Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/241 Esas
KARAR NO : 2022/565
DAVA : Tazminat (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı arasında 06.01.2018 tarihinde 1 yıl süreli ve yıllık 1 ton alma garantili bayilik sözleşmesi imzalandığını, bayilik sözleşmesine istinaden davacının Bakü’de bir mağaza kiraladığını, mağazayı …’a dönüştürmek ve bir kısmını müşterilere satmak için 2.640 Kg mal sipariş ettiğini, davalı şirket yetkilileri …’un duvarlarına uygulamayı bizzat yapmak ve çalışanları eğitmek üzere Bakü’ye gittiklerini, ürünlere duvarlara kendileri uyguladığını, çalışanlara eğitimleri verdikten sonra geri döndüklerini, davalı şirketin bizzat yaptıkları uygulamaların tamamında ciddi çatlaklar oluştuğunu, davalı ile yapılan bir dizi müzakereler de ürünün güvenirliği konusunda davacıyı tatmin etmediğini, davalının davacıya 34.214,40 USD tutarında Proforma fatura kestiğini, davacının 18.000,00 USD ödeme yaptığını, buna mukabil sevki gerçekleştirilen ürün miktarının 2.640,00 Kg olduğunu, parasal karşılığının 7.128,00 USD olduğunu, davacının icra takibi ile sadece kendisine gönderilmeyen ürünler için ödediği parayı talep ettiğini, eft tutarı 18.000,00 USD’den kendisine gönderilen malın tutarı olan 7.128,00 USD çıktıktan sonra bakiye 10.872,00 USD’yi talep ettiğini, ürünlerdeki ayıplar nedeni ile mağazanın kapatılması zaruret haline geldiği için itiraz dilekçesinde belirtildiğinin aksine davalıya ürün siparişi verilmediğini, derhal zararların tazmin edilmesi istendiğini, arz ve izahına borçlunun haksız ve dayanaksız itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP: Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Almanya’da üretilen, iç ve dış duvar kaplama ve sıva malzemesi olarak kullanılan… marka yapı ürününün Türkiye bölge distiribütörü, münhasır satıcısı olduğunu, Almanya’dan ithal ettiği ürünleri uygulama eğitimi verdiği bayiler aracılığıyla pazarlamakta ve uygulamasını yaptırdığını, müvekkili şirket ile Bakü’de faaliyet gösteren davacı … şirketi arasında …marka ürününün Azerbeycan ülke dahilinde pazarlanması hususunda 06/01/2018 tarihli Ülke Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, davalı … yetkilisi …, müvekkili şirket danışmanı ve eğitmeni … ile yaptığı görüşmelerde ilk etapta bir konteyner ürün sipariş ettiğni, whatsapp yazışmaları ve sesli kayıtlarıyla sabit olduğu üzere , sipariş ettiği bir konteyner ürünü ithal etmek için proforma faturasını kestirip faturayı ilgili Azerbeycan makamlara sunduğunu, ürün bedelinin bir kısmını gönderdiğini, kalan ürün bedelini de tahminen bir aylık süre içinde TIR yola çıkmadan önce göndereceğine dair taahhütte bulunduğunu, müvekkili şirketin…’nin sipariş ettiği bir konteyner ürünü Almanya’dan getirip kiralık depoya koyduğunu ve sevkiyat için beklemeye başladığını,…Mimarlık sipariş ettiği ürünün sadece bir kısmının bedelini ödeyip teslim aldığını, şirket yetkilisi … ‘nın whatsapp yazışmalarında bedelin tamamını ödedikten sonra sevk edilmesini istediği ürünleri aradan aylar geçtiği ve defalarca kalan bedeli ödemeyi ve ürünleri almayı taahhüt ettiği halde, peşinat gönderdiği ürünleri kalan bedelini ödeyip sipariş ettiği ürünü teslim almadığını, müvekkili şirketin ürünleri depoladığı … Ltd.Şti’ne bu ürünler için depoda kaldığı 19/11/2019 tarihine kadar 35.991,18.-TL depo kirası ödediğini, davalı şirketin sipariş ettiği 12/02/2018 tarihli 34.214,40.-USD tutarındaki proforma fatura konusu ürün bedeline karşılık 12/02/2018 tarihinde 13.000,00.-USD 07/06/2018 tarihinde 5.000,00.-USD olmak üzere toplam 18.000,00.-USD ödemede bulunduğunu, 12/02/2018 tarihli fatura ile 7.128,00.-USD tutarında mal teslimi alındığını, davacı şirketin sipariş ettiği ve bedelini ödeyip almayı taahhüt ettiği halde teslim almadığı malar için müvekkili şirkete 16.214,40.-USD ödeme yapması gerekirken bu ödemeyi yapmadığını, ürünlerin ömürlerinin bir süre ile sınırlı olduğunu, ürünlerin bir yıl içinde kullanılması gerektiğinin kutuların üzerinde de yazılı olduğunu, müvekkili şirketin davalı tarafın sipariş etmesine rağmen teslim almadığı kullanım ömrü dolan ürünleri iskontou olarak bahçe duvarında kullanılmak üzere 29.594,40.-TL’ye satılmak zorunda kalındığını, 19/11/2019 tarihi itibari ile ABD Doları satış kuru üzerinden toplam 5.173,85.-USD tutarı davalının borcu olan 16.214,40.-USD ‘den mahsup edilerek kalan 11.040,55.-USD alacağın tahsilinin gerektiğini belirterek bu bedelin BK’nun 99/3.Maddise gereğince USD olarak 3095 Sayılı Kanun’un 4a Maddesi gereği işleyecek faizi ile birlikte veya fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden TL olarak temerrüt tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tazminine ve müvekkiline ödenmesine, ayrıca müvekkili şirketin bu mallar için ödemek zorunda kaldığı 35.991,18.-TL depo kira bedelinin 19/11/2019 fatura ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
TALEP: Karşı davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı taraf ile imzalamış olduğu Bayilik sözleşmesine istinaden AZERBAYCAN/ Bakü’de mağaza kiraladığını, mağazayı …’a dönüştürmek için birtakım masraflar yaptığını, mağazada çalışması için işçilerle anlaşıldığını, müşterilere satmak için 2.640,00 Kg mal sipariş ettiğini, yYapmış olduğu masrafların üstüne bir de kiralamış olduğu mağazadaki uygulamaların tamamında,müşterilerin inşaatlarında yaptıkları uygulamaların tamamında ciddi çatlaklar oluşması nedeniyle hen kiralamış olduğu mecurun sahibi ile hemde müşteriyle ihtilaflı duruma düştüğünü, ticari itibari zedelenerek Azerbaycan’da bir daha iş yapamayacak hale geldiğini beyan ederek, yaşanılan olay nedeniyle 4.000,00- TL Manevi Tazminat, bilirkişi aracılığı ile belirli hale gelince arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL Maddi Tazminatın avans faizi ile birlikte alınıp müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı arasında … marka yapı ürünün Azerbaycan ülke dahilinde pazarlanması hususunda ülke Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, davacının sipariş ettiği ürünleri defalarca söz vermesine rağmen para temin edemediği için teslim alamayan davacı şirketin başlangıçta hiç gündemde olmayan iddialar ortaya atarak ürünleri beğenmediğini, ürünlerin uygulamasında çatlaklar oluştuğunu iddia ettiğini, bu iddiaların hiçbir inandırıcılığı olmadığını, davacı tarafın sipariş edip parasını ödeyemediği ürünü almamak ve borcunu ödememek için bahane yaratma çabasına girdiğini, davalı şirketin davacı tarafından sipariş edildiği için yurtdışından getirtip depoya koyduğu, Gaziosmanpaşa … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı delil tespit dosyası ile tespit edilen halen depoda bekletilen ürünlerin bedelini ve ürünler zamanında alınmadığı için depo kirası ve sair zararlarını davacıdan talep edileceği bildirmesi üzerine davacının bu davayı açıp sorumluluktan kurtulmaya ve mümkünse davalı şirketten üstüne para koparmaya çalıştığını, açıklanan sebeplerle haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine, kötü niyetle takip başlatılan davacı şirketin %20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Karşı davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı/karşı davacı süresinde ayıp ihbarı yapmadığını, davalı/karşı davacı aylarca bedelini ödeyip depodaki ürünleri teslim alacağını ifade ettiğini, ekonomik sıkıntıları bulunduğu için sipariş ettiği ürünleri alamadığını, davacı/karşı davalı şirket sipariş ettiği ve 2018 yılı şubat ayı içinde bedelini ödeyip almayı taahhüt bir konteyner ürünü para temin edemediği için alamadığını, 2018 yılı temmuz ayı sonuna kadar müvekkilinden süre istediğini, verilen süre içinde temin edemediğini, müvekkili şirket alacağını talep ettiğinde, kendince delil yaratıp “ürün ayıplı” diyerek ürünü almaktan vazgeçmeye çalıştığını, davacı/karşı davalı ürünleri bir yıllık sürede almadığı için ürünlerin kulanım ömrü dolduğunu, davacı/karşı davalı şirket yetkilisinin gönderdiği whatsapp mesajlarından da anlaşılacağı üzere davacı/karşı davalı şirketin sipariş ettiği ve 2018 yılı Şubat ayı içinde bedelini ödeyip almayı taahhüt ettiği ürün bedellerini temin edemediği için ürünü teslim alamadığını, davacı/karşı davalı tarafın ürünleri teslim almamasının sebebi ayıplı olmasından değil parasızlıktan kaynaklandığını, davalı/Karşı davacının müvekkili şirkete karşı açtığı davanın ve karşı davanın sebebi müvekkiline olan borcunu ödemekten kurtulmak olduğunu beyan ederek; davacı/karşı davalı tarafın gerçek dışı, hukuki dayanaktan yoksun iddialarının ve haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 04/02/2020 tarihli duruşmasında tanık…beyanında;
“Ben davacı … mimarlıkta 2017 yılı sonunda 2018’in başında kış aylarında 2 ay çalıştım, … Mimarlık bana iş teklif etti ve Azerbeycan’da bir showrumda mağaza müdürlüğü teklif etti, bende kabul ettim, … .. İsimli şirketten mağaza mallar ve yetkililer geldiler, bize uygulama ile ilgili eğitim verdiler ve bunun sonunda da bize sertifika verdiriler ve uygulamayı bizden başka kimsenin yapamayacağını söylediler, showrumu birlikte yaptık, daha sonra açılış yapıldı, açılıştan sonra bize uygulamayı öğreten davalı şirket çalışanları gittiler biz bu uygulamanın reklamlarını yapmaya başladık, ilk uygulamamız … üzerinde olmuştur, …da iç cepheyi yaptık, ve iç cephe de çatlaklar oluşmaya başladı, daha sonra ilk siparişimiz dış cephe üzerinde olmuştur ve dış cephede de bir takım aşınmalar meydana geldi ve iç cepheden daha kötü bir görünüm aldı, birinci siparişi bitirince Türkiyedeki davalı firmaya iki defa haber verdik, bize geleceklerini söylediler ancak gelmediler, ikinci sipariş üzerine yaptırmak isteyen kişi …a gelip görmek istedi, …daki çatlakları görünce kendisi vazgeçti biz bu uygulamadan memnun kalınmaması üzerine showrumdaki ve aldığımız siparişteki sıvaları söktük, bize gösterilen şekilde uygulamayı yaptık, malzemenin kötü olmasından dolayı bu sonuçlar meydana gelmiştir dedi, sertifikam yanımdadır, davalı şirket çalışanlarından Ahmet Bey ve Ayşe Hanım geldiler, biz s…u birlikte uygulamayı yaptık, başından sonuna kadar şirket çalışanları vardı, açılıştan sonra gittiler, bu şekilde hatalar verilince davacı şirket mal alımını durdurdu diye biliyorum, davacı şirkette iki ay çalıştım, daha öncesinde davacı şirkette başvurum vardı, bu başvuru işlemleri sırasında biz mağazayı gezip gördük, showrumda uygulamanın başlaması ile ben işe başladım, burdaki süremde iki aydır, 2018 yılı ocak şubat mart aylarına denk gelmektedir, ben 2017 yılının sonunda şirkete başvurumu yaptım” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 15/09/2020 tarihli duruşmasında tanık… beyanında; “Ben yaklaşık iki yıldan beri davalı… Dekorasyon firmasının ürünleri İzmir bölge bayisi olarak çalışıyorum, benim işim inşaat ve dekonorasyon alanındadır, işim ve işyerim kendime aittir ve davalıdan 2018 yılının bitimine doğru bayilik aldım, bana söylediğiniz kaya mimarlık inşaat işimli şirketi tanımıyorum, davacıyla davalı arasında nasıl bir ilişki var bilmiyorum, ancak dava konusu olan ürünlerin ben satışını ve uygulamasını yaptım, bu ürünlerin eğitimini aldıktan sonra herhangi bir sıkıntı yaşanmamaktadır, bu ürünlerle ilgili 30 tane proje yaptım herhangi bir şikayet olmadı, ürünü uyguladıktan sonra herhangi bir çatlama ve bozulma meydana gelmemiştir, ürünleri hale almaya devam etmekteyim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 15/09/2020 tarihli duruşmasında tanık … beyanında; “Ben … Dekorasyon isimli şirketin ürünleri İstanbul uygulama bayisi olarak yaklaşık 3 senedir görev yapmaktayım, İstanbul’da bir çok yerde bu ürünlerin uygulamasını yaptım, ürünlerin uygulamasının eğitimlerini aldım, Türkiye’de bayisi olmayan yerlerde de bu ürünlerin uygulamasını yaptım, ürünler uygulandıktan sonra herhangi bir sıkıntı yaşanmamıştır, bu ürünün bir uygulama süresi vardır, bu sürenin dışına çıkınca çatlama yapar, projenin alt zeminide önemlidir, bunların bilgisini verdikten sonra uygulamayı yapıyoruz, şu zamana kadar bu ürünün uygulaması ile ilgili çatlama, bozulma gibi bir sıkıntı yaşanmamıştır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 15/09/2020 tarihli duruşmasında tanık …beyanında; “Ben … dekorasyon isimli şirkette 2015 yılından beri sözleşmeli olarak ürünlerin eğitim ve tanıtım işini yapmaktayım, ben … Dekorasyon ve … mimarlık arasında imzalanan sözleşme öncesi ön görüşmelerinde gittim, süreçten bilgim vardır, bu ürünlerin eğitimini bizzat Azerbeycana gidip ben verdim, hatta Türkiyenin her yerine bu ürünün eğitimini vermekteyim, bu ürünün çatlama ve bozulma yapması ile ilgili herhangi bir teknik veri yoktur, Azerbeycan’a gittiğim de eğitim sırasında Kaya Mimarlık isimli şirketin çalışanları benim anlattıklarımı uygulamadırlar, bunları Fatoş ve Hasan bey de görmüştür, Azerbeycan’da personel artan renkleri toplayarak sadece bir duvara uygulamışlardır, ve o duvarda çatlama meydana gelmiştir, hatta o duvarda çatlama olayacağını ve yanlış yaptıklarını ben bizzat söyledim, ancak beni dinlemediler, bu ürünün uygulamasında uygulanacak duvarın alt yapısında çok önemlidir, eğer alt yapı çatlaksa ve düzeltilmemişse ürün uygulandıktan sonra çatlama ihtimali bulunmaktadır, şikayetten sonra biz ne yapılmasını gerektiğini yazılı ve sözlü olarak bildirdik, Azerbaycan’a eğitim için firma sahibi Ayşe Hanımla birlikte gittik, eğitim ben verdim, sıkıntı yaşanacağını personellerden dolayı eğitim sırasında anladım, çünkü bu uygulamayı öğrettiğim kişi bana iki ay sonra ayrılcağını söyledi, davacı firma kötü niyetlidir, bu ürünle ilgili tek bir şikayet olmamıştır benim ürünlerin uygulamasını gösterdiğim sırada bunun bir uygulama süresinin olduğunu söyledim, ancak eğitimi verdiğim kişilerin dillerinden dolayımı yoksa artniyetli olarak mı uygulama süresinden fazla bekletip farklı renkleri karıştırıp uyguladıklarını bilmiyorum, ancak dillerinden dolayı anlamamışta olabilirler ben daha sonra yaptıklarının yanlış olduğu söyledim, Fatoş Hanım Tüm eğitim sürecinde yanımızda idi ve neden gösterilen şekilde uygulama yapmadıkları konusunda personelleri uyardı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 22/12/2020 tarihli duruşmasında tanık … beyanında; “Ben Azerbeycan’da bir ilaç şirketinin yöneticisiyim, 20 yıldır Azerbeycan’dayım, ben Azerbeycan’dayken…Mimarlık’tan hizmet aldım, bilge bölgesinde benim bağ evim bulunmaktadır, ben taş dekorasyon kaplamasıyla ilgili Kaya Mimarlık’tan hizmet aldım, inkılap caddesindeki ofislerine gittim beni oraya… Mimarlık ortağı … götürdü, ben stantlarını gördüm 2 tane modeli beğendim daha sonra bunları benim bağ evimde uyguladılar fakat yaklaşık 2 ay sonra duvarda çatlaklar oluştu, bu konuda şikayetçi olduğumda yine ofislerine gittim Hasan bey bana firmayla bir sorunumuz olduğunu, görmüş olduğunuz uygulamalarda da çatlaklar olduğunu, bana yenisinin yapılacağını söyledi ancak şuana kadar yapılmadı, ben 2018 yılı haziran temmuz ayında bu hizmeti aldım, uygulamanın yapıldığı duvar sıvalıdır kubik isimli taş duvarın üzerine uygulama yapılmıştır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER: İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi, whatsapp yazışmaları, proforma fatura ve fatura suretleri, Gaziosmanpaşa … Sulh Hukuk Mahkemesinin… D.iş sayılı dosyası,…Müdürlüğünün 17/12/2019 tarihli müzekkere cevabı, …Müdürlüğünün 11/05/2020 tarihli müzekkere cevabı, davacı tarafça sunulan Azerbeycan Cumhuriyeti …Limited Şirketinden alınan 05/07/2018 tarihli uzman raporu, davacı/kiracı ile ev sahibi Asgar Oğlu …arasında düzenlenen 06/02/2018 tarihli kira sözleşmesi ve ev sahibi Asgar Oğlu …tarafından davacıya gönderilen 05/11/2018 tarihli ihtarname, davacı tarafça sunulan yapılan uygulamaya ilişkin fotoğraflar, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/06/2019 tarihli … E. …K. Sayılı ilamı ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmedeki yetki şartı nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiş, dosya Mahkememize tevzi olmuştur.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli … E. …K. Sayılı ilamı ile dosyanın Mahkememiz iş bu dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinden kaynaklı olarak davacı tarafça ödemesi yapılan ancak alınmayan ürünlerin bedel iadesi koşulları oluşup oluşmadığı, birleşen dava yönünden davacı tarafça sipariş edilen ancak teslim almadığı kullanım ömrü dolan ürünlerin iskontolu satışından kaynaklı uğranılan zararın tazmini koşulları oluşup oluşmadığı ve davacı tarafça sipariş edilen ancak alınmayan ürünler için davalının ödediği depo kira bedellerinin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve karşı dava yönünden ise üründe meydana gelen ayıp nedeniyle maddi ve manevi zararın tazmini koşulları oluşup oluşmadığından ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E Sayılı icra dosyasının incelemesinde; alacaklı…Ltd. Şti. tarafından borçlu… Ltd. Şti. aleyhine 10.872,00 USD borcun ödenmesi amacıyla 31/12/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 10/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 11/01/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Gaziosmanpaşa … Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.iş sayılı Delil Tespit Dosyası ile üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 28.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda “…Ltd.Şti.’ne ait depoya 12.672 kg (bir konteyner) ürünün girdiği, 2.640 kg.’lık kısmının davacı/karşı davalı şirkete gönderildiği, 27.086,40 USD tutarında ürünün 456 adet kutu içinde halen depoda bekletildiğinin tespit edildiği ve ürünlerin fotoğraflarının eklendiği anlaşılmıştır.
Dosyanın mali müşavir, inşaat mühendisi ve sözleşme alanında konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilerek davacı tarafın iddiası, davalı tarafın savunması, taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi, tanık beyanları, delil tespiti dosyası, icra dosyası, ürünlere ilişkin ithalat ve kalite sertifikaları, faturalar, taraf vekillerinin bilirkişilerde cevaplandırılmasını istediği hususlar, tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamında bulunan tüm deliller değerlendirilerek; tarafların sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, tarafların sorumlulukları, sözleşme kapsamında davalı tarafından davacıya teslim edilen ve uygulaması yapılan ürünlerin ayıplı olup olmadığı, asıl dosya kapsamında davacının davalıdan icra takibinden kaynaklı alacağının olup olmadığı varsa miktarı, birleşen dosya kapsamında davalının sözleşme nedeniyle uğradığı zararının olup olmadığı varsa miktarı ve karşı dava yönünden davacının sözleşme kapsamında uğradığı zararının olup olmadığı ve varsa miktarı hususlarında rapor düzenlemesinin istenilmesine karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 15/06/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; “esas dosyada, taraflar arasında 06 Ocak 2018 tarihinde akdedilen Ülke Bayilik Sözleşmesi’ne dayalı olarak davalı/karşı davacı tarafından düzenlenen 34.214,40 USD tutarlı Proforma faturasına karşın davacı/karşı davalı tarafından davalı/karşı davacı yana muhtelif tarihlerde toplam 18.000,00 USD ödeme yapmış olduğu ve davalı/karşı davacı tarafından davacı/karşı davalı yana sevki gerçekleştirilen ürün miktarına (2.640 Kg) karşılık 7.128,00 USD tutarlı fatura düzenlediği görülmüş olup bu duruma göre davacı/karşı davalı yanın bakiye olarak (18.000,00 USD – 7.128,00 USD=) 10.872,00 USD alacaklı durumda olduğu, davalı/karşı davacı şirketin sipariş ettiği 12.02.2018 tarihli 34.214.40 USD tutarındaki proforma fatura konusu ürün bedeline karşılık davacı/karşı davalı 12.02.2018 tarihinde 13.000,00 USD, 07.06.2018 tarihinde 5.000,00 USD olmak üzere toplam 18.000,00 USD ödemede bulunduğu, 12.02.2018 tarihli fatura ile 7.128,00.-USD tutarında davacı/karşı davalının mal teslimi aldığı, davacı/karşı davalı şirketin sipariş ettiği ve bedelini ödeyip almayı taahhüt ettiği halde teslim almadığı mallar için davalı/karşı davacı şirkete 16.214.40 USD ödeme yapması gerekirken bu ödemeyi yapmadığı, davacı/karşı davalı şirketin davalı/karşı davacı tarafın sipariş etmesine rağmen teslim almadığı kullanım ömrü dolan ürünleri iskontolu olarak bahçe duvarında kullanılmak üzere 29.594,40 TL (5.173,85 USD)’ye satmış olduğundan bu tutarın davacı/karşı davalının borcu olan 16.214,40.-USD ‘den mahsup edilerek kalan (16.214,40 USD – 5.173,85 USD=) 11.040,55 USD alacağın tahsilinin gerekeceği, yine davalı/karşı davacı şirketin bu mallar için ödemek zorunda kaldığı 35.991,18 TL depo kira bedelinin davacı/karşı davalıdan tahsil edilmesi gerektiği” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır. Düzenlenen bilirkişi raporunda sadece mali yönden taraf ticari defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapıldığı, karşı dava yönünden inceleme yapılmadığı, inşaat mühendisi ve sözleşme alanında uzman bilirkişinin değerlendirmelerinin bulunmadığı anlaşılmakla dosyaya yeni bir bilirkişi eklenerek bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 25/02/2022 tarihli ek raporda özetle; “İnşaat malzemeleri görülmemiş olduğundan, daha doğrusu satılmış olduğundan, malzemelerin ayıplı olup olmadığı yönünden bir görüş ve kanaat bildirilmediği, sipariş edilen ve teslim edilmeyen mallarınn tamamen zayi olmamısı için bir depoda muhafaza edilmesi ve muhafaza süresince fatura karşılığında ödenen kira bedelinin hakkaniyete uygun olduğu, davacının ürünün ayıplı olduğu iddiasının ispatlanamadığı düşünülmekle davacının takibe konu alacağı bulunmadığı, birleşen davaya ilişkin olarak; satılan ürünün teslim alınmaması nedeniyle birleşen davanın davacısının teslim alınmama nedeniyle uğradığı zararları talep edebileceği, satış bedelinden bayiden tahsil edilen ve iskontolu satıştan elde edilen gelirin düşülmesiyle kalan 11.040,55 USD ve depo kira bedeli olan 35.991,18 TL’nin birleşen davanın davalısından istenebileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporunda dosyadaki delillerin değerlendirilmediği, ürünlerin ayıplı olup olmadığı konusunda bir tespit yapılmadığı anlaşılmakla yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, mali müşavir…, inşaat mühendisi …ve sözleşme alanında uzman…bilirkişi heyetinden alınan 22/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı – k. Davalının ürünün ayıplı olduğunu iddia ettiği, davalı – k. Davacının ise uygulamanın hatalı olduğunu iddia ettikleri, davalı – k. Davacı …firması yetkililerinin Baku ya giderek uygulamayı bizzat yaptıkları, oradaki elemanları eğittikleri ve onların yaptıkları uygulamaya da nezaret ettikleri, bu durumda ister ürün ayıplı olsun ister uygulama hatası olduğu, bunun önemi olmadığı, yapılan uygulamadan beklenen faydanın sağlanamadığı, ürünün sökülüp atıldığı, Davacı -k. Davalının sipariş ettiği malzemeden 10.032 Kg lık kısmının davalı – k. Davacı şirketten almadığı, bu malzemenin son kullanım tarihinin geçmiş olması üzerine indirimli olarak 3. Kişilere Kasım 2019 ayında satılmış olduğu, davacının alacaklı temerrüdüne düştüğü iddiasındaki davalının ürünler bozulmadan ya dava konusu ürünleri tevdi etmesi ya da satar ak zararını azaltması gerekirdi bu hususta davalının kusurlu olduğu, ayıba ilişkin iddiaların kabulü halinde Davacı – k. Davalının fazla ödediğini iddia ettiği 10.872,- USD yi talep edebileceğinin düşünüldüğü, davacının diğer talepleri ile ilgili olarak dosya kapsamında somut delil ileri süremediği ve bu nedenle hesaplama yapılamadığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen bilirkişi heyet raporunda dosya kapsamında bulunan delillerin ilişkilendirildiği, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmış ve davalı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve davalı şirket arasında iç ve dış duvar kaplama ve sıva malzemesi olan “…” marka ürünün Azerbeycan ülke dahilinde pazarlanması hususunda 06/01/2018 tarihli 1 yıl süreli ve yıllık 1 ton alma garantili ülke bayilik sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafça 2.640,00 kg ürünün sipariş edildiği, davalı tarafça davacı adına 34.214,40 USD proforma faturanın düzenlendiği, davacı tarafça davalıya 18.000,00 USD ödeme yapıldığı, sevki gerçekleştirilen ürün bedeli 7.128,00 USD olup davacı tarafça asıl dava yönünden alınmayan ürün bedeli olan bakiye 10.872,00 USD’nin ödenmesi amacıyla İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali istemi ile asıl davanın açıldığı, davacı tarafın sipariş ettiği ve bedelini ödeyip almayı taahhüt ettiği halde teslim almadığı malların iskontolu satışından dolayı davalı şirketin uğradığı 11.040,55 USD zararın ve sipariş edilen malların alınmaması sebebiyle davalı şirketin ödemek zorunda kaldığı 35.991,18 TL depo kira bedelinin davacı taraftan tahsili istemine yönelik olarak birleşen davanın açıldığı, davacı tarafça sözleşmeden kaynaklı maddi ve manevi zarar talepli olarak birleşen davaya karşı dava açıldığı, davacı tarafça Azerbeycan ülkesinde showroom kiralandığı ve showroomda bizzat davalı şirket sahibi … ve davalı tanığı eğitmen … tarafından uygulamasının yapıldığı ve sertifika verildiğinin davacı ve davalı tanık beyanları ile sabit olduğu, davacı tarafça sunulan Azerbaycan’ da faaliyet gösteren…LİMİTED ŞİRKETİ yetkilisi tarafından imzalanan 05.07.2018 tarihli raporda araştırmalar sonucunda duvarlarda oluşan çatlaklar incelendiği ve bu çatlakların kartonpiyer, çimento esaslı sıva üzerine uygulanan sıva malzemesinin çatladığı, altındaki kartonpiyer ve çimento esaslı sıvada herhangi bir çatlama veya deformasyon olmadığı, alanın kullanıma yararsız olduğunun tespit edildiği, söz konusu uzman raporu Mahkeme kanalıyla alınmamış olup tek başına hükme esas alınamasa da; davacı tarafça sunulan uygulamaya ilişkin fotoğraflarda çatlakların oluştuğunun görüldüğü, davacı tarafça sunulan …un sahibi tarafından gönderilen ihtarnamede duvara uygulanan sıva malzemelerinde çatlakların oluştuğu, kullanılamaz durumda olduğunun belirtildiği ve maddi zararının giderilmesini talep ettiği, dinlenen davacı tanıkları ve davacının uygulamasını yaptığı müşterisi olan ve dinlenen davacı tanığı …’nun beyanında uygulama sonrası çatlakların oluştuğunu beyan ettiği anlaşılmış olup, söz konusu uzman raporu yan delillerle desteklenmiştir. Davalı tarafça üründeki çatlakların uygulama hatasından kaynaklandığı ileri sürülmüşse de bizzat eğitimin davalı tarafça verildiği ve eğitim sonunda sertifika verildiği anlaşılmakla itibar edilmemiş, dinlenen davacı tanıkları beyanları ile uygulamada meydana gelen çatlaklarla ilgili olarak davalı tarafa yazılı ve sözlü bildirimde bulunulduğu belirtilmiş olmakla ayıp ihbarında bulunulduğu ve ürünün ayıplı olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir. Asıl dava yönünden ürünün ayıplı olması nedeniyle asıl dava yönünden davacının fazladan ödemiş olduğu 10.872,00 USD’yi talep edebileceği anlaşılmakla; asıl davanın kabulü ile; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ,takibin 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarınca USD mevduata ödenecek faiziyle birlikte devamına, alacak likit olup, İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca hüküm altına alınan alacağın takip tarihindeki TL karşılığı olan 57.385,68 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Birleşen dava yönünden ürünün ayıplı olması nedeniyle davalı/birleşen davacının davacı tarafın sipariş ettiği ve bedelini ödeyip almayı taahhüt ettiği halde teslim almadığı malların iskontolu satışından dolayı davalı şirketin uğradığı zararı ve sipariş edilen malların alınmaması sebebiyle davalı şirketin ödemek zorunda kaldığı depo kira bedelinin ödenmesi talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Karşı dava yönünden ise; davacının nakliye bedeli, çalışanlara ödenen ücret, showroom için harcanan para, müvekkilinin müşterilerine karşı yaşadığı güven kaybı, müşterilerin zararlarını tazmin vs. yönünden ispata elverişli delil sunulamaması nedeniyle manevi tazminat istemi yönünden ise davacının hayat, vücut bütünlüğü, sağlık, özgürlük, isim, resim, şeref, haysiyet gibi değerlerinde bir ihlale yol açmadığı, davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırının sözkonusu olmadığı anlaşıldığından ve bu nedenle manevi tazminata hükmedilmesi için gereken koşulların oluşmadığı anlaşıldığından karşı davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-a.)Asıl davanın KABULÜ ile; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE,takibin 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarınca USD mevduata ödenecek faiziyle birlikte devamına,
b.) Alacak likit olup, İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca hüküm altına alınan alacağın takip tarihindeki TL karşılığı olan 57.385,68 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.920,02-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 693,08-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.226,94-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru harcı ve 693,08-TL peşin harç olmak üzere toplam 737,48-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 5.600,00-TL Bilirkişi ücreti ve 484,00-TL posta giderinden ibaret toplam 6.084,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
Birleşen davanın REDDİNE,
😎 Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 1.696,89-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.616,19-TL’nin birleşen davacıya iadesine,
9-) Birleşen dava yönünden davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin birleşen davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
10-) Birleşen davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 15.898,23-TL vekalet ücretinin birleşen davacıdan tahsili ile birleşen davalı tarafa verilmesine,
11-) Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin birleşen davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
12-) Davacı tarafça yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının birleşen davacıya iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
Karşı davanın REDDİNE,
13-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 85,38-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 4,68-TL’nin davacıya iadesine,
14-) Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
15-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
16-) Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı birleşen davalı karşı davacı vekili ve davalı karşı davacı birleşen davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022
Katip …
e-imzalı*
Hakim …
e-imzalı*