Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/250 E. 2021/829 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/250 Esas
KARAR NO : 2021/829
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/09/2019
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 06.05.2019 tarihinde davalı … …’in maliki, davalı … …’in sevk ve idaresindeki ve davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … numaralı ZMMS poliçesi ile teminat altında olan … plakalı aracın Kütahya ili, … İlçesi, … Mahallesi üzerinde seyir halinde iken, ilçe çıkışındaki virajda hızlı seyri nedeni ile şerit ihlali yaparak karşı istikametten gelen müvekkili … …’ın yönetimindeki … plakalı araca sol ön kısmı ile çarpması neticesinde müvekkilinin ağır yaralanması ve aracının ağır hasarlanması ile sonuçlanan dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan ve beden gücü ile çalışan müvekkilinin uzun süren tedavisi ve sürekli maluliyeti nedeni ile iş göremezlik zararına uğradığını, 3 çocuk babası olan müvekkilinin oğullarının bu süre zarfında babalarının maddi desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek, 06.05.2019 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında ağır yaralanarak malul kalan davacı için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL geçici iş göremezlik ve 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı,100,00TL tedavi giderleri ve aracının dava konusu kaza sonrası hurdaya ayrılması ile alınan 11.500,00 TL maddi tazminatın yetersiz olması nedeni ile şimdilik 100,00 TL bakiye maddi zarar alacağı olmak üzere toplam 300,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı … … ve … …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … A.Ş. vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin talep etmiş olduğu geçici iş göremezlik tazminatının Genel Şartların A.5 maddesi gereğince sağlık giderleri olarak değerlendirileceğini ve teminat dışı olduğunu, dava öncesi davacı tarafın kuruma başvuruda bulunduğunu ancak eksik evrakların talep edilmesi sonrasırıda belgelerin Kuruma gönderilmeden işbu davanın ikame edildiğini, sorumluluklarının kusur oranında ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, kazada tüm unsurların değerlendirilmesini ve davacının var ise müerafık kusurunun tespitini, maluliyet oranı ve kaza neticesinde elde edilen gelirlerin belirlenmesini talep ettiklerini, dava tarihinden itibaren ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … ve … …’e usul ve yasaya uygun olarak tebligat yapıldığı ancak davalılar tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
CEVABA CEVAP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı … Sigorta A.ş’ye … poliçe nolu dosya ile zorunlu mali sorumluluk sigortası gereği 24.06.2019 tarihinde “ölüm ve sakatlanma kişi başına limit” tazminatının ödenmesi için başvuruda bulunulduğunu, Sigorta şirketlerine karşı önce başvuru zorunluluğu taraflarınca yerine getirilmiş olup kazaya sebebiyet veren aracın sigorta şirketi de verilen zarardan ve dolayısıyla tazminattan sorumlu olduğunu, Davalının usulüne uygun bir başvuru yapılmadığı savunması yerinde olmayıp 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesindeki şartın yerine getirildiğini, Madde kapsamında “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmü mevcuttur. Davalı sigorta şirketine gerekli evraklarla birlikte başvuruda bulunulduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER: Arabuluculuk son tutanağı aslı, … plakalı araca ait trafik tescil bilgileri, … no’lu ZMSS poliçesi, … no’lu hasar dosyası, araca ilişkin ekspertiz raporu, davacıya ait … Devlet Hastanesinden celp edilen tedavi evrakları, … Hastanesinin tedavi evrakları, … plakalı araca ait trafik tescil bilgileri, SGK müzekkere cevabı, kaza tespit tutanağı, kaza anına ait fotoğraflar, davacı ve davalılara ait sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, … Asliye Ceza Mahkemesi 2020/… esas sayılı dosyasının UYAP kayıtları, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevabı, davacıya ait çiftçi kayıt belgesi, ATK … İhtisas Kurulunun 09/02/2021 tarihli raporu, ATK … İhtisas Kurulunun 17/09/2020 tarihli maluliyet raporu, aktüer ve makina mühendisi bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf geçici iş göremezlikten kaynaklı 50,00 TL, sürekli işgöremezlikten kaynaklı 50,00 TL, tedavi gideri olarak 100,00 TL ve araç hasar bedeli olarak 100,00 TL olmak üzere toplam 300,00 TL maddi tazminat ve 100.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş ve kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü, maliki ve sigortacısına karşı dava açtığı anlaşılmıştır.
06/05/2019 günü davalı … …’in maliki ve sigorta ettireni, davalı … …’in sürücüsü ve davalı … Sigorta A.Ş’nin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu … plakalı aracın … ili … ilçesi … mahallesi yolunda seyir halinde iken karşı istikametten gelen davacı … …’ın sevk ve idarasindeki … plakalı araca çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Zamanaşımı defi yönünden;
2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinde haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır.
Yine maddi ve manevi tazminat istemlerinin bağlı olduğu zamanaşımı süreleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60.) maddesinde de düzenlenmiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 72/1. maddesinde “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” denilerek mülga 818 sayılı BK’nın 60. maddesinde olduğu gibi üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüştür.
Davanın KTK 109/1 maddesinde ve TBK 72/1 maddesinde yer alan 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşıldığından davalı vekilinin zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesi 2020/… E. sayılı dosyasının incelemesinde; davalı … … hakkında 06/05/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle müştekiler … ve … …’a yönelik olarak taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan iddianame düzenlenerek kamu davası açıldığı ve ceza dosyasının derdest olduğu anlaşılmıştır. Ceza dosyasında alınan 30/12/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; meydana gelen kazada … plakalı kamyonet sürücüsü … …’in 2918 Sayılı KTK’nın 84/g (şeride tecavüz etmek), 56/1-a (şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) 52/1-a (araçların hızını virajlara girerken azaltmamak) kurallarını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, …plakalı araç sürücüsü … …’ın kazada kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan ATK … İhtisas Kurulunun 09/02/2021 tarihli kusur raporunda; davalı sürücü … … sevk ve idaresindeki kamyonet ile yerleşim yeri dışı eğimli ve virajlı köy yolunu takiben seyri sırasında dikkatini yola vermemesi, hızını aracının teknik özellikleri, mahal ve yol şartlarına göre ayarlamaması, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde seyretmesi neticesinde olay mahalline geldiğinde virajda şerit ihlali yaparak kontrolsüzce ve mevcut hızıyla sola yönelerek karşı istikamet şeridine girmesi ve karşı istikametten gelen aracın şeridini kapatması ile sebebiyet verdiği kazada asli kusurlu olduğu, davacı sürücü … … sevk ve idaresindeki otomobil ile iki yönlü yolda şeridini takiben seyri sırasında olay mahalline geldiğinde şerit ihlali ile istikametini kapatan araç nedeniyle karıştığı kazada kusurunun bulunmadığı tespit edildiği, düzenlenen ATK Trafik İhtisas raporunun kazanın oluşu ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
ATK … İhtisas Kurulunun 17/09/2020 tarihli maluliyet raporuna göre kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucu davacının tüm vücut engellilik oranının %6 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2021/… E. 2021/… K. Sayılı ilamına göre yerleşmiş uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde malûliyetin varlığı ve oranına ilişkin belirlemenin Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kazanın 06/05/2019 tarihinde meydana geldiği ve ATK … İhtisas Kurulundan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor alınmakla; düzenlenen rapor dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmıştır.
Dosya aktüerya ve makina mühendisi bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi heyetinin 08/06/2021 tarihli raporunda özetle: “davacının 06.05.2019 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile; 3 AY/90 gün geçici iş göremezlik zararının 6.062,70 TL olduğu, % 6 maluliyet oranı ile sürekli maluliyet/efor kaybı zararının 52.284,53 TL olduğu, davacının toplam zararının ise 58.347,237 TL olduğu, 06.05.2019 kaza tarihi dikkate alındığında 2019 yılı ilk 6 ayı ZMMS sigortalarında sigorta limitinin 360.000,00 TL olduğu, poliçe limiti dahilinde bulunduğu, davalı sigorta şirketinin araç maliki ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumluluğunun bulunduğu, davalı sigorta şirketine 24.06.2019 tarihinde yapılan yazılı başvuruda eksik belgelerin bulunduğu ve kazanın üzerinden henüz 1,5 ay geçmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tespiti için gereken 12 aylık süre dolmadan ve hesaplamada dikkate alınabilecek maluliyet raporu düzenlenmeden yapılan bu talep neticesinde herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığı dosyada bulunan belgelerden görülmüş olup, Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarih 2019/40 E. 2020/40 K sayılı kararında da ayrıntılı olarak tartışılmış olmakla 19.09.2019 dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceği, davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği faizin yasal faiz olabileceği, dava konusu … plaka sayılı aracın 1991 model … marka model araç olduğu, dava konusu kazalı aracın Motor No: … ve Şase No: … olduğu, dava konusu aracın km bilgisinin dosya muhteviyatında bulunmadığı, AKTEPE EKSPERTİZ HİZ.TİC.LTD.ŞTİ. tarafından tanzim edilen 10.06.2019 tarihli ve … no.lu Ekspertiz Raporuna göre söz konusu araçta KDV ve işçilik dahil 11.800,00 TL hasar oluştuğunun belirtildiği, dava konusu aracın Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarına göre 1 (bir) adet 29.06.2011 tarihli geçmiş hasar kaydının bulunduğu, söz konusu araçta yaklaşık KDV ve işçilik dahil 9.164,89 TL, ( İskontosuz) hasar meydana gelmiş olduğu, söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, söz konusu kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte yaklaşık 10 (on) iş günü süreceği ( Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.), dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle kazadan önceki 2. El piyasa rayiç değerinin kullanım amacı ile doğru orantılı olarak yaklaşık 18.500,00 TL civarında olduğu,( En az dört firmadan alınan fiyat ortalamasıdır.), söz konusu aracın onarımının ekonomik olmaması nedeni ile PERT TOTAL olarak kabul edilmesi gerektiği, bu kapsamda dava konusu aracın sovtaj değerinin yaklaşık 6.000,00 TL civarında olduğu, bu nedenle aracın davacıda bırakılması durumunda davacının 18.500,00 TL – 6.000,00 TL = 12.500,00 TL ödeme yapılması gerekirken 11.500,00 TL ödeme yapılmış olması nedeni ile 1.000,00 TL bakiye hasar alacağının bulunduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Aktüerya bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın Yargıtay … HD’ nin 2020/… E. 2021/… K 14.01.2021 tarihli kararı ve T.C. Yargıtay … HD. 2019/… E. 2021/… K. 24.02.2021 tarihli doğrultusunda, TRH 2010 Yaşama Tablosu ve progresif rant yöntemi olarak adlandırılan hesaplama yöntemi dikkate alınarak düzenlendiği dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır. Davacının bilirkişi raporunda tespit edilen sürekli iş göremezlik maddi zararının 52.284,53 TL, geçici iş göremezlik maddi zararının 6.062,70 TL olduğu, davacı tarafın talebini sürekli iş göremezlik yönünden 52.284,53 TL’ye, geçici iş göremezlik yönünden 6.062,70 TL’ye arttırdığı anlaşılmakla, davacının 52.284,53 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 06/05/2019 tarihinden itibaren(davalı … A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının 6.062,70 TL geçici iş göremezlik tazminatının 06/05/2019 tarihinden itibaren(davalı … A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, araç hasar bedeli yönünden düzenlenen bilirkişi raporunun dosyada bulunan hasar görüntüleri, ekspertiz raporuna uygun olduğu ve davacının bakiye 1.000 TL araç hasar bedeli alacağının bulunduğu ve davacının araç hasar bedeli talebi yönünden talebini 1.000,00 TL’ye arttırdığı anlaşılmakla davacının 1.000,00 TL araç hasar bedeli alacağının 06/05/2019 tarihinden itibaren(davalı … Sigorta A.Ş yönünden 23/07/2019 temerrüt tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, tedavi giderleri yönünden davacı tarafın tedavi giderlerine yönelik zararını ispatlayıcı bir belge sunulmadığı anlaşılmakla tedavi gideri talebinin reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacı taraf trafik kazası nedeniyle uğradığı manevi zararlara ilişkin manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23.6.2004 tarih ve 2004/13-291E.-2004/370K. sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; “Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir.” denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Davaya konu somut olay anılı yasal düzenlemeler ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası neticesinde, kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının yaşı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kaza nedeniyle davacı tarafta yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacının 15.000,00 TL manevi tazminatının kaza tarihi olan 06/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … ve … …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,
a.)Davacının 52.284,53 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 06/05/2019 tarihinden itibaren(davalı … A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b.)Davacının 6.062,70 TL geçici iş göremezlik tazminatının 06/05/2019 tarihinden itibaren(davalı … A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
c.)Davacının 1.000,00 TL araç hasar bedeli alacağının 06/05/2019 tarihinden itibaren(davalı … Sigorta A.Ş yönünden 23/07/2019 temerrüt tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
d.)Davacının tedavi gideri talebinin reddine,
2-)Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, davacının 15.000,00 TL manevi tazminatının kaza tarihi olan 06/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … ve … …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan(74.347,23-TL) kısım üzerinden hesaplanan 5.078,65-TL nisbi karar harcının davacı tarafça yatırılan 342,58 TL peşin harç ve 202,03 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 544,61 TL harçtan mahsubu ile 4.534,04-TL’nin (davalı … A.Ş 3.509,39 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacı lehine maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen(59.347,23TL) kısım üzerinden hesaplanan 8.515,14-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davalı … A.Ş kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen(100-TL) kısım üzerinden hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … A.Ş’ye verilmesine,
6-)Davacı lehine manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan(15.000,00-TL) kısım üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı … A.Ş kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/3 maddesi gereğince reddedilen(85.000,00-TL) kısım üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin (davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden) davacıdan tahsili ile davalı … A.Ş’ye verilmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru 342,58-TL peşin harç ve 202,03-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 589,01-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-)Davacı tarafından yatırılan 1.600,00-TL Bilirkişi ücreti, 12/10/2020 tarihli 562,00 bedelli ATK fatura ücreti, 09/02/2021 tarihli 700,00 TL bedelli ATK fatura ücreti ve 588,48-TL posta giderinden ibaret toplam 3.450,48 -TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 1.608,61- TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
10-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul ve red oranı dikkate alınarak 615,38-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, 704,62-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
11-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır