Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/267 E. 2020/101 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/267 Esas
KARAR NO : 2020/101
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Imo numaralı … gemisine davacı tarafından 06.09.2015 İle 21.12.2015 tarihleri arasında davacı şirket tesisinde havuzlama ve bakım onarım hizmeti verildiğini, tamir hizmetinin 24.07.2015 tarihli sözleşme kapsamında verildiğini, davacının tüm işlemlerinin eksiksiz olarak ifa ettiğini, davacı tersaneden beklenen hizmetin eksiksiz ve tam olarak süresinde alındığına dair taraflarca teslim protokolü ve ödeme garanti mektubunu Mahkeme bilgisine sunduklarını, taraflarca 450.000 USD üzerinden anlaşma sağlandığını, söz konusu alacak bedelinin davalılardan 3 no.lu davalı … Ltd. tarafından kısmen ödendiğini, 26.550,00 USD tutarında bakiye alacağın ödenmediğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası tahtında ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, mahkemece 12.08.2016 tarihli sözleşme gereği bakım onarımın subuta, TTK 1352. Madde kapsamında söz konusu alacağın deniz alacağı olması ve parasal değer hususunda mahkemede kanaat oluşması nedenleriyle geminin ihtiyaten haczine karar verildiğini, söz konusu ihtiyati haciz kararının … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası kapsamında icraya konulduğunu, ödeme emrinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davalılar tarafından icra takibi konusu alacağa itiraz edildiğini, takibin durduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulünü, itirazın iptaline ve takibin devamını, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmesi nedeniyle davalıların İİK m. 72 uyarınca alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalılar tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile 1 ve 3 numaralı davalılar arasında imzalanmış bir gemi tamir sözleşmesi olmadığını, bu nedenle 1 ve 3 numaralı davalılar bakımından davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından düzenlenen gemi tamir faturasına göre ise l ve 2 numaralı davalılar davanın muhatabı olmadığını, bu nedenle 2 numaralı davalı bakımından da pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının davanın esasına ilişkin iddialarının yersiz olduğunu, İstanbul Tersanesinin gemiyi 250.000 – 300.000 USD gibi bir tamir masrafı ile 45 gün gibi bir sürede tamir edebileceği yönündeki beyanı uyarınca tamiri için İstanbul Tersanesi ile anlaşıldığını, gemi ilgilileri tarafından İstanbul Tersanesine gerekli ödemelerin yapıldığını, gemi tamir işlerine başlandıktan 20 gün sonra İstanbul Tersanesinin taraflar arasındaki sözleşmeye uymadığını, geminin tamirinin devamı için gemi ilgililerinin dışarıdan temin edecekleri personel ve malzemelerin tersaneye girişine haksız olarak izin vermediğini, davacının haksız tutumu karşısında 45 gün olarak anlaşılan tamir süresinin uzadığını, geminin yaklaşık 4 aylık bir sürede tersaneden çıkabildiğini, davacı tarafından düzenlenen 450.000 USD tutarında faturalama fahiş olduğunu, geminin fiilen alıkoyulduğu 2,5 aylık dönemde haksız olarak faturalandırıldığını, davacı tarafından yapılan bir takım işlerin eksik ve hatalı olması nedeniyle tersaneden ayrılmasına takiben … Tersanesine gittiğini, eksik ve hatalı işlerin burada bir aylık bir sürede tamamlanabildiğini, eksik ve hatalı yapılan işler için … Tersanesine ayrıca ödeme yapılmak zorunda kalındığını, bu süre zarfından geminin kullanılamaması nedeniyle zarara uğradığını, geminin anlaşılan sürede tamir edilmemesi sonucu işletilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybının 200.000 USD’nin üzerinde olduğunu, bu şartlar altında davacının alacaklı olmadığı gibi borçlu olduğunu, davacı tarafından tamir işlemlerinin eksiksiz ifa edildiğine yönelik beyanlar ve belgelerin kabul edilmediğini, davacı tarafından iddia edilen teslim protokolü ve ödeme garanti mektubu ve diğer evrakların davalı şirketlerin yetkilileri tarafından imzalanmadığını, teslim protokolü ve ödeme garanti mektubunun davalı şirket yetkililerince imzalanmadığına dair itirazları saklı kalmak kaydıyla belgelerin davacının gemi tamir takvimine uymaması ve tamir işlerini aksatmamasına rağmen geminin tamirinin devamı için gemi ilgililerinin dışarıdan temin edecekleri personel ve malzemelerin tersaneye girişine haksız olarak izin vermemeleri sonu imzalanmak zorunda kalındığını, davacı tarafından dayanak gösterilen belgeler gabin ve müzayaka hali altında imzalandığını belirterek usul ve davanın esasına yönelik itirazları uyarınca haksız davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle;Davalılar vekilinin iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, davalıların sunmuş olduğu cevap dilekçesinde 450.000 USD’lik faturayı kısmi olarak ödediğini ancak 26.550 USD’lik bakiye alacağını ödemediklerini ikrar ve kabul ettiklerini, cevap dilekçesinin 12 numaralı paragrafında delil olarak sunulan eksiksiz ifaya yönelik beyanları kabul etmediklerini, Teslim Protokolü ve Ödeme … Mektubunun davalı şirketlerin yetkilileri tarafından imzalanmadığının iddia edildiğini, ancak 13 numaralı paragrafın sonunda ise gerçeğe aykırı ve hiçbiri delil olmadan sunulan beyanlarla Teslim Protokolü ve Ödeme Garanti Mektubunun imzalanmak zorunda kalındığının iddia edildiğini, davalı şirketlerin beyanlarında çelişkiye düştüklerini, davalılar tarafından hukuki dayanaktan yoksun olarak davalıların Teslim Protokolü ve Ödeme Garanti Mektubunu gabin ve müzayaka altında imzaladığının iddia edildiğini, davacı müvekkil şirket tarafından havuzlama, tamir, bakım ve onarım hizmetine ilişkin ifanın zamanında ve eksiksiz olarak gerçekleştiğini, davalı şirketlerin üzerine düşen ispat külfetini yerine getirememesi ve müvekkili şirketin fatura alacağının sabit olması nedeniyle davalıların cevap dilekçesinde yer alan iddialarının reddi ve haksız bir şekilde sunulan itirazlarının iptali gerektiğini beyan ederek davanın kabulünü, itirazın iptaline ve takibin devamını, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmesi nedeniyle davalıların İİK m. 72 uyarınca alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalılar tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Davalılar vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; TTK kapsamında her bir davalı şirketin ayrı tüzel kişiliği olduğunu, davacı tarafından hazırlanan gemi tamir faturasına göre1 ve 2 numaralı davalıların davanın muhatabı olmadığını beyan ederek cevap dilekçelerindeki savunmalarını tekrar etmiş, davacı yanın arz ettiği hususların iddialarını teyit ettiğini, davacıya ait tersanede yapılan işlerin eksik ve hatalı olması nedeniyle … tersinesinde eksik ve hatalı işlerin 1 aylık bir sürede tamamlanabildiğini, davacının gemiyi tersanede fiilen alıkoyması ve dışarıdan gelecek personel ve malzemelerle geminin tamirine izin verilmemesi nedeniyle davacı tarafından dayanak olarak gösterilen belgenin gabin ve müzayaka altında imzalandığını, gemi ilgililerini zarara uğratan davacının alacak talebinde bulunamayacağını beyanla, davanın reddine, davacı aleyhine %20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine kara verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın; … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla)
12/03/2019 tarih … Esas, … karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edildiği ve Mahkememizin 2019/267 esasına kaydedildiği görüldü.
Görevsiz mahkemece tarafların delilleri toplanarak dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı görüldü.
25/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Yapılan mali inceleme sonrasında dosyaya sunulan banka ödeme dekontları, çek tevdi bordroları ve davacının ticari defterleri ile gemî işleteni 3.davalı … Ltd. tarafından toplam 423.450 USD Ödeme yapıldığı ve fatura bedelinden davacının 26.550 USD bakiye alacaklı olduğunun tespit edildiği, bu meblağdan sorumluluğun TTK m. 1061 f. 2 anlamında üçüncü kişilere karşı donatan sayılan kişi … ve ödeme Garanti Mektubu uyarınca … ile birlikte … Ltd. olduğu, l nolu davalının mevcut belgeler çerçevesinde sicile kayıtlı malik olduğu ne var ki geminin deniz ticaretinde 2 nolu … tarafından kullanıldığı, bu sebeple l nolu davalının pasif husumetinin bulunmadığı, gabinin (aşırı yararlanma) TBK m. 28’de yer alan şartlarının oluşmadığı için somut olayda söz konusu olmadığı, tamir raporunun ekinde bulunan muhtelif renkli fotoğraflardan geminin oturma hasarına maruz kaldığı ve çelik yapısında ağır hasar oluştuğunun gözüktüğü, raporda açıklandığı üzere … Denizcilik tarafından gemiye yapılmış bu işlerin, davacı tersanenin yaptığı ve faturalandırdığı işlerin eksik/hatalı olmasından kaynaklanan işler olduğu sonucunu çıkarmanın mümkün olmadığı, davacı tersanenin, işin başında davalıya gönderdiği teklifte, yapılacak işlerin birim fiyatları gösterilmiş olmakla, gemiye yapılan iş ve verilen hizmetlerin karşılığında faturalandırılmış olan 450.000 USD bedelin fahiş olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığının” belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 15/02/2019 tarihli rapora karşı beyan dilekçesi ile; Yargılamanın başından itibaren taraflarınca ileri sürülen taleplerin haklılığı ve davalı yan tarafından öne sürülen savunmaların hukuki temelden yoksun ve takibe yapılan itirazın kötü niyetli olduğunun ibraz edilen denetime elverişli ve ayrıntılı raporla sabit olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Davalılar vekilinin 18/02/2019 tarihli rapora itiraz dilekçesi ile; cevap ve ikinci cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ettiği, bilirkişi raporunda belirtilen tespitlerin kanaatlerince hatalı olup taraflarınca kabul edilmediğini, bu nedenle yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmesini talep ettiklerini beyan ettiği görülmüştür.
27/11/2019 tarihli duruşmada taraf vekillerine, HMK 186. Maddesi gereğince önümüzdeki celsenin sözlü yargılama celsesi olarak icra edileceği ihtar edilmiş, taraf vekillerine gelecek celseye kadar diyeceklerini yazılı olarak sunmalarına karar verilmiştir.
Davalılar vekilinin 29/01/2020 tarihli beyan dilekçesi ile; Görevsiz mahkemece yapılan usuli işlemlerin görevli mahkemeyi bağlamayacağı ve tekrarlanması gerektiğini, görevsizlik kararı verilen mahkemeye rapora karşı itiraz dilekçesi sunulduğunu ve yeni bir heyetten rapor alınmasını talep ettiklerini, görevsiz mahkemede alınan raporun Yargıtay içtihadı doğrultusunda geçersiz sayılması ve bu usuli işlemin tekrarlanarak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmesini talep ettiklerini beyan ettiği, devamında cevap ve ikinci cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ettiği, 18/02/2019 tarihli bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda yeni bir heyetten rapor alınmasını, davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği görülmüştür.
Kural olarak görevsiz mahkeme tarafından yapılan usul işlemleri geçersizdir. Ancak, görevli mahkeme, görevsiz mahkemenin yapmış olduğu işlemleri tekrarlaması için neden yoksa kararına esas alabilir.( Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü. 6. Bası. Cilt 1.SH.347)
Görevsiz mahkemece alınan bilirkişi raporunda; tarafların iddia ve savunmalarının detaylı olarak incelendiği, uyuşmazlık konusu hiçbir hususun cevapsız bırakılmadığı, davalılar vekilinin rapora karşı itirazlarının önceki savunmalarının tekrarı mahiyetinde olduğu görülmüş, bu hali ile raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Mahkememizce … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Takip dosyasının incelenmesinde; davalılar aleyhine 20/12/2017 tarihli takip talebi ile 26.550,00 USD asıl alacak ve 17.230,95 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.780,95 USD üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 27/12/2017 tarihinde davalılara tebliğ edildiği, davalılar vekilinin 03/01/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, itirazın ve itirazın iptali için ikame edilen davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacının, … isimli gemiye havuzlama, onarım ve bakım işleri karşılığında ödenmeyen bakiye alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçmiş olduğu, davalıların takibe itiraz etmiş olduğu, davacının da Mahkememizde itirazın iptali davası açmış olduğu anlaşılmakla yargılamaya devam olunmuştur. Alınan bilirkişi raporu ile; gemiye yapılan iş ve verilen hizmetlerin karşılığında faturalandırılmış olan 450.000 USD bedelin uygun olduğu, yapılan mali inceleme neticesinde davalılardan … Ltd. tarafından 423.450 USD ödeme yapıldığı, davacının fatura alacağından 26.550 USD bakiye alacağının olduğu, bu bedelden davalı …. ‘nun TTK 1061 /2 kapsamında üçüncü kişilere karşı donatan sayılması dolayısı ile sorumlu olduğu, davalı …. ile birlikte davalı … Ltd.’nin ödeme garanti mektubu uyarınca sorumlu olduğu, diğer davalı …’in geminin sicil maliki olmakla beraber gemiyi deniz ticaretinde kendi adına kullanmadığı ve donatan sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla pasif husumetinin bulunmadığı, davalıların gabin iddialarının şartlarının oluşmadığı, diğer tersanede yapılan işlemlerin davacının yaptığı ve faturalandırdığı işlerin eksik veya hatalı olmasından kaynaklandığı sonucunun çıkarılamayacağı tespitleri yapılmıştır. Bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilerek; davacının, davalılar …. ile birlikte davalı … Ltd.’den yapılan bakım ve onarım işleri karşılığında faturalandırılan tutardan 26.550 USD bakiye alacağının olduğu, ödeme garanti mektubunda davalıların “taksitlerden herhangi birinin vadesinde ödenmemesi halinde ödenmeyen bedelin yüzde üçü tutarındaki aylık faizi vade tarihinden itibaren eksiksiz ödemeyi taahhüt ettiği” 26.550 USD’lik bakiye alacağın vade tarihinin 10/03/2016 olduğu anlaşılmıştır.
Takip talebinde; 26.550 USD asıl alacak ve 17.230,95 USD işlemiş faiz talebinde bulunduğu görülmüştür. 10/03/2016 vade tarihinden 20/12/2017 takip tarihine kadar 649 gün geçtiği, garanti mektubu ile davalıların vade tarihinden itibaren aylık %3 faiz ödemeyi taahhüt ettiği, TTK m. 8,9,10 ve TBK m.117/2 hükümleri uyarınca davacının vade tarihinden itibaren aylık %3 faiz talep edebileceği kabul edilerek yapılan hesaplamada;[(26.550 x36x649)/36000=17.230,95] davacının vade tarihinden takip tarihine kadar talep edebileceği işlemiş faizin 17.230,95 USD olduğu görülmüş, takip talebinde talep edilen asıl alacak ve faiz tutarının Mahkememizce tespit edilen asıl alacak ve faiz tutarı ile uyumlu olduğu anlaşılmış olup, davanın davalı … LTD. ve davalı … LTD. yönünden kabulü ile, bu davalılar yönünden …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip talepnamesindeki şartlarla devamına,
İİK. 67.maddesi gereğince alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-DAVANIN davalı … LTD. ve davalı … LTD. yönünden KABULÜ ile; bu davalılar yönünden …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip talepnamesindeki şartlarla DEVAMINA,
Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi Kanunun 22.md.gereğince hesaplanan 11.304,76-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.998,74-TL harçtan mahsubu ile kalan 9.306,02-TL karar harcının davalılar … LTD. ve davalı … LTD’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 2.052,64-TL harcın davalılar … LTD. ve davalı … LTD’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 350,20 posta masrafı ve 2.550-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.900,20-TL yargılama giderinin davalılar … LTD. ve davalı … LTD’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı… ‘e verilmesine,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 19.671,74-TL vekalet ücretinin davalılar … LTD. ve davalı … LTD’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Yatırılan gider avanslarından karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karş gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır