Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/273 E. 2020/167 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/273 Esas
KARAR NO : 2020/167

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2019
KARAR TARİHİ : 04/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında …Numaralı ticari kredi kartı … numaralı bireysel kredi kartı, …numaralı ticari kredili mevduat ve …numaralı taksitli ticari kredii sözleşmesi imzalandığı, iş bu sözleşme uyarınca davalının müvekkilinin …numaralı müşterisi ve Davalı … Kavuk’un ise, ilgili ürünlerden kaynaklı sözleşmelerde kefil olarak yer aldığını, davalı tarafın kendisine tebliğ edilen numaralı kredi kartı hesap özetlerinde yer alan borcu son ödeme tarihleri geçmesine rağmen ödemediğini, kredi kartından kaynaklı borcu ödenmediği gibi kart hamili/davalı tarafından da hesap ekstrelerine yasal süresi içinde itiraz edilmemiş olduğunu, bu sebeple, müvekkili banka tarafından davalı kredi kartı hamiline 31.10.2018 tarihli ihbarname ve 13.11.2018 ve 21.11.2018 tarihli ihtarname keşide edildiğini, davalıya gönderilen ihtarname ile, 30.034, 29 TL TL borcun ihtar tarihinden itibaren bildirilen süre içerisinde işlemiş temerrüt faizi ve ihtarname masrafı ile birlikte ödenmesi gerektiği, aksi halde ihtar tarihi itibariyle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, belirtilen numaralı kredi kartına ait alacağın, masraf ve vekalet ücretinin kendisine yansıtılarak hakkında yasal takip işlemlerine başlanacağı ihtar edildiğini, bir diğer hususun ise Müvekkili Davacı tarafından, tarihinden itibaren tarihine kadar her ay için hesap ekstresi gönderilmiş olduğunu, davalı tarafından, borcuna ilişkin ödeme yapılmamakla birlikte kötü niyetle harcamalarına devam edildiğini, kredi kartlarının kişilere nakit ödemeksizin alışveriş olanağı sağlayan bir ödeme aracı olduğunu, kart hamillerinin, sisteme dâhil olan işyerlerinde yaptıkları alışveriş ve harcamalarda nakit ödemek yerine, kredi kartını ibraz edebilmekte ve hiçbir ödeme yapmaksızın sadece bir imza karşılığında harcama yapmakta olduğunu, kredi kartlarının kart hamillerine büyük ölçüde ödeme kolaylığı sağladığını, bankalar ve kredi kuruluşlarının tüm edimlerini ifa ettikten sonra sözleşmenin diğer tarafı olan kart hamillerinin de kendilerine sağlanan ödeme kolaylığı karşılığında borçlarını ifa etme yükümlülüğünü yerine getirmeleri gerektiğini, davalı taraf ile müvekkil arasında karşılıklı ve birbirlerine uygun irade beyanları ile Kredi Kartları Üyelik Sözleşmeleri imzalandığını, tarafların serbest iradeleriyle akdetmiş oldukları iş bu sözleşmelerin geçerli bir sözleşmenin doğuracağı tüm sonuçları doğurmakta olduğunu, ancak, davalı kart hamili tarafından hiçbir ödeme yapılmayarak borcun tamamının muaccel hale geldiğini, kart hamiline gönderilen hesap özetinde yazılı olan son ödeme gününde kredi kartı borcunun muaccel hale gelmiş sayılacağını, son ödeme tarihine kadar hesap özetinde bildirilen asgari tutarın ödenmemesi halinde, kart hamilinin TBK.m.117 hükmü uyarınca temerrüde düşmüş sayılacağını ve bu tarihten itibaren borcunu temerrüt faiziyle birlikte ödemek zorunda olduğunu, 5464 s. Kanunun 24 üncü maddesinin 3. fıkrasının “ Hesap özetinde yer alan asgari ödeme tutarı son ödeme tarihinde ödenmediği takdirde kart hamili ödenmeyen tutar için sözleşmede öngörülen gecikme faizi dışında bir yükümlülük altına sokulamaz. ”düzenlemesinin yer aldığını, müvekkili ile davalı arasında … numaralı ticari kredili mevduat ve… numaralı taksitli ticari kredii sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafın, muhtelif ürünlerden kaynaklı kredi taksitlerini son ödeme tarihleri geçmesine rağmen ödemediğini, bu sebeple, müvekkili banka tarafından davalı kredi kartı hamiline 21.11.2018 tarihli ihtarname keşide edildiğini, davalıya gönderilen ihtarname ile, kredi kartlarından kaynaklı ve … numaralı ticari kredili mevduattan kaynaklı 11.091,29 TL ve… numaralı taksitli ticari kredii sözleşmesi kaynaklı 11.677,89 TL olmak üzere toplam 63.707,97 TL borcun ihtar tarihinden itibaren bildirilen süre içerisinde işlemiş temerrüt faizi ve ihtarname masrafı ile birlikte ödenmesi gerektiği, aksi halde ihtar tarihi itibariyle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, belirtilen numaralı kredi kartına ait alacağın, masraf ve vekalet ücretinin kendisine yansıtılarak hakkında yasal takip işlemlerine başlanacağı ihtar edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince Müvekkili bankanın, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tuttuğunu, Müvekkili bankanın bütün edimlerini ifa etmiş olduğunu, tüketici davalının da birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmesi üzerine tüm kart borçlarının muaccel hale geldiğini, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 15. maddesi kart kullanımına ilişkin yükümlülükler adı altında düzenlenmiş olduğunu, buna göre, “Kart kullanımından doğan sorumluluk, sözleşme imzalandığı ve kartın zilyetliğine geçtiği veya fizikî varlığı bulunmayan kart numarasının öğrenildiği andan itibaren, kart hamiline ait” olduğunu, Müvekkili banka tarafından keşide edilen ve davalılara tebliğ edilen ihtarnameye rağmen muaccel olan kredi kartı borcunun ihtarnamede kendisine tanınan süre içinde ödenmediği ve kendisine tebliğ edilen ihtarname ile temerrüde düştüğünü, İş bu sebeple, müvekkili tarafından keşide edilen ihtarnameye rağmen ifada bulunmaması üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü…Esas sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız itiraz edildiğini, davalının ödeme emrine itirazı üzerine, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı TTK’nin 5/A maddesi ile ticari davalarda dava şartı arabuluculuğa ilişkin olarak … büro dosya numarasıyla Arabulucuya başvurulmuş olduğunu, davalı tarafın toplantıya mazeret bildirmeksizin katılmadığını, bu sebeple anlaşma sağlanamadığından iş bu davayı açmanın zaruri hale geldiğini, davalı tarafın, kredi muhtelif ürünlerden kaynaklı borca ilişkin ödemeleri yapmaması üzerine gönderilen ihtarname ile temerrüde düşmüş ve de ödemesi gereken tutarları ödemeyerek sözleşmeyi ihlal etmiş olduğunu, Arabulucu toplantısına iştirak etmemiş olduğunu, bu sebeple davalı tarafın, numaralı kredi kartı hesabına ilişkin toplam borçtan ve anaparaya işleyecek faizden sorumlu olduğunu, beyan ederek, itirazın iptaline takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek incelenmiştir. Dosyanın incelenmesinde davacı banka tarafından davalılar aleyhine …-…-…-… nolu kredi için 11.165,42-TL, …-…-…-… nolu kredi için 12.176,18-TL ve …-…-…-…nolu kredi için 10.622,23-TL bedelinde icra takibine başlandığı, davalıların süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olduğu davacı tarafından da süresinde itirazın iptali açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan arabuluculuk son tutanak aslının incelenmesinde davalılardan yalnızca …’un yer aldığı, davalı …’un yer almadığı görülmüş olduğundan davanın her iki davalı yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmiştir.
Davalı … yönünden yapılan değerlendirmede; Davacı vekili tarafından sunulan arabuluculuk son tutanak aslının incelenmesinde davalı …’un yer almadığı görülmüş, 04/12/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekilinin her iki davalı için başvuru yapıldığı beyanına istinaden davacı vekiline davalı … ile ilgili yapılan arabuluculuk başvurusuna ilişkin beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiştir.
Davacı vekili 13/12/2019 tarihli beyan dilekçesi ile; 11/04/2019 tarihli arabulucu başvurusunda davalılardan … adına da başvuru yapıldığını, ancak arabulucu bürosunca atamanın sadece … adına yapıldığından davalı … yönünden başvuru sürecinin tamamlanamadığını, tamamlanabilir eksiklik olması nedeniyle … yönünden arabulucu başvurusunun yapılabilmesi için ek süre talep ettiklerini beyan etmiştir.
Uyap üzerinden Arabuluculuk Başvuru Formu temin edilerek dosyamız arasına alınarak incelenmiş, başvurunun yalnızca davalı … yönünden yapıldığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 21/01/2020 tarihli beyan dilekçesi ekinde davalı …’a ilişkin arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın sunulduğu, arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde; başvuru tarihinin 18/12/2019 olduğu görülmüş, sunulan arabuluculuk anlaşamama tutanağındaki arabuluculuk faaliyetinin başlangıç tarihinin 18/12/2019 olduğu, dava tarihinin 05/08/2019 olduğu, buna göre davalı … hakkında arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle bu davalı yönünden dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından, davalı … yönünden davanın, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … yönünden yapılan değerlendirmede; Bu davalı yönünden dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusunun yapıldığı, arabuluculuk anlaşamama tutanak aslının sunulduğu, davacı tarafından süresinde itirazın iptali açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Deliller toplanmış olmakla dosya üzerinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi …22.11.2016 tarihli raporda özetle; “…29/11/2018 takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan,
Ticari Kredi Kartı için; 9.807,92-TL asıl alacak, 105,99-TL işlemiş faiz, 5,15-TL BSMV olmak üzere toplam 9.919,06-TL talep edebileceği, asıl alacak tutarının takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar TCMB’ca üçer aylık dönemler halinde yayınlanan gecikme faiz oranlarını aşmamak kaydıyla temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceği,
Taksitli Ticari Kredi için; 11.582,91-TL asıl alacak, 59,95-TL işlemiş faiz, 3,00-TL BSMV olmak üzere toplam 11.645,86-TL talep edebileceği, asıl alacak tutarının takip tarihinden tamamen tahsiline kadar %33,60 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi talep edebileceği,
Ticari Kredili Mevduat için; 11.048,93-TL asıl alacak, 91,50-TL işlemiş faiz, 4,58-TL BSMV olmak üzere toplam 11.145,01-TL talep edebileceği, asıl alacak tutarının takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar TCMB’ca üçer aylık dönemler halinde yayınlanan gecikme faiz oranlarını aşmamak kaydıyla temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceği,…” yönünde görüş beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı banka ile davalı … arasında 18/03/2016 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden 18/02/2016 tarihinde 40.000-TL tutarlı …-…numaralı taksitli ticari kredi kullandırıldığı, … numaralı ticari kredili mevduat hesabı açılarak kullandırıldığı ve kredi kartı tahsis edilerek kullandırıldığı, borçların son ödeme tarihlerinde ödenmemesinden dolayı hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiği, borcun 7 gün içinde ödenmesinin ihtar olduğu, ihtarnamenin 22/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borcun süresinde ödenmemesinden dolayı davacı bankanın icra takibine geçmiş olduğu, davalının borca itiraz etmiş olduğu, davacı bankanın da Mahkememizde itirazın iptali davası açmış olduğu anlaşılmakla, yargılamaya devam olunmuştur. Bilirkişi Raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilerek, davalı … yönünden davanın kısmen kabulü ile İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına ileri sürülen itirazın bu davalı yönünden kısmen iptaline, Takibin;
…-…-…-…nolu kredi için davalı … yönünden, 11.048,93-TL asıl alacak olmak üzere toplam 11.145,01-TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren TCMB’ca üçer aylık dönemler halinde yayınlanan gecikme faiz oranlarını aşmamak kaydıyla temerrüt faizi ve faizin gider vergisi ile birlikte devamına,
…-……-… nolu kredi için davalı … yönünden, 11.582,91-TL asıl alacak olmak üzere toplam 11.645,86-TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %33,60 temerrüt faizi ve faizin gider vergisi ile birlikte devamına,
……-…-… nolu kredi için davalı … yönünden, 9.807,92-TL asıl alacak olmak üzere toplam 9.919,06-TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren TCMB’ca üçer aylık dönemler halinde yayınlanan gecikme faiz oranlarını aşmamak kaydıyla temerrüt faizi ve faizin gider vergisi ile birlikte devamına,
İİK. 67.maddesi gereğince alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacının davasının davalı … yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, arabuluculuk anlaşamama tutanak aslından davalının geçerli bir mazeret göstermeksizin toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11. maddesi uyarınca yargılama giderinin tamamı davalı … üzerinde bırakılmış, ayrıca bu davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … yönünden DAVANIN, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden DAVANIN KISMEN KABULÜ ile İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasına ileri sürülen itirazın bu davalı yönünden kısmen iptaline;
-Takibin …-…-…-…nolu kredi için davalı … yönünden, 11.048,93-TL asıl alacak olmak üzere toplam 11.145,01-TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren TCMB’ca üçer aylık dönemler halinde yayınlanan gecikme faiz oranlarını aşmamak kaydıyla temerrüt faizi ve faizin gider vergisi ile birlikte devamına,
-Takibin …-…-…-… nolu kredi için davalı … yönünden, 11.582,91-TL asıl alacak olmak üzere toplam 11.645,86-TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %33,60 temerrüt faizi ve faizin gider vergisi ile birlikte devamına,
-Takibin…-…-…-… nolu kredi için davalı … yönünden, 9.807,92-TL asıl alacak olmak üzere toplam 9.919,06-TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren TCMB’ca üçer aylık dönemler halinde yayınlanan gecikme faiz oranlarını aşmamak kaydıyla temerrüt faizi ve faizin gider vergisi ile birlikte devamına,
3-Kabul edilen Asıl alacak toplamının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 2.234,41-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.653,63-TL karar harcının borçlu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalı …’tan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 631,58-TL harcın davalı …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine,

7-Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 92,30-TL posta masrafı ve 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 792,30-TL yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
9-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.906,49-TL vekalet ücretinin davalılar …’tan alınarak davacıya verilmesine,
10-Yatırılan gider avanslarından karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır