Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/290 E. 2020/527 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/290 Esas
KARAR NO : 2020/527

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişki kurulduğunu, sunulan hizmet karşılığında iş bedeli olarak davalıya 31/12/2018 tarihli 102.920,00.-TL lik fatura düzenlendiğini, ancak davalı tarafından 17/04/2019 tarihinde 69.576,00.-TL lik bir ödeme yapıldığını, kalan bakiye tutarın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün…E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazları üzerine takibin durdurulduğunu, beyanla neticeten itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirketin davacıdan almış olduğu ürünlere karşılık 17/04/2019 tarihinde 69.576,00.-TL lik bir ödeme gerçekleştirdiğini, davacı yanın takibe konu ettiği tutarın ise siparişin yanlış gönderilmiş olması sebebiyle ödenmediğini, davacı firmadan iade taleplerinin olduğunu, ancak davacı tarafından iade isteklerine geri dönüş olmadığını, davacı yanın müvekkili şirketi mağdur ettiğini ve iade edilmek istenen ürünlerinde ücretini talep ettiğini beyanla neticeten davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul … İcra Dairesinin…Esas Sayılı dosyası, 31/12/2018 tarihli e-fatura, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtları, mail yazışmaları, bilirkişi raporları arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının İstanbul … İcra Dairesinin …Esas sayılı takip dosyasında 31/07/2019 tarihinde 33.344,00 TL bakiye fatura alacağı ve 1.586,81 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.930,81 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 05/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 09/08/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, itirazın iptali davasını süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat Sayılı dosyasından davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için alınan mali bilirkişinin 28/01/2020 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; “davacı şirketin davalı firma ile olan ticari ilişki nedeniyle düzenlenmiş faturalar ile bu faturalar nedeniyle tahsil edilmiş ödemelerin süresi içerisinde ticari defterlerine işlenmiş olduğu, davacı şirket defterlerinin ayrıntılı ve anlaşılır şekilde tutulmuş olduğu, defter bakiyelerinin birbirini teyit ettiği, ticari defterlerinin lehe delil taşıyacağı, davacı şirket ticari defter kaydına göre davalı şirketten 33.344,00 TL alacaklı gözüktüğü, bu nedenle davalı şirketin takibe itirazının bu tutar üzerinden iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerekeceği, davacı şirketin davalı … takip tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne ilişkin dava dosyasında herhangi bir belgeye rastlanmamış olması nedeniyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren talebe bağlı olarak yasal faiz oranları üzerinden faiz tahakkuk ettirilmesi gerektiği ile icra inkar tazminatının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu” şeklinde rapor hazırlanmıştır.
Davalı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ve davacı ticari defter ve kayıtları ile karşılaştırmalı rapor hazırlanması için Mahkememizce alınan mali bilirkişinin 22/06/2020 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davalı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, davalı ticari defter ve kayıtlarının incelemesinde davacı tarafından düzenlenen takibe ve davaya konu cari hesap bakiyesini oluşturan faturanın ve davacıya gönderilen havalenin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu hesabın takip tarihi itibari ile 33.344,00.-TL alacak bakiyesi verdiği, buna göre, takip tarihi itibariyle davalı kendi defterlerinde davacıya 33.344,00.-TL borçlu durumda olduğu, buna göre taraf defterlerinin birbiri ile örtüşmüş olduğu, davalının “… kalan tutarın, davacı tarafından siparişin yanlış gönderilmiş olması sebebiyle ödenmediği, davacı firmadan iade taleplerinin olduğu, ancak iade isteklerine geri dönüş olmadığı, davacı yanın şirketlerini mağdur ettiği ve iade edilmek istenen ürünler için de ücret talep ettiğ…” iddialarına ilişkin olarak dosyada herhangi bir doneye rastlanılmadığı, bu tespitlere nazaran, nihai takdir Mahkemenize ait olmakla, davacının MK 6 gereği teslim edimini yerien getirmiş olduğu, ancak davalı iddialarının ispata muhtaç olduğu, şartları oluşmadığından dolayı davacının İşlemiş Faiz talebine ilişkin olarak tarafımızca herhangi bir faiz hesaplaması yapılmasının mümkün olmadığı” şeklinde rapor hazırlanmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı tarafından davalıya taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde 31/12/2018 tarihli 102.920,00.-TL lik fatura düzenlendiği, ancak davalı tarafından 17/04/2019 tarihinde 69.576,00.-TL lik bir ödeme yapıldığı ve kalan bakiye tutarın ödenmediği, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, faturaların ve alacağın davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, bu durumda davalının bu fatura içeriği malları teslim aldığına dair karine oluştuğu, aksini ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalı taraf her ne kadar siparişin yanlış gönderilmesi nedeniyle kalan bakiyenin ödenmediğini ve iade taleplerine dönüş yapılmadığını beyan etmiş ve bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde mail yazışmasını sunmuşsa da mail yazışmasında davalının iade konusu olduğundan bahsettiği, davacı şirketçe cevap verilmediği, söz konusu malların davacı tarafa iade edildiğini davalı tarafın kesin ve yazılı delillerle ispatlayamadığı, TTK 21/2 maddesi gereği süresinde faturaları iade etmediği faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerektiği, davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edemediği, bu haliyle davacı taraf takip konusu fatura alacağından dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturadan kaynaklanan 33.344,00 TL alacağının bulunduğu sabit olmuştur.
Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 33.344,00 TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, her ne kadar takipten önce işlemiş faiz talep edilmişse de; somut olayda davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden temerrüt şartları oluşmadığından işlemiş faiz talebinin reddine, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si(6.668,80-TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 33.344,00 TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, temerrüt koşulları oluşmadığından faize yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(6.668,80-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.277,72-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 596,52-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.681,20-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.001,60-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.586,01-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 596,52-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 1.450,00-TL Bilirkişi ücreti ve 131,20-TL posta giderinden ibaret toplam 1.632,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 1.557,74-TL sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul ve red oranları dikkate alınarak 1.259,94-TL sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 60,06-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/10/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı