıların ödeme emrine itiraz ederek takibi durduğunu beyanla icra dosyasına yapılan asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere üst hatten icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevli idare mahkemesinde açılması gerektiği, dava konusu olan hasarlarla ilgili … tarafında bahsi geçen yer ve tarihte çalışma yapılmadığının anlaşıldığını,usul ve esas bakımından hukuki dayanaktan yoksun davaınn reddine karar verilmesini, iş bu davanın husumetten reddine, esastan incelemeye gidirlemsi halinde, yersiz ve mesnetsiz davanın esastan reddine, mahkeme giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyası, … …ğı cevap yazısı, … ğı cevap yazısı, … ğı cevap yazısı, Arabulucu tutanak aslı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20/06/… tarih, 2019/… esas, 2019/… karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edildiği ve Mahkememizin 2019/… esasına kaydedildiği görüldü.
Davacı taraf, haksız fiilden kaynaklanan zarar nedeniyle başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, uyuşmazlığın hizmet kusurundan kaynaklanması nedeniyle idari yargının görevli olduğunu, uyuşmazlığa konu adreste kendileri tarafından çalışma yapılmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı Kanun’da bu kurumun Genel Kurul, Yönetim Kurulu ve Genel Müdürlük ile yönetileceği, denetçileri vasıtasıyla denetim yapılacağı, yıllık faaliyet ve yatırımlarının bilançolarda belirlenip, genel kurulun onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülüne göre düzenleneceği açıklandığına göre, bu kuruluşun özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da, 2560 sayılı Kanuna tabi olan …’nin gördüğü hizmet kamu hizmeti ise de, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle 6762 sayılı TTK.’nin l8/l. maddesi anlamında tacir sayılacağını ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan (TTK.’nun 3. maddesi) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girdiğini belirtmiş, YHGK.nun 2l.09.l983 gün ve Esas l980/ll -272l Karar, l983/823 ve YHGK.nun 29.ll.l995 gün Esas l995/ll-647 Karar l995/l043, 03.10.2007 gün ve 2007/4-597 Esas-2007/694 Karar sayılı kararlarında da aynı görüşü benimsemiştir. Bu nedenlerle somut olayda idari yargının görevli olmadığı, davacı tarafın ve davalı … Genel Müdürlüğünün tacir olması kapsamında mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı şirket tarafından borçlu davalı aleyhine 11/05/2018 tarihinde meydana gelen hasarlara dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafça itiraz edildiği, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; 11/05/2018 tarihinde davalı tarafından yapıldığı belirtilen kazı çalışması sırasında davacı şirkete ait tesislere zarar verilip verilmediği, davacının hasar bedelinin tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafın itirazının iptaline karar verilip verilemeyeceği hususunda toplandığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 01/03/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 04/03/2020 tarihli ara kararı gereği dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş,
Nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi … 25/08/2020 tarihli raporunda özetle;”Davacı … … AŞ. … … ü 11.05.2018 tarihinde … Mahallesi … Sokak adresinde … ekipleri tarafından yapılan çalışma sırasında … kablolara hasar verildiğini, ve hasarın giderilmesi için iş emri oluşturulduğunu, kendi bünyesi içinde … ne bildirildiği, … ğü hasar tespit tutanağı formunu 11.05.2018 tarihinde düzenlemiş ve hasar veren firmanın …, hasara sebebiyet veren nakil vasıtasının Kepçe olduğu hususlarını tespit tutanağında açıklandığı, … … AŞ. … ilçesi … Mahallesi … Sokak adresinde 11.05.2018 tarihinde … ekipleri tarafından yapılan çalışma sırasında elektrik kablolarına hasar verildiğini ve iş emri oluşturulduğunu, … ne ikinci bir hasar olarak bildirildiği, … tarafından ikinci h asara ilişkin olarak düzenlenen hasar tespit tutanağında da hasara sebebiyet firmanın … olarak belirtildiğinin görüldüğü, her iki hasara ilişkin olarak malzeme ve işçilik tutarlarının davacı tarafından tek tek belirlendiği ve buna ilişkin dökümlerin mahkeme dosyasına ibraz edilmiş olduğunun tespit edildiği, davalı … Genel Müdürlüğünün, davaya cevap dilekçesinde … Mahallesinde herhangi bir kazı çalışması yapılmadığını beyan ettiği, … ğı, Sayın Mahkemenize hitaben gönderdiği 12.02.2020 tarih … sayılı yazısında … tarafından 11.05.2018 tarihinde … Mahallesi … Sokakta herhangi bir kazı çalışması yapılmadığını, … ve diğer tüm alt yapı kazı ruhsatlarının …ğı tarafından verildiğinin bildirildiği, … nün gönderdiği 20.01.2020 tarih … sayılı yazısında 11.05.2018 tarihinde gerek … Mahallesi ve gerekse … Mahallesi adreslerinde altyapı kazı çalışması yapılması için herhangi bir kuruma gerçek veya tüzel kişiliğe altyapı kazı ruhsatı verilmediğini bildirdiği, davacı … … AŞ’nin.. her ne kadar davalı … Genel Müdürlüğü tarafından elektrik kablolarına zarar verildiğini beyan etmişse de, meydana gelen hasarlara ilişkin sadece tek taraflı düzenlenmiş hasar tutanağı ibraz ettiği, olay yerinde …’nin çalışma yaptığına dair fotoğraflar sunmadığı, dosyaya sadece elektrik direğinin tepesinde yer alan elektrik lambasının fotoğrafının sunulduğunun görüldüğü, hasara ilişkin olay yeri görüntülerinin dosyada mevcut olmadığı, …’nün davaya konu yerde herhangi bir kuruma gerçek veya tüzel kişiliğe kazı ruhsatının verilmediğine ilişkin bildirimi de dikkate alındığında, davacı … … AŞ.’nin hasara davalı idarenin sebebiyet verdiğine ilişkin ispata yarar yeterli delil ibraz etmediği ve takdir mahkemeye ait olmak üzere davacının davasını ispat edemediği kanaatine varıldığı” yönünde görüş beyan edildiği görülmüştür.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı tarafça 11/05/2018 tarihinde … Mahallesi, … Sokak …/İstanbul ve … Mahallesi … Sokak No: … …/İstanbul adreslerinde davacı şirket tesislerine davalı tarafça yapılan çalışmalar nedeniyle hasar verildiği iddiasıyla bu hasarlardan kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı tarafın süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından süresi içinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmakla, yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce tüm delillerini bildirmesi için taraflara verilen kesin süre içerisinde taraflarca delilleri dosyaya sunulmuş, düzenlenen bilirkişi raporu ile davaya konu iki ayrı hasara davalı … tarafından sebebiyet verildiğine dair yeterli delil ve belgenin mevcut olmadığı, davacı tarafça tek taraflı hasar tutanağı düzenlendiği ve olay yeri fotoğrafının ibraz edilmediği tespit edilmiş, dosya kapsamına, denetime ve kanaat edinmeye elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafça meydana geldiği iddia olunan hasara davalı tarafça sebebiyet verildiğinin ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 54,40 TL arar harcından başlangıçta alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.097,47-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile KESİN olmak üzere olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.18/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır