Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/295 E. 2020/508 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/295 Esas
KARAR NO : 2020/508
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacının davalıya iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi istihdam ederek hizmet sunduğunu, bu hizmetleri faturalandırdığını, faturaların bedelinin tahsil edilemediğini, ilgili faturaların tam olarak tahsil edilemediğini 7.806 TL bakiye ödenmemesi üzerine icra yoluyla talep edildiği, davalı tarafın itiraz ederek ihtarname ile belirttiği üzere herhangi bir borcu bulunmadığını belirttiğini, işyerinde denetim yapıldığını, denetim raporu ile noksanlıklar nedeni ile idari para cezası uygulandığını, rapordaki 3 adet noksanlığın davacı tarafından risk değerlendirmelerinin mevzuata uygun olmaması ile ilgili olduğunu belirterek 9.040 TL alacağın 7.806 TL idari para cezası miktarının düşülerek kalan miktarın ödendiğinin belirtildiğini, davacı tarafından istihdam edilen personelin görevinin rehberlik etmek olduğunu bu görevin yerine getirildiğini, müfettiş tarafından tespit edilen eksikliklerin noter onaylı deftere çok önceden eklendiği davalıya teslim edildiğini, aksaklıkların davalı tarafından giderilmemesi nedeni ile idari para cezası uygulandığını, risk değerlendirmesinin ilgili yönetmelik çerçevesinde işverenin oluşturduğu ekip tarafından gerçekleştirildiğini işveren tarafından oluşturulan ekip tarafından hazırlanan risk değerlendirmesi ile ilgili sorumluluğun iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimine ait olmayacağını, 19.11.2016 tarihli raporda yenilenmesi talep edilen 05.10.2016 tarihli risk değerlendirmesinin 10.11.2016 tarihinde davalıya teslim edildiğini, davalının 14.11.2016 tarihinde tek taraflı sözleşmeyi sonlandırdığını, ileri sürerek itirazın iptaline, takibin asıl alaca, faiz ve ferileriyle beraber devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Davacı tarafından imzalanan OSGB sözleşmesi ile 6331 sayılı kanun ve yönetmelikleri ile ilgili yükümlülüklere uyulmasının işyerinde sağlanacağının taahhüt edildiğini, 05.10.2016 ve 27.10.2016 tarihlerinde işyerinde denetim yapıldığını, denetime ilişkin raporla idari para cezası uygulandığıni, rapordaki 3 adet noksanlığın doğrudan davacı tarafından hazırlanan 05.10.2016 tarihli risk değerlendirmesi ile ilgili olduğunu, bu nedenle davacıdan kendilerinden kaynaklanan durumun sorumluluğunun üstlenilmesinin istendiğini, idari para cezasının ihtirazi kayıtla ödenerek cezanın iptali için hukuki yollara başvurulduğunu, itirazın reddedildiği bu şekilde davacının yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklı 7.806 TL ipc ödenmek durumunda kalındığını, ilk aşamada davacı tarafından sorumluluğun kabul edildiğini ancak başka firma ile yola devam edileceği bilgisi alındığından davacı tarafından bu sorumluluğu üstlenilmediğini, davacı tarafından 9.040 TL fatura kesildiğini, ancak davacının kusurundan kaynaklanan 7.806 TL bakımından takas hakkının kullanıldığını, takas sonrası 1.234 TL nin davacı tarafa ödendiğini, davacı tarafından haksız olarak icra takibi başlatıldığını ileri sürerek davanın reddine, %20 az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER:
….İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyası, … Noterliğinin 20/02/2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi, 05/12/2016 tarih … numaralı 4.520,00 TL tutarlı fatura, 05/11/2016 tarih … numaralı 4.520,00 TL tutarlı fatura, … Noterliğinin 07/02/2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi, faturalar, taraflar arasında akdedilen OSGB sözleşmesi sureti, … Genel Müdürlüğü … Müdürlüğünün 05/10/2016-27/10/2016 tarihleri arasında yapılan denetim sonucu düzenlenen raporlar, 05/10/2016 tarihli Risk Değerlendirme Raporu, İ… Sulh Ceza Hakimliğinin 2017/… D.iş sayılı dosyası,…Sulh Ceza Hakimliğinin 2017/… D.iş sayılı dosyası, bilirkişi raporu, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, İİK 67/1 maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacı tarafından davalıya iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi istihdam edilerek hizmet sunulduğunu, icra takibine konu faturaların bakiye 7.806,00 TL kısmının ödenmediğini, davalı tarafa kesilen idari para cezasından davacının sorumlu olmadığını ve takas hakkını kullanmasının mümkün olmadığını belirterek bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle taraflar arasında 02/10/2014 tarihinde OSGB sözleşmesi düzenlendiğini, davacı tarafından düzenlenen risk değerlendirme raporunun mevzuata aykırılıklar barındırdığını, davacının sözleşme gereği yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle idari yaptırım ile karşı karşıya kaldıklarını, söz konusu idari yaptırım cezalarının ihtirazi kayıtla ödendiğini, davacı tarafın idari yaptırım cezalarını ödememesi nedeniyle davacı tarafından kesilen fatura bedelinden ödenen 7.806,00 TL’si bakımından takas hakkının kullanıldığını, bakiye bedelin ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 7.806,00 TL asıl alacak ve 1.253,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.059,88 TL alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 22/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının İcra Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu 25/06/2018 tarihli dilekçesi ile yasal 7 günlük süre içinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
… Sulh Ceza Hakimliğinin 2017/… D.iş ve … Sulh Ceza Hakimliğinin 2017/… D.iş sayılı dosyalarının UYAP üzerinden gönderildiği ve dosya arasına alındığı, dosyaların incelemesinde davalı tarafın kesilen idari para cezalarına itiraz ettiği ve itirazin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 03/07/2020 tarihi olarak belirlenen gününde ticari defter incelemesi yapıldığı, davacının ticari defterlerini sunduğu, mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “davacının 2016-2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının incelenen ticari defterlerinde, takibe konu edilen 05.11.2016 tarihli … no.lu 4.520,00 tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak 05.12.2016 tarihli … no.lu 4.520,00 TL tutarlı faturanın kayıtlı olmadığı, 31.12.2016 tarihi itibariyle davacı yanın kendi ticari defterlerinde davalı yana 4.700,00 TL cari hesap borçlu olduğu, 2016 yılı borç bakiyesi olan 4.700,00 TL 2017 yılı ekstresine yansıtılmamış olup, 31.12.2017 tarihinde oluşturulan dönem sonu cari hesap bakiyesi ile davalı yanın 9.040,00 TL borçlandırılmış olduğu, 31.12.2017 tarihli Dönem sonu açıklamalı 9.040,00 TL tutarlı kaydın içeriğinin ne olduğu ve bu kayda ilişkin mali veriler sunulmadığından hesaplama dışı bırakılmış olduğu ,bu duruma göre davacı yanın kendi ticari defterlerinde davalı yana 4.700,00 TL cari hesap borçlu olduğu, davalının belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, Çalışma Bakanlığı tarafından davalı işyerinde 05-06.10.2016 ve 27.10.2016 tarihlerinde teftiş yapıldığı buna dair 29.11.2016 tarihli raporun tanzim edildiği, rapor incelendiğinde; raporda teftişte görüşülen kişiler arasında iş güvenliği uzmanı …nun da yer aldığı, müfettişler tarafından 05-6.10.2016 tarihlerinde teftiş yapılarak 16 adet noksanlık tespit edildiği ve işyerine bu eksiklikleri gidermesi için işyerine 19.10.2016 tarihine kadar süre verildiği, verilen süre sonrasında 27.10.2016 tarihinde işyerinde tekrar teftiş yapılarak giderilmeyen 5 adet noksanlık tespit edildiği ve bunlarla ilgili idari para cezası uygulandığı, davalı tarafından davacıdan kaynaklandığını belirttiği 2.602 x 3 = 7.806 TL lik para cezalarının Risk Değerlendirmesi ile ilgili olduğu(raporun güncel koşulları yansıtmaması, alınacak önlemlerin işyeri özelinde detaylandırılmaması, tehlikelerin tümünün değerlendirilmemesi şeklinde olduğu), müfettişler tarafından 05-6.10.2016 tarihinde başlayıp tespit edilen noksan hususların giderilmesi için süre verilerek 27.10.2016 tarihinde nihayetlendirilen teftiş sürecinde bahse konu olan risk değerlendirmesinden kaynaklı idari para cezalarının davacı OSGB’nin istihdam ettiği iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin risk değerlendirmesi yapılmasıyla ilgili çalışmalara ve uygulanmasına katılması görevi kapsamında somut olarak kusurlarının hatalarının ortaya konulmadığı (10.11.2016 tarihli iş güvenliği uzmanı … işveren, işveren vekili imzalı Risk değerlendirmesinin de bulunduğu), noksan hususlarla ilgili süre verilerek yürütülen teftiş süreci içerisinde risk değerlendirilmesinin istenen şekilde ve sürede müfettişlere sunulmasının ilgili mevzuat çerçevesinde davalı işverenliğin (“İşveren; çalışma ortamının ve çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlama, sürdürme ve geliştirme amacı ile iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır. Risk değerlendirmesi, işverenin oluşturduğu bir ekip tarafından gerçekleştirilir.) uhdesinde olduğu anlaşılmakla bahse konu idari para cezaları açısından davacı tarafa sorumluluk yüklenemeyeceği” şeklinde rapor hazırlanmıştır.
Davacı tarafından davalı adına tanzim edilen mübrez faturaların usulüne uygun olarak tanzim edildiği, takip konusu faturalara icra takibinden önce davalının herhangi bir itirazının bulunmadığı, davalının teslim ve faturaya ilişkin takip dosyasında da somut bir itirazının da bulunmadığı, davalı tarafın itirazının davacı tarafın sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediğinden 7.806,00 TL idari para cezası ödemek zorunda kaldığından 7.806,00 TL takas mahsup haklarını kullandıklarını beyan etmiş olduğu görüldüğünden taraflar arasında takibe konu faturalar yönünden bir çekişmenin mevcut olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, idari yaptırım cezası olan 7.806,00 TL’nin kesilmesinde davacının sorumlu olup olmadığı, davalının takas hakkını kullanmasının mümkün olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
İş Sağlığı Ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 5. maddesi uyarınca risk değerlendirmesi yapmanın işverenin sorumluluğunda olduğu, risk değerlendirmesinin gerçekleştirilmiş olması; işverenin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı, yönetmeliğin 6. Maddesi uyarınca risk değerlendirmesinin işverenin oluşturduğu bir ekip tarafından gerçekleştirileceği şeklinde düzenlemelere yer verildiği, risk değerlendirilmesinin yapılmasının sorumluluğunun ekip oluşturarak işverene yüklendiği bu noktada davacı tarafından sözleşme çerçevesinde istihdam edilen iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin ilgili mevzuatta risk değerlendirmesi ile ilgili görevine bakıldığında “İş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapılmasıyla ilgili çalışmalara ve uygulanmasına katılmak, risk değerlendirmesi sonucunda alınması gereken sağlık ve güvenlik önlemleri konusunda işverene önerilerde bulunmak ve takibini yapmak.” ifadesinin yer aldığı yani bu şekilde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin risk değerlendirmesi yapılmasıyla ilgili çalışmalara ve uygulanmasına katılması gerektiği anlaşıldığı, alınan bilirkişi heyet raporunda da belirtildiği üzere; Çalışma Bakanlığı tarafından davalı işyerinde 05-06.10.2016 ve 27.10.2016 tarihlerinde teftiş yapıldığı buna dair 29.11.2016 tarihli raporun tanzim edildiği, rapor incelendiğinde; raporda teftişte görüşülen kişiler arasında iş güvenliği uzmanı …nun da yer aldığı, müfettişler tarafından 05-6.10.2016 tarihlerinde teftiş yapılarak 16 adet noksanlık tespit edildiği ve işyerine bu eksiklikleri gidermesi için işyerine 19.10.2016 tarihine kadar süre verildiği, verilen süre sonrasında 27.10.2016 tarihinde işyerinde tekrar teftiş yapılarak giderilmeyen 5 adet noksanlık tespit edildiği ve bunlarla ilgili idari para cezası uygulandığı, davalı tarafından davacıdan kaynaklandığını belirttiği 2.602 x 3 = 7.806 TL lik para cezalarının Risk Değerlendirmesi ile ilgili olduğu(raporun güncel koşulları yansıtmaması, alınacak önlemlerin işyeri özelinde detaylandırılmaması, tehlikelerin tümünün değerlendirilmemesi şeklinde olduğu), müfettişler tarafından 05-6.10.2016 tarihinde başlayıp tespit edilen noksan hususların giderilmesi için süre verilerek 27.10.2016 tarihinde nihayetlendirilen teftiş sürecinde bahse konu olan risk değerlendirmesinden kaynaklı idari para cezalarının davacı OSGB’nin istihdam ettiği iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin risk değerlendirmesi yapılmasıyla ilgili çalışmalara ve uygulanmasına katılması görevi kapsamında somut olarak kusurlarının hatalarının ortaya konulmadığı (10.11.2016 tarihli iş güvenliği uzmanı … işveren, işveren vekili imzalı Risk değerlendirmesinin de bulunduğu), noksan hususlarla ilgili süre verilerek yürütülen teftiş süreci içerisinde risk değerlendirilmesinin istenen şekilde ve sürede müfettişlere sunulmasının ilgili mevzuat çerçevesinde davalı işverenliğin uhdesinde olduğu, bahse konu idari para cezaları açısından davacı tarafa sorumluluk yüklenemeyeceği anlaşılmakla düzenlenen uzman bilirkişi heyet raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturadan dolayı 7.806,00 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 7.806,00 TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, dosya kapsamında davacı tarafından davalı tarafa gönderilen ihtarname mevcut olsa da tebliğ evraklarının mevcut olmadığı ve bu nedenle temerrüt koşulları oluşmadığından faize yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine hükmolunan asıl alacağın %20’si (1.561,20 TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 7.806,00 TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, temerrüt koşulları oluşmadığından faize yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(1.561,20 -TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 533,22-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 191,24-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 341,98-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.400-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 3.392,01-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 191,24-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40TL başvuru, 6,40TL vekalet harcı, 2.400-TL Bilirkişi ücreti ve 132,20-TL posta giderinden ibaret toplam 2.583,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 1.800,35-TL sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul ve red oranları dikkate alınarak 920,04-TL sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 399,96-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.20/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı